Dünya Ekonomik Forumu Başkanı Şarku’l Avsat’a konuştu: Bölgedeki can kaybı derin endişe yaratıyor

Brende: Bu yılki yıllık toplantıya ‘Filistinli, Arap, İsrailli, ABD’li ve Avrupalılar da dahil olmak üzere kilit paydaşlar’ katılacak

WEF Başkanı Borge Brende (EPA)
WEF Başkanı Borge Brende (EPA)
TT

Dünya Ekonomik Forumu Başkanı Şarku’l Avsat’a konuştu: Bölgedeki can kaybı derin endişe yaratıyor

WEF Başkanı Borge Brende (EPA)
WEF Başkanı Borge Brende (EPA)

Dünya Ekonomik Forumu (WEF) Başkanı Borge Brende, forumun 54. oturumunun, son yıllarda yaşanan en karmaşık jeopolitik ve ekonomik süreç ışığında düzenlendiğini bildirdi.

Bu süreç, İsviçre’nin Davos kasabasında düzenlenen foruma ‘Güvenin Yeniden İnşası’ sloganı verilmesine engel olmasa da Gazze ve Ukrayna’daki savaşlar, dünya çapında 2 bin 500 yetkilinin katıldığı görüşmelere ağır gölge düşürdü.

Şarku’l Avsat’a özel röportaj veren WEF Başkanı Brende, bazılarının aşırı iyimser bulduğu bir sloganı savunarak, ‘güvenin yeniden inşasını’ uluslararası işbirliğini güçlendirmenin vazgeçilmez bir koşulu olarak değerlendirdi.

İsrail’in Gazze’deki savaşında kurbanların sayısı 3 ayda 23 bini aşarken ve bölge son yılların en kötü askeri gerilimlerine tanık olurken, forum yıllık toplantısını gerçekleştiriyor.

2013-2017 yılları arasında Norveç Dışişleri Bakanı olarak görev yapan Brende, “Bölgedeki can kaybı derin endişe verici” dedi.

Rusya işgalinin üçüncü yılına yaklaştığı bir dönemde, forum oturumlarının büyük bir kısmı Ukrayna’daki savaşı sonlandırmanın yollarını tartışmaya ayrılacak.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, son iki yıldır Davos toplantılarına video konferans aracılığıyla katılırken, bu yıl ilk kez şahsen forumun faaliyetlerinde yer alacak.

Brende, forumun Rusya’nın katılımını reddetme yönündeki tutumunu yineledi.

Ancak, Rusya uluslararası hukuka, Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne ve Birleşmiş Milletler Şartı’na uygun hale geldiğinde, Moskova delegasyonunun geri dönüşünü memnuniyetle karşılayacaklarını söyledi.

Brende’nin Şarku’l Avsat’a verdiği özel röportajda öne çıkan kısımlar şunlar:

Aşırı iyimserlik mi?

Bugün dünyadaki jeopolitik durumun zorluğunu kabul etmesine rağmen Brende, bu yılki foruma ‘Güveni Yeniden İnşa Etme’ sloganı verilmesini şu ifadelerle değerlendirdi:

“Zayıf bir ekonomi, kötüleşen küresel güvenlik, siber saldırılar ve gelecekteki salgınlar da dahil olmak üzere günümüzün en acil sorunları. Bu sorunlar ancak küresel işbirliğiyle çözülebilir. Güvenin yeniden inşası, bu işbirliğini güçlendirmek için hayati bir unsur.”

Temkinli bir iyimserlikle devam eden Brende, “Neyse ki, bugün yaşadığımız karmaşık ve çoğu zaman çekişmeli jeopolitik bağlamda bile işbirliğinin mümkün olduğunu biliyoruz” dedi.

WEF Başkanı, forumun yakın zamanda başlattığı ve küresel işbirliğini değerlendiren küresel işbirliği ölçeğine dikkat çekti.

İşbirliğinin, olumsuz rüzgarlara rağmen öncelikle iklim ve doğa sorunlarının yanı sıra ticaret ve sermaye akışı üzerinde gerçekleştiğinin tespit edildiğini söyledi.

Brende, “Bunun anlamı, başka yerlerde uyum olmamasına rağmen liderlerin belirli alanlarda ortak çıkarları ilerletmek için işbirliği ve rekabeti dengeleyebilmeleridir” diye ekledi.

Ortadoğu’da çatışma

İsrail’in Gazze’de yürüttüğü savaş, Gazze nüfusunun yüzde 85’inin yerinden edilmesine, en az 23 binden fazla insanın ölümüne ve büyük yıkıma neden oldu.

Birleşmiş Milletler (BM) ve Arap ülkelerinin Gazze’de derhal ateşkes sağlanması yönündeki çağrıları artarken, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümeti ise ‘Hamas hareketini ortadan kaldırmayı’ amaçladığı savaşı sürdürmeye kararlı.

Brende, bölgenin onlarca yıldır tanık olduğu en kötü gerilime ilişkin şu yorumu yaptı:

“Bölgedeki can kaybı son derece endişe verici. Forumun uzun süredir her iki taraftaki paydaşların barışa ve iki devletli çözüme giden yollar üzerinde müzakere yapması için bir platform görevi gördüğünü söyleyerek başlayacağım. Güvenilir ve yapıcı bir rol oynamayı arzuladığımız için bu, ciddiye aldığımız bir tarihtir.”

Brende, bu yılki yıllık toplantıya ‘Filistinli, Arap, İsrailli, ABD’li ve Avrupalılar da dahil olmak üzere kilit paydaşların’ katılacağını belirtti.

WEF Başkanı, “Acil ve uzun vadede güvenlik, siyasi ve insani çözümlere ulaşmak için neler yapılması gerektiği konusunda kapsamlı tartışmaların yapılmasını bekliyoruz” dedi.

Ukrayna’da savaş

Şubat 2022’de Ukrayna’yı işgaline yanıt olarak Forum, Rusya’yı Davos davetlileri listesinden çıkardı.

Brende, ‘Forum, savaşı sona erdirmenin yollarını arama çabalarına rağmen Rusya konusundaki kararına bağlı kalıyor mu?’ sorusuna ise şu yanıtı verdi:

“İki hafta önce, yılın başında, savaşın başlangıcından bu yana Kiev ve Harkov’a yönelik en ağır füze saldırıları da dahil, yeni bir Rus hava bombardımanına tanık olduk. Savaş, başlangıcından bu yana 6 milyondan fazla mülteciye neden olurken, Ukrayna’daki birçok topluluk da derin fiziksel ve psikolojik hasarla karşı karşıya kaldı. Forum, Rusya bir kez daha uluslararası hukuka, Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne ve Birleşmiş Milletler Şartı’na uygun hale geldiğinde, Moskova delegasyonunun geri dönüşünü memnuniyetle karşılayacaktır.”

İsviçre hükümeti, 70’ten fazla üst düzey ulusal güvenlik danışmanının barış formülünü tartışmak üzere katıldığı WEF’in başlamasının arifesinde, Davos’ta görüşmelere ev sahipliği yaptı.

Brende, söz konusu görüşmelere ilişkin şunları söyledi:

“Bu toplantı, Devlet Başkanı Zelenskiy’nin ilk kez 2022’de Bali’deki G20 zirvesinde ana hatlarını çizdiği, Ukrayna’nın 10 maddelik barış formülünü ilerletmeye yönelik bir dizi tartışmanın dördüncüsüydü. Forumun yıllık toplantısı aynı zamanda, ülkenin uzun vadeli yeniden inşasında küresel kamu ve özel sektör liderlerinin etkili bir rolünü belirlemek amacıyla, Ukrayna Devlet Başkanı ile 70’den fazla yönetici ve çok taraflı kalkınma topluluğu arasında bir diyaloğa da ev sahipliği yapacak.”

Kutuplaşma ve yapay zekanın zorlukları

Bu yıl dünya nüfusunun neredeyse yarısı yerel ve yasama seçimlerine katılacak.

Toplumların içi ve arasında siyasi kutuplaşma yoğunlaşırken, dezenformasyonun hızlı ve benzeri görülmemiş bir şekilde yayılması da körükleniyor.

Brende, “Milyarlarca insan sandık başına giderken, kurumlara olan güven tüm zamanların en düşük seviyesinde. Aynı şekilde dezenformasyon ve yanlış bilgilendirme riski de tüm zamanların en yüksek seviyesinde” dedi.

Forum tarafından geçen hafta yayınlanan Küresel Riskler Raporu, yanlış bilgi ve dezenformasyonu kısa vadede dünyanın karşı karşıya olduğu en büyük risk olarak sıraladı.

Brende konuya ilişkin değerlendirmesinde şunları söyledi:

“Teknolojideki ve özellikle yapay zekadaki hızlı ilerleme, demokratik sürece olan güveni baltalamak ve yeni seçilmiş hükümetleri istikrarsızlaştırmak için kullanılabileceğinden bu endişeleri daha da artırıyor. Bu nedenle yıllık toplantı, paydaşların dezenformasyonu ele almak ve yeni teknolojilerin risklerini azaltmak için nasıl işbirliği yapabileceğine dair tartışmalar içeriyor.”

Aşırı sağın yükselişi

Avrupa ülkeleri, aşırı sağın yükselişinde bir hızlanmaya tanık oluyor ve bu, bazı ülkelerdeki yerel ve yasama seçimleriyle daha da güçlendirilebilir.

Bu bağlamda Brende, kutuplaşma ve aşırılığın endişe kaynağı oluşturduğunu vurgulayarak, şu ifadelerle devam etti:

“Dünya çapındaki liderlerin, ortak küresel zorlukların üstesinden gelmek için birlikte çalışması gerekiyor. Küresel ekonomi kırılgan. Büyümenin de bu yıl yüzde 2,9’a kadar yavaşlaması bekleniyor. Daha da endişe verici olan ise şiddetli çatışmaların İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana en yüksek seviyelere ulaşması. Bu sorunları çözebilmemizin tek yolu, her konuda fikir birliğine varmasalar bile liderlerin bir araya gelmesidir.”

Yoksulluğun artması

Birleşmiş Milletler (BM), 110 ülkede yaşayan 1,1 milyar insanın aşırı yoksullukla karşı karşıya olduğu konusunda uyardı.

Dünyadaki her altı yoksul insandan yaklaşık beşi, Sahra Altı Afrika ve Güney Asya’da yaşıyor.

Ancak Brende, son otuz yılda küresel yoksulluk oranının dikkate değer düzeylerde azaldığını söyleyerek, şöyle devam etti:

“1990’da yaklaşık yüzde 37 iken bugün yüzde 10’un altına indi. Hindistan önemli bir düşüş yaşadı. Ülkede sadece 15 yıl içinde 400 milyondan fazla insan yoksulluktan kurtulmayı başardı. Çin ve Endonezya da muazzam bir gelişme kaydetti.”

Mevcut jeopolitik gerilimlerin kazanımları tehdit ettiğine vurgu yapan Brende, açıklamasına şöyle devam etti:

“Açlıkla karşı karşıya kalan insan sayısı 2022’de hızla artarak 735 milyonun üzerine çıktı. Neyse ki gıda fiyatları 2022’deki yükselişinden bu yana düşmeye başladı, ancak hala tarihi standartlara göre yüksek.”

Brende, liderlerin istihdam yaratmak, sağlık sorunlarını ele almak ve jeopolitik şokların yürütülen çabaları sekteye uğratmasını önlemek gibi, çok boyutlu yoksulluğu azaltma adımlarına öncelik vermeye devam etmesi gerektiğini belirtti.

WEF Başkanı, “Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nin ilk hedefine, yani 2030 yılına kadar her yerde aşırı yoksulluğun ortadan kaldırılmasına ulaşabilmemizin tek yolu bu” diye ekledi.

İklim değişikliğiyle mücadele

Forum, oturumların önemli bir bölümünü iklim değişikliğiyle mücadele çabalarına ayırıyor.

Yıllık toplantının, COP28 konferansının ivmesine ve sonuçlarına bağlı olacağını söyleyen Brende, şöyle devam etti:

“Örneğin, İklim Eylemi İçin Yüksek Hedefli Çok Düzeyli Ortaklıklar Koalisyonu, net sıfır karbona ulaşmaya kendini adamıştır. İlk Hareket Edenler Koalisyonu ise hafifletilmesi zor olan sekiz sektördeki emisyonların azaltılmasına odaklanıyor. Endüstriyel Grupları Dönüştürme girişimimiz, karbon nötrlüğü elde etmek için sektöre özel yolları hedefliyor.”

Bölgeyle işbirliğinin derinleştirilmesi

Ekonomik Forum, bölgesel toplantılar ve Dördüncü Sanayi Devrimi merkezleri aracılığıyla Ortadoğu bölgesindeki varlığını güçlendirmek için yıllardır çalışıyor.

Brende, Davos’un bölgedeki geleceğine ilişkin bir soruya ise şu yanıtı verdi:

“Forum, girişimler geliştirerek ve aktörleri bir araya getirerek Ortadoğu bölgesiyle derinden ilgileniyor. Üst düzey yöneticileri bir araya getiren MENA Sürdürülebilirlik Liderleri İttifakı, bölgedeki karbondan arındırma ve kurumsal sürdürülebilirlik uygulamalarına odaklanıyor.”

Forum bunlara ek olarak, teknoloji yönetişimi ve ekonomik çeşitlendirme konularında kamu ve özel sektöre yönelik çözümler geliştiren Dördüncü Sanayi Devrimi için merkezler açmak amacıyla Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Katar da dahil olmak üzere bölgedeki hükümetlerle birlikte çalışıyor.



Milyarderlerin "Filistin eylemlerine müdahale" baskısı ifşa oldu

Filistin destekçisi eylemciler, gösterilerde Columbia Üniversitesi'ndeki Hamilton Hall binasını işgal etmişti (Reuters)
Filistin destekçisi eylemciler, gösterilerde Columbia Üniversitesi'ndeki Hamilton Hall binasını işgal etmişti (Reuters)
TT

Milyarderlerin "Filistin eylemlerine müdahale" baskısı ifşa oldu

Filistin destekçisi eylemciler, gösterilerde Columbia Üniversitesi'ndeki Hamilton Hall binasını işgal etmişti (Reuters)
Filistin destekçisi eylemciler, gösterilerde Columbia Üniversitesi'ndeki Hamilton Hall binasını işgal etmişti (Reuters)

İş insanlarının Columbia Üniversitesi'ndeki Filistin eylemlerine polis müdahalesi için New York Belediye Başkanı Eric Adams'a baskı yaptığı ortaya çıktı.

Amerikan gazetesi Washington Post (WP), gıda şirketi Kind'in kurucusu Daniel Lubetzky, risk fonu Third Point'in kurucusu Daniel Loeb, Warner Music Group'un sahibi Len Blavatnik ve gayrimenkul yatırımcısı Joseph Sitt'in, Adams'la 26 Nisan'da Zoom'dan görüştüğünü yazdı.

Görüşmenin, New York Polis Teşkilatı'ndan (NYPD) ekiplerin Columbia Üniversitesi'ne girdiği 18 Nisan'dan yaklaşık bir hafta sonra yapıldığına dikkat çekildi. 

Polis, üniversitenin talebi üzerine eylemcilere müdahale etmiş, en az 100 kişiyi gözaltına almıştı. Adams da polis müdahalesini savunarak, eylemlerin "dış etkilerin güdümünde" örgütlendiğini ve radikalleşmenin önüne geçilmesi gerektiğini iddia etmişti.

Haberde, Zoom görüşmesine katılan iş insanlarından Lubetzky'nin, 2025'te yapılacak belediye başkanlığı seçimlerinde Adams'ın yürüteceği kampanyaya maddi destek sağlanması çağrısı yaptığı belirtildi.

Gazete, Blavatnik'in nisanda 2 bin 100 dolar bağış yaptığını yazdı. WP, diğer bağışçıların kimliklerinin tespit edilemediğini aktardı.

Zoom görüşmesinde ayrıca Columbia Rektörü Minouche Shafik'le iletişime geçilmesi ve kampüse polisin girmesine müsaade etmesinin sağlanması istendi.

Ayrıca iş insanlarının Adams'tan, protestoların bastırılması ve eylemcilerin sorgulanması için NYPD'nin özel dedektiflerle çalışmasına izin vermesini istediği öne sürüldü. Haberde, Adams'ın bu seçeneğe sıcak yanaştığı savunuldu. 

Adams'ın yardımcısı Fabien Levy, WP'ye açıklamasında iddialara doğrudan yanıt vermezken, polisin kampüse üniversite yönetiminden gelen talep üzerine iki kez girdiğini söyledi. 

NYPD ekipleri, 30 Nisan'da tekrar Columbia kampüsüne girmiş, birçok akademisyen ve öğrenciyi gözaltına almıştı. Gazete, Shafik'in talebi üzerine polislerin halen kampüste olduğunu aktardı. 

İkinci polis müdahalesinin ardından yaptığı açıklamada Adams, "Barışçıl protestolar Yahudi düşmanı gösterilere döndüğü için harekete geçtik" demişti.

Milyarderlerin WhatsApp grubu

WP, Zoom görüşmesine katılan kişilerin yanı sıra aralarında Starbucks'ın eski CEO'su Howard Schultz, Dell CEO'su Michael Dell ve eski ABD Başkanı Donald Trump'ın damadı Jared Kushner'ın kardeşi Joshua Kushner'ın yer aldığı isimlerin bir WhatsApp grubu kurduğunu aktardı.  

Kimliğinin paylaşılmamasını isteyen kaynaklar, "İsrail'de mevcut durum" adlı sohbet grubunun Gazze savaşının başladığı 7 Ekim'den kısa süre sonra kurulduğunu söyledi. 

WhatsApp'taki yazışmaların, Amerikalı gayrimenkul yatırımcısı Barry Sternlicht'in bir çalışanı tarafından başlatıldığı, iş insanının gruba doğrudan üye olmadığı ifade edildi. 

Gazete, çalışanın 12 Ekim'de gruba attığı mesajla misyonu şu şekilde belirlediğini aktardı:  

İsrail savaşı cephede kazanmak için mücadele ederken, sohbet grubunun üyeleri Hamas karşıtı bir bilgilendirme kampanyasını finanse ederek, ABD kamuoyunu kendi tarafına çekip savaşın kazanılmasına destek sağlayacak.

Amerikan haber sitesi Semafor, kasımdaki haberinde Sternlicht'in 50 milyon dolarlık bir Hamas karşıtı medya kampanyası başlattığını öne sürmüştü. WP, kampanyaya WhatsApp grubundaki bazı kişilerin de katıldığını iddia etti.

WP, ayrıca gruptaki bazı isimlerin, İsrail Savaş Kabinesi Üyesi Benny Gantz, eski İsrail Başbakanı Naftali Bennet ve İsrail'in ABD Büyükelçisi Michael Herzog'la görüştüğünü aktardı.  

Eski Starbucks CEO'su Schultz'un, 16 Ekim'de gruba attığı mesajda Bennet'in özellikle görüşmeden memnun kaldığını yazdığı belirtildi.

Haberde, sohbet grubunun mayıs başında kapatıldığı aktarıldı.

Independent Türkçe, Washington Post, Semafor


Ünlü milyarderin biriktirdiği gizli hisse sonunda açığa çıktı

Warren Buffett 2018'de Omaha'da düzenlenen bir etkinlikte konuşuyor. Buffett'in gizemli hissesinin 1882'den beri hizmet veren sigorta acentesi Chubb olduğu ortaya çıktı (AP)
Warren Buffett 2018'de Omaha'da düzenlenen bir etkinlikte konuşuyor. Buffett'in gizemli hissesinin 1882'den beri hizmet veren sigorta acentesi Chubb olduğu ortaya çıktı (AP)
TT

Ünlü milyarderin biriktirdiği gizli hisse sonunda açığa çıktı

Warren Buffett 2018'de Omaha'da düzenlenen bir etkinlikte konuşuyor. Buffett'in gizemli hissesinin 1882'den beri hizmet veren sigorta acentesi Chubb olduğu ortaya çıktı (AP)
Warren Buffett 2018'de Omaha'da düzenlenen bir etkinlikte konuşuyor. Buffett'in gizemli hissesinin 1882'den beri hizmet veren sigorta acentesi Chubb olduğu ortaya çıktı (AP)

Warren Buffett'in gizli hisse seçimi nihayet ortaya çıktı: Sigorta şirketi Chubb.

Buffett'in holdingi Berkshire Hathaway, Zürih merkezli sigorta şirketinden toplamda 6,7 milyar dolara tekabül eden yaklaşık 26 milyon hisse satın aldığını yeni bir düzenleyici başvuruda bildirdi.

Donald Trump ve Titanik'le çalışmış olan Chubb'ın hisseleri bu haberin ardından yüzde 8'den fazla artış gösterdi. Perşembe günü akşam 8'e doğru Chubb'ın hisse fiyatı 264 dolar seviyesindeydi.

Berkshire'a bir ya da daha fazla holdingin yatırımlarını gizli tutmak için iki çeyrek boyunca gizlilik yetkisi verilmişti ve bu yatırımlar holdingin mayıs başlarında Omaha'da yapılan yıllık toplantısında gündeme getirilmedi. 

Berkshire Hathaway, genellikle yatırımları için gizlilik talep etmiyor. Holding en son 2020'de Chevron ve Verizon'a yatırım yaptığında benzer bir talepte bulunmuştu.

CNBC'ye göre Chubb hisseleri, mart sonu itibarıyla Berkshire Hathaway'in en büyük 9. yatırımı oldu.

Chubb 1882'den bu yana faaliyet gösteriyor. Hatta batan Titanik'teki kargo ve yolcu bagajlarının bir kısmını şirketlerinden biri sigortalamıştı. Bugün ise 54 ülkede hizmet veriyor.

 110 yıl önce bugün, Titanik bir buzdağına çarptı. Üç saatten kısa bir süre sonra da battı. Şirketlerimiz geminin ödeme sigortasına katılmış (hasar kayıtlarından biri burada gösteriliyor) ayrıca bazı kargo ve yolcu bagajlarını da sigortalamıştı.

Martta sigorta şirketi, E. Jean Carroll tarafından açılan hakaret davasında Trump'ın yaklaşık 92 milyon dolarlık temyiz kefaletini üstlenmeyi kabul etmesiyle manşetlere çıkmıştı.

Berkshire sigorta sektörüne yabancı değil. Birkaç konut ve hayat sigortası şirketiyle birlikte Geico, General Re reasüransta hisseleri bulunuyor. Holding, 2022'de Alleghany'yi 11,6 milyar dolara satın almıştı. 

Chubb'da hisse satın alma hamlesi, Berkshire'ın finans sektörüne yaptığı son yatırımlarla aynı doğrultuda. Berkshire son birkaç ay içinde Ally Financial, American Express ve Bank of America'ya yatırım yapmıştı.

Ayrıca şubatta 10 milyon Apple hissesini satmak da dahil tüketici ürünleri alanından da yatırımlarını çekmişti. Bu satışa rağmen Apple hâlâ Berkshire'ın en büyük yatırımı olmaya devam ediyor. Ayrıca 2023'ün 4. çeyreğinde 80 milyon HP hissesi satarak teknoloji devindeki varlıklarını yüzde 78 oranında azaltmıştı. 

Independent Türkçe


El-Falih: Suudi Arabistan ve İngiltere dünyada 20'den fazla ekonomiye liderlik ediyor

Suudi Arabistan Yatırım Bakanı Mühendis Halid el-Falih (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan Yatırım Bakanı Mühendis Halid el-Falih (Şarku’l Avsat)
TT

El-Falih: Suudi Arabistan ve İngiltere dünyada 20'den fazla ekonomiye liderlik ediyor

Suudi Arabistan Yatırım Bakanı Mühendis Halid el-Falih (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan Yatırım Bakanı Mühendis Halid el-Falih (Şarku’l Avsat)

Suudi Arabistan Yatırım Bakanı Mühendis Halid el-Falih, ülkesinin ve İngiltere’nin dünyada 20'den fazla ekonomiye liderlik ettiğini belirtti. El-Falih, Vizyon 2030’un ekonomik çeşitlendirme ve yeniliğe giden yolu yönlendirdiğini, yatırımları 3,3 trilyon riyalin (880 milyar dolar) üzerinde artırmayı hedeflediğini ve yerel pazarı dünyanın en büyük 10 pazarından biri haline getirmeye çalıştığını söyledi.

El-Falih, bugün (Salı) Riyad'da düzenlenen Great Futures Initiative Konferansı’ndaki bir oturumda, bu etkinliğin düzenlenmesinin harika bir başlangıç olduğunu belirtti. El-Falih, “Bu etkinlik, İngiliz katılımcılara Suudi Arabistan'daki yatırım olanaklarını keşfetme fırsatı sunuyor” dedi.

Suudi Arabistan Yatırım Bakanı, artık pek çok şirketin gelecek vaat eden yatırımlar için Suudi Arabistan'ı bir kuluçka merkezi olarak seçtiğini ve bu yatırımların yüzde 52'sinin Birleşik Krallık'tan geldiğini belirtti.

El-Falih, bu konferansın tek bir etkinlik olmadığını, yıl boyunca sürecek bir kampanya olduğunu ve iş toplantıları, ticaret misyonları, seminerler ve çalıştaylar düzenleneceğini açıkladı.

Hazırlanan planın 17 sektörü kapsayan 60 girişimi içerdiğini belirten el-Falih, “Bazı kilometre taşları belirledik. Vizyon 2030 ulusumuzu çeşitliliğe ve yeniliğe yönlendiriyor. Suudi Arabistan’daki tüm sektörlerde büyük bir potansiyel var. Yani fırsat çok büyük” ifadelerini kullandı.

İngiltere’nin dünyanın en büyük ikinci hizmet ihracatçısı olduğuna dikkat çeken el-Falih, “Sağlık, eğitim, kültür, spor, eğlence ve finansal sigorta dahil olmak üzere bu hizmetlere bakıyoruz. Bu hizmet sektöründe büyük bir potansiyel olduğuna inanıyorum” şeklinde konuştu.

‘Tüm sektörlerde çeşitli girişimler olduğunu’ ifade eden el-Falih, “Odak noktamız kültür, spor, dijital ve finansal hizmetler ve ticaret” dedi.

İngiltere Yatırım Bakanı

Aynı oturumda konuşan İngiltere Yatırım Bakanı Dominic Johnson, İngiliz şirketlerinin yüzde 70'inin etkinliğe katıldığını açıkladı. Johnson, Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz tarafından yönetilen Vizyon 2030’daki büyük ve dinamik gelişmeye işaret etti.

Johnson, Suudi Arabistan ekonomisinin 2017'den bugüne muazzam bir büyüme oranı yakalayarak yüzde 68 oranında büyüdüğünü ve 2030'a kadar olan bir sonraki aşamada daha fazla büyüme beklediğini belirtti.

Johnson, “İngiltere’nin Vizyon 2030'un her iki ülkeye de fayda sağlayacak şekilde hayata geçirilmesinde büyük bir rol oynayabileceğine inanıyorum. Bu da bizi gelecek nesiller için bu ilişkiyi derinleştirecek doğru yola sokacaktır” ifadelerini kullandı.

Johnson sözlerini şöyle sürdürdü: “Suudi Arabistan’da gerçekleşen spor ve kültür etkinliklerinin hacmine baktığımda nefesim kesiliyor. Suudi Arabistan'da düzenlenen Formula 1’den tutun e-sporlara ve Formula E ye kadar hepsi heyecan verici.”

Ülkesinin mali ve hukuki hizmetler alanında büyük bir deneyime sahip olduğunu belirten Johnson, şu anda iş birliği yapılabilecek üç alana odaklanma tavsiyesinde bulundu. Bunlardan ilkinin, teknoloji ve yapay zekâ olduğunu söyleyen Johnson, İngiltere’nin bu alanda öncü bir rol oynadığını açıkladı. Johnson ayrıca, Suudi Arabistan’ın da yapay zekâ teknolojisinde de geniş bir deneyime sahip olduğunu dile getirdi.

İkinci olarak eğitim sektörüne değinen Johnson, Suudi Arabistan'da 10 İngiliz okulu olması gerektiğini söyledi. Johnson, “İngiliz eğitim sistemi her zaman güçlü olmuştur” dedi.

Johnson, üçüncü alanın sağlık hizmetleri olduğunu belirterek, aşı üreticisi AstraZeneca aracılığıyla İngiliz biyoteknoloji ve biyobiliminin gücünü vurguladı.


Enerji depolamada "tavuk yağı" dönemi başladı

Tavuklardan elde edilen yağ, elektrotlara dönüştürüldü (Unsplash)
Tavuklardan elde edilen yağ, elektrotlara dönüştürüldü (Unsplash)
TT

Enerji depolamada "tavuk yağı" dönemi başladı

Tavuklardan elde edilen yağ, elektrotlara dönüştürüldü (Unsplash)
Tavuklardan elde edilen yağ, elektrotlara dönüştürüldü (Unsplash)

Bilim insanları tavuk yağından enerji depolama yöntemi geliştirdi. 

Yenilenebilir enerji kullanımına yönelik çalışma ve talepler artarken, üretilen fazladan enerjiyi depolayacak cihazlara da gittikçe daha fazla ihtiyaç duyuluyor. 

Grafen gibi iletkenliği yüksek ve bolca bulunan karbon bazlı malzemeler son yıllarda bu çabalarda önemli bir yer ediniyor. Fakat bu malzemeyi üretmenin pahalılığı ve yol açtığı sera gazları nedeniyle bilim dünyası farklı yollar arıyor.

Daha hesaplı ve basit bir yöntemle karbon bazlı bir depolama aracı üretmeye çalışan araştırmacılar tavuk yağından faydalandı. ACS Applied Materials & Interfaces adlı hakemli dergide yayımlanan makalede bildirildiği üzere bu yağı, büyük miktarlarda enerji depolayan süperkapasitörlerde kullanılacak elektrotlara dönüştüren bir yöntem geliştirildi. 

Ekip, tavuktan çıkardıkları yağı pürmüz kullanarak eritti. Daha sonra bu yağ, gaz lambalarına benzer şekilde bir fitil yakma yöntemiyle yakıldı. Ardından bilim insanları, alevin üzerine asılı duran şişenin dibindeki isi topladı. 

Karbon bazlı nanoparçacıklar içerdiği tespit edilen bu is, yeni yöntemdeki elektrotların temelini oluşturuyor. 

Parçacıklar, asimetrik bir süperkapasitörde test edildiğinde yüksek kapasite ve dayanıklılığa sahip olduklarını gösterdi. Karbon bazlı parçacıkları tiyoüre çözeltisine batıran araştırmacılar, bekledikleri gibi elektrotların daha iyi performans sergilediğini kaydetti. 

Araştırmacılar yöntemin kolay olmasının, ticari amaçlı depolama araçları açısından bir avantaj sunacağını düşünüyor. Tavuk yağı gibi gıda atıklarından yararlanılarak daha temiz enerji depolama yöntemlerinin önü açılabilir. 

Independent Türkçe, TechXplore, Tech Explorist, ACS Applied Materials & Interfaces


Türkiye'nin güneş enerjisi atılımı Avrupa basınında: "Hedef ABD pazarı"

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Türkiye'nin güneş enerjisi atılımı Avrupa basınında: "Hedef ABD pazarı"

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Güneş enerjisi endüstrisiyle ilgili gelişmeleri takip eden Almanya merkezli Pv magazine dergisi, Türkiye'nin bu sektördeki faaliyetlerini mercek altına aldı.

Yazıda, Türkiye'de yılın ilk iki ayında yıllık 1,1 gigawatlık yeni üretim kapasitesi oluşturulduğuna dikkat çekilerek "Türkiye'de güneş enerjisi için çok önemli bir dönem" ifadelerine yer verildi. 

Dergi, Avrupa'nın en büyük güneş enerjisi santralinin, Konya'nın Karapınar ilçesindeki Kalyon Karapınar Güneş Enerjisi Santrali olduğunu da hatırlattı. Santralde halihazırda 2 gigavatlık enerji üretildiği fakat modül ve panel sayısının artırılmasıyla bunun 10 yıl içinde yıllık 10 gigavata çıkabileceği belirtildi.

Yazıda, İstanbul'da 4-6 Nisan'da düzenlenen SolarEx fuarına, güneş enerjisi modülleri üreten 80 ila 90 Türk firmasının katıldığına işaret edildi. 

Haberde, Türkiye'nin özellikle Çinli güneş paneli üreticileriyle ithalatta dampingi önlemek için sıkı adımlar attığı belirtildi. 

İhracatçı firmanın malını dış piyasada, iç piyasada sattığından daha düşük fiyatla satmasına damping adı veriliyor.  

Ticaret Bakanlığı, 1 Nisan 2017'de uygulamaya koyduğu anti-damping politikasını sürdürüyor. Buna göre Çin merkezli 16 güneş paneli üreticisinin Türkiye’ye yaptığı ihracata metrekare başına 20 dolar, diğer üreticilerin ihracatlarınaysa 25 dolar anti-damping vergisi uygulanıyor. 

Yazıda, Türkiye Yeşil Fonu'yla yerli güneş enerjisi paneli üreticilerine finansman sağlanacağına da dikkat çekildi. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yeşil enerjiye yatırımın artırılması amacıyla, Dünya Bankası'yla 155 milyon dolarlık kredi için anlaşıldığını geçen yıl kasımda duyurmuştu. 

Pv magazine, Türk firmaların özellikle ABD pazarına girmek istediğine de işaret etti. Kalyon Holding'ten bir sözcü, dergiye şunları söyledi: 

Türkiye pazarının kapasitesinin, genişlememize paralel şekilde artacağına inanıyoruz. Önümüzdeki 10 yıl içinde Türk yatırımcıların yeterli finansal kapasiteye sahip olacağını düşünüyoruz. Ana pazarımızı ABD'de kurmayı planlıyoruz.

Diğer yandan Ankara merkezli Elin Enerji firmasının, ABD'nin Teksas eyaletindeki bir tesiste güneş enerjisi modülü üretimine nisanda başladığına dikkat çekildi. 

Ayrıca Kayseri merkezli Energate Solar şirketinin de ABD'de geçen yıl ekimden beri panel üretimi yaptığı aktarıldı.

Independent Türkçe


Avrupa faiz indiriminde Amerika'nın önünde

Avrupa Merkez Bankası Forumunda Bailey, Lagarde, Powell ve Ueda (bankanın resmi web sitesi)
Avrupa Merkez Bankası Forumunda Bailey, Lagarde, Powell ve Ueda (bankanın resmi web sitesi)
TT

Avrupa faiz indiriminde Amerika'nın önünde

Avrupa Merkez Bankası Forumunda Bailey, Lagarde, Powell ve Ueda (bankanın resmi web sitesi)
Avrupa Merkez Bankası Forumunda Bailey, Lagarde, Powell ve Ueda (bankanın resmi web sitesi)

ABD Merkez Bankası'nın faiz indirimine ne zaman başlayacağı ve enflasyondaki yeniden yükseliş nedeniyle 2024'te indirim yapıp yapmayacağı konusundaki beklentiler büyük ölçüde değişiyor. Görünüşe göre Avrupa ABD para politikasından ayrışmanın eşiğinde, tetiği çekme ve indirimi başlatma konusunda ABD'den önce davranacak.

Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve muhtemelen diğer merkez bankalarının da Haziran ayında bu yönde bir adım atacağı beklentisi nedeniyle bu ihtimal oldukça yüksek görünüyor. İsveç Merkez Bankası birkaç gün önce cesur bir hamleyle faiz oranlarını düşürerek piyasaları şaşırttı ve küresel para politikasında yeni bir aşamaya işaret etti. Avrupa'da beklenen indirim önümüzdeki ay gerçekleşirse, tek para biriminin (Euro) yaratılmasından bu yana ilk kez Frankfurt faiz oranlarını düşürme konusunda Washington'un önüne geçmiş olacak.


Çöken kripto borsası FTX'in müşterileri paralarını geri alacak

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Çöken kripto borsası FTX'in müşterileri paralarını geri alacak

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Çökmüş kripto borsası FTX, şirketin iki yıl önce batmasının ardından, müşterilerin kaybettiği tüm fonları geri alacaklarını açıkladı.

CEO John Ray III'ün varlıkların satışından 14,5 milyar ila 16,3 milyar dolar para toplanacak bir iflas planı açıklamasının ardından alacaklılara 11,2 milyar dolar ödenecek.

Bazı FTX kullanıcıları için faizi de içerecek geri ödemeler, Bitcoin'in borsanın çöküşü sırasındaki değeriyle uyumlu olacak. Kripto para biriminin fiyatı o zamandan bu yana üç kattan fazla değer kazandı, yani alacaklılar Bitcoin'in daha yüksek fiyatlarından faydalanamayacak ancak çoğu yüzde 9'luk faiz oranından yararlanacak.

Ray III, "Devlet dışı alacaklılar için iflas talep tutarlarının yüzde 100'ü artı faizin iadesini öngören bir 11. bölüm planı önerecek konumda olmaktan memnuniyet duyuyoruz" dedi.

gthnhtyn

Delaware Bölgesi'ndeki ABD İflas Mahkemesi'ne sunulan plana göre, 50 bin dolar veya daha az talepte bulunan müşteriler ve alacaklılar, taleplerinin yaklaşık yüzde 118'ini alacak. Bu da müşterilerin yaklaşık yüzde 98'ini kapsıyor.

FTX, çoğunlukla Alameda veya FTX Ventures işletmelerinin elindeki özel yatırımlardan veya dava taleplerinden oluşan bir varlık toplamından gelir elde ederek fonları geri kazanabildiğini açıkladı.

Bir zamanlar dünyanın en büyük üçüncü kripto para borsası olan FTX, mevduat sahiplerinin bir bankadan hep birlikte para çekmeye çalışmasının kripto eşdeğerini yaşadıktan sonra Kasım 2022'de iflas koruma başvurusunda bulunmuştu.

Şirket, Enron'un çöküşünden sonra ortaya çıkan karmaşayı temizlemek zorunda kalmasıyla tanınan, uzun süredir iflas davalarına bakan bir avukatı yeni CEO'su olarak atamıştı.

 

Ray hazırladığı açıklamada, "Devlet dışı alacaklılar için iflas talep tutarlarının yüzde 100'ü artı faizin iadesini öngören bir 11. bölüm planı önerecek konumda olmaktan memnuniyet duyuyoruz" dedi.

Duruşma, 25 Haziran'da iflas mahkemesinde gerçekleşecek.

Eski CEO ve kurucu Sam Bankman-Fried, kripto borsasının çöküşünü izlemedeki rolü nedeniyle martta 25 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.

Bir zamanlar "Kripto Kralı" diye bilinen Bankman-Fried, daha önce sektörün önde gelen isimlerinden biri olmuş, Kongre'de boy göstermiş ve NFL yıldızı Tom Brady ve komedyen Larry David gibi ünlülerin desteğini almıştı.

Yargıç Lewis Kaplan, hüküm verdiği sırada 32 yaşındaki ismin "işlediği korkunç suçlar için tek bir pişmanlık sözcüğü bile sarf etmediğini" söylemişti.

Ajanslardan da yararlanılmıştır

Independent Türkçe


"AstraZeneca aşısını "ticari nedenlerle" geri çekiyor"

"AstraZeneca, aşısının trombositopeni sendromuna neden olmuş olabileceğini söyledi.
"AstraZeneca, aşısının trombositopeni sendromuna neden olmuş olabileceğini söyledi.
TT

"AstraZeneca aşısını "ticari nedenlerle" geri çekiyor"

"AstraZeneca, aşısının trombositopeni sendromuna neden olmuş olabileceğini söyledi.
"AstraZeneca, aşısının trombositopeni sendromuna neden olmuş olabileceğini söyledi.

İngiliz ilaç üreticisi AstraZeneca dün (Çarşamba) salgının patlak vermesi sırasında üretilen ilk aşılardan biri olan Kovid-19 aşısı Vaxifria'nın "ticari nedenlerle" ve güncellenmiş doz fazlalığı nedeniyle geri çekildiğini duyurdu.

Bu gelişme, AstraZeneca'nın şubat ayında koronavirüs aşısının trombositopeni sendromu nedeniyle "bazı alıcılarda nadir görülen yan etkilere neden olabileceğini" kabul ettiği haberinden günler sonra meydana geldi. Bu itiraf, şirketin pandemi sırasında yapılan aşılanmanın ardından meydana gelen çok sayıda ölümle ilgili suçlamalara ve tazminat talep eden davalara verdiği yanıtın bir parçasıydı.

Aşının bu potansiyel komplikasyonları Birleşik Krallık'ta en az 81 ölümle ilişkilendirildi. Ancak üretici, aşının geri çekilmesi kararının davayla ilgili olduğu haberlerini reddetti.

Aşının geri çekilmesiyle ilgili olarak bir AstraZeneca sözcüsü AFP’ye göre şunları söyledi: “O zamandan eri varyantlar için çok sayıda (Covid-19) aşı geliştirildiği göz önüne alındığında, güncellenmiş aşıların fazlası mevcut. Bu durum, artık üretilmeyen ve tedariki duran Vaxifria'ya olan talebin azalmasına yol açtı. Şimdi bu bölümü bitirmek ve Kovid salgınına önemli bir katkıda bulunmak için ileriye dönük net bir yol belirlemek üzere organizatörler ve ortaklarımızla birlikte çalışacağız."


"Mucize malzemeden" oda sıcaklığında daha verimli Güneş pilleri üretildi

Bilim insanları, Güneş enerjisini daha verimli şekilde kullanmak için yeni yollar arıyor (Reuters)
Bilim insanları, Güneş enerjisini daha verimli şekilde kullanmak için yeni yollar arıyor (Reuters)
TT

"Mucize malzemeden" oda sıcaklığında daha verimli Güneş pilleri üretildi

Bilim insanları, Güneş enerjisini daha verimli şekilde kullanmak için yeni yollar arıyor (Reuters)
Bilim insanları, Güneş enerjisini daha verimli şekilde kullanmak için yeni yollar arıyor (Reuters)

Oda sıcaklığında perovskit filmler yapmayı başaran bilim insanları, malzemenin verimliliğini artırdı. 

Güneş pillerinin verimliliğini büyük ölçüde artıması nedeniyle "mucize malzeme" denen perovskit, silikon bazlı Güneş pilleri karşında çeşitli avantajlara sahip. Geleneksel pillerden daha az karbon ayak izi bırakan malzeme, hafif ve esnek olmasıyla öne çıkıyor. 

Öte yandan perovskit Güneş pillerini üretmek için yüksek sıcaklıklarda tavlama yapılması ve paslanmaya karşı dayanıklı hale getirme amacıyla pasivasyon gibi zorlu bir son işlem uygulanması gerekiyor. Bu da malzemenin yaygın şekilde kullanımı önünde engel teşkil ediyor. 

Joule adlı bilimsel dergide pazartesi günü yayımlanan çalışmayı yürüten ekip malzemenin kimyasal bileşimine ince ayar yaparak perovskit mürekkep geliştirdi. Bu sayede daha çok verime sahip yüksek kaliteli filmler yaptılar. 

Bu yöntem yalnızca üretim sürecini kolaylaştırmakla kalmadı, genel enerji kullanımını da düşürerek daha az karbon salımına yol açtı. Çalışmanın ortak başyazarı Ahra Yi, buluşlarını şöyle açıklıyor: 

Yöntemimiz, en çok zaman alan iki adımı (termal tavlama ve son işlem) atlamak dışında geleneksel yöntemle aynı prosedürleri izliyor.

Yeni malzemeyle perovskit Güneş pillerinin verimliliğinde de önemli bir adım atıldı. Araştırmanın diğer başyazarı Sangmin Chae, "Optimize edilmiş perovskit Güneş pilimiz, oda sıcaklığında işlenen cihazlarda yüzde 20'nin altında olan önceki sınırları aşarak yüzde 24,4'lük kayda değer bir verimlilik elde etti" diyor.

Öte yandan silikon-perovskit Güneş pillerinin verimlilik rekoru, geçen yıl yüzde 33,9'la kırılmıştı. Bu pillerin teorik verimlilik sınırı yüzde 43 olsa da bu noktaya ulaşılması beklenmiyor. 

Araştırmacılar buluşlarının çok çeşitli kullanım alanlarına sahip olduğunu belirtirken çalışmanın yazarlarından Thuc-Quyen Nguyen şöyle diyor: 

Yaklaşımımızla, gittikçe artan giyilebilir teknolojik aletler, sensör, ekran, güvenlik kamerası, Nesnelerin İnterneti cihazları gibi araçlara güç sağlayacak yüksek verimli Güneş pillerini, tasarımlarında serbestçe hareket ederek geliştirmeyi düşünebiliriz.

Independent Türkçe, Science Daily, Futurity, Joule


Nepal'in yeni banknotundaki harita, Hindistan'la sınır kavgasını yeniden alevlendirebilir

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Nepal'in yeni banknotundaki harita, Hindistan'la sınır kavgasını yeniden alevlendirebilir

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Nepal, Güney Asya'daki komşusunun hak iddia ettiği bölgeleri gösteren yeni 100 Nepal rupisi (NPR) banknotu çıkararak Hindistan'ı kızdırdı. Bu hamle, son yıllarda iki ülke arasındaki ilişkileri zedeleyen ve uzun süredir devam eden sınır anlaşmazlığını yeniden alevlendirdi.

Lipulekh, Kalapani ve Limpiyadhura bölgelerindeki çelişen hak iddiaları, 2020'de Hindistan'ın Çin'i göz önünde bulundurarak kuzeydeki Uttarakhand eyaletini stratejik Lipulekh dağ geçidine bağlamak için bir yol inşa etmesiyle sert bir anlaşmazlığa dönüşmüştü. 

Katmandu, tartışmalı bölgeleri Nepal sınırları içinde gösteren yeni bir harita yayımlayarak karşılık verdiğinde Yeni Delhi, Nepal'in iddialarının "yapay olarak genişletilmesinin" tarihi gerçeklere veya kanıtlara dayanmadığını ve bu nedenle kabul edilemez olduğunu söyleyerek protesto etti.

Yeni harita Nepal'e 335 kilometrekarelik bir alan ekliyor.

Komşularının aksine hiçbir zaman Avrupa sömürgesi altında kalmayan Nepal, Limpiyadhura, Kalapani ve Lipulekh bölgelerindeki hak iddialarını Britanya Raj'ıyla imzalanan 1816 Sugauli Anlaşması'na dayandırıyor. Ancak bu bölgeler 1962'de Çin'le yaptığı savaştan bu yana Hindistan tarafından kontrol ediliyor.

Nepal İletişim ve Bilgi Teknolojileri Bakanı Rekha Sharma, yeni banknotun basılması kararının perşembe günü Başbakan Puşpa Kemal Dahal liderliğinde yapılan bir toplantıda alındığını söyledi.

Sharma şöyle konuştu: 

Başbakan Puşpa Kemal Dahal 'Praçanda' liderliğinde yapılan bakanlar kurulu toplantısında, 100 NPR değerindeki banknotlarda Lipulekh, Limpiyadhura ve Kalapani'yi içeren yeni Nepal haritasının basılması kararı alındı

Bakan, "100 NPR değerindeki banknotun yeniden tasarlanmasının" onaylandığını ve "banknotun arka planında basılı eski haritanın değiştirileceğini" söyledi.

Kabinenin bu kararı, ülkenin merkez bankası Rastra Bank'a iletilecek. Yeni banknotun basılıp piyasaya sürülmesinin bir yıl kadar zaman alması bekleniyor.

Hindistan Dışişleri Bakanı S. Jaishankar, sorunun çözümüne yönelik diplomatik görüşmeler devam ederken Katmandu'yu "tek taraflı" bir adım atmakla eleştirdi.

Bakan, gelişmeyle ilgili bir soru üzerine şöyle dedi: 

Bizim tutumumuz çok net. Nepal'le sınır meselelerimiz hakkında yerleşik bir platform üzerinden görüşmeler yapıyoruz. Bu sırada onlar tek taraflı bazı girişimlerde bulundu.

Independent Türkçe