FBI, ABD’lileri halka açık telefon şarj istasyonlarından uzak durmaya çağırdı

Bazı bilgisayar korsanları, cihazlara kötü amaçlı programlar eklemek için bu istasyonlardan yararlanıyor (Reuters)
Bazı bilgisayar korsanları, cihazlara kötü amaçlı programlar eklemek için bu istasyonlardan yararlanıyor (Reuters)
TT

FBI, ABD’lileri halka açık telefon şarj istasyonlarından uzak durmaya çağırdı

Bazı bilgisayar korsanları, cihazlara kötü amaçlı programlar eklemek için bu istasyonlardan yararlanıyor (Reuters)
Bazı bilgisayar korsanları, cihazlara kötü amaçlı programlar eklemek için bu istasyonlardan yararlanıyor (Reuters)

ABD Federal Soruşturma Bürosu (FBI), ABD’lileri havaalanı, otel ve diğer halka açık yerlerde bulunan açık şarj istasyonlarının, siber suçluların kötü amaçlı yazılımları cihazlara bulaştırmaları için bir araç haline geldiği konusunda uyardı.
FBI internet sitesinden, vatandaşları havaalanları, oteller veya alışveriş merkezlerindeki halka açık şarj istasyonlarını kullanmaktan kaçınmaya çağıran bir duyuru yayınlayarak, bazı bilgisayar korsanlarının kötü amaçlı ve casus yazılım için bu araçları kullandığını bildirdi. Denver’deki bir FBI ofisi, yayınlanan bu duyuruyu Twitter hesabından paylaştı.

FBI, halka açık yerlerde telefon şarjı konusunda uyarı yayınlayan tek federal kurum değil. ABD Federal İletişim Komisyonu (FCC) da kötü niyetli aktörlerin bu bağlantı noktalarını kullanarak hiçbir şeyden şüphelenmeyen kullanıcıların cihazlarına kötü amaçlı yazılım yükleyebileceğini iddia etti.
Bu kötü amaçlı yazılım, bilgisayar korsanlarının parolalar da dahil olmak üzere hassas verilere erişmesini sağlayabilir. iPhone'lar dahil olmak üzere bazı cihazlar, kullanıcıları güvenilmeyen bağlantılara karşı uyararak bu saldırılara karşı bir miktar koruma sağlayabiliyor ancak daha karmaşık kötü amaçlı yazılımlar bu korumayı atlayabilir.



Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere güvenin azaldığı tespit edildi

Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
TT

Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere güvenin azaldığı tespit edildi

Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)

Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere daha az güvenildiği ortaya kondu. Hatta okuyucu bilginin yanlış olduğundan şüphelense bile, gerçeği ortaya çıkaran gazeteciye pek güvenmiyor. 

Medyaya güven azalırken dezenformasyonun arttığı bir dönemde hatalı bilgileri düzeltmek de zorlaşıyor.

Yayın kuruluşları ve gazetecilerin taraflı olduğu düşüncesiyle insanlar okudukları haberlere temkinli yaklaşıyor. Daha önceki çalışmalarda veri doğrulamanın yarattığı etkiyle ilgili çelişkili sonuçlar çıkmıştı. 

Yanlış haberleri çürütmenin ne kadar işe yaradığı ve neden etki yaratmadığını öğrenmek isteyen araştırmacılar bir çalışma yürüttü.

Communication Research adlı hakemli dergide yayımlanan çalışmada 691 katılımcıya siyasi ve ekonomik haberler okutuldu. Bu haberlerde evsizlik oranlarından fentanilin aşırı doz ölümlerindeki etkisine kadar çeşitli iddialar yer alıyordu.

Bunların doğruluğuna ne kadar inandığını belirten katılımcılar daha sonra bu iddiaları onaylayan veya çürüten doğrulamayı okudu. Ardından bu doğrulamayı yapan gazeteciye ne kadar güvendikleri soruldu. 

Daha sonra bazı ürünlerle ilgili bilgiler içeren yazılarla aynı çalışma yürütüldü. Bu sefer verilen doğrulamalara "doğruluk kontrolü" işareti konmadı. Araştırmacılar bu sayede duyulan güvenin bu etiketten etkilenip etkilenmediğini anlamaya çalıştı.

İki çalışmanın sonucunda da yanlış bilgileri çürüten gazetecilere duyulan güven kayda değer derecede daha azdı. Katılımcılar inandıkları düşünceyi doğrulayanlara daha çok güvenirken, diğerlerinde daha fazla kanıt talep ediyordu. 

Çalışmanın yazarlarından Randy B. Stein, PsyPost'a yaptığı açıklamada "Halk genel olarak gazetecilere güveniyor ve doğrulayıcı makalelere duyulan güven epey yüksek" diyerek ekliyor: 

Yani klişe düşüncenin aksine, halkın doğruluk kontrollerine ve gazetecilere hiç güvenmediği doğru değil ancak düzelten/çürüten makalelere yönelik daha fazla şüphe var.

Araştırmacılar buradaki düzeltmenin, yayın kuruluşlarının haberlerindeki hataları düzeltmek için yayımladığı tekzip metinleri olmadığını ekliyor.   

Bilim insanları ilginç bir sonuçla da karşılaştı: Katılımcılar bir bilginin doğruluğundan şüphe etse bile bunu çürüten gazetecilere güvenmiyordu. 

Araştırmacılar bir haberin çürütülmesinin şaşkınlık yaratması, insanların onaylamaya kıyasla daha çok kanıt araması ve gazetecilerin taraflı davrandığından şüphelenmesinin buna yol açtığını düşünüyor. 

Şaşırtıcı bir diğer bulguysa, haberin çürütülmesi katılımcıların iddiayla ilgili düşüncesini değiştirmesine karşın gazeteciye güvenleri yine de sarsılıyordu. 

Stein, "Yanlış bilgileri düzeltmeye çalışan gazetecilerin (ya da herhangi birinin) aleyhine bir durum var" diyor. 

Araştırmacılar, halkın yanlış bilgileri çürüten haberlere nasıl ve neden güvenip güvenmediği üzerine daha fazla araştırma yapılması gerektiğini belirtiyor.

Makalenin yazarları, Conversation için kaleme aldıkları yazıda şu ifadeleri kullanıyor:

Gazetecilerin önündeki zorluk, bilgiyi çürüten biri gibi görünmeden bunu nasıl çürüteceklerini bulmak olabilir.

Independent Türkçe, PsyPost, Conversation, Communication Research