Suudi Arabistan ile Çin arasında iş sektöründe 30 anlaşma

Üç zirveye hazırlık olarak Riyad'da bir sokakta Suudi ve Çin bayrakları (SPA)
Üç zirveye hazırlık olarak Riyad'da bir sokakta Suudi ve Çin bayrakları (SPA)
TT

Suudi Arabistan ile Çin arasında iş sektöründe 30 anlaşma

Üç zirveye hazırlık olarak Riyad'da bir sokakta Suudi ve Çin bayrakları (SPA)
Üç zirveye hazırlık olarak Riyad'da bir sokakta Suudi ve Çin bayrakları (SPA)

Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad, Çin-Suudi Arabistan-Körfez-Arap hareketine en yüksek düzeyde tanık oluyor.
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Kral Selman bin Abdulaziz’in daveti üzerine dün başlayan ve 9 Aralık’a kadar sürecek olan Suudi Arabistan ziyaretini gerçekleştiriyor. Ziyaret, Suudi iş sektörü ve genel olarak Körfez ve Arap ülkelerinin, daha yüksek düzeyde ekonomik, ticari ve yatırım iş birliğine gitmelerinin önünü açacak.
Cinping’in ziyareti, Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi ülkeleri ve Çin ile Arap ülkeleri arasındaki ilişkilerin derinliğinin bir teyidi niteliğinde. Çin Devlet Başkanı, Suudi Arabistan ziyareti sırasında Riyad’da düzenlenecek olan Arap-Çin, Körfez-Çin ve Suudi Arabistan-Çin zirvelerine katılım sağlayacak.
Suudi-Çin İş Konseyi, zirvelerin tüm alanları kapsayan 30'dan fazla anlaşmayla sonuçlanacağını ve kapsamlı ekonomik, yatırım ve ticari iş birliğini geliştireceğini açıkladı. Bu, Çin projesi İpek Yolu'nun Riyad'dan Arap ve Asya bölgelerine ve dünyanın geri kalanına gerçek anlamda bağlanmasını sağlayacaktır.
Suudi-Çin İş Konseyi Başkanı Muhammed bin Abdulaziz el-Aclan, Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, Pekin ve Riyad'daki iş sektörleri arasında 30'dan fazla anlaşma imzalanacağını açıkladı. Bu anlaşmalar enerji, elektrik, su, altyapı, ağır, hafif ve orta ölçekli sanayiler, teknoloji ve yapay zekayı içerecek.
Aclan'a göre, Suudi Arabistan ve Çin'in küresel pazarlara açık olması nedeniyle iki ülke arasındaki ekonomik ilişkiler son zamanlarda benzeri görülmemiş bir ilerlemeye tanık oldu.
Krallığın coğrafi konumu, Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesine ve batı pazarlarına kolay erişim ile karakterize edilir. Aclan, Suudi Arabistan ile Çin arasındaki iş birliği alanlarının ileri sanayileri de içerecek şekilde genişletilmesine ve daha önce ortak çalışılmayan yeni alanlarda da iş birliğini geliştirmeye odaklanacağına dikkat çekti.
Suudi Arabistan'a yatırım yapmanın avantajları, Çin hükümeti ve özel şirketler tarafından da bilinir hale geldi. Aclan, “Suudi Arabistan ile Çin arasındaki ikili ilişkiler gelişiyor; ilk resmi görüşme 1985'te gerçekleşmişti. Bu ilişki, Suudi Arabistan, Çin'in Batı Asya'daki en büyük ticaret ortağı haline gelene kadar kademeli olarak gelişti. Son zamanlarda ise ikili ilişkilerde benzeri görülmemiş bir gelişmeye tanık olduk. Bugünlerde Çinli ortakların Suudi Arabistan'a yatırım yapma arzusunu ve yatırımlarını Suudi Arabistan'a yönlendirmeleri halinde elde edebilecekleri avantajlar, teşvikler ve muafiyetler hakkında daha fazla bilgi edinme isteklerini görüyoruz. Bu karşılıklı ticaret hacmindeki artışa da yansıyor ve ekonomik ilişkilerdeki iyileşme daha net görülebiliyor. Ancak bu iş birliğini her iki tarafın çıkarlarına hizmet edecek şekilde geliştirmek ve genişletmek arzusundayız.” dedi.
Aclan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Suudi-Çin İş Konseyi olarak Çin'deki muhataplarımızla birçok mutabakat zaptı ve anlaşma imzaladık. Bunlardan en öne çıkanı, Çin Ticaret Odası ile mineral ve kimyasalların ithalat ve ihracatına yönelik iş birliği anlaşması ve Çin Ticaret Odası ile makine ve elektronik ürünlerin ithalatı ve ihracatına yönelik iş birliği anlaşması oldu.”
Suudi-Çin İş Konseyi’nin rolü, “yürütme komitesinin faaliyetlerini, Suudi ve Çin pazarlarına ilgi duyan çeşitli sektörlerde uzmanlaşmış komitelerin oluşturulmasını, iki dost ülke arasındaki ticari ve ekonomik alışverişi, konseyin üyelere çeşitli hizmetler sunan resmi internet sitesinin lansmanını ve Çin devlet kurumlarıyla imzalanan mutabakat zaptını” içerir.
Suudi-Çin İş Konseyi Başkan Yardımcısı Ahmed el-Kureydis, Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada Çin ile Suudi Arabistan arasındaki ortaklığın katalizörü olan fabrikalar için Suudi Arabistan'da bölgesel bir merkez olacağını belirtti. Bunun Çin'in "İpek Yolu" için sağlam bir zemin hazırladığına işaret eden Kureydis, Körfez ve Arap ülkelerinin çoğundan geçen, Çin'i Arap bölgesine bağlayan ticaret ve ekonomi hareketi için önemli bir çıkış noktasını temsil ettiğini kaydetti.
Yatırımlarını Krallığa yönlendirmeleri halinde Çinli şirketleri çekmek için Suudi Arabistan'ın yatırımcılara sunduğu avantajlara ve teşviklere işaret eden Kureydis, Suudi-Çin stratejik ilişkilerinin seçkin ve yakın bir gelişmeye tanıklık ettiğine ve daha fazla iş birliği ve karşılıklı anlayışa doğru hızla ilerlediğine dikkat çekti.



Suudi Arabistan, Fortune Global Forum'da niteliksel atılımlarını sergiliyor... Krallık: ‘Fırsatlar Ülkesi’

Suudi Arabistan Kongre ve Fuar Genel Kurumu (SCEGA) Başkanı Fahd er-Reşid, Fortune Global Forum'un açılışında konuşma yaptı. (Fotoğraf: Turki el-Akili)
Suudi Arabistan Kongre ve Fuar Genel Kurumu (SCEGA) Başkanı Fahd er-Reşid, Fortune Global Forum'un açılışında konuşma yaptı. (Fotoğraf: Turki el-Akili)
TT

Suudi Arabistan, Fortune Global Forum'da niteliksel atılımlarını sergiliyor... Krallık: ‘Fırsatlar Ülkesi’

Suudi Arabistan Kongre ve Fuar Genel Kurumu (SCEGA) Başkanı Fahd er-Reşid, Fortune Global Forum'un açılışında konuşma yaptı. (Fotoğraf: Turki el-Akili)
Suudi Arabistan Kongre ve Fuar Genel Kurumu (SCEGA) Başkanı Fahd er-Reşid, Fortune Global Forum'un açılışında konuşma yaptı. (Fotoğraf: Turki el-Akili)

Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu Genel Sekreterliği Danışmanı ve Suudi Arabistan Kongre ve Fuar Genel Kurumu (SCEGA) Başkanı Fahd er-Reşid, Krallığın bugün bir fırsatlar ülkesi haline geldiğini belirterek, Suudi Arabistan’ın Vizyon 2030 çerçevesinde çeşitli alanlarda kaydettiği niteliksel atılımları vurguladı.

26-27 Ekim tarihlerinde ilk kez Riyad'da düzenlenen Fortune Global Forum'un açılış konuşmasında er-Reşid, kadınların işgücü piyasasına katılımının yüzde 37'ye ulaşarak 2030 için belirlenen hedefi aştığını açıkladı. Öte yandan, turizm sektörü geçen yıl 100 milyon ziyaretçi hedefi açıklanmışken, 120 milyon ziyaretçiyi ağırladı.

Er-Reşid, yaklaşık 8 milyonluk nüfusu ile dünyanın en büyük 50 şehir ekonomisi arasında yer alan Riyad şehrinin, Suudilerin hırsını ve zorlu bir ortamda inşa etme yeteneğini somutlaştırdığını belirtti. Er-Reşid, “Başarılar, Suudi halkını karakterize eden hırs, sabır ve sınırsız iyimserlik sayesinde elde edildi” ifadesini kullandı.

Er-Reşid, Vizyon 2030'un uygulanmasının tüm sektörleri kapsayan kesin performans göstergelerine dayandığını belirtti. Suudi Arabistan’ın, çeşitli bölgelerdeki erkek ve kadınların ortak çabalarıyla, küresel yetenekleri çekerek ve uluslararası ortaklıkları güçlendirerek binden fazla girişim başlattığını ve bunların yüzde 85'inin plana göre ilerlediğini kaydetti.

Suudi Arabistan’ın iş birliği ve yatırımı artırmak için dünyaya kollarını açtığını vurgulayan er-Reşid, konuşmasını şu ifadelerle tamamladı: “Buradayız, hazırız. Yeteneklerimizi artıracak ve bilgimizi derinleştirecek yeni ortaklıklar kurmayı sabırsızlıkla bekliyoruz.”

Fortune Global Forum, yapay zekâ alanındaki tarihi gelişmeler, jeopolitik gerilimler ve değişen ticaret politikalarının küresel pazarlar ve tedarik zincirleri üzerindeki etkisi dahil olmak üzere, küresel ekonomideki büyük değişikliklerin arkasındaki itici güçleri tartışıyor. Ayrıca, ekonomilerin stratejilerini enerji bağımlılığından finansal liderliği güçlendirmeye doğru yeniden yönlendirdiği, kamu-özel sektör ortaklıkları için yeni fırsatlar yarattığı ve iş ve yatırım alanlarında küresel iş birliğinin haritasını yeniden çizdiği Körfez bölgesindeki dönüşümleri de vurguluyor.


İsrail ordusu Gazze şehrini ‘tehlikeli savaş bölgesi’ ilan etti

İsrail ile Hamas arasındaki savaş devam ederken Gazze şehrindeki yıkımı gösteren bir fotoğraf (AFP)
İsrail ile Hamas arasındaki savaş devam ederken Gazze şehrindeki yıkımı gösteren bir fotoğraf (AFP)
TT

İsrail ordusu Gazze şehrini ‘tehlikeli savaş bölgesi’ ilan etti

İsrail ile Hamas arasındaki savaş devam ederken Gazze şehrindeki yıkımı gösteren bir fotoğraf (AFP)
İsrail ile Hamas arasındaki savaş devam ederken Gazze şehrindeki yıkımı gösteren bir fotoğraf (AFP)

İsrail ordusu bugün Gazze şehrini ‘tehlikeli savaş bölgesi’ ilan etti. İsrail ile Hamas arasındaki savaşın başlamasından yaklaşık iki yıl sonra İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin en büyük şehrini kontrol altına almaya hazırlanıyor.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee'nin X platformu üzerinden yaptığı paylaşımda, “Bugün saat 10:00'dan itibaren geçerli olacak askeri faaliyetler için yerel ve geçici ateşkes, tehlikeli savaş bölgesi olarak kabul edilen Gazze şehri bölgesini kapsamamaktadır” denildi.

Söz konusu ateşkes, yardım dağıtımını kolaylaştırmak için belirli bölgelerde günlük olarak uygulanan ateşkesi ifade ediyor.

İsrail ordusu geçtiğimiz temmuz sonunda, ‘Birleşmiş Milletler (BM) konvoylarının ve sivil toplum kuruluşlarının güvenli geçişini sağlamak’ amacıyla Gazze şehri ve kuşatma altında bulunan ve tahrip edilmiş Filistin topraklarının diğer bölgelerinde askeri faaliyetlerin ‘günlük olarak askıya alınacağını’ duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre İsrail ordusu bugün, ‘Gazze Şeridi'ndeki terör örgütlerine karşı kara manevraları ve saldırı faaliyetlerini sürdürürken, Gazze Şeridi'ndeki insani yardım çabalarını da desteklemeye devam edeceğini’ belirtti.

Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü ise bugün şafak vaktinden bu yana Gazze Şeridi'nde 33 kişinin öldürüldüğünü bildirdi.

İsrail'e savaşı sona erdirmesi için uluslararası ve ulusal baskıların artmasına rağmen, ordu dün, güçlerinin Gazze Şeridi genelinde ‘operasyonlarına devam ettiğini’ duyurdu.

İsrail hükümetinin ağustos ayı başında Gazze şehrini kontrol altına alma planını onaylamasının ardından, Gazze şehri sakinlerinin tahliyesinin ‘kaçınılmaz’ olduğu ifade edildi.


Suudi Arabistan, İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırısını kınadı ve Suriye'nin toprak bütünlüğüne desteğini yineledi

Suudi Arabistan, Suriye hükümetinin güvenliği ve istikrarı sağlamak ve devletin ve kurumlarının egemenliğini güçlendirmek için aldığı önlemlere tam destek verdiğini yineledi. (AP)
Suudi Arabistan, Suriye hükümetinin güvenliği ve istikrarı sağlamak ve devletin ve kurumlarının egemenliğini güçlendirmek için aldığı önlemlere tam destek verdiğini yineledi. (AP)
TT

Suudi Arabistan, İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırısını kınadı ve Suriye'nin toprak bütünlüğüne desteğini yineledi

Suudi Arabistan, Suriye hükümetinin güvenliği ve istikrarı sağlamak ve devletin ve kurumlarının egemenliğini güçlendirmek için aldığı önlemlere tam destek verdiğini yineledi. (AP)
Suudi Arabistan, Suriye hükümetinin güvenliği ve istikrarı sağlamak ve devletin ve kurumlarının egemenliğini güçlendirmek için aldığı önlemlere tam destek verdiğini yineledi. (AP)

Suudi Arabistan, İsrail'in Suriye topraklarındaki devam eden ihlallerini güçlü bir şekilde kınadığını ifade ederek, bunları Suriye'nin içişlerine ‘açık bir müdahale’ ve Suriye'nin egemenliğinin ve 1974 yılında imzalanan Kuvvetlerin Ayrıştırılması Anlaşması da dahil olmak üzere uluslararası hukukun açık bir ihlali olarak nitelendirdi.

Suudi Arabistan'ın resmi tutumu, Süveyda vilayetinde son dönemde yaşanan gelişmeler ve buna bağlı olarak İsrail'in Suriye topraklarındaki gerginliği artırması üzerine Dışişleri Bakanlığı tarafından bugün yayınlanan bir açıklamada ortaya kondu.

Suudi Arabistan, Suriye hükümetinin güvenlik ve istikrarı sağlamak, sivil barışı korumak ve devletin ve kurumlarının tüm Suriye toprakları üzerindeki egemenliğini güçlendirmek için aldığı önlemlere tam destek verdiğini yineledi.

Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan açıklamada, Suudi Arabistan'ın Suriye'yi bölmeye yönelik her türlü ayrılıkçı çağrı veya girişimi kategorik olarak reddettiği vurgulanarak, Suriye halkının tüm bileşenlerine diyalog ve mantığa öncelik vermeleri ve birleşik ve güvenli bir Suriye inşa etmek için birlikte çalışmaları çağrısında bulunuldu.

Suudi Arabistan ayrıca, uluslararası topluma İsrail'in tekrarlanan ihlallerine karşı ciddi ve kararlı bir tutum sergilemesi ve Suriye'nin egemenliğini yeniden tesis etme ve topraklarının tamamında güvenliği sağlama çabalarına destek olması çağrısını yineledi.