The Shining'deki ürkütücü fotoğrafın orijinali bulundu

Filmin en ikonik ve ürkütücü sahnelerinden birinin gizemi 45 yıl sonra ortaya çıktı

Nicholson'ın resminin yapıştırıldığı görüntü, canlandırdığı karakterin Overlook Oteli'nden hiç ayrılmadığını ortaya koyuyor (Warner Bros)
Nicholson'ın resminin yapıştırıldığı görüntü, canlandırdığı karakterin Overlook Oteli'nden hiç ayrılmadığını ortaya koyuyor (Warner Bros)
TT

The Shining'deki ürkütücü fotoğrafın orijinali bulundu

Nicholson'ın resminin yapıştırıldığı görüntü, canlandırdığı karakterin Overlook Oteli'nden hiç ayrılmadığını ortaya koyuyor (Warner Bros)
Nicholson'ın resminin yapıştırıldığı görüntü, canlandırdığı karakterin Overlook Oteli'nden hiç ayrılmadığını ortaya koyuyor (Warner Bros)

Maira Butt 

Kült klasik Cinnet'in (The Shining) en ikonik sahnelerinden birindeki fotoğrafın gerçeği bulundu.

Stanley Kubrick'in 1980'de gösterime giren ve tüm zamanların en iyi korku filmlerinden biri kabul edilen eseri, her yıl Cadılar Bayramı'nın vazgeçilmezi haline geldi.

Film aynı zamanda pek çok kitap ve belgesele konu olurken, bu projelerde film teorisyenleri yapımı inceleyerek her bir sahnede yer alan fikirleri ve gizli göndermeleri paylaşıyor.

Ancak filmdeki bir an 45 yılı aşkın süredir gizemini koruyordu.

Filmin sonunda Jack Torrance (Jack Nicholson), binanın psikolojik gücü nedeniyle ruhsal durumu giderek kötüleştikten sonra Overlook Oteli'nde siyah-beyaz bir grup fotoğrafında görülüyor. Bu ürkütücü sahne, Torrance'ın açıklanamaz bir şekilde her zaman otelin bir parçası olduğunu ortaya koyuyor.

New York Times muhabiri Alec Toler ve Britanyalı akademisyen Alasdair Spark bir yıl süren araştırmalarının ardından, 1980'lerden kalma bir kitapta fotoğrafın orijinalinin bir arşivden alındığını ve Nicholson'ın kafasının ön tarafa yapıştırıldığını bildiren belli belirsiz bir referans buldu.

Toler'ın X/Twitter'da yazdığı bir gönderi dizisine göre Spark'ın 1920'lerde Londra'da ünlü bir dansçı ve caz eğitmeni olan Santos Casani'yi tanıması, zaman aralığını ve mekan seçeneklerini daraltmalarını sağladı. Casani aynı zamanda protez bir burun takıyordu, böylece ikili "burnun fotoğrafla eşleşmesine göre tarihi kabaca belirleyebildi".

Toler ve Spark yüzlerce, "belki de binlerce" "Britanya gazete arşivi sayfasına, caz kulüplerinden eski fotoğraflara, bina planlarına/zemin planlarına, dans eğitimi videolarına vs. baktı ama eşleşen bir yer bulamadı".

Uzun bir hafiyelik çalışmasının ardından kaynağı daralttılar: Daha sonra Getty tarafından satın alınan BBC Hulton Arşivi. Cinnet'te Kubrick'le çalışan fotoğrafçı Murray Close da vardıkları sonucu teyit etti.

Fotoğraf, 14 Şubat 1921'de Londra'daki Royal Palace Hotel'in Empress Balo Salonu'nda düzenlenen bir Sevgililer Günü dansında çekilmiş.

Getty Archives'a konuşan Spark şöyle dedi:

Fotoğrafta tahmin ettiğim ünlülerden hiçbiri (örneğin Trix Sisters) ya da Rob Ager gibi kişilerin orada olduğunu hayal ettiği bankacılar, finansçılar ya da devlet başkanları yok. Şeytana tapanlar da yok. Jack Nicholson dışında kimse montajla eklenmemiş. Bir pazartesi akşamı bir grup sıradan Londralıyı gösteriyor. Overlook Oteli'nin müdürünün dediği gibi 'en iyi kişiler'.

Hayranlar bu keşiften memnun olduklarını dile getirdi:

Bu insanlar grup fotoğraflarının tüm zamanların en büyük korku filmlerinden birinde ikonik bir dekor haline geleceğini bilseyedi...

Independent Türkçe,independent.co.uk/arts-entertainment



"Artık sinemaya gitmiyorum" diyen Scorsese'ye büyük destek

Martin Scorsese (AP)
Martin Scorsese (AP)
TT

"Artık sinemaya gitmiyorum" diyen Scorsese'ye büyük destek

Martin Scorsese (AP)
Martin Scorsese (AP)

Greg Evans 

Tüm zamanların en beğenilen yönetmenlerinden Martin Scorsese, başkalarının davranışları yüzünden artık sinemada film izleyemediğini açıkladı ve hayranları da ona hak verdi.

Taksi Şoförü (Taxi Driver/1976), Sıkı Dostlar (Goodfellas/1990) ve Para Avcısı (The Wolf of Wall Street/2013) gibi klasiklerin arkasındaki 82 yaşındaki yönetmen, diğer izleyicilerin çıkardığı gürültüye ve telefon ekranlarının dikkat dağıtıcı parlaklığına artık tahammül edemediği için sinemaya gitmeyi bırakmış.

Film eleştirmeni Pete Travers'ın blogu The Travers Take'de Scorsese'ye sinema salonlarından neden hoşlanmadığı soruldu.

Travers, "Usta yönetmene neden artık sinemada film izlemediğini sordum ve o da film sırasında telefonda gevezelik eden, atıştırmalık ve şişe şişe gazlı içecek sipariş etmek için salondan çıkan ve oyuncuların sesini bastıracak kadar gürültü yapan izleyicilere verip veriştirdi" diye yazdı.

Ancak Scorsese'ye bu konuda itiraz eden Travers, insanların sinemada hep konuştuğunu ve kendisinin de gençken muhtemelen aynı şeyi yaptığını öne sürdü.

Travers "'Yapma be Marty' dedim, 'Çocukken çenemizi kapatmazdık'" diye ekledi.

Onun [Scorsese'nin] gözleri karardı. 'Evet, belki de' diye kabul etti. 'Ama biz hep film hakkında konuşurduk ve detaylarını tartışarak eğlenirdik' dedi.

Scorsese'nin yorumları o günden sonra viral oldu ve birçok hayranı onun şikayetine katılıyor.

Bir hayran "Haklı. Sinemada bir yerlerden bir telefon ışığı yanmadan 5 dakika bile geçirmek mümkün değil, çok sinir bozucu" dedi.

Başka biriyse şöyle ekledi:

Ne yazık ki yüzde 100 doğru, insanların 15 sterlin (yaklaşık 800 TL) ödeyip sonra da Snapchat/Instagram'da sessiz reels izlemeleri beni hep şaşırtmıştır. Tuhaf, sinir bozucu ve filmi resmen mahvediyor.

Üçüncü bir kişi de "Marty haklı. Sinema adabı tüm zamanların en düşük seviyesinde" dedi.

4. bir hayran espri yaptı:

Ne yaptığınıza bakın hayvanlar, filmlerin papasının film deneyimini mahvettiniz. Hepiniz kendinizden utanmalısınız.

Diğer yandan Scorsese, hayatını kaybeden Papa Francis ve kendisi arasındaki bir dizi sohbetin yanı sıra papanın kamera karşısındaki son röportajını içeren bir belgesel çekmeye hazırlanıyor.

Aldeas – A New Story (Aldeas: Yeni Bir Hikaye) adlı belgeselin yapımcılığını, Papa Francis'in 2013'te kurduğu kâr amacı gütmeyen uluslararası kuruluş Scholas Occurrentes'in film yapım şirketi üstleniyor.

Belgeselin konusu, papanın sinemayı, eğitimi ve topluluk oluşturmayı "sadece bir ifade aracı değil, umut ve dönüşümün yolu" olarak görmesine odaklanan Aldeas adlı sinema programı. Belgeselde, Endonezya, Gambiya ve İtalya'dan programa katılan gençlerin ve kısa film yapma yolculuklarının gösterileceği bildiriliyor.

Independent Türkçe, independent.co.uk/arts-entertainment