İsrail’de organize suçun yaygınlaşması ve 28’i Yahudi, 102’si Arap olmak üzere kurban sayısının 130’u aşarak ikiye katlanması ile birlikte Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in görevden alınması çağrıları arttı.
Birleşik Arap Listesi Başkanı Mansur Abbas, bizzat Başbakan Binyamin Netanyahu’ya istifa çağrısı yaptı. Eski hükümette Arap Toplumunda Suçla Mücadele Meclis Komisyonu Başkanı olarak görev yapan Abbas, 11 Haziran’da yaptığı açıklamada “Deneyimler, hükümette gerçek bir niyet ve tedavide profesyonellik varsa suçun geri püskürtülebileceğini doğrulamaktadır. Ancak Netanyahu, Ben-Gvir’i bu konuda bakan olarak atayarak ve Ben-Gvir’in, Netanyahu’nun direktiflerini yerine getirmemesiyle başarısızlıkla karşılaştı. Ben-Gvir, yönetimden hiçbir şey anlamadığını kanıtladı. En fazla sayıda Arap’tan kurtulmaktan yana ideolojik bir konuma sahip. Bu nedenle her ikisi de başarısızlığın bedelini ödemek zorundadır” açıklamasında bulundu.
Abbas, Netanyahu ve Ben-Gvir’in ‘suçla mücadele için yeterli araçlara sahip olmayan Genel İstihbarat Teşkilatı’nı (Şin Bet) polis soruşturmalarına dahil etmek için yasal önlem almayı düşündüklerini’ dile getirdikleri açıklamalara da değindi. Mansur Abbas, “Bu yanlış bir argümandır. Birincisi, tabloda Şin Bet var ve istediği zaman müdahale ediyor. İkincisi, polisin kendi gizli istihbaratı var ve Şin Bet ile koordinasyon ve işbirliği içinde çalışıyor. Üçüncü mesele ise siyasi. Öyle ki mevcut hükümetin politikası, işgal politikasına ve ayrımcılık politikasına karşı mücadele eden ulusal meselelerden uzaklaşmak için Arap toplumunu kaos yaymaktır” dedi.
Hükümet oturumu
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre, Netanyahu, dün hükümet oturumuna Bakan Ben-Gvir, Başsavcısı Gali Baharav-Miara, Şin-Bet şefi Ronen Bar, Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı Tzachi Hanegbi, Polis Genel Müfettişi Yaakov Shabtai ve Adalet Bakanlığı ve diğer partilerden temsilciler başta olmak üzere ilgili yetkililerle, Şin Bet’in Arap toplumundaki suçla mücadeleye dahil edilmesi konusunda müzakereler yürüttüğünü vurgulayarak başladı.
Oturumda, Şin Bet kanununda değişikliğe gerek olup olmadığı veya (Şin Bet’in çalışmalarının amaçlarını açıklayan bu kanunun 7. maddesine dayanarak) ‘Şin Bet’e suçla mücadeleye katılma talimatı vermek için’ mevcut kanundaki bir boşluktan yararlanılıp yararlanılamayacağı ele alındı.
Şin Bet, önleyici bir güvenlik hizmeti olarak kabul ediliyor. 7. madde ise ‘hükümet tarafından kararlaştırılan ve Knesset Teşkilat İşleri Komitesi’nin onayıyla, amacı devletin ulusal güvenliği için önemli ulusal çıkarları korumak olan, diğer herhangi bir alandaki herhangi bir faaliyete’ odaklanıyor.
Adalet Bakanı Yariv Levin, Şin Bet yasasının ‘geçici bir olağanüstü hâl düzeni ekleyerek’ değiştirilmesine verdiği desteği dile getirdi. Ancak Adalet Bakanlığı yetkilileri ve hükümetin adli danışmanı, Şin Bet’in hedeflerini genişletmeye yönelik böyle bir hamle konusunda, demokrasiye zarar vereceği düşüncesiyle çekincelere sahip. Şin Bet’in kendisinin bile bu konuda çekinceleri var. Levin’e yakın taraflar, “Şin Bet artık Arap bölgelerindeki suçlarla ilgili her konuda polise yardım sağlıyor. Buna rağmen Şin Bet’in Arap bölgesinde suçları rutin olarak takip etme ve deşifre etme sürecine dahil etme konusunda çekinceleri var. Bunun nedeni, çalışma yöntemlerini ifşa etme beklentisiyle, Arap bölgesinde polis gücü olarak kullanılmak istememesidir. Polise yardım etmesi için Şin Bet’i görevlendirmek yerine, yetenekleri ve profesyonel insan gücü güçlendirilmelidir” dedi.
Emekli polislerden itiraz
Öte yandan 6 eski polis müfettişi ve yüzbaşı rütbesindeki 42 emekli subay, Netanyahu’ya açık bir mektup yazarak, ‘İsrail polisinin beklenen bir şekilde çökmesine neden olduğu’ gerekçesiyle Bakan Ben-Gvir’in görevden alınmasını ve başka bir bakanlığa nakledilmesini talep etti.
Mesajda “Bakan Ben-Gvir çözüm değil, sorunun merkezi bir parçasıdır. Pozisyonundaki varlığı, İsrail Devleti’nin güvenliği için somut ve yakın bir tehlike oluşturmaktadır. Derhal, tercihen mümkün olan en kısa sürede ve çok geç olmadan Ulusal Güvenlik Bakanlığı’ndan uzaklaştırılmalıdır” ifadelerine yer verildi.
Söz konusu mesaj, günlük olarak gerçekleştirilen suç faaliyetlerinin ardından yayınlandı. Öyle ki polisin verilerine göre bu suçlarda öldürülen insan sayısı yılın başından bu yana 130’a ulaştı. Bunların 28’i Yahudi (geçen yılın tamamında öldürülen 11’e kıyasla) ve 102’si ise Arap (geçen yılın tamamında öldürülen 101’e kıyasla).
Öte yandan Ben-Gvir, rütbeli güvenlik görevlilerini sosyal paylaşım sitelerinde polisin kendisine karşı bir savaş yürütmekle suçlayarak, sorumluluğu altındaki güvenlik yetkilileri ile yeni bir çatışmaya girdi.
Polis, kendi adına suçlamaları çürüten resmi bir bildiri yayınlayarak, ‘yargı reform planı’ karşıtlarına işaret ederek, Ben-Gvir’in suçlamalarını düzeltti.
Polis tarafından yayınlanan bildiride, “Güvenlik makamlarının incelemesine göre, ‘son saatlerde sosyal medya organlarında yayılan, polis personeline ilişkin detayları ortaya çıkarmış binlerce tweeti ve haklarında eylem çağrısını içeren’ yayınların devamı olarak, bunun yabancı bir ülke tarafından halkla arayı bozmak amacıyla yürütülen bir kampanya olma ihtimalinin yüksek olması şüpheyi güçlendiriyor” denildi.
Üst düzey bir polis kaynağı, “Bu kampanya bölgedeki büyük bir ülke (İran’a atıfta) tarafından yürütülüyor” dedi.