Türkiye ve Katar arasında diplomatik ilişkilerin kurulmasının 50. yıl dönümü dolayısıyla ortak bildiri yayımlandı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Türkiye ve Katar arasında diplomatik ilişkilerin kurulmasının 50. yıl dönümü dolayısıyla ortak bildiri yayımlandı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Türkiye ve Katar arasında diplomatik ilişkilerin kurulmasının 50. yıl dönümü dolayısıyla yayımlanan bildiride, iki kardeş ülke ve halklarının çıkarlarına hizmet edecek ekonomik ve ticari ilişkilerin ilerletilmesinin içtenlikle arzulandığı belirtildi.

İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani başkanlığında, Lusail Sarayı'nda gerçekleştirilen heyetler arası görüşmenin başında, Türkiye ile Katar arasında diplomatik ilişkilerin kurulmasının 50. yıl dönümü dolayısıyla ortak bildiri yayımlandı.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdulrahman bin Casim Al Sani tarafından imzalanan ortak bildiride, diplomatik ilişkilerin kurulmasının 50. yıl dönümünün kutlanmasından mutluluk duyulduğu kaydedildi.

Türkiye-Katar ilişkilerinin, kurulduğu 1973'ten itibaren stratejik ortaklık aşamasına gelene kadar niteliksel bir dönüşüm geçirdiği aktarılan bildiride, iki kardeş ülke arasındaki mevcut işbirliğinin, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Katar Emiri Al Sani'nin liderliklerinde her geçen gün güçlenmeye devam ettiği vurgulandı.

Bildiride, "Türkiye-Katar ilişkileri, iki ülkenin kardeşlik ve dayanışma ruhu içinde, tarihlerinin birçok önemli dönemecinde birbirlerine tereddütsüz destek sağlamaları ve iki ülkenin çeşitli alanlarda karşılıklı desteğini sürdürmesi nedeniyle, siyasi ve sosyal temeller üzerine inşa edilmiş, köklü tarihi bağları yansıtmaktadır." ifadesine yer verildi.

Bunlardan sonuncusunun, Türkiye'nin Şubat 2023'te yaşadığı deprem felaketinde sağlanan destekte görüldüğü belirtilen bildiride, şunlar kaydedildi:

Bu dayanışma, Katar Devleti’nin depremin ilk anından itibaren yardımları ulaştırmak için askeri uçaklarla oluşturduğu hava koridoru aracılığıyla sağladığı ve binlerce Türk'ün acısını dindirmeye katkı sağlayan eşsiz insani yardımda da kendini göstermiştir. Türkiye ile Katar arasındaki mevcut stratejik ortaklık bütün düzeylerde verimli olup, çoğu bölgesel ve uluslararası konularda iki ülke benzer yaklaşım sergilemektedir. İkili bağlamda, Yüksek Stratejik Komite mekanizması, üyeleri 2015'ten bu yana her yıl bir araya gelen iki kardeş ülke arasındaki ortaklığın en somut göstergelerinden biridir. Bu stratejik komite aracılığıyla, çeşitli sektörlerde ve alanlarda ikili işbirliği düzeyini geliştirmeyi amaçlayan yaklaşık 100 belge imzalanmıştır. İki ülke arasındaki ekonomik ve ticari alanlardaki işbirliği, ticaret ve yatırım hacmi açısından geçtiğimiz birkaç yıl içinde istikrarlı bir büyümeye tanık oldu. İki kardeş ülke ve halkımızın çıkarlarına hizmet edecek ekonomik ve ticari ilişkileri ilerletmeyi içtenlikle arzuluyoruz."

Ortak bildiride, gücünü tarihin derinliklerinden alan köklü kültürel, sosyal ve dini bağların, iki ülke halklarını da bir araya getirdiği vurgulanarak, şu ifadelere yer verildi:

Katar tarafından benzeri görülmemiş bir başarıyla düzenlenen FIFA Dünya Kupası Katar 2022 ile ilgili olarak Türkiye, güvenlik desteği sağlamanın yanı sıra, başta müteahhitlik ve otelcilik olmak üzere çeşitli alanlardaki şirketleri ve uzmanları aracılığıyla turnuvanın başarısına değerli katkılar sağlamıştır. Siyasi, diplomatik, ekonomik ve ticari alanlardaki stratejik ilişkilerimiz ve ikili işbirliğimiz temelinde ve iki ülkenin bilge liderlerinin direktifleri doğrultusunda, iki kardeş ülke ve halkların yararına ikili ilişkilerin güçlendirilmesinin sürekliliğini sağlamak için çeşitli alanlarda koordinasyon sağlamak üzere ortak çabalarımızı sürdürme kararlılığındayız.



Libya'daki ‘Rus nüfuzu’ ABD Özel Temsilcisi’nin güney ziyaretini gölgede bıraktı

ABD Libya Büyükelçiliği heyetinin Sebha'yı ziyaretinden (ABD Libya Büyükelçiliği’nin X hesabı)
ABD Libya Büyükelçiliği heyetinin Sebha'yı ziyaretinden (ABD Libya Büyükelçiliği’nin X hesabı)
TT

Libya'daki ‘Rus nüfuzu’ ABD Özel Temsilcisi’nin güney ziyaretini gölgede bıraktı

ABD Libya Büyükelçiliği heyetinin Sebha'yı ziyaretinden (ABD Libya Büyükelçiliği’nin X hesabı)
ABD Libya Büyükelçiliği heyetinin Sebha'yı ziyaretinden (ABD Libya Büyükelçiliği’nin X hesabı)

Libya'daki ‘Rus nüfuzu’, Libyalı analistlerin ABD Özel Temsilcisi Richard Norland'ın Libya'nın güneyine yaptığı benzeri görülmemiş ziyaretin sonuçlarına ilişkin değerlendirmelerini gölgede bıraktı.

Norland'ın bu hafta başında güneydeki Sebha kentinde Mareşal Halife Hafter'in oğlu Saddam Hafter ile yaptığı görüşmelerin ayrıntıları yeterince açıklanmadı. Ancak gözlemciler Norland'ın Sebha'ya yaptığı ziyaretin ‘sembolik’ olduğunu bildirdi. Derne Üniversitesi'nde siyaset bilimi profesörü olan Yusuf el-Farisi, söz konusu ziyaretin ‘önceki güvensizlik dalgalarının ardından istikrarlı güvenlik koşulları ışığında bir ABD yetkilisinin güney kentine yaptığı ilk ziyaret’ olduğunu belirtti.

cdvfg
ABD'nin Libya Özel Temsilcisi Richard Norland, Sebha ziyareti sırasında gerçekleşen görüşmede konuşurken (ABD Libya Büyükelçiliği’nin X hesabı)

Johns Hopkins Üniversitesi Dış Politika Enstitüsü üyesi Hafız el-Guveyl'e göre, Libya'ya yönelik on yıllık stratejik planın ve Rus nüfuzunu sınırlama girişimlerinin gölgeleri, ABD Özel Temsilcisi’nin Güney Libya ziyaretinde de kendisini gösterdi. El-Guveyl'e göre Rusya'nın Libya'nın güneyindeki nüfuzunu arttırması, ABD'nin kırılgan bölgelere yönelik stratejisinden ve Norland'ın ziyaretinden daha uzak değil. Bu noktada, geçtiğimiz mart ayından bu yana Rus askeri kargo uçaklarının ülkenin güneyinde yer alan Brak eş-Şati Üssü’ne yönelik birden fazla hava ikmalinden söz eden sızıntıların ortaya çıktığını da belirtmek gerekir.

Xujık8
Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe ile CIA Direktörü William Burns arasında Trablus'ta daha önce yapılan bir görüşmeden (UBH)

İki yıldan kısa bir süre önce Biden yönetimi, ‘Çatışmayı Önlemek ve İstikrarı Teşvik Etmek için ABD Stratejisi - Libya için On Yıllık Stratejik Plan’ olarak bilinen planı başlattı. Bu plan, diğer hususların yanı sıra, Libya'nın tarihsel olarak marjinalleştirilmiş güneyini ulusal yapılara entegre etmeyi, daha geniş bir birleşmeye yol açmayı ve güney sınırını güvence altına almayı amaçlıyor.

Norland, Hafter'le görüştükten sonra Libya'nın güneyinin istikrara kavuşturulması, Libya'nın egemenliğinin korunması ve bölünmelerin aşılmasında oynadığı hayati rol hakkında genel bir konuşma yapmakla yetindi. Trablus Üniversitesi’nde siyaset bilimi profesörü olan Dr. Ahmed el-Atraş'a göre söz konusu ziyaret Moskova'nın nüfuz mücadelesi ve Rusya'nın bölgedeki genişlemesini keşfetme bağlamının ötesine geçemeyebilir.

Diğer yandan Norland’ın Libya'nın güvenlik kurumlarını birleştirme çabalarını ülkenin dört bir yanından Libyalı askeri liderlerle ilişki kurarak desteklemekten bahsetmesi de dikkat çekiyor. El-Atraş Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, bu ziyaretin gerçekleri gizlemek için yapıldığını belirtti. El-Atraş’a göre bu ziyaret öncelikle Moskova'yı hedef alıyor ve ülkenin batısından sorumlu İçişleri Bakanı İmad et-Trablusi ile Saddam arasında daha önce yapılan ve tek taraflı bir eylem olan görüşmeye dayanan vizyonları önemsizleştiriyor.

 sc
Rusya Savunma Bakanı Yardımcısı ve Rus hükümetinden üst düzey bir heyetin daha önce Bingazi'ye yaptığı ziyaretten (Şarku’l Avsat)

Öte yandan bir grup analist, Çin'in Libya'daki faaliyetlerinin genişlemesine ilişkin ABD'nin güçlü endişelerinden bahsetti. Siyasi analist İzzeddin Akil'e göre güney Libya, Çin İpek Yolu'nun kesilmesinde önemli bir istasyon olabilir ve aynı zamanda Afrika'da Çinlileri rahatsız etmek ve onlara karşı koymak için bir üs olarak kullanılabilir.

Akil, Washington yönetiminin Trablus Büyükelçisi olarak atanması planlanan Amerikalı diplomat Jennifer Gavito'nun brifinginde Çin hakkında söylenenleri esas aldı.

Gavito geçtiğimiz haziran ayında Senato Dış İlişkiler Komitesi önünde yaptığı açıklamada, Çin'le bağlantılı şirketlerin Libya'da bilgi ve iletişim teknolojileri sektöründe gösterdikleri derin başarılar konusunda uyarıda bulundu.

Infra Global Partners Vakfı danışmanı Jonathan Bass, Pekin'in Mareşal Halife Hafter'e verdiği desteğe işaret ederek, Çin'in daha önce eski Libya Başbakanı Fethi Başağa döneminde çok cazip koşullarla ülkenin güneyinde Libya altını çıkarma hakkını elde ettiğini söyledi.

Sahel bölgesinin son iki yılda Fransa'ya sadık bazı yerleşik rejimlerin devrilmesine tanık olması ve Rusya'nın yeni rejimlerin müttefiki olarak bölgeye müdahil olması da dikkat çekiyor.

Norland'ın Sebha'yı ziyaretinden bir gün sonra Rusya'nın Libya Büyükelçisi Aydar Aganin'in Rus askeri kamyonu Ural'ın direksiyonuna geçmesi ve Ural’ın Libya pazarına girişini kutlaması da önemli bir noktaydı.