Abdulaziz Tantik

Sahiciliğin katli…

Her dönem sahiciliğin katledilmesine matuf eylemlilikler ve oyunlar oynanmıştır. Ama bu sahiciliğe yönelik yapılan eylemler ve düşünüşler sınırlı ve kısıtlı bir zeminde gerçekleşmiştir. Tarihin hiçbir döneminde sahiciliği katletmeye yönelik bugünkü kadar sağlam bir teori, eylem ve strateji…

İslam karşıtlığı ve Batının iki yüzlülüğü…

Modern dünya bir kurgu dünyasıdır. O yüzden ele aldığı meseleyi ve olayı rahatlıkla kurgulayarak üstünü örtebilir ve bambaşka bir olgu olarak sunumunu yapabilir. Kurgu dünyası derken bu batının sahip olduğu epistemik unsurun dayandığı kaynağa bir göndermedir aynı zamanda… Olan üzerinden inşa…

İslam, üstü örtülemez bir gerçekliktir…

İslam, aşkınlığı kendi bünyesinde taşıyan ve ilahi inayetin yeryüzündeki en mücessem hali olarak tezahür eden bir hakikattir. İslam, Allah’ın insana yeryüzü serüveninde yol gösterici ilkeler gönderdiği bir din/yaşam biçimidir. Bu yaşam biçimi ise ilahi kaynağa atfen doğru anlaşılabilir. Bu yüzden…

İsra/Miraç: İnsanın kutlu yürüyüşü/yolculuğu…

İnsan, yeryüzü yolculuğuna gönderilmiş bir varlık olarak dünya yaşamını sürdürmektedir. Bu dünya ona yabancı olduğu kadar ruhunu acıya boğan bir boyutu da içinde taşımaktadır. Dünyayı aşma çabası ise hep bir engelle/yenilgiyle sonuçlandığı için buna yönelmede de tereddüt yaşamaktadır. Ama insan,…

İradenin uyanışı…

Bir iradenin varlığı onun özgürleştirilmesi ile birebir alakalı bir durumu işaret eder. Özgürleşmek ise bir farkındalığı kendi içinde saklı tutar ve hayata aktarır. Farkındalığı sağlayan şey ise olup bitenin neye taalluk ettiği konusunda yeni bir bakışa sahip olabilmekten geçer. Yeni bir bakış ise…

Unutma, unutulma ve unutturulmaya karşı hatırlama…

Unutma; bozunum, kullanılmayan bilgilerin kaybıdır. Unutma, yeni materyallerin öğrenilmesi sırasında, beyinde, bellek izleri adı verilen fiziksel değişimlerin meydana geldiği ve söz konusu izlerin zaman içerisinde silindiği varsayımına dayanır. Unutmanın, sosyolojik, psikolojik, siyasi sebepleri…

Yaşadığı an ile otantik karşılaşma…

An ile yüzleşme, an ile hesaplaşma ve an ile buluşma gibi temel aksiyomların insan şahsiyeti üzerindeki etkisini tartışmaya gerek yoktur. İnsanın an ile irtibatını unutma eğilimi, insanın geçmişte ve gelecekte kendisini konumlandırması ile birebir ilişkili bir durumu ve olguyu gösterir. An’da…

Ahlaksız ve anlamsız bir dünyada var olmak…

Anlam ve Ahlaka yönelik kayıtsızlığı yanında anlam ve ahlakın kurduğu bir dünya görüşüne karşıt tutumu ile modern dünya anlamsız ve ahlaksız bir dünya kurmuştur. Kendi bilgi sistemini ve bu sisteme dayalı siyasi, iktisadi ve içtimai görüşlerini öne çıkartarak anlamsızlığı ve ahlaksızlığı kalıcı bir…

Bir kimliğin varoluşsal inşası…

İnsanı tanımlayan üçleme, Zat, Şahsiyet ve Enniye olarak betimlenir.(Abdulkerim Cili/ İnsanı Kamil) İnsan bu üç kavram üzerinden betimlenebilir, denmek istenmektedir. Ki bu yaklaşım şu ana kadar ortaya konan birçok teoriden daha sağlam durmaktadır. Zat, ele avuca sığmayan boyutu ile öne çıkarken,…

Bir cephede olmanın sorumluluğu ve Filistin…

Bir cephede olmak ile özgür bir ortamda var olmanın koşulları farklıdır. Aslında insan olarak varlığımız bir cephe içinde anlamlı hale gelmektedir. Şeytan ve nefsin ayartıcılığı karşısında sürekli müteyakkız halde bulunması gereken insanın kendi cephesinde verdiği gedik, ilahi rıza yolunda…