TELFAZ 11’in Suudi Arabistan'da komedi filmlerinin tarzına etkisi

TELFAZ 11 CEO’su Ala Faden, Şarku’l Avsat’a, “Yerel hikâyeler anlatmakla ilgileniyoruz ve beş yeni projemiz var” açıklamasında bulundu

TT

TELFAZ 11’in Suudi Arabistan'da komedi filmlerinin tarzına etkisi

Suudilerin büyük çoğunluğu mizahi sanata ilgi duyuyor. Bu durum, komedi işleri, nüktedan ve hicivli eleştirel anlayışa dayalı dizilerin bolluğuyla yerel üretime de açıkça yansımış durumda. Ancak yerel komedi filmleri gerek az olmaları gerekse alıcının kendilerine güvenme ihtiyacı bulunması nedeniyle bu parıltıdan uzaktı. Ta ki bugün izleyici için çekici ve gişe rekorları kıran hale gelene kadar.
Bu büyük değişim üzerinde dururken, son yıllarda Suudi film sektörünün yararlandığı hükümet desteğinin gücünden ve bunun yanında film yapımcılarının canlanmasından, birçok genç projenin bıraktığı etkiye kadar pek çok gerçek ortaya çıkıyor. Bu genç projelerin başında, yaklaşık 12 yıl önce piyasaya sürülen ve Suudi komedi filmlerinin tarzında somut bir fark yaratan TELFAZ 11 geliyor. Buna Suudi Arabistan'da Netflix platformunda en çok izlenen 10 filmden biri olan Al Hallat’ın yanı sıra gişede benzeri görülmemiş bir başarı yakalayan Sattar filmi de dahil. TELFAZ 11 sorumlularının açıkladığına göre projenin gücü, Suudi toplumunu derin okumasından kaynaklanan hikaye anlatımında yatan eserlere dayanıyor. Komedi yedinci sanatın temel direklerinden biri olduğu için, önümüzdeki 4 Mayıs'ta Dahran’da başlayacak olan Suudi Film Festivali, festivalin dokuzuncu oturumunun odak noktasını ‘Komedi Sineması’ olarak seçti. Festival, Suudi film yapımcılarını motive etmek ve gelecek yapımlarında bu eksene dikkat etmeleri için teşvik yaratmak’ arzusuyla böyle bir yol izledi.


TELFAZ 11 CEO’su Ala Yusuf Faden.

Hikaye anlatımı
TELFAZ 11 CEO’su Ala Yusuf Faden, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“TELFAZ 11, Suudi Arabistan'daki film endüstrisinin hayati ve etkili bir parçası haline geldi. Bu, TELFAZ 11’ in yerel hikayeleri seyirciye yakın, yaratıcı bir şekilde anlatma konusundaki uzun deneyimine dayanarak, kaliteli ve ustalık içeren sinematik işlere aç bir izleyici kitlesinin beklentilerine yanıt verebilmesinden kaynaklanıyor. TELFAZ 11'de iddialı bir büyüme stratejisi üzerinde çalışıyoruz ve endüstrinin büyük dönüşümlere ve ister sinemalar ister dijital platformlar aracılığıyla olsun, sinema eserlerine yönelik artan bir talebe tanık olduğunu hissediyoruz."
Faden, TELFAZ 11'in şu an üzerinde çalıştığı projelere ilişkin de şunları söyledi:
“Geçen yıl Netflix platformu üzerinden, izleyicilerden tarihi görüşler ve büyük etkileşim elde eden Al Hallat filmi ile ilk projemizi başlattık. Ayrıca Sattar filmi, Suudi gişesinde şu ana kadar benzeri görülmemiş bir başarı elde etmeye devam ediyor.”

Yeni neslin sesi
Faden, TELFAZ 11’in başarısının sırrının ne olduğu sorusuna şöyle yanıt verdi:
 “Bunun nedeni, yaratıcılığı ve sınırlarını geliştirmeye devam etmeye odaklanmanın yanı sıra zanaatkarlığa ve yaratıcı bütünlüğe yönelik sürekli ilgi ve yeni neslin sesi ile konuşmaktır. Şirketin büyük bir azmi var. Her zaman ürünlerinde ve izleyici kitlesinde büyümeyi hedefliyor. Bu azim ve arayışın sonuçları neticesinde elde ettiği başarılar var."
TELFAZ 11’in CEO'su gelecek çalışmalara ilişkin şunları söyledi:
“Dijital platformlarda ve sinemalarda çok yakında izleyici ile buluşacak beş eserin çekimlerini bitirdik. Bunun yanında önümüzdeki iki yıl içinde hazırlamaya ve çekmeye başlayacağımız birçok proje geliştirdik.”

Yaratıcı değişim
Küresel bir medya grubu olan Suudi Arabistan Araştırma ve Pazarlama Grubu (SRMG), bu hafta grubun dönüşüm ve büyüme stratejisi doğrultusunda risk sermayesi yatırımlarında uzmanlaşmış SRMG Ventures kolunun lansmanını duyurdu. İlk yatırımları ve ortaklıklarından biri, yaratıcı prodüksiyon ve yerel eğlence içeriklerinde uzmanlaşmış bir Suudi stüdyosu olan ve birçok seçkin başarıya imza atan TELFAZ 11 olmak üzere gelecek vaat eden iki şirketle yapıldı. Faden söz konusu değişimin boyutlarıyla ilgili olarak şu açıklamada bulundu:
“Yatırım kolu aracılığıyla Suudi Arabistan Araştırma ve Pazarlama Grubu (SRMG) ile ortaklık yapmaktan çok mutlu ve gururluyuz. Medya, özellikle de sinema sektörünün geleceğine dair iddialı ve geniş bakış açısını onlarla paylaşıyoruz. Bu ortaklık aynı zamanda TELFAZ 11’in kısa ve orta vadedeki hedeflerine ulaşılmasına da katkı sağlayacak ve hızla büyüyen, fırsatlarla dolu rekabetçi pazardaki konumumuzu güçlendirecek.”

TELFAZ 11
TELFAZ 11’i daha net anlamak için şunlar söylenebilir:
TELFAZ 11, Ortadoğu bölgesinde yerel eğlence içeriği sağlamak için çalışan, Suudi Arabistan Krallığı ve Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki yaratıcı medya üretimi alanında lider bir şirket. TELFAZ 11 fikirlerini alışılmadık bir şekilde iletme tutkularıyla tanınan genç sosyal medya fenomenlerinden oluşan bir ekip tarafından yönetiliyor.
TV11, (Digital Originals) ile içerik oluşturma; bağımsız, müşteri odaklı üretim operasyonları (Creative House); ve (Premium İçerik) aracılığıyla uzun diziler ve sinema filmlerinde üretme konularında uzman bir şirket olarak tanınıyor.



Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Hamaney'e Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını iletti

TT

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Hamaney'e Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını iletti

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Hamaney'e Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını iletti

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, İran'a gerçekleştirdiği resmi ziyaret kapsamında Perşembe günü Tahran'da İran Lideri Ali Hamaney ve Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile bir araya geldi.

Suudi yönetiminin direktifleri doğrultusunda Hamaney ile görüştüğünü ve kendisine İki Kutsal Caminin Hamisi Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını ilettiğini belirten Suudi Savunma Bakanı, “X” platformundaki hesabından yaptığı paylaşımda liderle ortak ilgi alanlarına giren konuları ele aldıklarını ve iki ülke arasındaki ikili ilişkileri gözden geçirdiklerini ifade etti.

İran'ın Tasnim haber ajansı Hamaney'in görüşme sırasında “Suudi Arabistan ile ilişkilerimiz her iki ülke için de faydalı ve birbirimizi tamamlayabiliriz” dediğini aktardı.

Ajans, Hamaney ile yapılan görüşmeye İranGenelkurmay Başkanı General Muhammed Bakıri'nin de katıldığını belirtti.

Dün Tahran'da General Bakıri ile bir araya gelen Prens Halid bin Selman, İran haber ajanslarının aktardığına göre Pekin Anlaşması'nın imzalanmasından bu yana Suudi Arabistan'la ilişkilerin giderek güçlendiğini ve geliştiğini söyledi. Bakıri, Tahran ve Riyad'ın bölgesel güvenliğin sağlanmasında önemli bir rol oynayabileceğini belirterek ülkesinin Suudi Arabistan'la savunma ilişkilerini geliştirmeye hazır olduğunu ifade etti. Tasnim'e göre İran, Suudi Arabistan'ın Gazze ve Filistin konusundaki tutumunu memnuniyetle karşılıyor.

sdfgrthyu
Prens Halid bin Selman Perşembe günü İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri ile görüşmek üzere Tahran'a vardığında İran tarafından resmi törenle karşılandı (AP)

Ziyareti değerlendiren siyasi çevrelere göre Suudi bakanın ziyareti her iki ülkeyi de ilgilendiren bölgesel ve uluslararası gelişmelerin yaşandığı bir döneme denk geliyor.

Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada Prens Halid bin Selman'ın resmi bir ziyaret için geldiği ve bu ziyaret sırasında iki ülke arasındaki ikili ilişkiler ve ortak ilgi alanlarına giren konuların ele alınacağı bir dizi görüşme gerçekleştireceği belirtildi.

Suudi siyasi analist Abdüllatif el-Melhem, Suudi Savunma Bakanının İran ziyaretinin, Suudi yönetiminin Pekin anlaşmasına bağlılık çerçevesinde iki ülke arasındaki ilişkileri güçlendirme ve geliştirme, ortak çıkarlarını gerçekleştirmek ve iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin pekiştirilmesine katkıda bulunmak amacıyla Riyad ve Tahran arasındaki koordinasyon ve işbirliği düzeyini yükseltme isteğini yansıttığını düşünüyor.

sxcdfrgt
Prens Halid bin Salman dün (Perşembe) Tahran'da İran Cumhurbaşkanı ile bir araya geldi. (EPA)

Suudi liderliğinin bölgede barış ve refahı sağlamayı ve bölgeyi çatışmalar aşamasından istikrar ve güvenlik aşamasına taşımayı ve bölge halklarının daha iyi bir refah, zenginlik ve ekonomik entegrasyon geleceğine yönelik özlemlerini gerçekleştirmeye odaklanmayı amaçladığını belirten Melhem, Suudi Arabistan ile İran arasındaki ikili ilişkilerin geliştirilmesinin, Suudi Veliaht Prensi'nin “bölgede barış, güvenlik, istikrar ve refahı sağlama ve halklarının özlemlerini karşılama” çabalarının meyvelerinden biri olduğunu kaydetti. Melhem, ziyaretin Suudi Arabistan ile İran arasındaki ikili ilişkileri güçlendirmeye yönelik devam eden diplomatik çabaların bir parçası olduğunu belirtti.

Bir dizi toplantı

Ziyaret, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Muhammed bin Selman ile bölgedeki gelişmeleri ele aldıkları ve ortak ilgi alanlarına giren bir dizi konuyu gözden geçirdikleri bir telefon görüşmesi gerçekleştirmesinin üzerinden iki haftadan kısa bir süre geçmesinin yanı sıra Suudi Dışişleri Bakanı'nın Pazartesi günü İranlı mevkidaşıyla yaptığı telefon görüşmesinde bölgedeki gelişmeleri ve sarf edilen çabaları gözden geçirdikleri ikili istişarelerin ardından gerçekleşti.

dfgthy
Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Aref arasında Kasım 2024'te düzenlenecek Arap-İslam Zirvesi çerçevesinde gerçekleşen görüşme (SPA)

Suudi Savunma Bakanı'nın Tahran ziyaretinde bölgedeki son gelişmelerin ele alınması ve bölgesel ve uluslararası gelişmelerle ilgili görüş alışverişinde bulunulması bekleniyor. Resmi haber ajansı IRNA'ya göre ziyaret öncesinde, geçtiğimiz Cumartesi günü Umman'ın başkenti Muskat'ta gerçekleştirilen ABD-İran görüşmelerinin ilk turu ve 48 saat önce yine Cumartesi günü Muskat'ta yapılacak bir sonraki turun yanı sıra Suudi ve ABD taraflarının geçtiğimiz hafta beş istasyonda gerçekleştirdikleri bir dizi siyasi ve güvenlik istişaresi gibi bir dizi gelişme yaşandı.

Ziyaret, merhum Prens Sultan bin Abdülaziz'in Mayıs 1999 başında Tahran'a yaptığı ve dört gün süren ve üst düzey İranlı yetkililerle bir araya geldiği ilk ziyaretin ardından, 1979'dan bu yana bir Suudi savunma bakanının İran'a yaptığı ikinci ziyaret olması bakımından tarihi bir önem taşıyor.

Suudi Savunma Bakanı, “Pekin Anlaşması” ve 10 Mart'ta iki ülke arasındaki tarihi uzlaşı ve ilişkilerin Çin himayesinde yeniden başlatılmasının duyurulmasının ardından İran'ı ziyaret eden en önemli Suudi yetkililerden biri.

dfgt
Prens Halid bin Selman Perşembe günü Tahran'da General Bakıri ile bir araya geldi (AP)

Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Tahran'a ilk ziyaretini Haziran 2023'te gerçekleştirmiş ve bu ziyaret sırasında iki ülke arasındaki ilişkilerin normal olduğunu ve iki ülkenin İslami kardeşlik ve iyi komşuluk bağlarıyla birleşmiş, bölgenin önemli ülkeleri olduğunu vurgulayarak bağımsızlık ve egemenliğe tam ve karşılıklı saygı, içişlerine karışmama, uluslararası hukuk ilkeleri, Birleşmiş Milletler Şartı ve İslam İşbirliği Teşkilatı gibi açık bir temele dayandığını belirtmiştir.

Eski Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, dönemin Dışişleri Bakanı adayı Ali Bakıri Kani ve şimdiki Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi'nin yanı sıra Kasım 2023'teki Ortak Arap-İslam Zirvesi'ne katılmak üzere eski İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve 2024 Ortak Arap-İslam Takip Zirvesi'ne katılmak üzere Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Aref de dâhil olmak üzere bir dizi İranlı yetkili Pekin Anlaşması'nın ardından Suudi Arabistan'a benzer ziyaretlerde bulundu.

“Pekin Anlaşması” Taahhütleri

Pekin Anlaşmasını takip etmek üzere kurulan Suudi-Çin-İran Üçlü Ortak Komitesi, ilki Aralık 2023'te Çin'in başkenti Pekin'de, diğeri ise Kasım 2024'te Riyad'da olmak üzere iki toplantı gerçekleştirmiş ve bu toplantılarda iki ülke Pekin Anlaşmasını tüm maddeleriyle uygulama kararlılıklarını ve Birleşmiş Milletler Şartı, İİT Şartı ve devletlerin egemenliği, bağımsızlığı ve güvenliğine saygı da dâhil olmak üzere uluslararası hukuka bağlılık yoluyla ülkeleri arasında iyi komşuluk ilişkilerini teşvik etme çabalarını sürdürdüklerini vurgularken, Çin de Suudi Arabistan ve İran'ın Pekin Anlaşmasını geliştirme yönünde attıkları adımları desteklemeye ve teşvik etmeye devam etmeye hazır olduğunu açıklamıştır.

İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Mecid Taht Revançi Şarku'l Avsat'a verdiği demeçte İran ve Suudi Arabistan'ın büyüyen ve istikrarlı bir bölgede barış ve huzuru tesis etme niyetinde olduğunu, bunun da “mevcut tehditlerin üstesinden gelmeyi amaçlayan ikili ve bölgesel işbirliğinin sürdürülmesini ve geliştirilmesini” gerektirdiğini belirterek “İran-Suudi eylemlerinin kalkınma, barış, bölgesel ve uluslararası güvenlik çerçevesinde başarılı bir uluslararası ikili ve çok taraflı işbirliği modelini taçlandırdığını” ve iki tarafın tarihi bağlara dayanarak çeşitli siyasi, güvenlik, ekonomik, ticari ve konsolosluk alanlarında işbirliğini geliştirmeye devam ettiğini söyledi.