Borç krizindeki Evergrande, soruşturma çıkmazında iflasa doğru ilerliyor

Çin’in borç krizindeki inşaat ve emlak şirketi Evergrande, ödeme güçlüklerine ek olarak hakkında başlatılan soruşturmalarla adım adım iflasa yaklaşıyor

(AA)
(AA)
TT

Borç krizindeki Evergrande, soruşturma çıkmazında iflasa doğru ilerliyor

(AA)
(AA)

İnşaat sektöründe dünyanın en büyük yatırımcılarından olan şirketler grubunun, vadesi dolan borçlarını yeniden yapılandırmak için hazırladığı plan, düzenleyici kurumların ve adli makamların yürüttüğü soruşturmalar nedeniyle çıkmaza girdi.

Çin'de borç krizi, bir gayrimenkul devini daha çöküşün eşiğine getirdi

Ekonomik sıkıntıların arttığı Çin'de 40 yıllık büyüme modeli bozulma yolunda

Evergrande ve iki yan kuruluşunun hisseleri Hong Kong borsasında işleme kapatıldı

Evergrande, 24 Eylül'de Hong Kong Borsası'na yaptığı bildirimde, Çin Menkul Kıymetler Düzenleme Komisyonu ile Ulusal Kalkınma ve Reform Komisyonunun, şirketin borç yapılandırması için hazırladığı plana "idari tedbir" koyduğunu bildirdi.

Bildirimde, şirketin, ana iştiraki Hengda Gayrimenkul Grubu'na yönelik yürütülen soruşturmada alınan "idari tedbirler" nedeniyle yeni borç tahvili çıkaramayacağı belirtildi.

Açıklamanın ardından şirketin hisseleri, dün gün içinde yüzde 21,8 değer kaybederken, grubun 2 yıldır devam eden borç problemlerini çözüp çözemeyeceğine dair soru işaretleri arttı.

Çin’in GSYH’sinin yüzde 2’si kadar borcu var

Evergrande'nin 2022 sonunda 2,4 trilyon yuana (yaklaşık 330 milyar dolar) ulaşan toplam borç yükümlülüğü, Çin’in gayrisafi yurtiçi hasılasının (GSYH) yaklaşık yüzde 2’sine karşılık geliyor.

Şirket, vadesi geldiği halde ödeyemediği için temerrüde düşen 12,6 milyar yuan (1,7 milyar dolar) dış borcu nedeniyle alacaklıların açtığı çok sayıda davayla karşı karşıya bulunuyor.

Çin'de emlak sektöründeki süregelen durgunluk ve konut satışlarında azalma nedeniyle ödeme güçlükleri derinleşen şirket, 25 ve 26 Eylül'de kreditörlerle borç yapılandırmasını görüşmek üzere planladığı 6 toplantıyı iptal etti.

İptallere gerekçe olarak "satışların beklenenden zayıf olması" ve "yapılandırma koşullarını yeniden değerlendirme ihtiyacı" gösterildi.

Şirket, 30 Ekim'de Hong Kong'da görülecek ilk dava duruşmasına kadar alacaklılarıyla anlaşmaya varamazsa, borçları karşılığında varlıkları haczedilmeye başlanabilir.

Varlık yönetim birimi soruşturuluyor

Evergrande, 16 Ağustos'ta borsaya yaptığı bildirimde, ana iştiraki Hengda Gayrimenkul Grubu'nun, bilgi paylaşımı kurallarını ihlal ettiği şüphesiyle otoritelerce soruşturulduğunu duyurmuştu.

Şirketin varlık yönetimi iştiraki Evergrande Finansal Varlık Yönetimi'nin, "gölge bankacılık" faaliyetlerine yönelik kapsamlı adli soruşturmanın odağında olduğu anlaşılıyor.

Şirketin, bireysel müşterilere sattığı menkul varlıklardan elde ettiği gelirleri, düzenlemelere aykırı olarak konut projelerinin finansmanında kullandığı iddia ediliyor.

İştirakin merkezinin bulunduğu Şıncın şehrinde polis, 18 Eylül'de "şirketin bazı çalışanlarının" soruşturma kapsamında gözaltına alındığını bildirdi.

Gözaltına alınanların kimliği açıklanmazken, ulusal basın organlarına sızan bilgilerde, aralarında Genel Müdür Du Liang ve Genel Müdür Yardımcısı Yao Bıncai'nin olduğu yönetici düzeyinde 10'dan fazla kişinin, "yasa dışı fon toplama" şüphesiyle soruşturulduğu ileri sürüldü.

Evergrande, 2021'de aralarında kendi çalışanlarının da bulunduğu 70 bin müşteriye toplam 40 milyar yuan (5,47 milyar dolar) tutarındaki menkul varlık için nema ödemekte başarısız olmuştu.

Eski grup yöneticileri de gözaltında

Ekonomi ve finans haberleri servisi Caixin'in, "konu hakkında bilgi sahibi kaynaklara" dayandırdığı haberine göre, Evergrande'nin eski Üst Yöneticisi (CEO) Şia Haycun ve eski Mali İşler Koordinatörü (CFO) Pan Darong da gözaltında tutuluyor.

Şia ve Pan, 2021'de grubun krediler için üçüncü taraflara teminat gösterdiği banka mevduatlarını, iştiraklerine yönlendirdiğinin anlaşılmasıyla ortaya çıkan skandal nedeniyle temmuzda istifa etmişti.

Öte yandan grubun 16 Eylül'de devlete devredilen sigorta şirketi Evergrande Hayat Teminat'ın eski yöneticisi Cu Cialin'in de 17 Eylül'de gözaltına alındığı bildirildi.

Ulusal Mali Düzenleme İdaresi, yeni oluşturulan, devlete ait Haigang Hayat Sigorta Şirketinin, Evergrande iştirakini tüm varlıkları ve yükümlülükleriyle devraldığını duyurmuştu.

İştirakin "ciddi borç ödeme problemleri olduğunu" işaret eden yetkililer, "yakın denetim ve risk çözümüne ihtiyaç duyulduğunu" vurgulamıştı.

İnşaat alanında en büyük yatırımcıydı

İş insanı Şu Ciayin tarafından 1996’da "Hengda Grup" adıyla Çin’in güneyindeki Guangcou şehrinde kurulan şirket, büyük şehirlerdeki büyük ölçekli konut ve kentsel dönüşüm projelerine yaptığı yatırımla kısa sürede dünyanın en büyük inşaat ve emlak şirketlerinden biri haline geldi.

2009'da Hong Kong Borsası’ndaki halka arzında 722 milyon dolar yatırım toplayan şirket, 2018’de inşaat sektöründe dünyanın en çok gelir elde eden şirketi oldu.

Çin genelinde 280’den fazla şehirde 1300’den fazla inşaat projesi gerçekleştiren şirket, 120 binden fazla çalışana istihdam sağladı.

Yılda yaklaşık 600 bin konut üreten şirket, Çin’de konut arzının önemli bir bölümünü karşılıyordu.

Ana faaliyet kolu inşaat olan şirket, varlık yönetiminden elektrikli araç üretimine, tema parklarından yiyecek içecek markalarına kadar farklı alanlarda da yatırımlar yaptı, ülkenin en başarılı futbol kulüplerinden biri olan Guangzhou FC’nin işletmesini üstlendi.

Problemlerin başlangıcı

Çin hükümetinin inşaat ve emlak sektöründeki sağlıksız büyümeyi engellemek için 2020'den itibaren bankaların ve finans kuruluşlarının sektöre verdiği kredilere oran sınırlaması getirmesi, Evergrande’nin borçlarını çevirmekte sıkıntıya düşmesini tetikleyen en önemli etken olarak görülüyor.

Ülkenin hızlı ekonomik büyüme kaydettiği yıllarda yan iş kollarıyla gayrisafi yurt içi hasılanın yaklaşık yüzde 20'sini oluşturan sektör, "büyük borç-büyük yatırım" döngüsüyle ilerliyordu.

Çin'de 2019 sonunda başlayan Kovid-19 salgını, konut yatırımlarında ve satışlarında durgunlukla bu döngüde ciddi kesintiye yol açtı.

Sektördeki durgunluk yatırımcıların borçlanmasını bir anda problemli hale getirdi. Üstelik Çin hükümeti de hem aşırı borçlanmanın finansal sistemde doğurduğu risklerden hem de piyasadaki spekülasyonun konut fiyatlarını aşırı artırmasından rahatsızdı.

Devlet Başkanı Şi Cinping'in "Konutlar yaşamak içindir, spekülasyon için değil." sözleriyle harekete geçen düzenleyici kurumlar, gayrimenkul şirketlerine borç kısıtlamaları getirmeye kadar verdi.

"Üç kırmızı çizgi"

Hükümet, aralarında Evergrande'nin de olduğu 12 büyük gayrimenkul şirketine devlet bankalarından borçlanabilmeleri için "üç kırmızı çizgiye" uyma şartı getiren yönetmelik sundu.

Yönetmelikle, şirketlere toplam varlıklarının toplam borçlara oranının yüzde 70'ten fazla olmaması, net borcun öz sermayeyi aşmaması ve nakit varlıkların kısa dönemli borçlardan ya fazla ya da en azından eşit olması kriterleri getirildi.

Evergrande, o sırada borçlanma kriterlerin hiçbirini sağlayamayacak durumdaydı. Şirket, ertesi yıl borçlanma kısıtlamalarının etkilerini hissetmeye başladı, Eylül 2021'de vadesi gelen iki yurt dışı borç tahvilinin faizini ödemede 2 kez başarısız oldu.

Bu büyüklükteki bir şirketin cüzi boyuttaki dış faiz ödemelerinde dahi sıkıntıya girmesi, daha geniş ölçekli bir borç krizinin kapıda olduğunu gösteriyordu.

Borç yönetimi çabaları

Yeni borç bulmakta sıkıntı yaşayan şirket, varlıklarını satarak borçlarını karşılama çabasına girişti.

Evergrande, 29 Eylül 2021’de, Liaoning eyaletinde ortağı olduğu Şıncing Bankasındaki hisselerini yaklaşık 10 milyar yuana (yaklaşık 1,5 milyar dolar) kamuya ait bir varlık yönetim şirketine sattığını bildirdi.

Öte yandan şirketin, Ekim 2021'de emlak yönetim birimi Evergrande Emlak Hizmetleri'nin yüzde 50,1 hissesini 20 milyar Hong Kong dolarına (yaklaşık 2,5 milyar dolar) Guandong merkezli bir başka inşaat grubuna olan Hopson İnşaat Holding'e devretme girişimi sonuçsuz kaldı.

Guangdong eyalet yönetimi, Aralık 2021'de Evergrande’nin borçları için temerrüde düşmesini önlemek üzere risk yönetim uzmanlarından oluşan heyet görevlendirdi.

Yurt dışında iflas korumasına başvurdu

2021'deki 476 milyar yuan (yaklaşık 65 milyar dolar), 2022'de 105 milyar yuan (yaklaşık 15,7 milyar dolar) zarar açıklayan şirketin toplam borç yükü, 2022 sonu itibarıyla 2,4 trilyon yuana (yaklaşık 330 milyar dolar) çıktı.

Bu yıl, borçları nedeniyle birçok kez temerrüde düşen şirket, 17 Ağustos'ta ABD'de iflas koruması için mahkemeye başvurdu.

Manhattan İflas Mahkemesine yapılan başvuruda, borçlarının yeniden yapılandırılması sürecinde şirketi dava etmek veya ABD'deki varlıklarını dondurmak isteyen alacaklılara karşı korunma talep edildi.

Evergrande'nin Hong Kong Borsası'nda Temmuz 2020'de hisse başına 25,80 Hong Kong dolarından işlem gören hisseleri dün 0,43 Hong Kong dolarına kadar geriledi. Şirket, geçen sürede piyasa değerinden 42,8 milyar dolar kaybetti.

Analistler, kötü tabloya ek olarak adli soruşturmayla çıkan yeni engeller ve sorunların şirketi daha fazla iflasa yaklaştırdığı değerlendirmesini yapıyor.



Küresel piyasalar sarsılıyor: ‘Yapay zekâ balonu’ korkusu Asya genelinde satış dalgasına neden oldu

Güney Kore'nin KOSPI endeksini gösteren bir ekran (AFP)
Güney Kore'nin KOSPI endeksini gösteren bir ekran (AFP)
TT

Küresel piyasalar sarsılıyor: ‘Yapay zekâ balonu’ korkusu Asya genelinde satış dalgasına neden oldu

Güney Kore'nin KOSPI endeksini gösteren bir ekran (AFP)
Güney Kore'nin KOSPI endeksini gösteren bir ekran (AFP)

Asya borsaları bugün keskin bir düşüş yaşadı. Wall Street'te teknoloji sektörlerinin öncülüğünde başlayan satış dalgası, yapay zekâ şirketlerinin aşırı değerlendiğine dair artan endişelerle daha da şiddetlendi.

Bu durum, yatırımcıların yapay zekâ yatırımlarının bir balon haline gelip gelmediğine dair heyecandan temkinli bir tutuma geçtiklerinin küresel bir göstergesi. Söz konusu düşüş, Wall Street yöneticilerinin zayıf piyasaların olası bir düzeltmeyle karşı karşıya olduğu konusunda uyarıda bulunduğu ABD'deki Standard & Poor's ve Nasdaq endekslerindeki düşüşün ardından geldi. Şarku’l Avsat’ın Financial Times'tan aktardığına göre yöneticiler, piyasaların ‘yüzde 10 veya yüzde 20 oranında yükseliştense, düzeltmeye uğrama olasılığının daha yüksek’ olduğunu belirttiler.

Fırtınanın merkezinde Asya teknoloji endeksleri

Yapay zekâ coşkusu sayesinde bu yıl güçlü bir performans gösteren Asya piyasaları en çok etkilenenler oldu. Bu yıl en iyi performans gösteren endekslerden biri olan Güney Kore'nin KOSPI endeksi, kayıplarını hafifçe azaltmadan önce yüzde 6,2 oranında keskin bir düşüş yaşarken, Japonya'nın Nikkei 225 endeksi işlemlerin başlangıcında yüzde 4,3 oranında düştü. Taipei'nin Taiex endeksi yüzde 2,4, Hong Kong'un Hang Seng endeksi yüzde 0,9 ve Çin’in CSI 300 endeksi ise yüzde 0,7 değer kaybetti. Bu daralma bugün ABD ve Avrupa piyasalarında daha fazla düşüş beklentisine yol açtı.

Çip üretimi devlerine doğrudan darbe

ABD'nin yapay zekâ ihtiyaçlarının ana tedarikçileri olan Asyalı çip üreticileri, en çok satılan hedefler arasındaydı. Yapay zekada kullanılan yüksek bant genişliğine sahip bellek çiplerinin en büyük üreticilerinden ikisi olan SK Hynix ve Samsung Electronics'in hisseleri sırasıyla yüzde 7 ve yüzde 6,1 değer kaybetti. Dünyanın en büyük çip üreticisi Taiwan Semiconductor Manufacturing Company (TSMC) de değerinin yüzde 3'ünü kaybetti. Analistler, bölgesel çip üreticileri ile ABD yapay zekâ start-up'ları arasında yapılan bir dizi anlaşmanın desteğiyle, Kuzey Asya'da yapay zekâ beklentilerinin son zamanlarda önemli ölçüde arttığını belirtiyor.

Borsa piyasalarındaki çalkantıya rağmen, tahvil ve döviz piyasaları bir miktar istikrar gösterdi. 10 yıllık ABD hazine tahvillerinin getirileri hafifçe düştü ve dolar, bir dizi para birimi ve Japon yeni karşısında hafif değer kaybetti.


Trump döneminde dev servet transferi: En zengin yüzde 1 kazancını katladı

Amerika'nın en zengin isimlerinden bazıları yemin töreninde Trump'a eşlik etmişti (AFP)
Amerika'nın en zengin isimlerinden bazıları yemin töreninde Trump'a eşlik etmişti (AFP)
TT

Trump döneminde dev servet transferi: En zengin yüzde 1 kazancını katladı

Amerika'nın en zengin isimlerinden bazıları yemin töreninde Trump'a eşlik etmişti (AFP)
Amerika'nın en zengin isimlerinden bazıları yemin töreninde Trump'a eşlik etmişti (AFP)

Yeni bir rapora göre Donald Trump'ın bu yıl göreve dönmesinden bu yana Birleşik Devletler'deki en zengin 10 kişinin serveti 700 milyar dolar artıı ve başkanın politikaları "eşitsizliği yeni zirvelere taşıdı".

Başkomutanın en önemli icraatlarından biri, kurumlar vergisi oranlarını ve milyarderlerin vergilerini düşüren Büyük, Güzel Yasa Tasarısı'nı imzalamasıydı. Öte yandan en düşük gelirli hanelerin vergilerinin artması bekleniyor.

Oxfam America, Trump'ın tartışmalı yasa tasarısının "onlarca yıldır görülen en büyük servet transferlerinden birini" kolaylaştırdığını söylüyor.

Rapora göre en üst yüzde 1 içindeki en düşük gelirli hane halkı, son bir yılda en alt yüzde 20’lik dilimdeki en yüksek gelirli hane halkından 987 kat daha fazla servet kazandı. Ayrıca Başkan Joe Biden dönemindeki bazı ayları da içeren geçen yıl içinde ABD milyarderlerinin serveti 698 milyar dolar arttı.

fty
Donald Trump döneminde milyarderlerin serveti 698 milyar dolar arttı (ABD)

En zengin Amerikalıların servetindeki bu muazzam artışa rağmen ülkenin yüzde 40'ından fazlası düşük gelirli olarak sınıflandırılıyor ve federal yoksulluk sınırının iki katından daha az gelirle yaşıyor.

Senatör Elizabeth Warren, raporun önsözünde, "Aramızdaki en zenginler neredeyse hiç vergi ödemeden hayal edilemez servetler elde edebiliyor" diye yazdı.

Partisinin başkan adaylığı için yarışırken servet vergisini destekleyen Demokrat, raporun yeni bir yol sunabileceğini de öne sürdü.

Warren, "Bu rapor, Amerika'daki eşitsizliğin şiddetini inceliyor ve ileriye dönük bir yol çiziyor" diye yazdı.

Neyin işe yaradığını biliyoruz. Sıkı rekabet için büyük şirketleri bölmek, çalışanlarımızı desteklemek, vergi mevzuatını düzeltmek ve hizmetlere yatırım yapmak sadece ailelere yardımcı olmakla kalmıyor, aynı zamanda tüm ekonomimizi de güçlendiriyor. Halkımıza yatırım yaptığımızda, kuralları adilce uyguladığımızda, en zenginlerden kendi paylarına düşeni yapmalarını istediğimizde hepimiz daha iyi olacağız.

grthy
Elizabeth Warren, "büyük şirketleri bölmenin" ABD ekonomisini güçlendireceğini söylüyor (AP)

Oxfam America Başkanı ve CEO'su Abby Maxman da Warren'la aynı fikirde.

Yaptığı açıklamada, "Veriler, ülkemizdeki insanların içgüdüsel olarak zaten bildiği bir şeyi doğruluyor: Yeni Amerikan oligarşisi burada" dedi.

Milyarderler ve mega şirketler hızla büyürken, çalışan aileler konut, sağlık hizmeti ve market alışverişi için para bulmakta zorlanıyor.

Ancak milyarderler, Trump'ın ikinci başkanlığında kilit bir rol oynadı.

Yemin töreni sırasında sahnede Elon Musk, Mark Zuckerberg, TikTok CEO'su Shou Zi Chew ve Jeff Bezos gibi CEO'lar da vardı.

Öte yandan Palantir, OpenAI, Google ve Lockheed Martin gibi şirketler, süregelen hükümet kapanmasına rağmen Trump'ın devam eden 300 milyon dolarlık projesinin en büyük fon sağlayıcıları arasında yer alıyor.

Hatta bir haberde Trump ailesinin, iki başkanlık dönemi boyunca kripto paralardan, MAGA markalı ürünlerden ve Mar-a-Lago konutundan gelen kârlar sayesinde 3,4 milyar dolar gibi dudak uçuklatan bir kazanç elde ettiği öne sürüldü.

Başkomutan, milyarder arkadaşlarının görev süresi boyunca kazandıkları parayla neşeyle övünmüştü.

Trump, sırasıyla 12,9 milyar dolar ve 5,6 milyar dolar servetleri olduğu tahmin edilen Charles Schwab ve NASCAR takımı sahibi Roger Penske'yi işaret ederek, onların hatırı sayılır servetleriyle böbürlenmişti.

Nisanda Oval Ofis'te düzenlenen bir basın toplantısında, "2,5 milyar dolar kazandı ve 900 milyon dolar kazandı! Bu hiç de fena değil!" demişti.

The Independent, yorum için Elizabeth Warren, ABD Hazine Bakanlığı ve Beyaz Saray'la iletişime geçti.

Independent Türkçe


OPEC Genel Sekreteri: Petrol talebine ilişkin görünüm olumlu olmaya devam ediyor

Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) Genel Sekreteri Heysem el-Gays (Reuters)
Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) Genel Sekreteri Heysem el-Gays (Reuters)
TT

OPEC Genel Sekreteri: Petrol talebine ilişkin görünüm olumlu olmaya devam ediyor

Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) Genel Sekreteri Heysem el-Gays (Reuters)
Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) Genel Sekreteri Heysem el-Gays (Reuters)

Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) Genel Sekreteri Heysem el-Gays bugün yaptığı açıklamada, örgütün petrol talebine ilişkin olumlu işaretler görmeye devam ettiğini ve piyasada herhangi bir sürpriz beklemediğini söyledi.

El-Gays, Abu Dabi Uluslararası Petrol Fuarı ve Konferansı (ADIPEC 2025) kapsamında düzenlenen bir oturumda, petrol ve gaz talebinin devam edeceğini ve yakın zamanda talepte bir doruk beklemediklerini vurguladı. Bu nedenle, petrol ve gazın güvenli olduğunu ve piyasada arzlarının bol bulunduğunu belirtti.

OPEC+ ittifakının aralık ayı için petrol üretiminde hafif bir artış ve gelecek yılın ilk çeyreğinde artışların geçici olarak askıya alınması konusunda anlaşmaya varmasından bir gün sonra konuşan el-Gays, “Arz ve talep arasında bir denge sağlamak istiyoruz” dedi.

OPEC+ ittifakının sekiz üyesi dün, aralık ayı için petrol üretimini günde yaklaşık 137 bin varil artırma konusunda anlaştı.

Suudi Arabistan, Rusya, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Irak, Kuveyt, Umman, Kazakistan ve Cezayir olmak üzere sekiz ülke, ‘mevcut elverişli petrol piyasası temelleri ve istikrarlı küresel ekonomik görünüm ışığında petrol piyasasını istikrara kavuşturma ve üretimlerini ayarlama taahhütlerini’ yineledi.

OPEC Sekreterliği, toplantının ardından yaptığı açıklamada, ‘küresel ekonomik beklentilerin istikrarlı olması ve piyasanın mevcut olumlu temel göstergeleri, bunun da petrol stoklarının düşüşüne yansıması ışığında’, Nisan 2023’te açıklanan gönüllü ek üretim kesintileri olan günde 1,65 milyon varil içindeki 137 bin varillik bir üretim ayarlamasının sekiz katılımcı ülke tarafından uygulanmasına karar verildiğini bildirdi. Açıklamada, bu ayarlamanın Aralık 2025’te yürürlüğe gireceği belirtildi.

Açıklamada, “Aralık ayından sonra, mevsimsel faktörler göz önüne alındığında, sekiz ülke ayrıca 2026 yılının ocak, şubat ve mart aylarında aylık üretim artışlarını askıya almaya karar verdi” denildi.

Diğer yandan BP CEO'su Murray Auchincloss, OPEC+ ittifakı dışındaki ülkelerden gelen petrol arzındaki artışın nisan ayına kadar duraklayacağını söyledi.

Auchincloss, petrol yatırımının uzun vadeli bir değer taşıdığını ve sektörün talep artışına ayak uydurmak için Abu Dabi, Irak ve Libya gibi bölgelerde genişlemesi gerektiğini ifade etti.