Düşünceden hatıraya: Rahman’ın Misafirleri Programı; iddialı bir vizyon ve istisnai başarılar

Düşünceden hatıraya: Rahman’ın Misafirleri Programı; iddialı bir vizyon ve istisnai başarılar
TT

Düşünceden hatıraya: Rahman’ın Misafirleri Programı; iddialı bir vizyon ve istisnai başarılar

Düşünceden hatıraya: Rahman’ın Misafirleri Programı; iddialı bir vizyon ve istisnai başarılar

Suudi Arabistan Kültür Ataşesi Doç. Dr. Faysal bin Abdurrahman Usra

Rahman’ın Misafirlerine Hizmet Programı 2030 Suudi Arabistan Vizyonu’nun gerçekleşmesinde en önemli programlardan biri olarak kabul edilmektedir ve Ekonomi ve Kalkınma İşleri Konseyi’ne bağlıdır. Programın misyonu; mümkün olan en fazla sayıda Müslüman’ın ibadetlerini ve ziyaretlerini en iyi şekilde yerine getirmesine imkân sağlamaktır. Onlara sunulan hizmetlerin kalitesini yükselterek deneyimlerini zenginleştirmek ve derinleştirmek için çalışmaktır. Haremeyni Şerif'i hazırlamak, İslam'ın evrensel mesajını yerine getirmek, Mekke, Medine ve kutsal mekanları ziyaretlerinden önce, ziyaretleri sırasında ve sonrasında onlara en iyi hizmeti sunmaktır. İslam'ın tarihi ve kültürel mekanlarını geliştirmek, Haremeyni Şerif'e ve Rahman’ın misafirlerine hizmette Krallığın şerefli ve medeni imajını yansıtmaktır. Efendimiz, Hadımul Haremeyni Şerifeyn, Kral Selman bin Abdulaziz Al-Suud -Allah onu korusun- bu “programı” Veliaht Prens ve Başbakan Prens Muhammed bin Selman bin Abdulaziz Al-Suud'un -Allah onu korusun- katılımıyla ve onun himayesinde, Hicri 1440 yılı Ramazan ayının son on gününde, Miladi 2018 yılı Mayıs ayında Mekke-i Mükerreme'deki el-Safa Sarayı'nda lanse etme ve başlatma lütfunda bulundu. Sağgörülü liderliğimizin - Allah yardımcısı olsun- başlattığı bu program, hacılar, umreciler ve ziyaretçiler dahil olmak üzere, Rahman'ın misafirlerine en iyi şekilde hizmet etme, mümkün olan en fazla sayıda Müslüman’a hac ve umre ibadetini eda etme, bu eşsiz manevi tecrübeyi yaşama imkânı sunma konusundaki büyük ilgi ve özenini desteklemeye katkı sunmaktadır. Bu iddialı program ayrıca, kutsal mekanları ziyaret edip hac ve umre ibadetlerini yerine getirmenin dünyanın dört bir yanındaki her Müslüman’ın hayali olduğundan yola çıkarak, bu ülkenin, liderliğinin ve Yüce Allah'ın onlarca yıldır misafirlerine hizmet etmekle şereflendirdiği halkının gayretlerini taçlandırmayı amaçlamaktadır.

Komitesi’nin Başkanı, Hac ve Umre Bakanı, Ekonomi ve Kalkınma İşleri Konseyi Üyesi Sayın Dr. Tevfik bin Fevzan el-Rabia’nın liderliği ve denetimi altında, programın İcra Direktörü Mühendis Muhammed Ebu el-Hayr İsmail'in büyük ve takdir edilen çabalarıyla, Rahman’ın Misafirleri Hizmet Programı başta önemli sayıda bakanlık olmak üzere birçok başarılı ortakla iş birliği içinde çalışmaktadır. Çok sayıda devlet kurumu, özel sektör ve kâr amacı gütmeyen kurumlarla birlikte ortak çabalar yürütmektedir. Tüm bunlar ile hac ve umre sistemi ekonomisini geliştirmek ve iyileştirmek, özel sektöre imkân ve kapasite sağlamak, dünyanın her yerinden gelen milyonlarca Rahman misafirine hizmet etmede nice yeni niteliksel sıçramaların ve büyük dönüşümlerin gerçekleştirilmesine katkıda bulunmak amaçlanmaktadır. Kutsal yerleri ziyaret etme düşüncesi aklına geldiği andan, ülkesine en güzel hatıralarla dönene kadar Rahman’ın misafirinin yolculuğunun tüm duraklarını dikkatli bir şekilde analiz ederek deneyimini iyileştirmeyi hedeflemektedir. Böylece ve programın Rahman'ın misafirlerinin deneyimini geliştirmeye yönelik sürekli çabaları aracılığıyla, onların zengin ve kapsamlı bir deneyim yaşamasını sağlamayı, milyonlarca misafirin ibadetlerini yerine getirmesini kolaylaştırmayı garanti etmek istemektedir. Bu şekilde program, insan kaynağını daha da geliştirerek, altyapıyı hazırlayarak, Krallığın 2025 yılına kadar yılda 15 milyon misafiri ağırlayacak şekilde kapasitesini artırarak, mümkün olan en fazla sayıda Müslüman’ın hac ve umre ibadetlerini eda etmesini sağlamayı amaçlayan 2030 Suudi Arabistan Vizyonu'nun temel hedeflerine ulaşmayı hedeflemektedir. Bunun için, Krallığın dünyanın dört bir yanından Müslümanlar için bir destinasyon olarak konumunu güçlendirmeye katkıda bulunmak, programın stratejisi ve girişimlerinde odaklanılan üç doğrudan hedefe ulaşmak için devlet, özel ve kâr amacı gütmeyen sektörlerle etkili ortaklıklar geliştirilmektedir. Bahsi geçen 3 hedefse şunlardır; daha fazla hacıyı ağırlamayı ve Haremeyni Şerifeyn’e ulaşımı kolaylaştırmak, hacılara ve umre ziyaretçilerine yüksek kalitede hizmet sunmak, hacıların ve umre yapanların dini ve kültürel deneyimlerini zenginleştirmektir. Bir dizi hedefi olan girişimler yoluyla ve umre yapmak, Mescid-i Nebevi'yi ziyaret etmek için yurt dışından gelen hacıların sayısının artırılmasına yönelik Rahman’ın Misafirleri Hizmet Programı’nın birinci stratejik hedefinin odak noktasından yola çıkarak, Rahman’ın misafirlerinin yolculuğunu kolaylaştırmaya katkıda bulunulmaktadır. Bunun için vize işlemlerini kolaylaştırmanın yanı sıra 2030 yılına kadar 30 milyon umreci, 2025 yılında ise 15 milyon umreciye ev sahipliği yapacak şekilde kapasite artırımı için çalışmaktadır. Hedeflenen sayı artışına paralel olarak, Rahman’ın misafirlerinin güvenliğinin ve emniyetinin sağlanması dikkate alınmaktadır. Program şunlara katkı sağlamaktadır;  Rahman’ın misafirlerinin yolculuklarını kolaylaştırmak, rekor sürede vize almayı kolaylaştırmak başta olmak üzere daha gelmeden önceki aşamadan başlayarak çeşitli imkânlar sunmak. İbadet aşaması içinse program, Rahman’ın misafirlerinin yolculuğunu kolaylaştırmak için pek çok hizmet sunan benzersiz bir dijital çözüm olan ve programın girişimlerinden biri olarak kabul edilen Nusuk platformunu hayata geçirmiştir. Yolculuğu zenginleştirme aşamasındaysa, Rahman’ın misafirlerinin yolculuk düşüncesi akıllarına geldiği andan ülkelerine hatıralarla döndükleri ana kadar unutulmaz bir dini ve kültürel deneyim yaşayabilmeleri için çok sayıda tarihi mekanın, arkeolojik destinasyonun geliştirilmesi ve etkinleştirilmesi de dahil olmak üzere birçok girişim sunulmaktadır. Rahman’ın misafirlerine sunulan hizmetin kalitesi, ibadetlerin eda edilmesine ilişkin imkânlarla sınırlı değildir. Aksine, program misafirlerin Krallıkta konaklama süreleri boyunca deneyimlerini zenginleştirmekten gurur duymaktadır. Bunun için öncelikle Mekke Yolu Girişimi başlatıldı. Sağlık sigortası, çantasız hac ve Mekke Otobüs Projesi girişimi, Medine'deki servis hizmeti, hizmet ve tesislerin kalitesini iyileştirmeyi amaçlayan birçok girişim onu takip etti. Rahman’ın misafirlerinin İslami kültürel deneyimlerini zenginleştirmek, Krallığı keşfetmelerini ve tadını çıkarmalarını sağlamaya yönelik girişimler de başlatıldı. Böylece program, yurt dışından ve içinden Haremeyni Şerifeyn’e gelenlere yüksek kalitede imkânlar ve gelişmiş altyapı, herkesin eşsiz ve unutulmaz bir inanç deneyimi yaşamasına yardımcı olan dijital hizmetler sunmaktadır. Rahman’ın Misafirleri Hizmet Programı, her sınıftan misafirin zengin bir manevi deneyim yaşamasına katkı sağlamaktadır. Programın bir amacı da, camiler, anıtlar ve bazı önemli dini ve tarihi olayların gerçekleştiği mekanlar gibi bazı İslami ve kültürel tarihi tesis ve yerlerin onarılması, geliştirilmesi ve iyileştirilmesidir.

Yine programın amacı, Mekke-i Mükerreme ve Medine-i Münevvere'nin yerel kültürünü Rahman’ın misafirlerine tanıtmak, buralarda bulunan camiler, anıtlar ve tarihi olayların geçtiği yerler gibi bazı tarihi İslami ve kültürel tesis ve yapıların onarımını, geliştirilmesini ve iyileştirilmesini sağlamaktır. Rahman’ın misafirlerine bu iki kutsal şehrin yerel mirasını tanıtmaktır. Bu, dünyanın dört bir yanından Müslümanların ziyaret edip hakkında bilgi edinmek için sabırsızlandığı Krallığın zengin İslam tarihini teyit etmektedir. Bu da söz konusu hedefi, iyi hazırlanmış, sofistike, akıcı ve iddialı programın üzerinde çalıştığı en önemli eksenlerden biri haline getirmektedir.

Başarı Allah’tandır…

*Bu makale Şarku'l Avsat tarafından Makkahnews'ten çevrilmiştir.



Suudi Arabistan, ocak ayında yabancıların mülk sahibi olmasına izin vermeye hazırlanıyor

Riyad'da bir caddede seyreden arabalar (Reuters)
Riyad'da bir caddede seyreden arabalar (Reuters)
TT

Suudi Arabistan, ocak ayında yabancıların mülk sahibi olmasına izin vermeye hazırlanıyor

Riyad'da bir caddede seyreden arabalar (Reuters)
Riyad'da bir caddede seyreden arabalar (Reuters)

Suudi Arabistan, gayrimenkul sektöründe yabancı yatırımcılara yönelik yeni bir döneme hazırlanıyor. Ülke, ocak ayında yürürlüğe girecek güncellenmiş yabancı mülkiyet yasası ile yabancı birey ve kuruluşların ülke genelinde gayrimenkul edinimini düzenleyecek. Bu sistem, gayrimenkul sektörünün gayri safi yurt içi hasılaya (GSYİH) katkısını artırmayı ve gelir kaynaklarını petrolden bağımsız olarak çeşitlendirmeyi hedefleyen stratejik bir adım olarak değerlendiriliyor. Söz konusu hedefler, Suudi Arabistan’ın Vizyon 2030 programıyla uyumlu bir yaklaşım sergiliyor.

Uygulamadan sorumlu olan Gayrimenkul Genel Otoritesi, yürütme yönetmeliğini hazırlıyor ve yabancıların mülkiyet ve yatırım yapabileceği bölgeleri belirlemeye çalışıyor. Belirlenen detaylar, sistemin yürürlüğe girmesinden önce kamuoyuna açıklanacak.

Yeni yasa ayrıca, uluslararası profesyonellerin ülkede kalmasını desteklemeyi, şehirleşme ve kentsel yaşam kalitesini artırmayı amaçlıyor.

Mülkiyet kapsamı

Suudi Arabistan Belediye, Köy İşleri ve İskân Bakanı Macid el-Hakil, geçtiğimiz hafta yaptığı bir televizyon röportajında, gelecek ay yabancıların konut amaçlı gayrimenkul edinme sisteminin yürürlüğe gireceğini açıkladı. Bakan, uygulamanın Suudi Arabistan’daki tüm şehirlerde geçerli olacağını, ancak Mekke, Medine, Cidde ve Riyad olmak üzere dört şehirde yalnızca belirlenen bölgelerde mülkiyetin mümkün olacağını belirtti. Ülkede ikamet eden yabancılar ise birer konut sahibi olabilecek.

Öte yandan, sistemin ekonomik sektörler açısından daha esnek olacağı ve ticari, sanayi ve tarım alanlarında yabancıların tüm şehirlerde mülkiyet ediniminin sınırlama olmadan mümkün olacağı kaydedildi.

Suudi Arabistan Belediye, Köy İşleri ve İskân Bakanı Macid el-Hakil (SPA)Suudi Arabistan Belediye, Köy İşleri ve İskân Bakanı Macid el-Hakil (SPA)

Suudi Arabistan Gayrimenkul Genel Otoritesi’nde yabancılar için mülkiyetten sorumlu icra direktörü Fahd bin Süleyman, kasım ayında yaptığı açıklamada, Riyad, Cidde ve kutsal şehirler (Mekke ve Medine) için yabancılara ayrılan bölgelerin hâlâ gözden geçirildiğini ve ‘yakın zamanda’ yeni mülkiyet kurallarını belirleyen yönetmeliklerle birlikte ilan edileceğini duyurdu. Bin Süleyman, söz konusu bölgelerin ‘çok geniş’ olacağını ve büyük ölçekli projeleri kapsayacağını belirterek, bu alanlarda yabancı mülkiyet oranının yüzde 70 ile yüzde 90 arasında olması beklendiğini aktardı. Kutsal şehirlerde satın alma yapacak kişilerin Müslüman olması gerektiğini vurgulayan Bin Süleyman, bunun dışında büyük bir kısıtlama bulunmayacağını ifade etti. Bin Süleyman, “Büyük şartlar yok ve sınırlamalar getirmek istemiyoruz; mevcut yasa ile güncellenmiş yasa karşılaştırıldığında belirgin bir fark görülecek” dedi.

Piyasa tahmini

Uzmanlar ve gayrimenkul sektörü profesyonelleri, güncellenmiş yabancı mülkiyet yasasının yürürlüğe girmesine kısa süre kala, söz konusu sistemin hazır konutlara yönelik ek bir talep yaratacağını ve gayrimenkul piyasasındaki likiditeyi artıracağını belirtti. Uzmanlar, uluslararası şirketlerin Suudi Arabistan’da ofis ve projeler kurmasını teşvik edecek bu sistemin ekonomik aktiviteyi canlandıracağını ve gayrimenkul sektöründe daha istikrarlı ve sürdürülebilir bir büyüme dönemini başlatacağını öngörüyor. Etkinin özellikle Riyad, Cidde, Mekke, Taif, Medine ve turistik bölgelere yakın şehirlerde hissedileceği, yasanın etkilerinin 2026’nın üçüncü ve dördüncü çeyreği ile 2027 yılı boyunca netleşmeye başlayacağı tahmin ediliyor.

Gayrimenkul uzmanı ve pazarlamacı Sakr ez-Zehrani, konuyla ilgili açıklamasında, yasanın uygulanmaya başlamasının Suudi Arabistan gayrimenkul piyasasında dönüm noktası oluşturacağını belirtti. Zehrani, sistemin, geniş bir kesimin kiralamadan mülkiyete geçmesine yol açarak işlem yapan kullanıcı tabanını genişleteceğini vurguladı.

Zehrani, bu dönüşümün hazır konutlar ve planlı konut projelerine yönelik ek talep yaratacağını, satış ve alım hareketliliğini artıracağını ve piyasadaki likiditeyi güçlendireceğini kaydetti.

Gayrimenkul kalitesinin iyileştirilmesi

Zehrani, yabancıların ticari, sanayi ve tarım sektörlerinde tüm şehirlerde mülkiyet edinmesine izin verilmesinin, uluslararası şirketler için Suudi Arabistan’da ofis ve projeler kurma motivasyonunu artıracağı ve bunun ekonomik faaliyetleri canlandırarak gayrimenkul sektöründe daha istikrarlı bir büyüme dönemini başlatacağı öngörüsünde bulundu.

Zehrani’ye göre piyasadaki ilk değişiklikler, gayrimenkul ürünlerinin kalitesinin yükselmesi, geliştiricilerin daha yüksek standartlı ve iyi planlanmış projeler üretmesiyle daha geniş bir alıcı kitlesinin taleplerini karşılamaya yönelik olacak. Ayrıca, yerli ve yabancı yatırımcıların pazara girmesiyle organize arz hacminde de artış yaşanacak.

Yeni sistemin fiyat istikrarını da destekleyeceğini belirten Zehrani, çünkü hem yerleşiklerin hem de yabancıların mülkiyeti genellikle uzun vadeli olup kısa vadeli spekülasyonları sınırlayacağını ifade etti. Yasa ile birlikte uygulanacak yasal ve denetim mekanizmalarının şeffaflığı artıracağını ve finans sektörüne, hem yerleşikler hem de yabancılar için özel finansal ürünler sunma fırsatı sağlayacağını söyledi. Bu durumun kredi hacmi ve piyasa likiditesi üzerinde olumlu etkisi olacağı kaydedildi.

Zehrani, yasanın yürürlüğe girmesinin ilgiyi ve sorgulamaları doğrudan artıracağını, ancak piyasadaki işlemler üzerindeki gerçek etkinin kademeli olarak hissedileceğini belirtti. İlk sinyallerin 2026’nın ikinci çeyreğinde, yabancılar ve yerleşikler için ilk işlemlerin tamamlanmasıyla ortaya çıkmasının beklendiğini söyledi.

Açık göstergelerin 2026’nın üçüncü ve dördüncü çeyreğinde netleşeceğini belirten Zehrani, uygulamanın ilk yılının geçiş dönemi olacağını, en somut etkilerin ise 2026’nın ikinci yarısı ve sonrasında gözlemleneceğini vurguladı.

Coğrafi konuma bağlı olarak değişen etki

Gayrimenkul ve değerleme uzmanı Mühendis Ahmed el-Fekih, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, yeni mülkiyet yasasının etkisinin coğrafi konuma göre farklılık göstereceğini belirterek, en olumlu etkilerin Mekke ve çevresindeki şehirler (Cidde ve Taif) ile Medine’de hissedileceği öngörüsünde bulundu. Riyad’daki gayrimenkul piyasasının ise gayrimenkul mülkiyeti ve yatırımı için yabancı sermayeyi çekmede önemli bir rol oynayacağını ifade etti.

El-Fekih, turizm sektörüne yatırım yapmayı hedefleyen sermayenin, Mekke’ye yakınlığı nedeniyle Taif gibi turistik bölgelere, ayrıca Abha ve Cizan ile Neom projesine yakınlığı sebebiyle Tebük’e yönelmesinin muhtemel olduğunu belirtti.

Uzman, yeni sistemin uygulanmasının ilk yılının piyasanın test edilmesi ve fırsatların değerlendirilmesi açısından bir geçiş dönemi olacağını, gerçek etkinin ise 2027’de, yani ikinci yıl itibarıyla hissedilmeye başlanacağını vurguladı. Ayrıca, yasanın Vizyon 2030 hedefleri doğrultusunda ulusal ekonomide gelir kaynaklarını çeşitlendirmeye ve petrol bağımlılığını azaltmaya katkı sağlayacağını, bu yatırımların Suudi vatandaşlar için yüzbinlerce yeni istihdam fırsatı yaratacağını kaydetti.

Sistem teşvikleri

Suudi Arabistan, Ocak 2026’dan itibaren yürürlüğe girecek olan yeni yabancı mülkiyet yasasıyla gayrimenkul sektöründe kapsamlı bir açılım gerçekleştirmeye hazırlanıyor. Yasayla, Suudi Arabistan’da yabancıların belirlenen coğrafi alanlarda taşınmaz mülkiyeti edinmeleri yasal olarak düzenlenecek. Bu adım, Vizyon 2030 hedefleri doğrultusunda yabancı yatırımları çekmeyi, gayrimenkul sektörünün GSYİH’ye katkısını artırmayı ve ulusal ekonomide petrol dışı gelir kaynaklarını çeşitlendirmeyi amaçlıyor. Yasa ayrıca uluslararası yeteneklerin ülkede istikrarlı şekilde kalmasını ve yaşam kalitesinin yükselmesini hedefliyor.

Yasa kapsamında, yabancılar yalnızca Bakanlar Kurulu’nun belirleyeceği coğrafi alanlarda mülk edinme yetkisine sahip olacak. Bu alanlar, Gayrimenkul Genel Otoritesi’nin önerisi ve Suudi Arabistan Ekonomi ve Kalkınma İşleri Konseyi onayıyla belirlenecek.

Buna göre, Suudi Arabistan’da ikamet eden yabancılar, belirlenen coğrafi alan dışında sadece bir adet konut satın alabilecek. Mekke ve Medine’de mülk edinmek isteyenlerin ise Müslüman olması zorunlu.

Şirketler açısından ise Suudi şirketler yasasına göre kurulan ve hisselerinde yabancı ortak bulunan şirketlere, belirlenen coğrafi alanlarda mülk edinme hakkı tanınıyor; alan dışında ise faaliyet veya çalışan konutları için mülk edinilebilecek.

Yasa, borsaya kayıtlı şirketler, yatırım fonları ve özel amaçlı kuruluşlar için ise Suudi Arabistan genelinde mülk edinme imkânı sağlıyor. Bu haklar, Sermaye Piyasası Kurumu (CMA) tarafından Gayrimenkul Genel Otoritesi ve ilgili kurumlarla koordineli olarak belirlenen düzenlemelerle uygulanacak.

Yasa, özel ikamet programları veya Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkeleriyle yapılan anlaşmalarla tanınan hakları etkilemiyor ve yabancı mülkiyetine ekstra ayrıcalık sağlamıyor.

Ayrıca, yabancılardan yapılacak taşınmaz işlemleri için değerinin yüzde 5’ini aşmayan bir harç alınacak; detaylar yürütme yönetmeliğinde belirlenecek. Kurallara uymayanlar para cezası veya uyarı ile karşı karşıya kalacak; yanlış beyanda bulunanlara 10 milyon riyale kadar ceza uygulanabilecek ve mahkeme kararıyla gayrimenkulün satışı sağlanabilecek.


Guterres,'ten Suudi Arabistan’ın dijital hükümet alanındaki nitelikli ilerlemesine övgü

Mühendis Ahmed es-Suveyyan ve Antonio Guterres, (DGA)
Mühendis Ahmed es-Suveyyan ve Antonio Guterres, (DGA)
TT

Guterres,'ten Suudi Arabistan’ın dijital hükümet alanındaki nitelikli ilerlemesine övgü

Mühendis Ahmed es-Suveyyan ve Antonio Guterres, (DGA)
Mühendis Ahmed es-Suveyyan ve Antonio Guterres, (DGA)

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, Suudi Arabistan’ın dijital hükümet alanında kaydettiği nitelikli ilerlemeyi övgüyle değerlendirerek, ülkenin ulaştığı seviyenin uluslararası ölçekte örnek teşkil ettiğini ve yenilikçi, etkili kamu hizmetlerinin geliştirilmesine yönelik açık bir kararlılığı yansıttığını söyledi.

Guterres, beraberindeki heyetle birlikte Riyad’daki Dijital Hükümet Kurumu (DGA) İnovasyon Merkezi’ni ziyaret etti. Ziyarette Kurum Başkanı Mühendis Ahmed es-Suveyyan ve Suudi Arabistan’ın New York’taki Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Dr. Abdulaziz el-Vasıl da hazır bulundu.

BM Genel Sekreteri, gelişmiş bir dijital geleceğin inşasına katkı sağlayacak girişimleri desteklemek için ortak iş birliğinin güçlendirilmesinin önemini vurguladı.

cds
Fotoğraf: DGA

Taraflar, görüşmede dijital hükümetlerin geliştirilmesi, inovasyonun desteklenmesi, dijital dönüşüm ekosistemlerinin sürdürülebilirliğinin artırılması gibi ortak konuları ele aldı. Ayrıca Suudi Arabistan’ın sürdürülebilir kalkınma hedeflerini desteklemek ve kamu sektörünün etkinliğini yükseltmek için yürüttüğü dijital yetkilendirme çabaları da değerlendirildi.

Toplantıda, kurum ile BM kuruluşları arasındaki iş birliği imkânları; özellikle bilgi paylaşımı, dijital standartların geliştirilmesi, ortaya çıkan teknolojiler ve yapay zekânın etkinleştirilmesi, kapasite geliştirme ve hizmet kalitesini uluslararası ölçekte yükseltecek ortaklıkların kurulması konularında incelendi.

dsec
Guterres'e Suudi hükümetinin dijital stratejisi hakkında görsel bir sunum yapıldı (SPA)

Guterres, İnovasyon Merkezi’nin dijital kapsayıcılık, hizmet tasarımı, eğitim deneyimleri, yapay zekâ ve yeni teknolojiler gibi alanlarda uzmanlaşmış laboratuvarlarını gezerek merkezde sunulan imkânlara ilişkin bilgi aldı.

Kurum ekibi, Suudi Arabistan’ın dijital hükümet stratejisine ve ilgili BM göstergelerinde kaydedilen ilerlemeye dair bir sunum gerçekleştirerek ülkenin dijital altyapısının olgunlaştığını ve ulusal deneyimin gelişmişliğini ortaya koydu.


Suudi Arabistan'dan gelen insani yardım, Refah sınır kapısından Gazze'ye ulaştı

Suudi Arabistan'dan gelen insani yardım malzemeleri yüklü kamyonlar Refah sınır kapısından geçiyor (Kral Salman Yardım Merkezi)
Suudi Arabistan'dan gelen insani yardım malzemeleri yüklü kamyonlar Refah sınır kapısından geçiyor (Kral Salman Yardım Merkezi)
TT

Suudi Arabistan'dan gelen insani yardım, Refah sınır kapısından Gazze'ye ulaştı

Suudi Arabistan'dan gelen insani yardım malzemeleri yüklü kamyonlar Refah sınır kapısından geçiyor (Kral Salman Yardım Merkezi)
Suudi Arabistan'dan gelen insani yardım malzemeleri yüklü kamyonlar Refah sınır kapısından geçiyor (Kral Salman Yardım Merkezi)

Suudi Arabistan'dan gelen yeni bir insani yardım sevkiyatı, Gazze Şeridi'ndeki mağdurlara ulaştırılmak üzere dün Refah sınır kapısından geçirildi.

Kral Selman Yardım ve İnsani Çalışmalar Merkezi’nin (KSRelief) "Gazze'deki Filistin Halkına Yardım Halk Kampanyası" kapsamında sağladığı yardımlar arasında büyük miktarda gıda sepeti ve çadır yer aldı.

Merkez, kampanya kapsamında bugüne kadar 75 uçak ve 8 gemiyle 7 bin 685 tondan fazla gıda, tıbbi malzeme ve barınma malzemesi ulaştırarak, hava ve deniz köprüsü kurdu. Ayrıca Filistin Kızılayı'na 20 ambulans teslim etti.

sdfg
Suudi Arabistan'dan Gazze'deki afetzedelere yeni bir insani yardım sevkiyatı yolda (KSRelief)

KSRelief ayrıca Gazze içinde 90 milyon dolar ve 350 bin avro değerinde yardım projeleri uygulamak üzere uluslararası kuruluşlarla anlaşmalar imzaladı. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre sınır geçişlerinin kapatılmasını aşmak ve yardımların ulaşmasını sağlamak için Ürdün ile ortaklaşa havadan yardım operasyonları gerçekleştirdi.

Bu yardım, Suudi Arabistan'ın Gazze Şeridi'ndeki Filistin halkının çektiği acıları hafifletmek amacıyla merkez aracılığıyla sağladığı yardım çalışmalarının bir uzantısı niteliğindedir. Soğuk ve zorlu yaşam koşulları nedeniyle çocuklar ve kadınlar da dahil olmak üzere Filistinliler insani tehlike altındadır.