Jake Gyllenhaal, cankurtaranken denizanası sokan birine "idrar verdiğini" söyledi

Jake Gyllenhaal iki sene önceki açıklamasında düzenli banyo yapmayı "çok da gerekli" görmediğini söylemişti (AP)
Jake Gyllenhaal iki sene önceki açıklamasında düzenli banyo yapmayı "çok da gerekli" görmediğini söylemişti (AP)
TT

Jake Gyllenhaal, cankurtaranken denizanası sokan birine "idrar verdiğini" söyledi

Jake Gyllenhaal iki sene önceki açıklamasında düzenli banyo yapmayı "çok da gerekli" görmediğini söylemişti (AP)
Jake Gyllenhaal iki sene önceki açıklamasında düzenli banyo yapmayı "çok da gerekli" görmediğini söylemişti (AP)

Jake Gyllenhaal, cankurtaran olarak çalışırken denizanası sokan birini iyileştirmek için "işediğini" söyledi.
Gyllenhaal, 21 Nisan'da Kelly Clarkson'ın talk show'una konuk oldu. İkili ünlü olmadan önce yaptıkları işlerden bahsederken Gyllenhaal, gençken cankurtaran olduğunu belirtti. 
42 yaşındaki aktör, işinin bir halk plajının yakınındaki özel bir plaja yayaları sokmamak olduğunu ifade etti. Clarkson "Yani onlara hangi seviyede olduklarını hatırlatan kişi sendin" diyerek şaka yaptı.
Gyllenhaal bunun ardından bir anısını anlatarak denizanası sokan birisi için idrar gerektiğini söyledi:
“Bana yapmam gerekenin bu olduğunu ve bir kişinin acı çektiğini söylediler.”
Hollywood yıldızı, kendisini de bir keresinde denizanasının soktuğunu açıklayan Clarkson'a "Bunun acısını bilirsin" dedi.
Gyllenhaal daha sonra "Üzerine işemedim. Biraz çiş verdim Bu onların seçimiydi" diye konuştu:
“Bazen bir hayat kurtarmak için yapman gerekeni yaparsın.”
ABD'deki Cleveland Clinic hastanesine göre idrarın, denizanası sokmalarına iyi geldiği düşüncesi yanlış. Uzmanlar, bu tür bir durumda idrarın, daha fazla zehir salınmasına yol açabileceğini söylüyor.
 
Independent Türkçe, Today, Insider



Bollywood, demokrasi ve laiklik savunuculuğundan muhafazakarlığa nasıl kaydı?

Bollywood, dünyanın en büyük film sektörü konumunda (Reuters)
Bollywood, dünyanın en büyük film sektörü konumunda (Reuters)
TT

Bollywood, demokrasi ve laiklik savunuculuğundan muhafazakarlığa nasıl kaydı?

Bollywood, dünyanın en büyük film sektörü konumunda (Reuters)
Bollywood, dünyanın en büyük film sektörü konumunda (Reuters)

Amerikan medya kuruluşu CNN, Hindistan Başbakanı Narendra Modi yönetimi altında Bollywood'un nasıl muhafazakarlaştığını inceledi.

Haberde, yılda 1500 ila 2 bin film üretilen devasa sinema sektörünün "ülkenin kültürü, kimliği ve ekonomisi üzerinde büyük etkisi olduğu" belirtildi.

Ancak eskiden laik ve demokratik değerleri temsil eden Hint sinemasının, son 10 yılda Modi'nin liderliğindeki radikal sağcı Hindistan Halk Partisi'nin (BJP) politikaları doğrultusunda muhafazakar bir çizgiye kaydığı öne sürüldü.  

Mumbai'de yaşayan film eleştirmeni ve gazeteci Tanul Thakur, Müslümanlar başta olmak üzere dini azınlıkları yok sayan yapımların Modi döneminde arttığını savunarak şunları söyledi: 

Popüler Hint sinemasındaki bu büyük değişimi, filmlerin sadece hükümetin çizgisine uymakla kalmayıp, aynı zamanda giderek daha korkunç hale geldiğini ilk elden gördüm. Siyasetin, sinemaya bu kadar etki ettiğine, Hindistan'daki dini azınlıkların ve her türlü anlatı çeşitliliğinin bu kadar bariz şekilde görmezden gelindiğine tanıklık etmek çok endişelendirici.

Haberde, 2022 yapımı Kashmir Files (Kashmir Dosyaları) ve 2023 yağımı Kerala Story (Kerala Hikayesi) filmlerinin, stereotip tasvirlerle Müslümanları kötülediği ve dini gerilimi körüklediği gerekçesiyle eleştiri topladığına dikkat çekildi. 

İktidarın filmleri doğrudan fonlamadığı fakat Modi'nin her iki filmden de övgüyle söz ettiği hatırlatıldı. Ayrıca BJP kontrolündeki bazı eyaletlerde polislere ve kamu görevlilerine filmleri mesai saatlerinde izlemeleri için izin verildiğine işaret edildi.

Kashmir Files'ın yönetmeni Vivek Agnihotri, 2022'de CNN'e verdiği söyleşide "Müslümanları eleştiren bir film yapmadım" demişti.

Kerala Story'nin yönetmeni Sudipto Sen ise geçen yıl yerel medyaya yaptığı açıklamada İslamofobi eleştirilerini reddederek filmde DEAŞ'ı hedef aldığını savunmuştu. 

Haberde, BJP'nin radikal sağcı politikalarıyla güçlenen Hindu milliyetçilerinin, iktidarı eleştiren veya "hassas konulara" giren filmlere tepki gösterdiğine de işaret edildi. 

2020'de çıkan Netflix yapımı A Suitable Boy'da (Uygun Erkek), Hindu tapınağında Müslüman bir erkeğin genç bir Hindu kadını öptüğü sahnenin muhafazakarlardan büyük eleştiri topladığı hatırlatıldı. 

Aynı platformda 2023'te yayımlanan Annapoorani de "dini hassasiyetlerle uyuşmadığı" gerekçesiyle tepki çekmişti. Netflix bunun ardından filmi platformdan kaldırmıştı. Radikal sağcı düşünce Vishva Hindu Parishad kuruluşu, platformun kararını "zafer" diye nitelemişti.

Independent Türkçe, CNN, Guardian