İdlib’deki Nusra karargâhı harabeye dönüştü

Moskova, tüm hamlelerini Ankara ile koordine ediyor.

Rus hava kuvvetleri, İdlib kırsalında Nusra’ya ait insansız hava araçları fabrikasını imha etti. (Sputnik)
Rus hava kuvvetleri, İdlib kırsalında Nusra’ya ait insansız hava araçları fabrikasını imha etti. (Sputnik)
TT

İdlib’deki Nusra karargâhı harabeye dönüştü

Rus hava kuvvetleri, İdlib kırsalında Nusra’ya ait insansız hava araçları fabrikasını imha etti. (Sputnik)
Rus hava kuvvetleri, İdlib kırsalında Nusra’ya ait insansız hava araçları fabrikasını imha etti. (Sputnik)

Rus hava kuvvetlerinin, Nusra örgütünün İdlib’deki yüzü olan Heyetu Tahriru’ş Şam’a (HTŞ) ait askeri üssü imha ettiği haberi, bölgedeki Rusya- Türkiye anlayışlarının Suriye’deki akıbetine ilişkin soruları gündeme getirdi. Bir Rus diplomatik kaynak, Şarku’l Avsat’a ‘tüm hareketlerin Moskova ile Ankara arasındaki mevcut anlayışlar temelinde gerçekleştiğini’ aktarırken iki taraf arasında gerginlik unsurlarının veya koordinasyon seviyesinde bir düşüş olduğunu ise yalanladı.

Medya organları, Rus savaş uçaklarının geçen pazartesi günü gece yarısına doğru düzenlediği gece baskını ile HTŞ’nin askeri karargâhını yok ettiğini bildirmişti.

Rusya’nın resmi haber ajansı Sputnik’in haberine göre üst düzey bir saha kaynağı, Rus keşif uçaklarının Türkiye ile sınır kenti Sarmada’daki bir deposundan askeri teçhizat ve insansız hava aracı (İHA) içerdiğine inanılan kasaları ve terör örgütüne (Nusra Cephesi) ait çeşitli mekanizmaları tespit ettiğini bildirdi. Terör örgütü, söz konusu kasaları Batı cephesinden İdlib’e doğru taşıyor.

Kaynak şu açıklamada bulundu:

“Rus keşif uçağı koordinatları doğru tespit etti ve savaş uçaklarıyla üç baskın yapılarak bunlarla mücadele edildi. Bu da hedeflenen karargahın tamamen yok olmasına yol açtı. İlk bilgiler, üç aracın imha edilmesinin yanı sıra en az 6 militanın öldüğünü, çoğu Çinli ve Çeçen militanların da yaralandığını gösteriyor.”

Fotoğraf Altı: HTŞ (Nusra) savaşçılarının, Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib vilayetinde askeri tatbikatların da yapıldığı tören düzenledi, 16 Ağustos (AFP)
HTŞ (Nusra) savaşçılarının, Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib vilayetinde askeri tatbikatların da yapıldığı tören düzenledi, 16 Ağustos (AFP)

Aynı şekilde Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), Rusya’nın İdlib’deki askeri karargahı hedef alan saldırılarında HTŞ üyesi sekiz kişinin öldüğünü bildirdi.

Bir saha kaynağına göre SOHR, hedef alınan karargahın yeni inşa edildiğini açıkladı. Karargah, hava saldırılarından korunmak amacıyla bölgedeki çiftlikleri kaplayan yeşil yoğunluğundan ve ağaçlardan yararlanmak için, yakın zamanda Nusra militanları tarafından İdlib şehrinin batısındaki Tel er-Rumman yakınındaki tarım arazilerinde inşa edildi. Ancak aktarılana göre istihbarat bilgileri ve havadan keşif operasyonlarının yoğunlaşması, karargahı tespit etmek ve onunla son derece hassas bir şekilde ilgilenmek için yeterliydi.

Rusya’nın sessizliği

Olayın dikkat çekici yanı, Rusya Savunma Bakanlığı’nın gece baskınları haberine sessiz kalması ve her zamanki gibi bu konuda bir açıklama yapmaması. Bu durum, Rusya’nın hamlelerinin Moskova ve Ankara’nın İdlib çevresindeki duruma ilişkin görüş ayrılıklarının alevlenmesini yansıtıp yansıtmadığı konusunda soruları gündeme getirdi. Özellikle Ankara ile Şam arasındaki normalleşme sürecinin yavaşlaması, Türkiye’nin Ukrayna savaşına ilişkin tutumu ve Ankara’nın daha sonra Ukrayna’nın NATO’ya katılımını memnuniyetle karşılaması nedeniyle ilişkilerde soğumaya ilişkin haberler mevcut.

Ancak Şarku’l Avsat’a açıklamada bulunan bir kaynak, Rusya’nın İdlib bölgesindeki veya genel olarak Suriye’nin kuzeyindeki hareketlerine ilişkin yorumların, doğru olmadığını belirtti.

Kaynak, Moskova’nın iki ülke arasında önceki aşamalarda varılan mutabakata uygun şekilde Türk tarafıyla tam koordinasyon olmadan ve Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatları uygulanmadan herhangi bir faaliyet veya harekette bulunmadığını aktardı.

Fotoğraf Altı: Geçen hafta düzenlenen, Guta’ya düzenlenen kimyasal saldırının onuncu yıl dönümü anma töreninde yıkılan bir bina ve duvar resmi. (DPA)
Geçen hafta düzenlenen, Guta’ya düzenlenen kimyasal saldırının onuncu yıl dönümü anma töreninde yıkılan bir bina ve duvar resmi. (DPA)

Rusya Dışişleri Bakanlığı’nda Suriye dosyasını yakından takip eden bir kaynak, “Rusya’nın mevcut hamleleri yeni değil. Suriye’de faaliyet gösteren Rus ordusuna yönelik tehlikeleri azaltmayı ve tehdit olasılığıyla yüzleşmeyi amaçlayan askeri, saha ve siyasi hamlenin devamını teşkil ediyor” diyerek, aleni ve resmi açıklamalarında tüm hareketlerin belirtilmediğini açıklanmadığını bildirdi.

Suriye’nin hava müdahalesi

İdlib’deki saldırının ardından Suriye Savunma Bakanlığı’nın dün sabah yeni bir saldırı başlattığı ve bunun sonucunda İdlib ve Hama kırsalında silahlı gruplara ait üç İHA’nın düşürüldüğü belirtildi. Bakanlık, yaptığı açıklamada, İHA’ların patlayıcı mühimmatla donatıldığını ve çevredeki köy ve kasabaları bombalamaya çalıştığını söyledi.

Suriye Savunma Bakanlığı, resmi internet sitesinde yayımlanan açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Terör örgütlerinin hareketleri ve güvenli sivillere ve mülklerine yönelik defalarca saldırı girişimleri dikkatli bir şekilde izlenip takip edildikten sonra İdlib ve Hama kırsalı yönünde faaliyet gösteren Suriye Silahlı Kuvvetleri birimleri, patlayıcı mühimmatla çevredeki güvenli köy ve kasabalara saldırmaya çalışan donanımlı üç İHA’yı düşürmeyi başardı.”

Bu ayın başlarında Suriye Savunması, Halep’in kuzey ve batı kırsalındaki Suriye ordusu birliklerine saldırı düzenlemeye çalışan muhalif örgütlere ait iki İHA’nın imha edildiğini ve diğer üç İHA’nın düşürüldüğünü duyurdu. Saldırılar, silahlı örgütlerin aynı yöndeki komuta karargahlarını hedef almasına yanıt olarak gerçekleşti. Saldırılar sonucu örgüt saflarından çok sayıda unsur öldü ve yaralandı.

Açıklama, başta İdlib ve çevresi olmak üzere Suriye muhalefetinin kontrolündeki bölgelerde İHA kullanımının tehlikeleriyle yüzleşme konusunda Rusya- Suriye arasındaki mutabakata bir atıf olarak değerlendirildi. Rus kaynak, “Rusya- Türkiye koordinasyonu doğrudan bu yöndedir” dedi. Kaynak, Suriyeli grupların geçmişte birçok kez İHA’ları hedef aldığını ve Humaymim üssünü hedef alma girişimleri de dahil olmak üzere Rus askeri tesislerini vurmayı hedeflediğini de kaydetti.

Rusya’nın Suriye’deki Tarafları Uzlaştırma Merkezi Başkan Yardımcısı Vadim Kulit, bu ayın başlarında Rus hava kuvvetlerinin Suriye güçleriyle iş birliği yaparak, Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib kenti yakınlarında Nusra Cephesi örgütünün komuta merkezinin imha edilmesiyle sonuçlanan ağır bir darbe indirdiğini belirtti.

Söz konusu dönemde Kulit, ay başından bu yana İdlib ve çevresindeki askeri operasyonları artırma hedeflerinin bir kısmını açıklamıştı. Ayrıca Moskova’nın, intihar eylemcilerinin Suriye’de Rus ordusunun devriyelerine karşı terör saldırıları düzenlemeye yönelik hazırlıklarına ilişkin bilgiler karşısından derin endişe duyduğunu söylemişti.

Suriye’de Rus ordusunun bu saldırıları planlayan militanlara karşı çok sert ve sıkı önlemler aldığını vurgulayan Vadim Kulit, yasadışı silahlı grupların liderlerine de provokasyonları durdurmaları ve Suriye’deki çatışmanın barışçıl çözümü için çaba göstermeleri çağrısında bulundu.

Bu endişe, Rusya Dış İstihbarat Servisi Başkanı Sergey Narışkin’in yaptığı açıklamalara da yansıdı. Öyle ki Narışkin, “ABD, militanların yardımıyla Suriye’de kalabalık halka açık yerlerde ve hükümet kurumlarına karşı terör saldırıları düzenlemeye hazırlanıyor” dedi.

Rus istihbaratına göre bu suç faaliyetinin yönetimi, Suriye’nin Ürdün ve Irak ile sınırlarının kesiştiği noktada yer alan et-Tanf’taki ABD askeri üssünden gerçekleştiriliyor. Rus güvenlik kaynakları ise Washington’un, başta HTŞ olmak üzere Suriye silahlı gruplarının yeteneklerini kullanarak Rusya’ya karşı Suriye topraklarındaki hamlelerini genişleteceğini dile getirdi.

Suriye hava sahasında çarpışma

Diğer yandan Moskova, ABD kuvvetlerinin Suriye hava sahasında Rus tarafıyla ‘koordinesiz’ hareketleri konusunda uyarıda bulunmayı sürdürdü. Vadim Kulit, ABD liderliğindeki koalisyona ait bir F-35 savaş uçağının Suriye’deki et-Tanf bölgesindeki bir Rus Su-35 uçağına tehlikeli düzeyde yaklaştığını açıkladı.

Sürtüşmenin yüksek irtifada meydana geldiğini ve ‘savaş uçağıyla çarpışmayı önlemek için derhal önlem alan Rus pilotların profesyonelliği olmasaydı’ çarpışmayla sonuçlanacağını kaydetti.

Humaymim Üssü’ne bağlı Rus merkezin başkan yardımcısına göre Batı koalisyonu, gerilimi önleme protokollerini bir günde 16 kez ihlal etti. Kulit ayrıca, vakaların Rus tarafıyla koordine edilmeyen ABD drone saldırılarıyla bağlantılı olduğunu açıkladı.



Esed'in devrilmesinin yıldönümü kutlanıyor... ve destekçileri iki ayaklanma planlıyor

Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin birinci yıl dönümü dün Hama'daki el-Asi Meydanı'nda büyük bir kalabalık tarafından kutlandı
Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin birinci yıl dönümü dün Hama'daki el-Asi Meydanı'nda büyük bir kalabalık tarafından kutlandı
TT

Esed'in devrilmesinin yıldönümü kutlanıyor... ve destekçileri iki ayaklanma planlıyor

Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin birinci yıl dönümü dün Hama'daki el-Asi Meydanı'nda büyük bir kalabalık tarafından kutlandı
Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin birinci yıl dönümü dün Hama'daki el-Asi Meydanı'nda büyük bir kalabalık tarafından kutlandı

Suriye'de devrik Devlet Başkanı Beşşar Esed'in devrilmesinin yaklaşık 1. yıl dönümünü anma etkinlikleri devam ederken, dün Suriye'nin eski istihbarat şefi ve Esed’in kuzeni tarafından, Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara yönetimine karşı Suriye kıyılarında iki ayaklanma başlatma planları hakkında bilgi sızdırıldı.

Bu bilgi, dün Hama'daki el-Asi Meydanı'nda, Esed güçlerinden kurtuluşunun birinci yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen büyük bir miting sırasında geldi. Resmi SANA haber ajansının haberine göre, etkinliğe katılanlar, meydanın ortasına 500 metre uzunluğunda ve 4 metre genişliğinde bir Suriye bayrağı asarak "toprak ve halkın birliğini sembolik bir şekilde vurguladılar."

Bu kutlamalarla eş zamanlı olarak Reuters, Suriye'nin eski istihbarat yetkilisi Tümgeneral Kemal Hasan ile Esed'in milyarder kuzeni Rami Mahluf'un, yeni hükümete karşı iki ayaklanma başlatma umuduyla on binlerce potansiyel savaşçıya milyonlarca dolar harcadığını belirten bir araştırma yayınladı.

Aileye yakın dört kişi, Aralık 2024'te Rusya'ya kaçan Esed'in Moskova'da sürgünde yaşama fikrine büyük ölçüde alıştığını söyledi.


Kanada, Suriye'yi terörü destekleyen devletler listesinden çıkardı

Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara, geçen Eylül ayında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda konuşuyor (Arşiv-Reuters)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara, geçen Eylül ayında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda konuşuyor (Arşiv-Reuters)
TT

Kanada, Suriye'yi terörü destekleyen devletler listesinden çıkardı

Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara, geçen Eylül ayında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda konuşuyor (Arşiv-Reuters)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara, geçen Eylül ayında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda konuşuyor (Arşiv-Reuters)

Kanada hükümeti, dün yaptığı açıklamada, Suriye'yi terörü destekleyen yabancı devletler listesinden çıkardığını ve Cumhurbaşkanı Beşşar Esed'in devrilmesine yardımcı olan muhalif ittifakın lideri olan Heyet Tahrir el-Şam'ı da terör örgütleri listesinden çıkardığını bildirdi.

Hükümet yaptığı açıklamada, "Bu önlemler, Birleşik Krallık ve ABD de dahil olmak üzere müttefiklerimiz tarafından yakın zamanda alınan kararlarla uyumlu olup, Suriye geçiş hükümetinin Suriye'de istikrarı teşvik etme ve vatandaşları için kapsayıcı ve güvenli bir gelecek inşa etme, bölgesel istikrarı teşvik etmek ve terörizmle mücadele etmek için küresel ortaklarla çalışma çabalarını takip etmektedir" ifadelerine yer verdi.


Trump’ın açıklaması ateşkesi tehlikeye mi attı? 17. Maddeyle Gazze'de fiili bölünme ihtimali masada mı?

Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)
Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)
TT

Trump’ın açıklaması ateşkesi tehlikeye mi attı? 17. Maddeyle Gazze'de fiili bölünme ihtimali masada mı?

Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)
Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump’ın, Gazze’deki ateşkes anlaşmasının “ikinci aşamasının değiştirileceği” yönündeki kısa ve belirsiz açıklaması, bu değişikliğin ne anlama geldiğine ilişkin soruları gündeme taşıdı.

Uzmanlara göre Trump’ın işaret ettiği değişiklik, anlaşmanın uygulanma biçiminde bir revizyon anlamına geliyor. Buna göre, İsrail’in hâlihazırda yüzde 55’ini kontrol ettiği Gazze’den çekilmesi ve Hamas’ın silahsızlandırılmasına geçilmesi yerine, 17. maddenin devreye alınması söz konusu olabilir. Bu madde, barış planının taraflardan biri kabul etmese bile tek taraflı olarak ilerletilmesine imkân tanıyor.

10 Ekim’de yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasındaki 17. madde, Hamas’ın öneriyi geciktirmesi veya reddetmesi halinde, “yardımların genişletilmesi dahil, planın belirtilen unsurlarının, İsrail ordusunun terörden arındırılmış olarak uluslararası istikrar gücüne devrettiği bölgelerde uygulanacağını” düzenliyor.

Geçen ekim ayında Hamas ile İsrail arasında imzalanan “barış belgesi” sadece birinci aşamayla ilgili maddeleri içeriyordu. Bu aşama; ilk ateşkes, İsrail güçlerinin geri çekilmesi, esir takası ve insani yardım girişlerinin kolaylaştırılmasını kapsıyor. Ancak savaş sonrası Gazze’nin yönetimine ilişkin “ikinci aşama” konusunda resmî bir mutabakat sağlanmış değil.

Perşembe günü yaptığı açıklamada Trump, planın ikinci aşamasının “çok yakında değiştirileceğini” söyledi. Açıklama, sürecin tıkanması ve sahadaki ilerlemenin sınırlı kalması nedeniyle endişelerin arttığı bir döneme denk geldi; ancak Trump değişikliğin içeriğine dair ayrıntı vermedi.

Görsel kaldırıldı.
Filistinli bir kadın, İsrail'in Han Yunus'ta düzenlediği bir baskın sonucu akrabalarından birinin öldürülmesine tepki gösteriyor (AFP)

Ahram Siyaset ve Strateji Merkezi İsrail Çalışmaları uzmanı Dr. Said Okaşa, (Saeed Okasha) Trump’ın sözünü ettiği değişikliğin büyük olasılıkla 17. maddeye dayanacağını belirtiyor. Okaşa’ya göre bu adım, “eski Gazze” ve “yeni Gazze” ayrımını güçlendirecek bir fiili bölünmeye kapı aralayabilir. Bu yaklaşımı geçen ay ABD’nin bölge özel temsilcisi Steve Witkoff’un da çeşitli görüşmelerde dile getirdiğini hatırlattı.

Okkaşa, anlaşmanın geçen ay Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından onaylandığını anımsatarak, Hamas’ın silahsızlanma sürecine yanıt vermemesi gibi gerekçelerle 17. maddenin yeniden devreye sokulmasının mümkün olduğunu söyledi. Uzman, böyle bir senaryonun Gazze’de “ne savaş ne barış” şeklinde sürecek bir çıkmaz yaratabileceğini ifade etti.

Görsel kaldırıldı.
Filistinliler, Cebaliye'de yıkılan binaların enkazı arasında sokaklara kurulmuş çadırların yanından geçiyor (AFP)

Filistinli siyaset analisti Dr. Ayman el-Rakkab da, Trump’ın değişiklik açıklamasının içeriğinin belirsizliğine işaret ederek, “İsrail’in bölgede kalma isteğiyle birleştiğinde, Gazze’nin fiilen ikiye bölünmesi ihtimali güçleniyor” değerlendirmesinde bulundu.

Bu belirsizlik sürerken, Axios haber sitesi Trump’ın 25 Aralık’tan önce Gazze’de barış sürecinin ikinci aşamasına geçileceğini açıklamayı planladığını duyurdu. Habere göre Washington, Gazze’de oluşturulacak yeni yönetim yapısı ve uluslararası istikrar gücünün son hazırlıklarını tamamlıyor. ABD Başkanı’nın, bu adımları görüşmek üzere İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ay sonundan önce bir araya gelmesi bekleniyor.

İkinci aşamanın önünde ciddi engellerin olduğunu ifade eden Rakkab: “Barış Konseyi ile teknokrat hükümet henüz kurulmadı. Güvenliği devralacak polis gücü ve uluslararası istikrar kuvveti oluşturulmadı. Bu nedenle somut bir hareketin en erken ocak ayında mümkün olabileceğini düşünüyorum” dedi.

Okaşa, yakın vadede İsrail’in kontrolde tuttuğu bölgeyi yüzde 60 seviyesine çıkarmaya çalışabileceğini, ancak anlaşmanın genel çerçevesinde büyük bir tırmanış beklemediğini belirtti.

Geçtiğimiz günlerde Yedioth Ahronoth, İsrail’in yaklaşık iki milyon Filistinliyi sarı çizginin doğusunda İsrail kontrolündeki yeni bölgelere yeniden yerleştirmeyi, Hamas kontrolündeki bölgeleri tamamen sivillerden boşaltmayı ve Hamas unsurlarını bu bölgelerde aşamalı şekilde takip etmeyi içeren bir plan hazırladığını yazmıştı. Şarku’l Avsat’ın  Telegraph gazetesinin Batılı diplomatlara dayandırdığı haberinden aktardığı bilgilere göre ABD planının Gazze’nin kalıcı biçimde ikiye ayrılması riskini barındırdığını bildirmişti.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati ise geçtiğimiz günlerde Barselona’da AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas ile yaptığı görüşmede, Gazze ile Batı Şeria’nın birliğinin korunması gerektiğini vurgulayarak, ayrıntıları tartışılan hiçbir adımın “bölünmeyi pekiştirmesine” izin verilemeyeceğini söyledi. Abdulati, çarşamba günü yaptığı başka bir açıklamada da, “Gazze’nin bölünmesini konuşmak dahi mümkün değildir. Gazze, Doğu Kudüs dâhil olmak üzere, kurulacak Filistin devletinin ayrılmaz bir parçasıdır” dedi.

Uzman Okaşa’ya göre Mısır, hem Gazze’nin bölünmesini hem de anlaşmayı zayıflatacak her türlü değişikliği engellemek için diplomatik çabalarını sürdürecek. Buna karşın, Trump’ın planı etrafındaki belirsizlik nedeniyle önümüzdeki döneme ilişkin tüm senaryolar hâlâ masada.