Tunus cumhurbaşkanı sosyal huzursuzluğu körüklemek isteyenlerden hesap sorulması çağrısında bulundu

Kays Said, tekelcileri vatandaşların geçim kaynaklarını istismar etmekle suçladı.

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, İçişleri Bakanı Kemal el-Faki ve Ticaret ve İhracatı Geliştirme Bakanı Kulthum bin Receb ile görüşmede (Tunus Cumhurbaşkanlığı)
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, İçişleri Bakanı Kemal el-Faki ve Ticaret ve İhracatı Geliştirme Bakanı Kulthum bin Receb ile görüşmede (Tunus Cumhurbaşkanlığı)
TT

Tunus cumhurbaşkanı sosyal huzursuzluğu körüklemek isteyenlerden hesap sorulması çağrısında bulundu

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, İçişleri Bakanı Kemal el-Faki ve Ticaret ve İhracatı Geliştirme Bakanı Kulthum bin Receb ile görüşmede (Tunus Cumhurbaşkanlığı)
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, İçişleri Bakanı Kemal el-Faki ve Ticaret ve İhracatı Geliştirme Bakanı Kulthum bin Receb ile görüşmede (Tunus Cumhurbaşkanlığı)

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, ülkede bazı bölgelerdeki keskin fiyat artışı ve birçok temel gıda maddesinin piyasada bulunmamasının ardından, güvenlik güçlerini Ticaret Bakanlığı denetçilerinin çabalarını desteklemeye ve ihlali olanlardan hesap sormaya çağırdı.

Cumhurbaşkanı Kays Said, İçişleri Bakanı Kemal el-Faki ve Ticaret ve İhracatı Geliştirme Bakanı Kulthum bin Receb ile bir görüşme gerçekleştirdi.

Kays Said görüşmede, Tunusluların geçim kaynakları ve su gibi en temel haklarının istismar edilmesi de dahil olmak üzere, sosyal huzursuzluğu körüklemek için çalışan kişilerden hesap sorulması gerektiğini vurguladı.

Devletteki her yetkilinin, ‘sorumluluk derecesi ne olursa olsun’, devletin ve milletin hizmetinde olduğunu hissetmesi ve çalışmasıyla örnek olması gerektiğini söyleyen Kays Said, şu ifadeleri kullandı;

“İmtiyaz isteyen veya lobilerin hizmetinde olanların Tunus devletinde yeri yoktur. Bu lobiler ve onların suç ortakları, kanunların uygulanması sırasında bundan muaf olmayacaktır.”

Yerel basında yer alan haberlere göre, Ticaret ve İçişleri Bakanlıklarının iki gün önce başlattığı ortak denetimlerde, 166 bölgede bulunan bin 153 fırında yapılan denetimlerde 249 ihlal kaydedildi.

Bunlardan 951’i sübvansiyonlu ekmek yapımını sürdüren fırınlardı. Yaklaşık 191 fırında ise un ve irmik kıtlığı nedeniyle aşırı kalabalık olduğu ve izdiham yaşandığı görüldü.

FOTO: Tunusluların çoğu birçok temel gıda ürününün marketlerde bulunmamasından şikayet ediyo.r (AP)
Tunusluların çoğu birçok temel gıda ürününün marketlerde bulunmamasından şikayet ediyor (AP)

Bağımsız sivil toplum kuruluşu Tunus Yurttaş İşletmeleri Konfederasyonu’na (CONECT) bağlı Modern Fırıncılar Grubu, 1 Ağustos Salı gününden itibaren, tüm bölgelerde bulunan, kendilerine bağlı fırınlarda ekmek üretim faaliyetlerinin askıya alındığını duyurmuştu.

Grup Başkanı Muhammed el-Cemali, ekmek üretimini durdurma kararı almaya iten nedenleri veya üretimi askıya alma süresini belirtmezken, bu kararla ilgili Tunus makamlarından henüz bir açıklama gelmedi.

Yerel medyada son günlerde, özellikle buğday unu sağlama olmak üzere, ekmek üretim sektörünün yaşadığı çeşitli zorluklara değinildi.

Haberlerde, bu durumun ekmek üretim hızını etkilediği ve fırınların önünde uzun kuyrukların oluşmasına neden olduğuna dikkat çekildi.

Tunus’ta temel malzeme sübvansiyon harcamalarının değerinin 2022 ile 2023 arasındaki üç yılda yüzde 90 oranında azalması dikkat çekiyor ve bu, toplam destek harcamalarının yüzde 30,7'sine tekabül eden 400 milyon Tunus dinarını geçiyor. Bu durum, 12 ay önce fırın sahiplerine yönelik destek miktarları ile birlikte piyasanın ihtiyacını karşılayamaz hale gelen Tahıl Bürosu’nun borç yükünü artırdı.

İrmik fiyatının 38 dinardan 59 dinara yükselmesi, fırınların çoğunluğunun ‘paketli ekmek’ sağlamakta zorluk yaşamasına neden oldu. Bu nedenle ekmek fırınların önünde uzun kuyruklar oluştu.



Irak’ta Koordinasyon Çerçevesi eski bir başbakanı hükümete liderlik etmesi için görevlendirmeyi değerlendiriyor

Koordinasyon Çerçevesi liderleri, kendilerini yeni Irak parlamentosundaki "en büyük blok" olarak ilan eden bir bildiri imzaladılar, (INA)
Koordinasyon Çerçevesi liderleri, kendilerini yeni Irak parlamentosundaki "en büyük blok" olarak ilan eden bir bildiri imzaladılar, (INA)
TT

Irak’ta Koordinasyon Çerçevesi eski bir başbakanı hükümete liderlik etmesi için görevlendirmeyi değerlendiriyor

Koordinasyon Çerçevesi liderleri, kendilerini yeni Irak parlamentosundaki "en büyük blok" olarak ilan eden bir bildiri imzaladılar, (INA)
Koordinasyon Çerçevesi liderleri, kendilerini yeni Irak parlamentosundaki "en büyük blok" olarak ilan eden bir bildiri imzaladılar, (INA)

Şii Koordinasyon Çerçevesi’nin anayasal sınırlar içinde, en fazla üç ay içinde yeni hükümeti kurma sürecinde karşılaştığı karmaşıklıklar göz önüne alındığında, "çerçeve" güçlerine yakın üst düzey bir yetkili, yeni hükümete eski bir başbakanın liderlik etmesi olasılığını dışlamıyor.

Yetkili, Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, Şii güçlerin "özellikle mevcut ve beklenen yerel ve bölgesel zorluklar göz önüne alındığında, ülkenin en üst düzey yürütme pozisyonunu üstlenecek deneyimli bir isim istediklerini" söyledi. Yetkili, "Koordinasyon Çerçevesi içindeki güçlerin, daha önce başbakanlık yapmış olan Nuri el-Maliki, Muhammed es-Sudani, Haydar el-İbadi veya Mustafa el-Kazımi gibi isimlerden birini ve daha az ölçüde, Ekim protestolarının ardından görevinden alınan Adil Abdul-Mehdi'yi seçebileceği" olasılığını da dışlamadı.


Lübnan Genelkurmay Başkanı: Ordunun temel amacı istikrarı sağlamaktır

Lübnan Genelkurmay Başkanı General Rudolf Heykel, 15 Aralık 2025 tarihinde Lübnan'ın güneyindeki Tire şehrinde bulunan Güney Litani Komutanlığı'nda, ordunun Güney Litani bölgesindeki planının ilk aşamasının uygulanmasını incelemek üzere düzenlenen saha gezisi sırasında büyükelçiler, maslahatgüzarlar ve askeri ataşeler arasında duruyor (Lübnan ordusunun X sayfası)
Lübnan Genelkurmay Başkanı General Rudolf Heykel, 15 Aralık 2025 tarihinde Lübnan'ın güneyindeki Tire şehrinde bulunan Güney Litani Komutanlığı'nda, ordunun Güney Litani bölgesindeki planının ilk aşamasının uygulanmasını incelemek üzere düzenlenen saha gezisi sırasında büyükelçiler, maslahatgüzarlar ve askeri ataşeler arasında duruyor (Lübnan ordusunun X sayfası)
TT

Lübnan Genelkurmay Başkanı: Ordunun temel amacı istikrarı sağlamaktır

Lübnan Genelkurmay Başkanı General Rudolf Heykel, 15 Aralık 2025 tarihinde Lübnan'ın güneyindeki Tire şehrinde bulunan Güney Litani Komutanlığı'nda, ordunun Güney Litani bölgesindeki planının ilk aşamasının uygulanmasını incelemek üzere düzenlenen saha gezisi sırasında büyükelçiler, maslahatgüzarlar ve askeri ataşeler arasında duruyor (Lübnan ordusunun X sayfası)
Lübnan Genelkurmay Başkanı General Rudolf Heykel, 15 Aralık 2025 tarihinde Lübnan'ın güneyindeki Tire şehrinde bulunan Güney Litani Komutanlığı'nda, ordunun Güney Litani bölgesindeki planının ilk aşamasının uygulanmasını incelemek üzere düzenlenen saha gezisi sırasında büyükelçiler, maslahatgüzarlar ve askeri ataşeler arasında duruyor (Lübnan ordusunun X sayfası)

Lübnan Genelkurmay Başkanlığı tarafından dün, Güney Litani bölgesinde ordunun planının ilk aşamasının uygulanmasını incelemek üzere büyükelçiler, maslahatgüzarlar ve askeri ataşeler için düzenlenen saha gezisi sırasında, Lübnan Genelkurmay Başkanı General Rudolf Heykel, ordunun temel amacının istikrarı sağlamak olduğunu vurguladı.

Genelkurmay Başkanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre General Heykel, ‘ordunun birincil hedefinin istikrarı sağlamak olduğunu, ancak İsrail'in Lübnan topraklarını işgalinin devam ettiğini ve saldırıların sürdüğünü’ belirtti.

General Heykel, ‘gezinin amacının, ordunun Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 1701 sayılı kararı ve ateşkes anlaşmasını uygulamaya ve sınırlı imkanlarına rağmen kendisine verilen görevleri yerine getirmeye kararlı olduğunu teyit etmesi olduğunu’ belirtti.

Katılımcıları bizzat karşılayarak, ‘Lübnan’a gösterdikleri ilgi nedeniyle temsil ettikleri kardeş ve dost ülkelere minnettarlığını’ dile getiren General Heykel, ‘halkın, Lübnan toplumunun tüm bileşenleri gibi orduya güvendiğini’ belirtti.

Gezi sırasında, ordunun Lübnan’ın çeşitli bölgelerindeki görevleri, Güney Litani bölgesindeki genel durum ve BM Lübnan Geçici Gücü (UNIFIL) ile iş birliği ilişkilerinin yanı sıra Düşmanlıkların Durdurulması Anlaşması İzleme Komitesi (Mekanizma) ile koordineli olarak ordunun bu bölgedeki planının ilk aşamasının uygulanması hakkında da bilgi verildi.


İsrail güçleri Batı Şeria'da Filistinli bir çocuğu öldürdü

Batı Şeria'da askeri operasyon sırasında İsrail askerleri (AFP)
Batı Şeria'da askeri operasyon sırasında İsrail askerleri (AFP)
TT

İsrail güçleri Batı Şeria'da Filistinli bir çocuğu öldürdü

Batı Şeria'da askeri operasyon sırasında İsrail askerleri (AFP)
Batı Şeria'da askeri operasyon sırasında İsrail askerleri (AFP)

Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail ordusunun dün Beytüllahim'in güneydoğusundaki Tuqu' kasabasında düzenlediği bir baskın sırasında 16 yaşındaki bir Filistinli çocuğu vurarak öldürdüğünü açıkladı. Bu olay, İsrail işgali altındaki Batı Şeria'da son dönemde yaşanan şiddet dalgasındaki son olaylardan biri oldu.

Resmi Filistin haber ajansı WAFA, Tuqu' kasaba meclisi başkanının, İsrail güçlerinin dün gece kasaba merkezinde toplanıp "ayrım gözetmeksizin" ateş açmasının ardından çocuğun vurulduğunu söylediğini belirtti.

Ajans, ordunun Ammar Yasir Sabah adlı çocuğu göğsünden gerçek mermiyle vurduğunu ve çocuğun hastaneye kaldırıldığını, ancak hayatını kaybettiğini ifade etti.

Batı Şeria'da şiddet bu yıl ve Ekim 2023'te başlayan iki yıllık Gazze Şeridi savaşından bu yana tırmanmıştır. İsrail yerleşimcilerinin Filistinlilere yönelik saldırıları keskin bir şekilde artarken, ordu hareket özgürlüğüne yönelik kısıtlamaları sıkılaştırdı ve birçok şehirde büyük çaplı baskınlar düzenledi. Birleşmiş Milletler'e göre 7 Ekim 2023 ile 14 Kasım 2025 tarihleri ​​arasında Batı Şeria'da 1000'den fazla Filistinli öldürüldü.

 İsrail askerleri, Batı Şeria'daki Ramallah yakınlarındaki el-Amari mülteci kampına düzenlenen askeri baskın sırasında mevzi alıyor (AFP)İsrail askerleri, Batı Şeria'daki Ramallah yakınlarındaki el-Amari mülteci kampına düzenlenen askeri baskın sırasında mevzi alıyor (AFP)

Aynı dönemde Batı Şeria'da 59 İsrailli öldürüldü. Şarku’l Avsat’ın Resmi Filistin verilerinden aktardığına  göre bu yıl Batı Şeria'da, İsrail güçleri tarafından öldürülenler arasında 53 Filistinli çocuk da bulunuyor.

Batı Şeria'da yaklaşık 2,7 milyon Filistinli, İsrail askeri işgali altında sınırlı bir özerklik içinde yaşıyor. Yüz binlerce İsrailli de buraya yerleşmiş durumda.

Uluslararası toplumun büyük çoğunluğu, İsrail'in 1967 savaşında ele geçirdiği topraklara inşa edilen yerleşimleri yasadışı olarak kabul ediyor ve BM Güvenlik Konseyi'nin çeşitli kararları, İsrail'i tüm yerleşim faaliyetlerini durdurmaya çağırdı. İsrail, yerleşimlerin yasadışı olduğunu reddediyor ve toprakla olan dini ve tarihi bağlarını gerekçe gösteriyor. İsrail güçleri mülteci kamplarını boşaltarak binlerce Filistinliyi evlerinden zorla çıkardı ve Batı Şeria'daki bazı şehirlerde on yıllardır varlığını sürdürüyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü, geçen kasım ayında İsrail'i Batı Şeria'daki zorla tahliyeler olarak nitelendirdiği eylemler nedeniyle savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar işlemekle suçladı.