BM Libya Özel Temsilcisi Abdullah Bathiliy, Şarku'l Avsat'a konuştu: ‘Libya'yı toparlanma yoluna sokan her türlü mutabakatı destekliyoruz’

Birleşmiş Milletler Libya Özel Temsilcisi Abdullah Bathiliy, girişiminin sonuçlarının ‘meşruiyet kazanacağını’ söyledi.

Birleşmiş Milletler Libya Özel Temsilcisi Abdullah Bathiliy. (UNSMIL)
Birleşmiş Milletler Libya Özel Temsilcisi Abdullah Bathiliy. (UNSMIL)
TT

BM Libya Özel Temsilcisi Abdullah Bathiliy, Şarku'l Avsat'a konuştu: ‘Libya'yı toparlanma yoluna sokan her türlü mutabakatı destekliyoruz’

Birleşmiş Milletler Libya Özel Temsilcisi Abdullah Bathiliy. (UNSMIL)
Birleşmiş Milletler Libya Özel Temsilcisi Abdullah Bathiliy. (UNSMIL)

Birleşmiş Milletler (BM) Libya Özel Temsilcisi ve Birleşmiş Milletler Libya Destek Misyonu (UNSMIL) Başkanı Abdullah Bathiliy, bu yıl içinde yapılacak cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerini destekleme girişiminin ‘durgun siyasi suları hareket ettirmeyi, seçimlere giden yolu çizmeye herkesi dahil etmeyi ve Libya'yı toparlanma yoluna sokan her türlü fikir birliğini desteklemeyi’ amaçladığını vurguladı.
Bathhiliy, Şarku’l Avsat ile gerçekleştirdiği röportajda ‘paralı askerlerin’ ve yabancı savaşçıların beklenen seçim üzerindeki etkisinden ve seçimleri yönetmek için yeni bir hükümet seçme konusundaki tutumuna işaretle şunları söyledi:
“Libya'da yürütme organının birleşmesi konusuna ‘gerçekçilik’ ile bakıyoruz. Ancak hükümetin birleşmesi konusuna bu hassas dönemde ihtiyatla yaklaşılmalı. Çünkü bu konu Libya için vazgeçilmez karışıklıklar yaratabilir.”
Bathiliy açıklamasında topu ‘6+6’ Komitesi’nin sahasına attı:
“Seçim kanunları halen görüşülüyor ve tarafların seçimleri denetlemede yönetimin tarafsızlığını sağlayacak şekilde gördüğü her türlü şartın konması mümkün. Kanunlar, cumhurbaşkanlığına aday olacak tüm adayların seçim tarihinden önce mevcut görevlerinden istifa etmesi şartını içerebilir.”
Birleşmiş Milletler Libya Özel Temsilcisi Abdullah Bathiliy, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamalarda Libya’daki siyasi süreçten uluslararası toplumun gösterdiği çabalara kadar birçok başlıkta merak edilen soruları cevapladı:

- Libya'da seçim sürecini harekete geçirme girişiminiz, Libya içinde ve dışında pek çok kişi için halen belirsizliğini koruyor. Bu girişimin özellikleri neler? Buna kimler katılacak ve ne bekleniyor?
Girişimin, Temsilciler Meclisi (TM) ile Devlet Yüksek Konseyi (DYK) arasında seçimlere hazırlık konusunda şimdiye kadar varılan uzlaşmaya dayanarak, öncelikle durgun siyasi suları hareket ettirmeyi amaçladığını açıklığa kavuşturmalıyım. Başka bir deyişle girişim, konuyu iki yasama konseyinin (TM ve DYK) tekelinde bırakmadan, seçim sürecini harekete geçirmek ve mevcut krizi çözmek için Libya'nın katılım çemberini genişletmeyi amaçlıyor. Bu da somut sonuçlara ulaşmadan yeterince zaman aldı. Seçimlerin gidişatının belirlenmesinde TM ve DYK da dahil herkes söz sahibi olacak. Girişim, aktif siyasi ve güvenlik güçler, partiler, kadın temsilciler, gençler, ileri gelenler ve sivil toplum kuruluşları dahil olmak üzere geniş bir yelpazedeki Libya bileşenlerini içerecek. UNSMIL’in bu bileşenleri kimin temsil edeceğini seçmede herhangi bir rolü olmayacak. İkinci olarak, bu girişimin esnek ve geleneksel olmayan bir çalışma mekanizması önerdiğini belirtmek gerekir. Zira Libyalıların seçimlerin gerektirdiği en önemli konularda ulusal uzlaşmaya varmalarına yardımcı olmak amacıyla kişisel olarak izleyeceğim ‘shuttle diplomacy’ (mekik diplomasisi) olarak bilinen mekanizmaya bağlı olacak. Bu konular, daha önceki açıklamalarımda da belirttiğim gibi; bu iki konunun önemine rağmen sadece anayasal bir kuralın ve seçim kanunlarının kabul edilmesinden daha fazlasını içeriyor. Karar verilecek konular arasında, seçimlerin güvence altına alınması, adayların seçim kampanyalarını yürütmek için hareket özgürlüğünün sağlanması, sonuçların onaylanmasının sağlanması, davranış kurallarının (ya da onur kuralının) benimsenmesi ve bunlara uyulması, harcamalar için şeffaf bir hükümet mekanizmasının benimsenmesi ve seçimlere iyi bir hazırlık için gündeme gelebilecek diğer başlıklar bulunuyor. Seçimlerin birincil görevi, ülke için yeni bir liderlik seçmektir. Bu nedenle sadece bazı üyeleri adaylar arasında olabilecek DYK ve TM’nin değil, tüm tarafların taahhüdünü ve katılımını gerektiriyor.

- Girişimden çıkacak kararlar tüm taraflar için bağlayıcı olacak mı? Yoksa bunlar sadece tavsiye niteliğinde mi?
Bu girişimden doğacak kararların meşruiyet kazanacağını söyleyebilirim. Çünkü bunlar mutlaka ulusal bir mutabakata tabi olacak ve mümkün olan en geniş mutabakatı yansıtacak. Tüm tarafların taahhüdünün, siyasi ve manevi sorumluluğunun ifadesi olacaktır. Bu taahhüt, vatandaşları ve onları temsil eden kurum ve kuruluşları takip etmenin yanı sıra üzerinde anlaşmaya varılacak kararların uygulanmasının en önemli teminatları arasında yer alacaktır.

- Cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılma koşulları üzerinde anlaşma sağlanamaması durumunda bu yıl sadece parlamento seçimlerini mi yapacaksınız?
Prensip olarak ülkeyi toparlanma yoluna sokan, devlet kurumlarını yeniden meşrulaştıran, sürdürülebilir barış ve istikrara, kalkınma ve yeniden yapılanmaya kapı açan ve vatandaşların refahı için endişe duyan her türlü geniş Libya mutabakatını destekliyoruz. Mevcut krizi çözmek, tartışmalı tüm konularda uzlaşmayı gerektiriyor. Bu nedenle Libyalıların uzlaşmasının son söz olduğunu söylüyoruz. Bununla birlikte tanıştığım Libyalı kadın ve erkeklerden hissettiklerim, uluslararası toplumdan duyduklarıma ve seçim listelerine kayıt için yoğun katılımdan anladıklarıma göre durum, 2023 yılının sonundan önce cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinin eşzamanlı olarak yapılması yönünde ilerliyor. Şayet seçimler başarılı bir şekilde yapılırsa -ki biz de tüm Libyalı ortaklarımızla bunun için çalışıyoruz- bu, ülkenin kurumlarının kaybolan meşruiyetini geri getirecek.

-TM ile DYK arasında şu ana kadar üzerinde anlaşmaya varılanlarda, özellikle de Anayasa Beyannamesi'nin 13’üncü değişikliğini kabul etmeleri, girişiminizin hangi aşamasında bulunuyor?
Girişim, zaman kazanmak amacıyla, Anayasa Beyannamesi'nde yapılan 13’üncü değişiklikte gerekli çareler de dahil olmak üzere, TM ile DYK arasında varılan uzlaşmaya dayanıyor. Bu kapsamda girişim, anayasal zemini ve seçim kanunlarını hazırlamakla görevli 6+6 Komisyonu’na, çalışmalarının bir an önce somut sonuçlar vermesi için teknik ve lojistik yardım ve gerekli uzmanlığı sağlamayı teklif etti. 5+5 ortak askeri komitesi üyeleri arasında seçimlerin korunması ve ülkenin çeşitli bölgelerinde adayların hareketini güvence altına alma konusunda oluşan önemli ve cesaret verici fikir birliğini de unutmamalıyız. Ayrıca bu girişim, TM ve DYK’nin her iki tarafında da geniş katılımcı bir yaklaşımla, endişe verici konuların ele alınmasına gereken özeni gösterecektir. Bu hususlar arasında örneğin, ulusal kaynakların şeffaf yönetimi, adaylar arasında eşit rekabet ortamının oluşturulması ve idarenin tarafsızlığının sağlanmasına ilişkin anlaşma yer alıyor.

- Tüm tarafları demokratik sürecin sonuçlarını kabul etmeye zorlayacak güvenceler ve araçlardan bahsedebilir misiniz?
Seçim sürecinin başarısı için Libya'da herkesin bildiği ve üzerinde çalışmaların bugünden itibaren başladığı ve seçim gününe kadar ve hatta seçimle ilgili kurumların kurulmasına kadar devam edeceği birçok faktörün sağlanması gerekiyor. Bu faktörlerin en önemlilerinden biri güvenliktir. Seçimler, adayların ve siyasi partilerin Libya genelinde hareket özgürlüğünün sağlanması, seçmenlerle serbestçe, herhangi bir taciz veya gözdağı olmaksızın kampanya ve toplantı yapma özgürlüğünün tesis edilmesi de dahil olmak üzere korunmalıdır. Güvenlik durumu vatandaşların, özellikle de kadınların, seçim görevlerini özgürce, güvenliklerine yönelik baskı veya korku olmadan yerine getirmeleri için de önemlidir. Ayrıca en önemli güvenceler arasında, adayların bilinen yasal yollardan itirazda bulunma hakları saklı kalmak kaydıyla, seçim sonuçlarını kabul edeceklerini önceden taahhüt etmeleri yer alıyor. Bu bir siyasi ve ahlaki sorumluluk meselesidir. Siyasi taraflar, tahrik ve nefret söyleminden kaçınma, adil rekabet etiğine uyma ve seçimlerin bütünlüğünü ve dürüstlüğü zedeleyici her türlü işlem ve eylemden kaçınma gibi davranış kuralları benimsemeli ve bunların hükümlerine uymalıdır. Seçim süreci, nimetlerinden tüm Libyalıların yararlanacağı birleşik ve egemen bir Libya lehine yarışan siyasi programlar ve vizyonlar için bir cephe olmalıdır.

- Mevcut yetkililerin aday olmak istiyorlarsa mevcut görevlerinden istifa etmeleri yönünde talepler var mı?
Adil seçim rekabeti için eşit koşulların sağlanması gerektiğinin herkes farkında. Bu bağlamda, kamu harcamalarını kontrol etmek ve devlet kaynaklarının seçim amaçları için kullanılmasını veya bir adayı rakipleri pahasına kayırmayı önlemek için şeffaf bir hükümet mekanizması sağlama ihtiyacı bir kez daha vurgulanmalıdır. Bu, tüm adaylar için eşit bir oyun alanı sağlamak için önemli bir önlemdir. Seçim rekabeti için eşit şartlar sağlanması, mevcut görevlilerin seçim kanunları tarafından belirlenen bir süreden önce görevlerinden istifa etmelerini gerektirmektedir. Önümüzdeki haziran seçimleri için bir yol haritası çizmeden önce bu meseleler artık Libyalıların kendileri tarafından kararlaştırılmalıdır. Genel olarak seçim sürecinin başarısını sağlamaya yönelik prosedürler şu andan itibaren başlar ve seçim günü boyunca ve seçim sonrasına kadar devam eder.

- Libya'da ‘paralı askerlerin’ ve yabancı güçlerin varlığı seçim sürecini engelleyen bir faktör olacak mı?
Yabancı savaşçıların ve paralı askerlerin varlığının Libyalıları, komşu ülkeleri ve bir bütün olarak uluslararası toplumu rahatsız eden bir sorun olduğu doğru. Bununla birlikte bu olgunun ciddiyeti büyük ölçüde Libyalı tarafların iradesine ve güvenlik anlaşmalarına bağlılıklarının boyutuna, askeri ve güvenlik kurumları da dahil olmak üzere kurumlarını birleştirme isteklerine ve ulusal egemenliklerinin prestijini geri getirme konusundaki ısrarlarına bağlı. Dolayısıyla yabancı savaşçıların ve paralı askerlerin geri çekilmesine ve Libya egemenliğinin yeniden kurulmasına yardım etmek, nihai olarak Libyalıların kendilerine, UNSMIL'e ve uluslararası toplumun birçok üyesine kalmıştır.

- Bu unsurların (paralı askerler ve yabancı güçler) Libya'dan çıkışı için herhangi bir zaman var mı?
Ortak Askeri Komite'nin yoğun çalışmaları ve Sudan, Nijer, Çad gibi ilgili ülkelerin gösterdiği iş birliği sayesinde yabancı savaşçı ve paralı askerlerin geri çekilmesi dosyasında ilerleme kaydedildiği söylenebilir. Gönüllü geri dönüş programlarının yanı sıra özellikle veri alışverişi mekanizmasının kurulması konusunda Libya irtibat komiteleri ve bu ülkeleri temsil eden muadillerinin kat ettiği mesafeyi şüphesiz takip ediyorsunuz. Doğru yönde ilerleyen bu yolu Libyalı, bölgesel ve uluslararası ortaklarımızla yakından takip ediyoruz. Burada, Libya ve komşularının, komşu ülkelere zarar vermeden, Libya'nın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygıyı garanti edecek şekilde, Libya topraklarındaki paralı askerlerin ve yabancı savaşçıların varlığına son verme yönündeki ortak arzusunu yineliyorum. Sudan, Çad ve Nijer'in de dahil olduğu Libya'nın komşu ülkelerine yaptığım son ziyaret, bu ikilemi çözme konusundaki ortak kararlılığı doğruladı.

- Seçimlerin ertelenmesinin sebebinin kanunların hazır olmaması olduğunu düşünüyor musunuz? Yoksa geçmişte Libya Yüksek Seçim Komisyonu’nun ilan ettiği ‘mücbir sebep’ yüzünden mi?
Libya'daki çoğu siyasi tarafın, seçim sürecini bozma sorumluluğundan kaçma ve diğer partileri suçlama eğilimi var. Seçimlerin bu yıl sonundan önce yapılması yönünde olumlu bir şekilde ilerlemek istiyorsak, şüphesiz bu yararsız bir yaklaşımdır. Suçlama zamanı bitti ve kitlesel olarak seçim listelerine kaydolan Libyalı seçmenlerin özlemlerini karşılamak için harekete geçme ve hızlanma zamanı geldi. Aralık 2021'de seçimlerin yapılmamasından herkesin şu ya da bu şekilde sorumlu olduğuna şüphe yok. Süresiz erteleme fiili güçler için uygundu ve bu gerçek Libyalılar için de bir kayıp değil. Statüko yalnızca bazı insanlara hizmet eder. Dolayısıyla engelleme, genellikle ‘aynı fikirde olmama’ kuralına dayanan çeşitli manevralarla devam etti. Sebepler ve  mazeretleri tekrarlanmamalı. Seçimleri ertelememek için başlattığım girişim, seçimlerin getirdiği tüm güvenlik, siyasi ve teknik konularda 6+6 Komitesi ile paralel çalışmayı gerektiriyor. Bu sayede yasal çerçevenin tamamlanmasını sağlıyor ve tekrar mücbir sebeplerin oluşmasının önüne geçiyoruz.

- Parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılmasından sorumlu olacak yeni bir hükümetin seçilmesi konusundaki görüşünüz nedir?
Libya kurumlarını askeri ve güvenlik düzeylerinde birleştirme yönündeki ciddi girişimler, yürütme organını dışlamaz. Ancak bu hassas dönemde hükümetin birleşmesi çok fazla gerçekçilik ve ihtiyatla ele alınmalıdır. Çünkü bu konu, Libya'nın olmazsa olmazı olan siyasi, usulî ve hatta hukuki ve anayasal karışıklıklar yaratabilir. Hükümetlerin oluşumuna genellikle makam çekişmeleri, kotalar konusundaki anlaşmazlıklar ve bireysel ve hizip çıkarları konusundaki acelecilik eşlik eder. Bu, devlet işlerini ve halkın günlük işlerini yürütmeye devam ederken, seçim liyakatine odaklanma çabalarına hizmet etmeyecektir. Yürütme organının gerçekçi bir şekilde birleştirilmesi konusuna, daha fazla karmaşıklık yaratmadan seçimlerin tek bir otorite altında yapılması olan ve istenen nihai hedefe ulaşmayı amaçlayarak bakıyoruz.

- Ancak pek çok kişi Ulusal Birlik Hükümeti’nin (UBH) devamının iki aday arasındaki dürüst rekabet koşullarına zarar vereceğinden korkuyor. Bununla ilgili görüşleriniz nelerdir?
Elbette yürütme organının birleştirilmesi konusuna yaklaşımımızdaki gerçeklik, minyatür ve bağımsız bir hükümet çağrısında bulunanların haklı korkularını ortadan kaldırmıyor. Bu yüzden önderliğini yaptığım iyi niyetlerle, tüm adaylar arasında özgür ve adil rekabet için eşit bir zemin sağlamayı ve devlet kaynaklarının seçim amacıyla sömürülmesini önlemek için hükümet harcamalarını kontrol edecek şeffaf bir mekanizma kurmayı umuyoruz. Ayrıca seçim kanunları halen görüşülmekte olup, tarafların seçimleri denetlemede idarenin tarafsızlığını sağlamak olarak gördükleri her türlü şartı kanuna dahil etmek mümkündür. Bu, örneğin, cumhurbaşkanlığı seçimlerine aday olan tüm adayların seçim tarihinden önce mevcut görevlerinden istifa etmelerini gerektirmeyi de içerebilir.



Ahmed eş-Şera Şarku'l Avsat'a konuştu: Suriye hiçbir Arap ülkesi için endişe kaynağı olmayacak

Suriye'deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera
Suriye'deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera
TT

Ahmed eş-Şera Şarku'l Avsat'a konuştu: Suriye hiçbir Arap ülkesi için endişe kaynağı olmayacak

Suriye'deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera
Suriye'deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera

Suriye'deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera Şarku'l Avsat'a verdiği röportajda, “Suriye devrimi rejimin devrilmesiyle sona erdi… Bunun başka bir yere ihraç edilmesine izin vermeyeceğiz” dedi. Eş-Şera ülkesinin ‘hiçbir Arap ya da Körfez ülkesine saldırmak ya da onları endişelendirmek için bir platform olmayacağını’ vurguladı.

Şam'daki eş-Şaab Sarayı'nda dün gerçekleştirilen röportajda eş-Şera, “Yaptıklarımızı ve başardıklarımızı mümkün olan en az hasar ve kayıpla gerçekleştirdik… İran'ın bölgedeki projesi 40 yıl geriye gitti” dedi.

Eş-Şera, “Körfez ülkelerinin ulaştığı gelişmişlik düzeyini takdir ediyoruz ve ülkemiz için de bunu arzuluyoruz. Suudi Arabistan çok cesur planlar yaptı ve bizim de arzuladığımız bir kalkınma vizyonuna sahip. Hiç şüphe yok ki, bizim arzuladığımız şeylerle birçok kesişme noktası var ve ister ekonomik ister kalkınma iş birliği açısından olsun, bu noktalarda bir araya gelebiliriz” ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın Suriye'deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera ile yaptığı röportajın tam metni;

* Pek çok Batılı ve bölgesel ülkeye güvence verdiniz. Ancak Körfez ülkelerine ve etkili Arap ülkelerine doğrudan bir mesaj vermediniz. Onlara söyleyecek bir şeyiniz yok mu?

- Elbette Arap ülkelerine söyleyecek sözümüz var; Özellikle de Suriye'nin İran için bir platforma dönüştüğü ve buradan dört büyük Arap başkentini yönettiği ve girdiği ülkelerde savaş ve yolsuzluk çıkardığı için… Körfez'in güvenliğini istikrarsızlaştıran ve bölgeyi uyuşturucu ve Captagon ile dolduran da İran. Dolayısıyla tüm bölge için büyük çıkarlar anlamına gelen İranlı milislerin ortadan kaldırılması ve Suriye'nin İran silahları için bir platform olarak tamamen kapatılması konusunda mümkün olan en az hasar ve kayıpla yaptığımız ve başardığımız şey diplomatik yollarla, hatta baskıyla elde edilmemiştir.

x cvgfbnh
Ahmed eş-Şera dün Şam'da Bisan eş-Şeyh ile yaptığı röportaj sırasında

Eski rejimle Arap ilişkilerinin yeniden kurulduğuna ve bazı tavizler karşılığında Arap Birliği'ne geri döndüğüne dair işaretler geldiğinde, bunun başarısız olacağından emindik. Çünkü bu rejimin hiçbir taviz vermeyeceğini ve bu jesti iyi niyetle karşılamayacağını biliyorduk. Hatta Ürdün tarafıyla yapılan bir toplantıda, Captagon'u onlara ihraç etmekteki ısrarın nedeninin sorulduğu ve cevabın da “yaptırımlar kaldırılmadıkça durmayacağı” şeklinde olduğu bize sızdırıldı.

Bugün Körfez'in stratejik güvenliğinin daha emniyetli ve güvenli hale geldiğini söylüyoruz. Çünkü İran'ın bölgedeki projesi 40 yıl geriye gitti.

Ahmed eş-Şera: Varlığımız kimse için tehdit değil

* Söz konusu ülkelere Suriye'nin bu sorunlu kişiler için bir sığınak olmayacağı konusunda nasıl güvence veriyorsunuz?

- Şu anda devlet inşası aşamasındayız. Suriye devrimi, rejimin devrilmesiyle sona erdi… Bunun başka bir yere ihraç edilmesine izin vermeyeceğiz. Suriye herhangi bir Arap ya da Körfez ülkesine saldırmak ya da onları endişelendirmek için bir platform olmayacak. Suriye devrimine birçok insan katıldı ama bugün devlet inşasının yeni bir aşamasındayız. Bu ülkelerle etkili stratejik ilişkiler kurmaya çalışıyoruz. Suriye, savaşlardan ve başkalarının çıkarları için bir platform olmaktan yoruldu. Artık ülkemizi yeniden inşa etmemiz ve güven sağlamamız gerekiyor. Çünkü Suriye Arap olaylarının merkezinde yer alan bir ülke.

Şam'daki varlığımız kimseye tehdit anlamına gelmiyor. Körfez ülkelerinin ulaştığı gelişmişlik düzeyini takdir ediyoruz ve ülkemiz için de bunu arzuluyoruz. Suudi Arabistan çok cesur planlar yaptı ve bizim de arzuladığımız bir kalkınma vizyonuna sahip. Hiç şüphe yok ki bizim arzuladığımız şeylerle birçok kesişme noktası var ve ister ekonomik ister kalkınma iş birliği açısından olsun, bu noktalarda bir araya gelebiliriz.

* Eski rejimin güç ve kontrolüne tabi olan komşunuz Lübnan ile ilişkilerinizi nasıl görüyorsunuz?

- Gerçekten de Lübnanlı kardeşlerimiz Şam'a gelişimiz ve bunun Lübnan'da bir tarafı diğerine karşı güçlendireceği konusunda çok fazla endişe duydular. Aslında biz Lübnanlı komşumuzla otoriter bir ilişki değil, saygı ve alışveriş ilişkisi istiyoruz ve kendi ülkemizde yapacak yeterince işimiz olduğu için Lübnan'ın içişlerine karışmak istemiyoruz. İyi ilişkiler kurmak istiyoruz. Tüm Lübnanlılara aynı mesafede duracağız. Onları tatmin eden şey bizi de tatmin eder.

dvfrgbthy
Ahmed eş-Şera, Esed'in düşmesinin ardından Şam'daki Emevi Camii'nde

Ahmed eş-Şera: Suriye, sahip olduğu zenginlikle tek bir görüşün hakimiyetine girmeyecektir

* Bir ulusal diyalog konferansından ya da kapsayıcı bir ulusal toplantıdan ve Suriye'de yeni bir aşamayı tesis edecek bir anayasadan bahsettiniz. Ancak hangi mekanizmayı benimseyeceksiniz? Suriye halkının tüm kesimlerinin, özellikle de halk ve askeri tabanınızın yeni ılımlı söyleminize katılmayabilecek bir kesiminin temsil edilmesini nasıl sağlayacaksınız?

- Son kısımda sizinle aynı fikirde olmayabilirim, ancak genel olarak Suriyelilere kişisel görüşlerimi empoze etmek istemiyorum. Bunu deneyimli ve uzman hukukçulara bırakıyorum, böylece hukuk, insanlar arasındaki ilişkiyi formüle etmede ayrım çizgisi olacaktır. Suriye büyüklüğünde ve zenginliğinde, farklı bileşenleri olan bir ülkenin tek bir görüşün hakimiyetinde olmasını bekleyemeyiz. Bu farklılık iyi ve sağlıklıdır. Bu zafer bir grubun diğerine karşı zaferi değil, tüm Suriyelilerin zaferidir. Önceki rejime sadık olduğunu düşündüğümüz kişilerin bile sevinçlerine şahit olduk. Çünkü insanların ne hissettiklerini ya da düşündüklerini söylemeleri mümkün değildi. Toplumun her kesiminden tüm Suriyelilerin ülkelerini koruyacak kadar bilinçli olduklarından eminim.

Kısacası benim arzum, farklılıklarımızı çözerken başvurabileceğimiz kapsayıcı bir anlaşmaya ve bir hukuk devletine ulaşmaktır.

Ahmed eş-Şera: İntikam peşinde koşmayacağız

* Sizi bekleyen pek çok çetrefilli dosyadan biri de zorla kaybedilenlerin, cezaevlerinde ve toplu mezarlarda kaybedilenlerin dosyası. Bu konuyu nasıl ele alacaksınız?

- Aslında biz siyasi bir rejimle değil, kelimenin tam anlamıyla bir suçlular ve haydutlar çetesiyle savaşıyorduk. Hem barışta hem de savaşta tutuklamalar, zorla kaybetmeler, öldürmeler, yerinden etmeler, aç bırakmalar, kimyasal silahlar, sistematik işkence... Bugün davanın bittiğini söylüyoruz. Dolayısıyla, insanların Sednaya Hapishanesi’nden sorumlu olanlardan, varil bombaları ve kimyasal silahlar atanlardan ve bilinen zulümleri işleyenlerden hesap sorma hakkını saklı tutarak, olaylara intikam açısından bakamayız. Bu kişiler sorumlu tutulmalı ve yargılanmalıdır. İsimleri bilinmeyen kişilere gelince, insanların bu kişileri de sorumlu tutmak için haklarında suç duyurusunda bulunma hakları vardır.

scvdfb
Ahmed eş-Şera, Şam'da BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen ile görüştü

Önemli olan, kısıtlamaları kırmış olmamız ve uzman kuruluşların bu göreve yardımcı olmak üzere gelmiş olmalarıdır. Kayıp kişilerin dosyalarını takip etmek hem yaşayan hem de ölü olan kişilerin akıbetlerini belirlemek ve ailelerinin ölüm belgeleri, miras gibi işlerini kolaylaştırmak üzere uzmanlaşmış bir bakanlık kurulacaktır. Bu çok iş demek, ancak hakikate ulaşmalıyız.

* Beşar Esad'ın oturduğu yerde, Halk Sarayı'nda bizi ağırlamak nasıl bir duygu?

- (Gülüyor) Dürüst olmam gerekirse, hiç rahat değilim. Ancak burası halka açık olması gereken bir yer. Böylece halk burayı ziyaret edebilir ve çocuklar bu avlularda oynayabilir.