Müslüman Kardeşler’de Değişim Hareketi’nin kanalının adını değiştirmesinin anlamı

Örgüt üçüncü bir uydu kanalı kurmayı planlıyor.

Yeni İhvan kanalının adını değiştirdikten sonraki logosu. (Müslüman Kardeşler hesapları)
Yeni İhvan kanalının adını değiştirdikten sonraki logosu. (Müslüman Kardeşler hesapları)
TT

Müslüman Kardeşler’de Değişim Hareketi’nin kanalının adını değiştirmesinin anlamı

Yeni İhvan kanalının adını değiştirdikten sonraki logosu. (Müslüman Kardeşler hesapları)
Yeni İhvan kanalının adını değiştirdikten sonraki logosu. (Müslüman Kardeşler hesapları)

Mısırlı yetkililerin terör örgütü olarak nitelediği Müslüman Kardeşler (İhvan-ı Müslimin) Değişim Hareketi’nin ya da diğer adıyla Muhammed Kemal Grubu’nun (Kemalist Akım/ İhvan’ın liderliği mücadelesinde üçüncü taraf) Hirak 11/11 (11/ 11 Protestoları- 11/11 Protests) isimli kanalını Al Houria 11/11 (Hürriyet 11/11) olarak değiştirdi. Kuruluş ayrıca ‘Şuub’(Al-Shoob) ve Al Houria 11/11 kanallarının askıya alınması durumunda Sarh adlı üçüncü bir kanal daha hayata geçirmeyi planlıyor. Müslüman Kardeşler’in hamleleri, örgütün gösteri çağrılarıyla ilgili sürekli elektronik seferberliği sırasında Muhammed Kemal Grubu’nun kanalının adının değiştirilmesinin önemi ve üçüncü yeni bir kanalın başlatılmasının nedeni’ hakkında bir soruyu gündeme getirdi. Mısırlı araştırmacılar ve uzmanlar, ‘örgütün kışkırtma çağrılarını sürdürmek için çeşitli yollar denediğine’ dikkat çekti.
Diğer yandan dün, Müslüman Kardeşler lideri Husam el-Gumeri ve diğer dört kişinin İstanbul'da tutuklandığına yönelik haberler yayıldı.
Hareket, Hirak 11/11 (11/ 11 Protestoları- 11/11 Protests) isimli kanalının adını Al Houria 11/11 (Hürriyet 11/11) olarak değiştirdiğini açıkladı. Perşembe akşamı Al Houria Kanalı 11/11 Mütevelli Heyeti" tarafından yapılan açıklamada, “Fransız uydusunda (Eutelsat) yayın durduruldu. Kanal, 1 Kasım'dan itibaren 24 saat yayına devam edecek” ifadelerine yer verildi. Heyet, kanalın Müslüman Kardeşler örgütü veya bağlantılı isimlerle ilişkisi olmadığını bildirdi. Açıklamada, ‘kanalın adının değiştirilmesinin veya geçici yayının durdurulup tekrar geri getirilmesinin nedenleri’ açıkça belirtilmedi. Bununla birlikte, aynı bilgili kaynaklar Şarku'l Avsat’a yaptıkları açıklamada, “Kanal yetkilileri, Hirak 11/11’den sorumlu Değişim Hareketi liderleriyle bir toplantı yaptı ve kanala yöneltilen provokatif içerik eleştirilerini aşmak için adını değiştirmelerini istediler” dediler. Radikal dini hareketler konusunda uzman olan Mısırlı araştırmacı Amr Abdulmunim, ‘Fransa'yı, Müslüman Kardeşler kanalının provokatif yayınına müdahale etmeye çağıran arabuluculara’ dikkat çekti. Kanal, deneme yayını olarak 18 saatlik yayın yapmasının ardından bir süreliğine askıya alındı. Kanalın adının, şiddeti çağrıştıran içeriği göz önüne alındığında eleştiriden kaçınmak için değiştirildiğine işaret eden Abdulmunim, Müslüman Kardeşler’in kanalının adının değişmesiyle birlikte Londra ve İstanbul cephelerinin yeni kanalıyla ilgili olarak Değişim Hareketi'ne tavsiyede bulunduğunu bildirdi. “Bu, yeni kanalın yöneliminin, örgütün liderliği üzerindeki iki çatışan cepheyle yakınlaştığını gösterir” ifadesini kullandı.
Örgütün eski Genel Sekreteri Mahmud Hüseyin'in liderliğindeki ‘İstanbul Cephesi’, geçtiğimiz perşembe akşamı, birkaç gün önce başlattığı ‘Değişim Akımı Belgesinde’ belirtilenlerin bir kısmına övgüde bulundu. İstanbul Cephesi tarafından yapılan açıklamada, “Muhammed Kemal Grubu’nun belgesi kapsamlıdır. Çeşitli konularda siyasi duruşumuzu iyi bir detay ve netlikle içerir" ifadelerine yer verildi. Ancak Muhammed Kemal Grubu’nun vizyonunu ‘şiddet ve radikalizm fikri ve örgüt üyesi mahkumlara muameleleri’ nedeniyle eleştirdi.
Son zamanlarda, Müslüman Kardeşler’in liderliği konusunda mücadele eden, kendisini daha önce Muhammed Kemal tarafından kurulan Değişim Hareketi olarak adlandıran bir cephe daha ortaya çıktı.
Müslüman Kardeşler’in silahlı kanadının ve özel komitelerinin kurucusu olan Muhammed Kemal, Ekim 2016’da bir çatışma sırasında öldürülmüştü.
Yeni, yani üçüncü akımın ortaya çıkışı, İstanbul Cephesi Lideri Mahmud Hüseyin ile Londra Cephesi Lideri İbrahim Münir’in karşılıklı olarak birbirlerini görevlerinden aldıklarını duyurmaları nedeniyle İstanbul ve Londra cepheleri arasındaki ihtilafların tırmandığı bir dönemde gerçekleşti.
Londra Cephesi lideri İbrahim Münir’in fiili olarak Genel Rehberi olduğu yapının en üst organının Rehberlik Ofisi ve Genel Şura Konseyi haline gelmesi, yurtdışındaki Müslüman Kardeşler üyeleri arasındaki ihtilafları daha da artırdı.
‘Değişim Hareketi’ birkaç gün önce, ‘siyaseti sürdürmeyi’ vurguladığı bir belge yayınlayarak yeniden provokasyon çağrısında bulundu. Bu belgeden önce, Londra Cephesi tarafından ‘Mısır'daki herhangi bir güç mücadelesinden çekilmesine’ atıfta bulunulan başka bir belge yayınlanmıştı. Mısırlı parlamenterler ve partizanlar, İhvan'ın 11 Kasım'da yapılacak gösteri çağrılarını önemsemiyor. Örgüt, iki yeni uydu kanalından yararlanarak gösteri yapmak için harekete geçmeye çalışırken sosyal medyada Müslüman Kardeşler'e karşı, ‘Mısır devletine destek’ çağrıları yapıldı. Eski Mısır İçişleri Bakan Yardımcısı, Mısır Senatosu üyesi olan Tümgeneral Faruk el-Makrahi, "Müslüman Kardeşler üylerinin özellikle sosyal medyadaki hareketlerinin Mısır sokağı üzerine herhangi bir etkisi yoktur” dedi. Ayrıca ‘İstanbul Cephesi’, Telegram ve YouTube üzerinde Sarh adını verdiği üçüncü bir deneysel kanal başlattı. Abdulmunim, "Bu yeni kanalın, kışkırtma planının bir parçası olarak Al-Shoob ve Al-Houria 11-11 kanallarının yayınları askıya alınır alınmaz, örgüt tarafından bu kanallara alternatif olarak başlatılması amaçlanıyor" ifadesini kullandı.
Diğer yandan Tümgeneral el-Mahrahi de “Müslüman Kardeşler kanallarının yayınladıklarının önemsiz olduğuna işaret etti.  Şarku'l Avsat'a, yaptığı açıklamada, bu kanalların herhangi bir etki elde edemeyeceklerini ve kitlesel başarıya ulaşamayan önceki İhvan kanallarının bir kopyası olduklarını vurguladı.



Uluslararası ve Suriyeli kuruluşlar Halk Meclisi seçim sürecine katılacak

Suriye Yüksek Seçim Komisyonu'nun resmi internet sitesinin tanıtımı için Halk Meclisi binasında basın toplantısı düzenlendi. (SANA)
Suriye Yüksek Seçim Komisyonu'nun resmi internet sitesinin tanıtımı için Halk Meclisi binasında basın toplantısı düzenlendi. (SANA)
TT

Uluslararası ve Suriyeli kuruluşlar Halk Meclisi seçim sürecine katılacak

Suriye Yüksek Seçim Komisyonu'nun resmi internet sitesinin tanıtımı için Halk Meclisi binasında basın toplantısı düzenlendi. (SANA)
Suriye Yüksek Seçim Komisyonu'nun resmi internet sitesinin tanıtımı için Halk Meclisi binasında basın toplantısı düzenlendi. (SANA)

Şam, eylül ayı ortasında yapılması planlanan Halk Meclisi seçimlerine katılmak için birçok uluslararası ve Suriyeli kuruluşun başvuru yaptığını açıkladı.

Halk Meclisi Yüksek Seçim Komitesi Sözcüsü Dr. Nevvar Necme, komisyonun Halk Meclisi seçimlerine katılmak için başvuran birçok uluslararası ve Suriyeli kuruluşla organizasyon toplantıları yaptığını söyledi. Necme, seçim mekanizmasının ‘doğrudan seçimlere değil, belirli bölgelerdeki seçim organlarına dayandığını’ belirtti.

Suriye'de Halk Meclisi üyelerini seçmek için 15-20 Eylül tarihleri ​​arasında dolaylı seçimlerin yapılması bekleniyor. Bu, Esed rejiminin devrilmesinden bu yana ilk seçim olacak. Yeni yönetim tarafından yayınlanan anayasal bildirgeye göre Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, meclis milletvekillerinin üçte birini, yani 70 üyeyi seçecek. Yeni parlamento, geçiş döneminde yasama organını temsil edecek.

Başkent Şam’daki Halk Meclisi binasında Yüksek Seçim Komisyonu'nun resmi internet sitesinin lansmanı için düzenlenen basın toplantısında konuşan Dr. Nevvar Necme, “Seçim alt komitesinin başkanı, seçim sürecinden ve meydana gelebilecek her türlü ihlalden sorumludur” dedi. Necme ayrıca, seçim bölgelerinde avukatların bulunmasını ‘önemli ve benzeri görülmemiş bir adım’ olarak değerlendirdi.

Temyiz komitelerinin seçmenlerin uygunluğuna ilişkin kararlar verdiğini açıklayan Necme, “Geçici seçim sistemi, Suriye içinde veya dışında, seçim bölgelerindeki merkezlerde oy kullanabilecek seçmenler arasında ayrım yapmıyor” dedi.

Lansman sırasında, internet sitesi sorumlusu Mühendis Hamza Şamut, internet sitesi tarafından sunulan hizmetleri özetledi. Şamut, bunun sadece teknik bir araç değil, seçim sürecini korumak ve halkın denetim ilkesini pekiştirmek için kurumsal bir garanti olduğunu ve böylece seçim sürecinin bütünlüğünü ve şeffaflığını sağladığını açıkladı.

Şamut, internet sitesinde, vatandaşların vilayetleri tanımlayıp seçilen sandalye sayısını, seçim bölgesi ve seçim çevresi sayısını, alt komite sayısını ve komite ve seçim organlarının üye sayısının üst sınırını görebilecekleri etkileşimli bir harita bulunduğunu açıkladı. Şamut'a göre internet sitesi ayrıca, her seçim bölgesi için alt komitelerin ve seçim organlarının koşullarına tam erişim sağlıyor ve itiraz komiteleri ve itirazların sunulması mekanizması hakkında bilgi veriyor.

ddsfvd
Halk Meclisi Yüksek Seçim Komitesi, Haseke vilayetinde seçimlerin ertelenmesi konusunu vilayet halkıyla görüştü. (SANA)

Halk Meclisi Yüksek Seçim Komitesi dün akşam, Suriye vilayetleri arasında Halk Meclisi sandalyelerinin dağılımına ilişkin bir karar yayınladı.

Her vilayet için sandalye sayısı şu şekilde: Şam 10, Halep 32, Rif Şam (Şam kırsalı) 12, Humus 12, Hama 12, Haseke 10, Lazkiye 7, Tartus 5, Deyrizor 10, Rakka 6, Dera 6, İdlib 12, Suveyda 3, Kuneytra 3.

sdcsc
Halk Meclisi Yüksek Seçim Komitesi dün vilayetler arasında sandalye dağılımını açıkladı. (SANA)

Komite, güvenlik nedenleriyle ve seçim sürecini yürütmek için uygun koşulların bulunmaması sebebiyle Suriye'nin doğu ve kuzeyindeki Rakka ve Haseke ile güneyindeki Suveyda olmak üzere üç vilayette seçimlerin ertelendiğini açıklamıştı. Yüksek Seçim Komitesi Başkanı Taha el-Ahmed, daha önce devlet medyasına yaptığı açıklamada, Halk Meclisi'nin 210 üyeden oluşacağını ve sandalyelerin nüfusa göre vilayetler arasında dağıtılacağını söylemişti. Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera’nın bu üyelerin 70'ini atayacağını, geri kalanının ise seçim sürecini düzenlemekten sorumlu Yüksek Seçim Komisyonu'nun kurulmasına ilişkin kararnameye uygun olarak, Yüksek Seçim Komisyonu tarafından seçilen alt komitelerden oluşan seçim organları tarafından seçileceğini açıklamıştı.

Anayasa bildirgesine göre, 30 ay süreli ve yenilenebilir olan yeni meclis, kalıcı bir anayasa kabul edilene ve yeni seçimler yapılana kadar yasama yetkisini temsil edecek. Bu süre zarfında meclis, yasaların önerilmesi ve değiştirilmesi, uluslararası anlaşmaların onaylanması, genel bütçenin kabul edilmesi ve genel afların verilmesi dahil olmak üzere geniş kapsamlı yasama görevlerini üstlenecek.


Netanyahu Gazze anlaşmasını görmezden geliyor ve işgalle ilgili görüşmeleri erteliyor

Filistinliler, dün Gazze Şehri'nde İsrail'in düzenlediği saldırıda meydana gelen patlamanın ardından yükselen dumanı izliyor (Reuters)
Filistinliler, dün Gazze Şehri'nde İsrail'in düzenlediği saldırıda meydana gelen patlamanın ardından yükselen dumanı izliyor (Reuters)
TT

Netanyahu Gazze anlaşmasını görmezden geliyor ve işgalle ilgili görüşmeleri erteliyor

Filistinliler, dün Gazze Şehri'nde İsrail'in düzenlediği saldırıda meydana gelen patlamanın ardından yükselen dumanı izliyor (Reuters)
Filistinliler, dün Gazze Şehri'nde İsrail'in düzenlediği saldırıda meydana gelen patlamanın ardından yükselen dumanı izliyor (Reuters)

Arabulucuların eleştirilerine yol açan yeni bir hamle ile Binyamin Netanyahu başkanlığındaki İsrail güvenlik kabinesinin dün yaptığı toplantıda Hamas'ın kabul ettiği anlaşma tartışılmadı ve “kapsamlı bir anlaşma”dan bahsedilerek konunun üstü örtülmeye çalışıldı.

İbrani medyası, toplantının “bölgesel bir değerlendirme” ile ilgili olduğunu ve Gazze Şeridi'nin gündemde özel olarak yer almadığını bildirdi. Toplantı, bakanların Netanyahu'nun da katıldığı kutlama amaçlı bir siyasi yemek nedeniyle kısa kesildi.

 Savaşın sona ermesini ve Hamas'ın elindeki tutukluların iadesini talep eden büyük çaplı gösteriler devam etti. Kutlamaların yapıldığı restoranın önünde toplanan protestocular, "Kaçırılanlar açlıktan ölüyor, siz ise kutlama yapıyorsunuz" sloganları attı. Şarku’l Avsat’ın İbrani medyasından aktardığına göre, Gazze Şeridi'nin işgaline yönelik operasyonel planları görüşmek üzere önümüzdeki pazar günü yeni bir toplantı yapılacak.

Katar, dün İsrail'in Hamas tarafından kabul edilen ateşkes teklifine yanıt vermemesini eleştirerek, İsrail'den teklifi kabul veya reddeden ya da alternatif sunan resmi bir yanıt gelmediğini belirtti. Bu gelişme, Tel Aviv'in Kahire'ye geçici bir anlaşmayla ilgilenmediğini ve "sadece kapsamlı bir anlaşma müzakere edeceğini" bildirdiği Kanal 12 haberleriyle eş zamanlı olarak meydana geldi.


Gazze Şeridi'nde açlıktan ölenlerin sayısı 313'e yükseldi

Geçtiğimiz hafta Han Yunus'taki bir aşevinden yiyecek almak için sıraya giren Filistinliler (EPA)
Geçtiğimiz hafta Han Yunus'taki bir aşevinden yiyecek almak için sıraya giren Filistinliler (EPA)
TT

Gazze Şeridi'nde açlıktan ölenlerin sayısı 313'e yükseldi

Geçtiğimiz hafta Han Yunus'taki bir aşevinden yiyecek almak için sıraya giren Filistinliler (EPA)
Geçtiğimiz hafta Han Yunus'taki bir aşevinden yiyecek almak için sıraya giren Filistinliler (EPA)

Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, son 24 saat içinde açlık ve yetersiz beslenme nedeniyle aralarında iki çocuğun da bulunduğu 10 yeni ölüm kaydedildiğini duyurdu.

Açıklamada, “Açlık kurbanlarının sayısı 119'u çocuk olmak üzere 313'e yükseldi” denildi. Bakanlık, Gazze Şeridi'ndeki insani krizin abluka ve tıbbi malzeme kıtlığı nedeniyle kötüleşmeye devam ettiğini doğruladı ve uluslararası topluma ve yardım kuruluşlarına acil ve derhal müdahale etme çağrısını yineledi.

Filistin medyası, bugün şafak vakti itibarıyla İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda, yardım bekleyen dört kişi dahil 33 kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi.

fgrthyu
Gazze şehrinde düzenlenen askeri operasyon nedeniyle yerinden edilen Filistinliler (Reuters)

Filistin resmi haber ajansı WAFA, Gazze Şeridi'nin güneyinde bulunan Han Yunus'un güneybatısındaki et-Tine yardım merkezinin yakınlarında, yardım bekleyen dört vatandaşın İsrail ordusunun ateşiyle öldürüldüğünü, çok sayıda kişinin ise yaralandığını doğruladı.

Şarku’l Avsat’ın WAFA’dan aktardığına göre İsrail ordusu, Gazze'nin kuzeyindeki Cibaliye en-Nezle'nin güney mahallelerini bombalamaya devam ediyor.

Öte yandan İsrail hava kuvvetleri, Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat Mülteci Kampı’nın batısında bulunan es-Sevariha bölgesindeki tarım arazilerine iki hava saldırısı düzenledi.

WAFA’nın sağlık kaynaklarına göre, İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki bir insani yardım dağıtım noktasında toplanan vatandaşları ve diğer hedefleri bombalaması sonucu son 24 saat içinde 11 Filistinli yaşamını yitirdi, 30 kişi de yaralandı.

Hayatını kaybedenlerden ikisi Vadi Gazze'nin güneyindeki Netzarim'deydi. Yaralılar ise Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki çeşitli bölgelere yapılan bombardıman sonucu yaralandı. Ağır yaralı dokuz kişi, tedavi edilmek üzere Aksa Şehitleri Hastanesi'ne nakledildi.

Birleşmiş Milletler (BM) tarafından güvenilir kabul edilen Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre, 7 Ekim'den bu yana İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları sonucunda 62 bin 819'dan fazla kişi hayatını kaybetti, 158 bin 629 kişi ise yaralandı. 9 binden fazla kişinin kayıp olduğu Gazze Şeridi’nde, yüz binlerce kişi yerinden edildi ve kıtlık nedeniyle 119'u çocuk olmak üzere 313 vatandaş hayatını kaybetti.