Akademi, Oscar verdiği Filistinli yönetmenden özür diledi

Javier Bardem ve Penélope Cruz gibi yıldızların tepkisi üzerine geri adım attılar

Hamdan Ballal serbest bırakıldıktan sonra yaralı halde Oscar'yla poz verdi (AFP)
Hamdan Ballal serbest bırakıldıktan sonra yaralı halde Oscar'yla poz verdi (AFP)
TT

Akademi, Oscar verdiği Filistinli yönetmenden özür diledi

Hamdan Ballal serbest bırakıldıktan sonra yaralı halde Oscar'yla poz verdi (AFP)
Hamdan Ballal serbest bırakıldıktan sonra yaralı halde Oscar'yla poz verdi (AFP)

Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi (Academy of Motion Picture Arts and Sciences), Oscar verdikleri belgeselin Filistinli yönetmeni Hamdan Ballal'i düzgün bir şekilde desteklemediği için özür diledi. 

Akademi çarşamba günkü ilk açıklamasında, Ballal'in ya da belgeselinin adını anmayarak "Eserleri ya da görüşleri yüzünden sanatçılara zarar verilmesini ya da onların bastırılmasını kınıyoruz. Akademi'nin sosyal, siyasi ve ekonomik olaylar karşısında konuşması anlaşılır bir şekilde sıklıkla talep ediliyor. Bu tarz durumlarda Akademi'nin dünya çapında pek çok eşsiz görüş açısına sahip 11 bin üyesi olduğunu hatırlatmak önemli" demişti.

Oy hakkına sahip 700 civarındaki üyesinin imzasını taşıyan tepki mektubunun ardından Akademi, Ballal ve filmin adını doğrudan zikretmemesinin yanlış olduğunu kabullendi.

Akademi, gördüğü tepkiler üzerine dün yeni bir açıklama yaptı: 

Önceki açıklamamızda desteğimizi hissedemeyen tüm sanatçılar ve Bay Ballal'den içtenlikle özür diliyoruz. Akademi'nin bu tarz bir şiddeti dünyanın neresinde olursa olsun kınadığını net bir şekilde belirtmek isteriz. Koşullar ne olursa olsun ifade özgürlüğünün bastırılmasını tiksintiyle karşılıyoruz.

Akademi'nin hedef alındığı açık mektuba imza atanlar arasında Mark Ruffalo, Javier Bardem, Olivia Colman, Joaquin Phoenix, Emma Thompson, Penélope Cruz ve Richard Gere gibi yıldız oyuncuların yanı sıra yönetmenler Jonathan Glazer ve Ava DuVernay de vardı. 

"Oscar kazanan Filistinli sinemacı Hamdan Ballal'in Batı Şeria'daki yerleşimciler ve İsrail güçleri tarafından vahşi bir saldırıya uğraması ve kanunsuz bir şekilde gözaltına alınmasını birlikte kınıyoruz. Ballal'in hedef alınması yalnızca bir sinemacıya yönelik bir saldırı değil, aynı zamanda rahatsız edici hakikatlere şahit olup onları anlatmaya cesaret eden herkese yönelik bir saldırıdır" ifadeleri kullanılmıştı. 

Mektupta "Martın ilk haftasında bir filme ödül verip akabinde yalnızca birkaç hafta sonra onu yapanları savunamamak, bir kuruluş için savunulamaz bir durum" da denmişti. 

Belgesel, Altı Gün Savaşları diye bilinen Arap-İsrail çatışması sonrasında 1967'den beri İsrail ordusunun işgali altında olan Batı Şeria'da geçiyor (Antipode Films)Belgesel, Altı Gün Savaşları diye bilinen Arap-İsrail çatışması sonrasında 1967'den beri İsrail ordusunun işgali altında olan Batı Şeria'da geçiyor (Antipode Films)

İsrail ordusunun uyguladığı yıkım ve sürgün politikasına karşı Filistinlilerin verdiği mücadeleyi anlatan No Other Land'in (Gidecek Yer Yok) 4 yönetmeninden Yuval Abraham, 36 yaşındaki Hamdan Ballal'ın Yahudi yerleşimciler tarafından saldırıya uğradıktan sonra kaybolduğunu pazartesi günü bildirmişti. 

"Bir grup yerleşimci, filmimiz No Other Land'in ortak yönetmeni Hamdan Ballal'a linç girişiminde bulundu" diye yazan Abraham, sözlerini şöyle sürdürmüştü: 

Onu dövdüler; başından ve karnından yaralandı, kan kaybediyordu. Kendi çağırdığı ambulansa askerler baskın düzenledi ve onu alıp götürdüler. O zamandan beri kendisinden haber alınamıyor.

İsrail ordusuysa üç Filistinli ve bir İsraillinin güvenlik güçlerine taş attıkları iddiasıyla gözaltına alındığını iddia etmişti. 

İşgal altındaki Batı Şeria'nın Susya köyündeki evinde saldırıya uğrayan Ballal, serbest bırakıldıktan sonra "Filmimizden dolayı intikam aldılar. Askerler bana gülüyordu, 'Oscar' dediklerini duydum" demişti. 

İkisi İsrailli, ikisi Filistinli 4 sinemacının yönettiği No Other Land, 2 Mart'ta 97. Akademi Ödülleri'nde En İyi Belgesel ödülünü almıştı. 

Film, 2019-2023'te Mesafir Yatta'daki Filistinlilerin zorla yerinden edilmesini ve Filistinli bir aktivistle İsrailli bir gazeteci arasında filizlenen dostluğu belgeliyor.

Independent Türkçe, BBC, Guardian



"Artık sinemaya gitmiyorum" diyen Scorsese'ye büyük destek

Martin Scorsese (AP)
Martin Scorsese (AP)
TT

"Artık sinemaya gitmiyorum" diyen Scorsese'ye büyük destek

Martin Scorsese (AP)
Martin Scorsese (AP)

Greg Evans 

Tüm zamanların en beğenilen yönetmenlerinden Martin Scorsese, başkalarının davranışları yüzünden artık sinemada film izleyemediğini açıkladı ve hayranları da ona hak verdi.

Taksi Şoförü (Taxi Driver/1976), Sıkı Dostlar (Goodfellas/1990) ve Para Avcısı (The Wolf of Wall Street/2013) gibi klasiklerin arkasındaki 82 yaşındaki yönetmen, diğer izleyicilerin çıkardığı gürültüye ve telefon ekranlarının dikkat dağıtıcı parlaklığına artık tahammül edemediği için sinemaya gitmeyi bırakmış.

Film eleştirmeni Pete Travers'ın blogu The Travers Take'de Scorsese'ye sinema salonlarından neden hoşlanmadığı soruldu.

Travers, "Usta yönetmene neden artık sinemada film izlemediğini sordum ve o da film sırasında telefonda gevezelik eden, atıştırmalık ve şişe şişe gazlı içecek sipariş etmek için salondan çıkan ve oyuncuların sesini bastıracak kadar gürültü yapan izleyicilere verip veriştirdi" diye yazdı.

Ancak Scorsese'ye bu konuda itiraz eden Travers, insanların sinemada hep konuştuğunu ve kendisinin de gençken muhtemelen aynı şeyi yaptığını öne sürdü.

Travers "'Yapma be Marty' dedim, 'Çocukken çenemizi kapatmazdık'" diye ekledi.

Onun [Scorsese'nin] gözleri karardı. 'Evet, belki de' diye kabul etti. 'Ama biz hep film hakkında konuşurduk ve detaylarını tartışarak eğlenirdik' dedi.

Scorsese'nin yorumları o günden sonra viral oldu ve birçok hayranı onun şikayetine katılıyor.

Bir hayran "Haklı. Sinemada bir yerlerden bir telefon ışığı yanmadan 5 dakika bile geçirmek mümkün değil, çok sinir bozucu" dedi.

Başka biriyse şöyle ekledi:

Ne yazık ki yüzde 100 doğru, insanların 15 sterlin (yaklaşık 800 TL) ödeyip sonra da Snapchat/Instagram'da sessiz reels izlemeleri beni hep şaşırtmıştır. Tuhaf, sinir bozucu ve filmi resmen mahvediyor.

Üçüncü bir kişi de "Marty haklı. Sinema adabı tüm zamanların en düşük seviyesinde" dedi.

4. bir hayran espri yaptı:

Ne yaptığınıza bakın hayvanlar, filmlerin papasının film deneyimini mahvettiniz. Hepiniz kendinizden utanmalısınız.

Diğer yandan Scorsese, hayatını kaybeden Papa Francis ve kendisi arasındaki bir dizi sohbetin yanı sıra papanın kamera karşısındaki son röportajını içeren bir belgesel çekmeye hazırlanıyor.

Aldeas – A New Story (Aldeas: Yeni Bir Hikaye) adlı belgeselin yapımcılığını, Papa Francis'in 2013'te kurduğu kâr amacı gütmeyen uluslararası kuruluş Scholas Occurrentes'in film yapım şirketi üstleniyor.

Belgeselin konusu, papanın sinemayı, eğitimi ve topluluk oluşturmayı "sadece bir ifade aracı değil, umut ve dönüşümün yolu" olarak görmesine odaklanan Aldeas adlı sinema programı. Belgeselde, Endonezya, Gambiya ve İtalya'dan programa katılan gençlerin ve kısa film yapma yolculuklarının gösterileceği bildiriliyor.

Independent Türkçe, independent.co.uk/arts-entertainment