Bilim insanları mükemmel espresso yapmanın yöntemini buldu

Kahve sevdalılarına, baristalara ve endüstriyel kahve üreticilerine basit bir ipucu

Mükemmel bir espresso yapmanın anahtarı nesillerdir kahve meraklıları arasında tartışılıyor (Pixabay)
Mükemmel bir espresso yapmanın anahtarı nesillerdir kahve meraklıları arasında tartışılıyor (Pixabay)
TT

Bilim insanları mükemmel espresso yapmanın yöntemini buldu

Mükemmel bir espresso yapmanın anahtarı nesillerdir kahve meraklıları arasında tartışılıyor (Pixabay)
Mükemmel bir espresso yapmanın anahtarı nesillerdir kahve meraklıları arasında tartışılıyor (Pixabay)

Bir grup bilim insanı, mükemmel espresso yapmayı sağlayacak tarife sahip olduklarını söylüyor.

ABD'deki Oregon Üniversitesi liderliğindeki araştırmacılar, öğütme işleminden önce kahve çekirdeklerine bir miktar su eklemenin espressoyu daha lezzetli hale getirdiğini keşfetti.

Bulgular, baristalara ve endüstriyel kahve üreticilerine büyük bir fırsat sunabilir.

Kahve öğütüldüğünde, çekirdekler arasındaki sürtünme elektrik üreterek parçacıkların öğütücüde bir araya toplanmasına neden oluyor.

Araştırmacılar bu işleme su eklemenin üretilen elektriği azalttığını, bunun sonucunda daha az kahve atığı ortaya çıkarken, daha güçlü tatlar elde edildiğini ortaya koydu.

Oregon Üniversitesi'nde kimya doçenti Christopher Hendon, "Su, yalnızca statik elektriği azaltmakla kalmıyor, aynı zamanda öğütme sırasında oluşan pisliği de azaltıyor" diye konuştu:

Ayrıca içeceğin yoğunluğu üzerinde de büyük etki yaratabilir ve daha iyi tatlara erişme yeteneği kazandırabilir.

Matter adlı bilimsel dergide yayımlanan araştırma makalesinde elektriğin kahve tadını nasıl etkilediği de incelendi.

Böylelikle öğütücüdeki elektriksel aktivitenin volkanların patlama esnasında sürtünmeyle ürettiğine benzediği sonucuna varıldı.

Portland Eyalet Üniversitesi'nde elektrik ve bilgisayar mühendisliği akademisyeni Joshua Méndez Harper, "Bir patlama sırasında magma, yanardağdan çıkan büyük bulutta küçük parçacıklara ayrılıyor. Bu parçacıklar birbirine sürtünüyor ve yıldırım üretecek noktaya kadar elektrik yükleniyor" dedi:

Basitleştirirsek bu süreç, çekirdekleri alıp ince toz haline getirdiğiniz kahve öğütme işlemine benziyor.

Independent Türkçe



Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
TT

Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Yeni bir araştırmaya göre, çığır açan bir gen tedavisi tek bir enjeksiyonla insanlardaki işitme kaybını birkaç hafta içinde tersine çevirebiliyor.

İsveç'in Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar son teknoloji tedavinin, doğuştan sağırlığı veya ileri derecede işitme bozukluğu olan çocuk ve yetişkinlerin işitme yetisini iyileştirdiğini ve klinik bir deneyde 7 yaşındaki bir çocuğun duyma becerisini neredeyse tamamen geri kazandığını açıkladı.

Hakemli dergi Nature Medicine'da detaylandırılan klinik çalışma, OTOF geninin sağlıklı bir kopyasının iç kulağa enjekte edilmesiyle 10 katılımcının tümünün işitmesinin gelişme gösterdiğini ortaya koydu.

Küçük ölçekli deney, OTOF adı verilen bir gendeki mutasyonlar sonucu genetik sağırlık veya ileri seviye işitme bozukluğundan muzdarip kişileri içeriyordu.

Bu mutasyonlar, ses sinyallerinin kulaktan beyne iletilmesinde kilit rol oynayan otoferlin proteininin eksikliğine neden oluyor.

Araştırmacılar tedavinin en çok çocuklarda işe yaradığını belirtse de yetişkinlere de fayda sağlayabileceğini söylüyor.

Deneyde adeno ilişkili virüsün sentetik ve zararsız bir versiyonu kullanılarak düzgün işleyen bir OTOF geni tek bir enjeksiyonla iç kulağa verildi.

Tedavinin etkileri hastaların çoğunda belirgin biçimde görülürken, işitme yetisi sadece bir ay sonra hızla iyileşti.

Araştırmacılar 6 ay sonra tüm katılımcılarda işitmede önemli ölçüde iyileşme kaydedildiğini ve algılanabilir ortalama ses seviyesinin 106 desibelden 52 desibele düştüğünü belirtiyor.

Çalışmada tedaviye en iyi yanıt verenlerin 5 ila 8 yaşındakiler olduğu tespit edildi.

7 yaşındaki bir kız çocuğu işitme yetisini neredeyse tamamen hızla geri kazandı ve 4 ay sonra annesiyle günlük konuşmalar yapabilmeye başladı.

Karolinska Enstitüsü'nden çalışmanın ortak yazarı Maoli Duan, "Bu yöntem ilk kez ergenler ve yetişkinlerde test edildi" diyor.

Katılımcıların çoğunda işitme duyusunun büyük ölçüde iyileşmesi, yaşam kaliteleri üzerinde derin bir etki yaratabilir. Şimdi bu etkinin ne kadar kalıcı olduğunu görmek için bu hastaları takip edeceğiz.

Araştırmacılar ayrıca tedavinin güvenli olduğunu ve iyi tolere edildiğini de saptadı. Katılımcılar 6-12 aylık takip süresinde herhangi bir ciddi yan etki bildirmedi.

En yaygın reaksiyon, bir tür akyuvar olan bağışıklık sistemi nötrofillerinin sayısındaki azalmaydı.

"OTOF sadece başlangıç" diyen Dr. Duan, araştırmacıların GJB2 ve TMC1 gibi diğer yaygın sağırlık genleri üzerinde de çalıştığını ekliyor.

Bunların tedavisi daha karmaşık ancak bugüne kadarki hayvan deneyleri umut verici sonuçlar ortaya koyuyor. Farklı genetik sağırlık türlerinden muzdarip hastaların bir gün tedavi görebileceğine güvenimiz tam.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news