Van Gölü'ndeki çekilme inci kefalinin göç yolculuğunu uzatacak

Fotoğraf: Necmettin Karaca/AA
Fotoğraf: Necmettin Karaca/AA
TT

Van Gölü'ndeki çekilme inci kefalinin göç yolculuğunu uzatacak

Fotoğraf: Necmettin Karaca/AA
Fotoğraf: Necmettin Karaca/AA

Yağışların azalması ve aşırı buharlaşma sonucu Van Gölü'nün kıyı kesimlerinde yaşanan çekilme, her yıl 15 Nisan-15 Temmuz'da tatlı sulara göç eden inci kefallerinin bu yolculukta daha fazla mesafe katetmesine neden olacak.
Son yıllarda etkili olan kuraklığın yanı sıra aşırı buharlaşma nedeniyle seviyesinde düşüş yaşanan Van Gölü'nün kıyılarındaki çekilme devam ediyor.
Suyun sığ olduğu bazı noktalardaki çekilme, her yıl Van Gölü'nün tuzlu ve sodalı suyundan tatlı sulara göç eden binlerce inci kefalinin göç yolunu da etkileyecek.
Daha önce su seviyesinin yüksek olması sayesinde kısa sürede akarsu yataklarına ulaşan balıkların, bu yıl çekilme nedeniyle tatlı sulara göç yolunda daha uzun mesafeyi aşması gerekecek.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Su Ürünleri Fakültesi Doktor Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, AA muhabirine, Van Gölü'nün tuzlu ve sodalı sularında yaşayan inci kefallerinin her yıl gerçekleşen zorlu göç yolculuğuna sayılı günlerin kaldığını söyledi.
Suyun akışının tersine yüzen ve karşısına çıkan engelleri adeta uçarak aşan balıkların korunmasına yönelik tedbirlerin her yıl alındığını belirten Akkuş, "Göçün başlamasına sayılı günler kaldı ama hepimizin aklında şöyle bir soru var; Van Gölü'nün bazı bölgelerinde neredeyse 2-3 kilometreye varan çekilmeler yaşandı, akarsuların debilerinde düşüşler görülüyor, bu çekilme ve su seviyesindeki düşüş balıkları nasıl etkileyecek?" ifadelerini kullandı.
Bölgede çok sayıda kişinin balıkçılıktan geçimini sağladığına işaret eden Akkuş, "Balıkçılığın devam etmesi, üreme döneminde inci kefallerinin akarsulara gerçekleştireceği yolculuğa bağlı." dedi.

- "İnci kefalini zorlu bir göç yolculuğu bekliyor"
İnci kefalinin kentin ekonomisi kadar turizmi için de önemli olduğunu vurgulayan Akkuş, şunları kaydetti:
"Balıkların göç yolculuğu uzadı. Geçmişte akarsuyun göle döküldüğü noktanın bugün göle uzaklığı nerdeyse 2-3 kilometre. Dolayısıyla geçen seneye göre inci kefalleri 2-3 kilometre daha fazla mesafeyi aşmak zorunda kalacak. Akarsuların yukarı kesimlerine gitmek için geçen sene girdikleri noktadan daha uzak bir noktadan göle giriş yapmak zorundalar. Tek sıkıntı bu değil. Yine küresel ısınmaya bağlı olarak su debilerinin düşmesi en büyük sorunlardan biri. Bu nedenle geçen yıllara göre inci kefalini daha zorlu bir göç yolculuğu bekliyor. Akarsuların debilerinin hızlıca düşmesi sıcaklığı artırıyor ve oksijen seviyesi azalıyor. Bu noktada bizim yardımcı olmamız gerekiyor. Başta kaçak balıkçılık olmak üzere akarsulardaki ani su kesintilerinin önüne geçmemiz gerekiyor. Yağışların artmasını ve bu sayede akarsu debilerinin yükselmesini ümit ediyoruz."



Türkiye Dışişleri Bakanı: Suriye'deki durum “kırılgan ve tehlikeli”

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
TT

Türkiye Dışişleri Bakanı: Suriye'deki durum “kırılgan ve tehlikeli”

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye'deki durumu "kırılgan ve tehlikeli" olarak nitelendirerek, ülkesinin güney komşusunun birliğinden yana olduğunu ve Şam'daki yeni yönetimi uluslararası topluma açılmaya teşvik ettiğini söyledi.

Fidan, Türkiye'nin Suriye'ye yaklaşımının, Suriye'ye ilişkin temel kararların Suriyeliler tarafından alınması ilkesine dayandığını belirtti. Hem Suriye hem de Irak'ta "kaygan zemin" ve "kırılgan ve tehlikeli" bir durum olduğunu, Türkiye'nin genel olarak bu durumu ele alma ve iyileştirme kapsayıcılığına dayanan son derece yapıcı bir dış politika izlediğini vurguladı.

Suriye tarafının Türkiye'nin kendileri için neyi temsil ettiğini iyi fark ettiğini vurgulayarak, "Oradaki kardeşlerimizle (yeni Suriye yönetimi) bazı istişarelerde bulunuyoruz ve Suriye bölgesinin birliğine önem veriyoruz" ifadelerini kullandı.

Görsel kaldırıldı.
Fidan, dün gece televizyon röportajında ​​konuşuyor (TC Dışişleri Bakanlığı)

Fidan, dün gece 24TV'ye verdiği röportajda, yeni Suriye hükümetinin diğer ülkelerle çıkarlarını ilerletmek için atacağı adımların önemli olduğunu söyledi.

Türkiye'nin, Suriye hükümetinin üçüncü ülkelerle görüşmeler yapmasını, uluslararası topluma yeni Suriye'nin mahiyetini anlatma çabalarının doğal bir adımı olarak gördüğünü ve bunu önemli bulduğu için açıkça teşvik ettiğini ifade etti. Fidan, hedeflediği üçüncü ülkelerin hangileri olduğunu belirtmezken, Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara son günlerde ülkesindeki durumu yatıştırmak için İsrail ile dolaylı temaslarda bulunduğunu söyledi. Şara yönetimi, İbrani devletiyle dolaylı temasların yanı sıra Batı ve Arap ülkeleriyle de temaslarını sürdürüyor.

Eski rejim döneminde Suriye'ye uygulanan yaptırımların kaldırılması gerektiğini vurgulayan Fidan, Avrupa Birliği ve ABD tarafından uygulanan yaptırımların kaldırılması için çaba sarf edilmesi gerektiğini, bölgedeki bazı ülkelerin tutumlarındaki ayrışmanın diyalog ve ikna yoluyla çözülmesi gerektiğini kaydetti.

PKK'nin Suriye'deki varlığına, örneğin Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) öncülüğündeki Kürt Halk Koruma Birlikleri (YPG) üzerinden ve Suriye Kürt Demokratik Birlik Partisi'nin (PYD) Türkiye'de devam eden PKK'yi tasfiye sürecine yönelik izleyeceği yola ilişkin soruya Fidan, "Bizim için önemli olan, Türkiye'yi başından beri etkileyen silahlı terörist unsurların artık bölgede olmamasıdır" dedi.

"PKK kendini feshedip silah bırakmaya karar verirse, bunun Suriye ve Irak'taki varlığını nasıl etkileyeceğini zamanla hep birlikte göreceğiz."

Fidan, "Suriye ve Irak'taki durum istikrarsız ve Kürdistan İşçi Partisi'nin (PKK) Türkiye içindeki varlığı neredeyse imkânsız hale geldi. Ancak bu iki ülkenin toprakları hala işgal altında. Onlara adım atmaları gerektiğini söylüyoruz ve topraklarının işgalinden de rahatsız olduklarını kaydediyoruz" diye devam etti.

Görsel kaldırıldı. Amerikan güçleri Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kamışlı'da (AFP)

Geçtiğimiz hafta Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasında Suriye'deki durum ve ABD'nin çekilme planlarını ele alan telefon görüşmesiyle ilgili olarak Fidan, "ABD'nin Suriye'deki askeri varlığı mutlak gereklilik değildir" ifadelerini kullandı.

ABD'nin, terör örgütü DEAŞ'a karşı mücadelede müttefik olarak Kürt birliklerine verdiği destek, Ankara ile Washington arasındaki tartışmalı konulardan biri. Türkiye, DEAŞ'a karşı mücadelede Suriye hükümetine destek vermeyi ve binlerce DEAŞ üyesi ve ailelerinin tutulduğu cezaevlerinin güvenliğini SDG yerine sağlamayı teklif etti. Türkiye ayrıca Suriye'de örgütle mücadele etmek için Ürdün, Irak, Suriye ve Lübnan'ın da aralarında yer aldığı beşli bir mekanizma oluşturmak için çalışıyor. 

Fidan, Türk-Amerikan ilişkilerinin mükemmel olması gerektiğini belirterek, Erdoğan ve Trump'ın, eğer sorunlar varsa bunların çözülmesi gerektiği konusunda mutabakata vardıklarını söyledi. Trump yönetiminin, ABD'de yıllardır görülmemiş, klasik Cumhuriyetçi yaklaşımdan daha devrimci, radikal değişimi hedefleyen bir dış politika yaklaşımı benimsediğini kaydetti.

Trump'ın politikalarının Türkiye üzerindeki olası etkilerinin Türkiye tarafından yakından takip edildiğini ve birçok alanda yankılarının neler olabileceğinin görüşüldüğünü belirtti.