Suudi Arabistan, sanatçılarını müzik festivaliyle onurlandırıyor

Müzik mirasıyla dolu festival, müzik üstatlarının katılımıyla gerçekleşiyor

Önde gelen Suudi bestecileri arasında Omar Kudres, Fevzi Mahsun, Salih eş-Şehri, Muhammed Şafik, Tarık Abdulhakim, Talal Bağir ve Abdulrab İdris bulunuyor
Önde gelen Suudi bestecileri arasında Omar Kudres, Fevzi Mahsun, Salih eş-Şehri, Muhammed Şafik, Tarık Abdulhakim, Talal Bağir ve Abdulrab İdris bulunuyor
TT

Suudi Arabistan, sanatçılarını müzik festivaliyle onurlandırıyor

Önde gelen Suudi bestecileri arasında Omar Kudres, Fevzi Mahsun, Salih eş-Şehri, Muhammed Şafik, Tarık Abdulhakim, Talal Bağir ve Abdulrab İdris bulunuyor
Önde gelen Suudi bestecileri arasında Omar Kudres, Fevzi Mahsun, Salih eş-Şehri, Muhammed Şafik, Tarık Abdulhakim, Talal Bağir ve Abdulrab İdris bulunuyor

Muhammed Garsan 

Suudi Arabistan, Krallık Melodileri Festivali'nde ülkesinin bestecilerini andı.

Geçen hafta Cidde şehrinde düzenlenen festival, üç akşam boyunca sanatçılar tarafından şarkılarla kutlandı.

Festival, ilk gecesinde Suudi sanat sahnesini etkileyen yedi besteciyi onurlandırmayı amaçladı.

Onurlandırılan besteciler arasında Omar Kudres, Fevzi Mahsun, Salih eş-Şehri, Muhammed Şafik, Tarık Abdulhakim, Talal Bağir ve Abdulrab İdris bulunuyor.         

Festival, ziyaretçilerini müziğin en önemli öncüleri hakkında eğitici bir yolculuğa çıkarıyor.

Nitekim festival, bestecinin ve şarkıcının şarkıyı yaratmadaki rolü arasındaki güçlü önemi yansıtacak şekilde, farklı sanatçıların resimleriyle gruplandırılmış bir bestecinin resimlerinin sergilendiği, dış avlunun etrafına dağıtılmış duvar resimleriyle süslenmiş bir girişle başlıyor.

Bu etkinlik, Suudi müziğinin özgünlüğünü şekillendirmede önemli bir rol oynayan besteciler ve sanatçıları tanıtmak ve şu anki nesillere özgün müziğin nasıl yaratıldığını göstermek amacıyla Kültür Bakanlığı'nın çabaları kapsamında sanatçılarının önemli katkılarını gözler önüne sermek için düzenlendi.

Suudi Arabistan'daki çok çeşitli kültürlerin bir araya gelmesi, devasa bir sanatsal envanterin oluşmasına ve kültürel zenginliğin müziğin enstrümanlarını oluşturmasına ve halk ritmlerini benzersiz müziğe dönüştürmesine katkıda bulundu.

Kültür Bakanlığı şu anda, dananat, sahba, macrur, habayti, hutva gibi şarkı türlerini içeren birçok sanat eserini belgeleyerek yaymayı amaçlamaktadır.

Melodilerin yolculuğu

Önceden Cidde limanı, tüm dünyayı ve diplomatik, ticari ve diğer misyonları kabul ederdi.

Bu misyonlar aracılığıyla ilahiler, muvaşehat, mevavil ve danat gibi bazı şarkı türlerinin kaydedilmesi sağlandı.

Ayrıca, 1905 yılında Hollanda büyükelçiliğinin yaptığı gibi bazı diplomatik elçilikler ve konsolosluklar bu şarkı türlerini ve halk müziği örneklerini kaydettiler.

Suudi Arabistan'da melodiler, ilk andan itibaren farklı bölgelerdeki kolektif şarkıların tonlarından ilham alarak bireysel örnekler haline gelmeye başladı.

Şehrin kendi kültüründen kaynaklanan müzik türleri olan danat, macrur ve mecs gibi geleneksel müzikler sanatın renklerini içeriyor.

1950'lerin sonlarında, bu müzik mirası şekillenmeye başladı ve ilk örneklerinden biri olan "Senin gülün ey gül dikicisi" adlı şarkı, sanatçı ve besteci olan merhum Talal Maddah tarafından bestelendi ve seslendirildi.

Bu şarkı, geleneksel mirastan farklı bir tarza sahip yeni bir müziğin başlangıcı oldu.

İlk besteciler ve sanatçılar, Suudi Arabistan'da radyo ve televizyon çağının başlangıcından bu yana şarkıları kaydetmeye büyük önem verdi.

Yıllar geçmesine rağmen, Suudi melodisi hala duygusal ve estetik gelişmişlik içeren duygusal bir yaklaşıma dayanıyor ve çağın gereksinimlerine ve değişikliklerine göre şekilleniyor.

Tek melodi olarak bilinen bu tarz, klasik bir şarkı türüdür ve aynı bağlama ve referanslara sahip.

Bu tür, Tarık Abdulhakim'in "Başıma gelenler için ağla" şarkısı ile başladı ve Fevzi Mahsun'un "Onun aşkı" şarkısı, Talal Maddah'ın "En güzel geceler" şarkısı, Muhammed Abdu'nun "Evet" şarkısı ve Fahd bin Said'in "Aşkından Kurtuluş" şarkısı gibi diğer örneklerle devam etti.

Suudi müziğinin başlangıcı

Müzisyen Medeni Abadi, Suudi sanat ve müziğinin başlangıcı hakkında Independent Arabia'ya verdiği röportajda, sanat ve besteciliğin Hasan Cava, Muhammed Bacude ve Said Abdurrahman gibi isimlerle başladığını, ardından Tarık Abdulhakim, Abdullah Muhammed, Omar Kudres gibi birçok besteci ve sanatçının onları takip ettiğini belirtiyor.

Abadi, konuşmasında şu sözlere dikkat çekti:

Suudi Arabistan, farklı bölgelerden gelen birçok geleneksel renk ve sanatla doludur ve her bölge kendi özgünlüğü ile tanınır, bu da Suudi sanatını diğerlerinden ayıran önemli bir özelliktir. Suudi müziğini benzersiz kılan şey aynı zamanda köklülük ve özel makamlardır, bu makamlar Mekke makamlarıdır ve Suudi sanatını ön plana çıkarmaktadır.

Krallık Melodisi Festivali'nin resmi sözcüsü Abdurrahman el-Mutavva yaptığı özel bir açıklamada, festivalin ilk bölümünde Suudi müziğinin tarihine ışık tutmayı ve müzik üstatlarını onurlandırmayı amaçladıklarını ifade etti.

Festival, Kültür Bakanlığı'nın müziği destekleme çabaları kapsamında gerçekleştiği için sanatçı ve bestecilere de ev sahipliği yapıyor.

Mutavva, onurlandırılan isimlerin seçim kriterleri hakkında şunları söyledi:

Suudi müziğinin tarihine katkıda bulunma en önemli kriterdir. Şu anki festivalde onurlandırılan tüm isimler, Suudi müziği ve besteciliğine katkılarda bulunmuşlardır.

Kadın bestecilerin yokluğu

Müziğin desteklenmesi ve Suudi kadın bestecilerin eksikliği hakkında sorulan bir soruya yanıt olarak, Abdurrahman el-Mutavva şunları söyledi:

Müzik, Kültür Bakanlığı'nın 16 kolundan biridir. Müzik sektörünü desteklemeyi ve güçlendirmeyi amaçlayan bir bakanlık olarak, bu alana yatırım yapmayı hedeflemekteyiz. Kültür Bakanlığı'nın organizasyonu altında çalışan Müzik Kurulu, sektörü destekleme ve müziği güçlendirme çalışmalarına devam etmektedir. Geçmiş müzik festivallerinde, Suudi kadın sanatçıların adlarının da ön plana çıktığını gördük.

Yazar ve sanat tarihçisi Ali Fakandaş, aralarında sanatçı Tuha ve besteci Hanin Ğassal'ın da bulunduğu çok sayıda Suudi kadın bestecinin eserlerinin sınırlı olduğunu anımsatarak şunları söyledi:

Genel olarak sanat alanı o dönemde kadınlara açık değildi ve sosyal engeller Suudi kadın bestecilerin ortaya çıkmasını engelledi, ama artık kadınlar da sahne alabiliyor, Suudi kadın sanatçıları izliyoruz. New York'ta Suudi Orkestrası'nda çoğunluğu kadın olan koroların katılımını da gördük. Hanin Ğassal'ın sanat sahnesine döndükten sonra en büyük bestecilerden biri olması mümkün.

Independent Arabia - Independent Türkçe



Suudi Arabistan BRICS Zirvesi’nde Gazze'deki acıların sona erdirilmesi gerektiğini vurguladı

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, ülkesinin daha fazla fırsat ve ortak kalkınmayla dolu bir gelecek için çok taraflı platformlar aracılığıyla verimli bir iş birliği kurma arzusunu dile getirdi. (SPA)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, ülkesinin daha fazla fırsat ve ortak kalkınmayla dolu bir gelecek için çok taraflı platformlar aracılığıyla verimli bir iş birliği kurma arzusunu dile getirdi. (SPA)
TT

Suudi Arabistan BRICS Zirvesi’nde Gazze'deki acıların sona erdirilmesi gerektiğini vurguladı

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, ülkesinin daha fazla fırsat ve ortak kalkınmayla dolu bir gelecek için çok taraflı platformlar aracılığıyla verimli bir iş birliği kurma arzusunu dile getirdi. (SPA)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, ülkesinin daha fazla fırsat ve ortak kalkınmayla dolu bir gelecek için çok taraflı platformlar aracılığıyla verimli bir iş birliği kurma arzusunu dile getirdi. (SPA)

Suudi Arabistan, 17. BRICS Zirvesi'nin ikinci gününün ilk oturumunda Gazze'de yaşanan insani acıların göz ardı edilemeyeceğini ve uluslararası toplumun bu krizi sona erdirmek ve uluslararası hukuka uygun olarak iki devletli çözüme dayalı herakes için kalıcı ve kapsamlı bir barışa ulaşmak için ciddi bir şekilde çalışması gerektiğini vurguladı.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman adına Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan dün Brezilya'nın Rio de Janeiro kentinde düzenlenen ve Suudi Arabistan'ın davetli ülke olarak katıldığı zirvenin ikinci gününün ilk oturumuna katıldı. Oturum ‘Çevre, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 30. Taraflar Konferansı (COP30) ve Küresel Sağlık’ başlığını taşıyordu.

Oturum sırasında bir konuşma yapan Prens Faysal bin Ferhan, Gazze Şeridi'ndeki feci duruma atıfta bulunarak, dünyadaki vahim krizlerin herkese ortak sorumlulukları ve çatışmaların yayılmasını önlemek için gerilimi artırmaktan kaçınma ihtiyacını hatırlattığını vurguladı. İsrail'in sağlık altyapısına yönelik saldırılarının ve sivilleri hedef almasının uluslararası insancıl hukukun açık bir ihlali ve yasalar ile normlara dayalı uluslararası sisteme doğrudan bir meydan okuma olduğunu belirterek, uluslararası toplumu insani erişimin sağlanması ve sivillerin korunması için sorumluluklarını üstlenmeye çağırdı. Faysal bin Ferhan, Gazze'de yaşanan insani acıların göz ardı edilemeyeceğini ve uluslararası toplumun bu krizi sona erdirmek ve uluslararası hukuka uygun olarak iki devletli çözüme dayalı herkes için kalıcı ve kapsamlı bir barışa ulaşmak için ciddi bir şekilde çalışması gerektiğini vurguladı.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı konuşmasının başında ülkesinin BRICS Zirvesi’ne ev sahipliği yapan ve bu yıl grubun başkanlığını yürüten Brezilya'ya takdirlerini ifade ederek, Suudi Arabistan'ın daha fazla fırsat ve ortak kalkınmayla dolu bir gelecek için çok taraflı platformlar aracılığıyla verimli bir iş birliği inşa etme arzusunu dile getirdi.

Prens Faysal bin Ferhan, Suudi Arabistan'ın Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve Paris Anlaşması'na olan bağlılığını vurgulayarak, iklim ve sağlık alanlarında iş birliğinin geliştirilmesinin önemini vurguladı ve farklı ülkelerin farklı koşullarını dikkate alan pratik ve dengeli bir yaklaşım çağrısında bulundu.

Bu bağlamda, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 30. Taraflar Konferansı'na (COP30) ev sahipliği yapacak olan Brezilya'ya Krallık'ın tebriklerini ileterek, Suudi Arabistan'ın iklim değişikliği sorunlarının ele alınmasında somut sonuçlar elde edilmesinde başarı dileklerini ifade etti.

Prens Faysal bin Ferhan, su kıtlığı çeken ülkelerden biri olarak Suudi Arabistan'ın çevresel zorlukları ve su kaynaklarını yönetmek için ileri yöntemler ve teknolojiler geliştirdiğini ve bu hayati kaynağa eşit erişimi sağlamayı amaçlayan Dünya Su Örgütü'nün kurulmasına yol açan çabalara öncülük ettiğini açıkladı.

Sağlık sektörü konusunda ise Vizyon 2030'un önleme ve entegre bakıma odaklanan kapsamlı reformlar içerdiğini belirterek, Suudi Arabistan'ın Hac ve Umre gibi büyük organizasyonları yönetme, planlama ve erken uyarı sistemleri geliştirme konusundaki uzmanlığını vurguladı. Kuşkusuz bu, Suudi Arabistan'ın uluslararası standartlara uygun olarak sağlık acil durumlarına hazırlık ve müdahale konusunda bölgesel bir merkez olma konumunu güçlendiriyor.

Oturuma Suudi Arabistan'ın Brezilya Büyükelçisi Faysal Gulam, Dışişleri Bakanlığı Ofisi Genel Müdürü Velid es-Semail, Dışişleri Bakan Danışmanı Muhammed el-Yahya ve Uluslararası Kuruluşlar Genel Müdürü Şahir el-Huneyni katıldı.