Diyarbakır Cezaevi'nin 'işkenceci subayı' olarak bilinen Esat Oktay Yıldıran'ın adı okuldan kaldırıldı

Okul tabelasının tekrar Belen İlkokulu olarak değiştirildiği kaydedildi

Kolaj: Indepdent Türkçe
Kolaj: Indepdent Türkçe
TT

Diyarbakır Cezaevi'nin 'işkenceci subayı' olarak bilinen Esat Oktay Yıldıran'ın adı okuldan kaldırıldı

Kolaj: Indepdent Türkçe
Kolaj: Indepdent Türkçe

İzmir Buca Belenbaşı Köyü'nde bulunan bir ilkokula, 12 Eylül 1980 darbesinden sonra Diyarbakır E Tipi Askeri Cezaevi'nde yaşanan işkencelerin önemli faillerinden biri olarak bilinen Esat Oktay Yıldıran'ın adı verilmesi kamuoyunda tepki çekmişti.

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) İzmir 5 Nolu Şube Başkanı Savaş Candemir karardan dönüldüğünü duyurdu. Candemir açıklamasında "İki gündür yaptığımız açıklamalar ve kamuoyu desteği sonucu, işkenceci Esat Oktay Yıldıran adı okuldan kaldırılmıştır. Sabah saatlerinde okul tabelaları değiştirilip, tekrar Belenbaşı İlkokulu yapılmıştır" ifadesini kullandı.

Milli Eğitim Bakanlığı dün yaptığı açıklamada "Bu kararı tasvip etmemiz mümkün değildir" ifadesinin yer almıştı.

Esat Oktay Yıldıran kimdir?

Esat Oktay Yıldıran, 12 Eylül darbesi sonrasında Diyarbakır Cezaevi’nde İç Güvenlik Komutanı olarak görev almış subaylardan biri.  

Yıldıran’ın yaptığı işkenceler arasında köpeğine saldırtmak, dayak, kadınlara cinsel işkenceler, çıplak şekilde spor yaptırmak, gezdirmek ve tecavüz, erkeğin cinsel organına ip bağlatarak koşturmak, İstiklal Marşı dinleterek dayak, dışkı yedirmek, makata cop sokmak gibi şiddet uygulamaları vardı. Kürt siyasetçilerden Ahmet Türk, Celal Paydaş, Mustafa Çakmak, Orhan Miroğlu, Selim Çürükkaya, Şükrü Gülmüş, Nurettin Yılmaz ve Gültan Kışanak gibi isimler de Yıldıran’ın işkencelerine maruz kalan isimler arasında yer alıyor. Eski HDP Milletvekili Altan Tan, babası Bedii Tan’ın oruçlu haliyle önce dayak yediğini, ardından lağım pisliği yedirilerek hastalandığını ve bu şekilde öldüğünü açıklamıştı. Yıldıran’ın yönetimindeki cezaevinde 34 mahpus öldü. 

Yıldıran, 22 Ekim 1988’de İstanbul, Ümraniye’de, eşi ve 2 çocuğu ile birlikte bindiği halk otobüsünde öldürüldü.

Independent Türkçe



Türkiye: Suriye Demokratik Güçleri, Şam ile anlaşmaya bağlılığını kanıtlamalı

Suriye Demokratik Güçleri (SDG), Deyrizor kırsalında geçit töreninde (Arşiv – Şarku'l Avsat)
Suriye Demokratik Güçleri (SDG), Deyrizor kırsalında geçit töreninde (Arşiv – Şarku'l Avsat)
TT

Türkiye: Suriye Demokratik Güçleri, Şam ile anlaşmaya bağlılığını kanıtlamalı

Suriye Demokratik Güçleri (SDG), Deyrizor kırsalında geçit töreninde (Arşiv – Şarku'l Avsat)
Suriye Demokratik Güçleri (SDG), Deyrizor kırsalında geçit töreninde (Arşiv – Şarku'l Avsat)

Türkiye Savunma Bakanlığı'ndan bir kaynak bugün Reuters'a yaptığı açıklamada, Kürt liderliğindeki Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) Suriye hükümetiyle varılan entegrasyon anlaşmasına bağlılığını göstermesi gerektiğini söyledi.

İsmini açıklamak istemeyen kaynak, "SDG, Şam hükümetiyle imzaladığı anlaşmaya bağlılığını somut bir şekilde göstermelidir" ifadesini kullandı.

Suriye'nin toprak bütünlüğü, bölgedeki istikrar için hayati önem taşıyor. Ankara, Şam'ın 10 Mart'ta Türkiye'nin terör örgütü olarak gördüğü SDG ile vardığı anlaşmanın ardından bölgedeki gelişmeleri yakından takip ediyor.

cdfgthyuj
Deyrizor'daki Suriye Demokratik Güçleri (SDG) mensupları, (Reuters)

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre ismini vermek istemeyen kaynak, “SDG, Şam hükümeti ile imzaladığı anlaşmaya bağlı olduğunu somut bir şekilde kanıtlamalıdır” dedi.

Türkiye, Suriye'nin bölünmesine yol açacak hamlelere izin vermeyeceğini defalarca dile getirdi ve güney sınırında Kürt grupların herhangi bir özerk yönetim biçimine karşı olduğunu belirtmişti.