Suudi Arabistan İsrail'in Filistinlilerin yerlerinden edilmesine ilişkin aşırılıkçı açıklamalarını kesin olarak reddetti

Bakanlar, mali sürdürülebilirlik programına ilişkin yönetim planının tamamlanmasından övgüyle bahsetti

Prens Muhammed bin Selman dün Riyad'daki Kabine oturumuna başkanlık etti (SPA)
Prens Muhammed bin Selman dün Riyad'daki Kabine oturumuna başkanlık etti (SPA)
TT

Suudi Arabistan İsrail'in Filistinlilerin yerlerinden edilmesine ilişkin aşırılıkçı açıklamalarını kesin olarak reddetti

Prens Muhammed bin Selman dün Riyad'daki Kabine oturumuna başkanlık etti (SPA)
Prens Muhammed bin Selman dün Riyad'daki Kabine oturumuna başkanlık etti (SPA)

Suudi Arabistan dün, İsrail'in Filistin halkının topraklarından sürülmesine ilişkin aşırılık yanlısı açıklamalarını kategorik olarak reddettiğini ifade ederek, Filistin meselesinin merkezi bir öneme sahip olduğunu ve kalıcı barışın ancak iki devletli çözüm yoluyla, barış içinde bir arada yaşama ilkesinin kabul edilmesiyle sağlanabileceğini vurguladı.

Riyad'da Veliaht Prens Muhammed bin Selman başkanlığında düzenlenen Bakanlar Kurulu oturumunda Ürdün Kralı Abdullah II bin Al Hüseyin ve BAE Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayid Al Nahyan ile yapılan telefon görüşmelerinin içeriği hakkında bilgi verildi.

Bölgesel ve uluslararası arenadaki güncel gelişmeleri ele alan Bakanlar Kurulu, Suudi Arabistan ve diğer ülkeler arasındaki bir dizi ortak komitenin çalışmalarındaki son gelişmeleri gözden geçirdi, iş birliği ve dostluk bağlarını güçlendirmeyi ve çeşitli alanlarda karşılıklı çıkar ve faydalar doğrultusunda ilişkileri daha geniş ufuklara taşımayı amaçlayan girişimlerini vurguladı.

Görsel kaldırıldı.Prens Muhammed bin Salman dün Riyad'daki Kabine oturumuna başkanlık etti (SPA)

Suudi Arabistan'ın çok taraflı kuruluşlar ve bunlara bağlı organlardaki öncü rolünü gözden geçiren Bakanlar Kurulu, Uluslararası Yolsuzlukla Mücadele Otoriteleri Birliği (IAACA) İcra Komitesi üyeliğine seçilmesinin, uluslararası toplumun çabalarını ve küresel konumunu takdir ettiğinin bir kanıtı olduğunu belirtti.

Yerel meselelerde ise Kabine, gelecek vaat eden ve yeni sektörleri güçlendirmeyi amaçlayan ülkedeki kapsamlı kalkınma hareketine değinerek, ekonomik çeşitlendirme çabalarının desteklenmesine, petrol dışı GSYH'nin artırılmasına ve Ulusal Sanayi ve Lojistik Kalkınma Programı'nın (NILDP) hedeflerine ulaşılmasına katkıda bulunacak olan Kral Salman Otomotiv Kompleksi'nin faaliyete geçmesine övgüde bulundu.

Mali Sürdürülebilirlik Programının yürütme planının tamamlanmasını ve bunun harcama verimliliğinin arttırılmasına, gelirlerin ve planlama kabiliyetlerinin geliştirilmesine ve kamu maliyesinin Krallığın 2030 Vizyonu ile bağlantılı yapısal değişikliklere ve ekonomik reformlara hazırlanmasına, böylece mali pozisyonun gücünün ve Suudi ekonomisinin sağlamlığının arttırılmasına yaptığı katkıları övdü.

Görsel kaldırıldı.Kabine toplantısından (SPA)

Bakanlar Kurulu, Dışişleri Bakanı'na Ermeni tarafıyla siyasi istişarelere ilişkin bir mutabakat zaptı taslağını görüşmek ve Maliye Bakanı'na Sırbistan ile gelir ve sermaye vergilerinde çifte vergilendirmeyi önlemeye yönelik bir anlaşma taslağı imzalamak üzere yetki verdi.

Bakanlar Kurulu, iki ülkenin dışişleri bakanlıkları arasında siyasi istişarelere ilişkin mutabakat zaptı taslağını Ermenistan tarafıyla görüşmek üzere Dışişleri Bakanı'na ve gelir ve sermaye üzerinden alınan vergilerde çifte vergilendirmeyi önlemek ve vergi kaçakçılığı ve vergi kaçırılmasını önlemek amacıyla Sırbistan ile taslak bir anlaşma imzalamak üzere Maliye Bakanı'na yetki verdi.

Ürdün ile uyuşturucu, psikotrop maddeler ve prekürsör kimyasalların yasadışı ticareti ve kaçakçılığıyla mücadeleye ilişkin iki iş birliği anlaşmasını ve Solomon Adaları ile diplomatik, hususi ve resmi pasaport sahiplerinin kısa süreli vizeden karşılıklı olarak muaf tutulmasına ilişkin bir diğer anlaşmayı onayladı.

Görsel kaldırıldı.Riyad'da düzenlenen Kabine oturumundan (SPA)

Kurul ayrıca Suudi Arabistan Kraliyet Geleneksel Sanatlar Enstitüsü ile Fas Hasan II Camii Vakfı Geleneksel Sanatlar Akademisi, mali alanda Katar, ekonomi ve planlama alanında Umman, ticari alanda Maldivler, Akabe Körfezi'nde yolcu taşımacılığı için deniz bağlantısı alanında Mısır, meteoroloji alanında İngiltere ve merkez bankacılığı alanında Türkiye arasında iş birliğine yönelik mutabakat zabıtlarını onayladı.

Savcılık ve İdari Yargı Konseylerinin oluşumuyla ilgili olarak Savcılık Kanununun (4). maddesinin (1). fıkrasının ve Şikâyet Divanı Kanununun (4). maddesinin, iki konseyin oluşumuna uzmanlık ve ihtisas sahibi üyelerin eklenmesi suretiyle değiştirilmesini onayladı.

Kabine ayrıca Ulusal Halefiyet ve Liderlik Gelişim Programını onayladı ve Yerel İçerik ve Devlet İhale Kurumu, İnsan Kaynakları Geliştirme Fonu ve Prens Sattam Bin Abdülaziz Üniversitesi'nin önceki iki mali yıla ait kesin hesaplarını onayladı. Kabine, “Büyükelçi” ve “Tam Yetkili Bakan” pozisyonlarına ve “ondördüncü” rütbeye yapılan bir dizi terfiyi gözden geçirdi.

Bakanlar Kurulu, Al-Cuf Bölgesi Kalkınma Stratejik Ofisi ile Taif ve Al-Baha Üniversitelerinin yıllık raporları da dahil olmak üzere gündemindeki bir dizi kamu konusunu gözden geçirdi ve gerekli tedbirleri aldı.



Suudi Arabistan, Filistin davasının tasfiyesini doğrudan reddetti

Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı Riyad'da kabul etti. (SPA)
Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı Riyad'da kabul etti. (SPA)
TT

Suudi Arabistan, Filistin davasının tasfiyesini doğrudan reddetti

Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı Riyad'da kabul etti. (SPA)
Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı Riyad'da kabul etti. (SPA)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı tarafından bugün şafak vakti yapılan açıklamada, Suudilerin Filistin konusundaki tutumunun tutarlılığı vurgulanarak, ‘Suudi Arabistan’ın bir Filistin devletinin kurulmasına ilişkin tutumunun kesin ve değişmez olduğu’ belirtildi. Veliaht Prens ve Başbakan Muhammed bin Selman'ın bu tutumu ‘yoruma yer bırakmayacak açık ve net bir şekilde’ teyit ettiği hatırlatıldı. “Suudi Arabistan, bir Filistin devleti kurulmadan İsrail ile ilişki kurmayacaktır” denilen açıklamada, Riyad'ın bu konudaki tutumunun ‘değişmez olduğu ve müzakere ya da teklife tabi olmadığı’ vurgulandı.

Açıklamada Suudi Arabistan'ın, ‘İsrail'in yerleşim politikaları, Filistin topraklarının ilhakı ya da Filistin halkını topraklarından sürme çabaları yoluyla Filistin halkının meşru haklarından taviz verilmesini kategorik olarak reddettiği’ yinelendi. Açıklamanın devamında, “Bugün uluslararası topluma düşen görev, topraklarına sahip çıkmaya devam edecek ve ondan asla vazgeçmeyecek olan Filistin halkının çektiği acımasız insani ıstırabı hafifletmek için çalışmaktır. Bu kesin tutum, müzakereye ya da teklife tabi değildir. Filistin halkı uluslararası meşruiyet kararlarına uygun olarak meşru haklarını elde etmeden kalıcı ve adil barışa ulaşılamayacaktır. Bu, önceki ABD yönetimine ve mevcut yönetime zaten açık bir şekilde ifade edildi” ifadeleri yer aldı.

Filistinlilerin takdiri

ABD Başkanı Donald Trump'ın dün Beyaz Saray'da İsrail Başbakanı ile düzenlediği basın toplantısında yaptığı dikkat çekici açıklamalardan yaklaşık 60 dakika sonra gelen Suudi açıklaması Filistin Yönetimi tarafından takdirle karşılandı.

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas yaptığı açıklamada, yerleşim, ilhak ve yerinden edilmeyi reddeden, bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını savunan kardeş Suudi Arabistan yönetiminin art arda yayınladığı samimi ve kardeşçe tutumları memnuniyetle karşıladı. Abbas, Suudilerin cesur ve onurlu tutumlarını takdir etti. Abbas ayrıca, Suudi Arabistan'ın Filistin halkına verdiği büyük desteğin yanı sıra uluslararası forumlarda Filistin davasına verilen destekten, Filistin devletinin tanınması için uluslararası koalisyonun kurulmasından ve önümüzdeki haziran ayında uluslararası barış konferansı düzenlenmesi çabalarından övgüyle bahsetti.

Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) İcra Komitesi Genel Sekreteri Hüseyin eş-Şeyh ise “Suudi Arabistan'ın Filistin halkının hakları ve uluslararası hukuka uygun iki devletli çözümün bölgede güvenlik, istikrar ve barışın teminatı olduğu konusundaki sağlam, kararlı ve tarihi tutumunu takdirle karşılıyoruz” dedi.

Filistinlilerin haklarının güvence altına alınması

Yazar ve siyasi analist Munif el-Harbi, “Araplar, Müslümanlar ve vicdan sahibi herkes, Kral Abdulaziz'in 80 yıl önce ABD Başkanı Franklin D. Roosevelt ile görüşmesinden bu yana Suudi Arabistan'ın Filistin davasına yönelik tutarlı tutum ve ilkelerini kaydedecektir. Veliaht Prens Muhammed bin Selman, Şura Konseyi önünde ve Arap Birliği-İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ortak zirvesine başkanlık ettiği sırada yaptığı konuşmalarda, Filistin hakkından herhangi bir şekilde taviz vermeye yönelik girişimlere yanıt vermekte gecikmediğini ve gecikmeyeceğini vurguladı” ifadelerini kullandı.

Filistin devletini tanıma fırsatı

El-Harbi, “Bugün dünyanın tüm barışsever ülkeleri, Filistin devletini tanımak için Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın doğrudan gözetiminde Suudi Arabistan tarafından yürütülen yorulmak bilmeyen çabalara katılma fırsatına sahiptir” dedi. El-Harbi, ‘Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nun Filistin'i BM'ye tam üye olarak kabul eden kararlarında da ifade edildiği üzere, uluslararası toplumu Filistin halkının haklarını desteklemek üzere harekete geçirmenin önemini’ vurguladı. Egemen ve bağımsız bir karara sahip olan Suudi Arabistan'ın ‘Filistinlilerin haklarını en önemli önceliği haline getirdiğini’ ve Riyad ile Tel Aviv arasında barış için uluslararası ya da bölgesel güçler tarafından sarf edilen her türlü çabanın Filistin devletinin kurulmasına açılan kapıdan geçmesi gerektiğini belirten el-Harbi, bunun dışındaki her türlü çabayı ‘ikili barışa ve ardından bölge için adil ve kapsamlı bir barışa ulaşmaya yol açmayacak boşa harcanmış bir çaba’ olarak nitelendirdi.

El-Harbi, askeri güç kullanımı, suikastlar, toprakların zorla ilhakı, zorla yerinden etme ve devletlerin egemenliğinin ihlalinin kendileri için güvenlik ve istikrar sağlamayacağı; ancak 1967 sınırlarını gözeterek başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devletinin kurulmasına dayanan Suudi barış denklemiyle sükûnetin sağlanacağını söyledi.

Hızlı reaksiyon

Siyasi analist Nidal es-Seb ise Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, ‘Suudilerin ilkesel tutumunun ahlaki ve tarihi bir tutum olduğunu, aynı zamanda Arap Birliği-İİT ortak toplantısı aracılığıyla ortak tutum çağrısında bulunulduğunu ve Suudi Arabistan'ın ABD’nin tutumuna karşı duran tek ülke olmaması gerektiğini’ belirtti. Es-Seb, Suudilerin Filistin davasının tasfiyesini reddeden açıklamasıyla verdiği yanıtın hızının, Suudi kararının egemenliğini ve bağımsızlığını teyit eden kesin bir mesaj ortaya koyduğunu ifade etti. “Filistin halkı uluslararası meşruiyet kararlarına uygun olarak meşru haklarını elde etmeden kalıcı ve adil bir barışa ulaşılamayacaktır” diyen es-Seb, bu dosyanın müzakereye, tavize veya ihaleye tabi olmadığını doğruladı. Es-Seb, Suudilerin bu hakkı tasfiye etmeye veya ortadan kaldırmaya yönelik her türlü girişim karşısında Filistin halkının yanında yer aldığı yönünde doğrudan bir mesaj daha gönderdiğini kaydetti.

Es-Seb, Riyad'ın sarsılmaz bir kararlılıkla sergilediği tutumun, İsrail'in yerleşim politikaları, Filistin topraklarının ilhakı ya da Filistin halkını topraklarından sürme çabaları yoluyla Filistin halkının meşru haklarını zayıflatmaya yönelik her türlü girişimi engelleyeceğine dair Filistinlilerin inancını kuvvetlendirdiğini vurguladı.