ChatGPT, Android telefonlara geliyor

Bu adım, iletişim dünyasında yeni ufuklar açacak.

ChatGPT uygulaması çok yakında Google Play Store’dan indirilebilecek.
ChatGPT uygulaması çok yakında Google Play Store’dan indirilebilecek.
TT

ChatGPT, Android telefonlara geliyor

ChatGPT uygulaması çok yakında Google Play Store’dan indirilebilecek.
ChatGPT uygulaması çok yakında Google Play Store’dan indirilebilecek.

OpenAI geçtiğimiz günlerde, popüler chatbot uygulaması ChatGPT’nin yakında Andorid cihazlara indirilebileceğini duyurdu. Bunun, OpenAI’nin yapay zeka araştırmalarında uzmanlaştığının ve bu duyurunun, OpenAI’nin gelişmiş yapay zeka alanındaki başarılar listesine eklenen yeni bir gelişme olduğunun göstergesi olduğu belirtiliyor.

OpenAI, resmi Twitter hesabı üzerinden yaptığı açıklamaya göre Android cihazlara indirilebilecek olan ChatGPT’nin önümüzdeki hafta kullanıcılara sunulması planlanıyor. Android kullanıcıları, bu yenilikçi akıllı uygulamanın hizmetlerinden yararlanma fırsatı bulacakları için duyuru, OpenAI’nin kendini geliştirirken attığı önemli bir adım olarak kabul edildi.

Uygulama daha önce sadece Apple tarafından üretilen İPhone telefonlarda kullanılan işletim sistemi iOS’ta kullanılıyordu. Uygulamayı denemek için büyük rağbet gösteren Android kullanıcıları da duyuruyla birlikte, uzun bir bekleyişin ardından artık uygulamanın kullanımlarına sunulacağı haberini aldılar.

ChatGPT, kullanıcılara chatbot ile iletişimde benzersiz bir deneyim sağlayan yapay zeka alanındaki en son teknolojiler arasında yer alıyor. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Andorid kullanıcıları, ChatGPT ve OpenAI tarafından sunulan diğer araçlara mobil cihazlarda internet tarayıcıları üzerinden erişebiliyor olsalar da Android’e özel bir uygulamanın olması, daha iyi ve sorunsuz bir deneyim sunacak.

İnsan etkileşimlerini somut bir şekilde simüle edebilme ve chatbotla gerçek gibi görünen diyaloglar oluşturabilme becerisiyle öne çıkan ChatGPT’nin çalışma prensibi, chatbotun sorulara akıllıca yanıt vermesine ve çeşitli alanlarda yardım sağlamasına olanak tanıyan derinlemesine öğrenme tekniklerine dayanıyor.

ChatGPT, iOS cihazlarda yalnızca bir haftada yarım milyondan fazla indirilerek kullanıcılardan büyük rağbet gördü. Bu rağbet, herkesi etkilerken ChatGPT’nin teknoloji dünyasında popüler bir uygulama olmasını sağladı.

ChatGPT’nin Android sürümünün, iOS’takine büyük ölçüde benzeyeceği düşünülüyor. İnternet benzeri bir deneyim yaşatacak olan yeni uygulama, sohbetlerinizi ve tercihlerinizi cihazlar arasında senkronize etmenize izin veren özelliklerle geliyor. Bu özelliklerin, kullanıcı deneyimini kolaylaştırmada ve chatbot ile iletişimi daha sorunsuz ve kolay hale getirmede önemli bir rol oynaması bekleniyor.



"Asya tek boynuzlu atı"nın genom haritası ilk kez çıkarıldı: Yok olmalarını engelleyebilir mi?

Laos'ta 1999'da kameralara yakalanan saolanın en iyi tahminlere göre 100'den az üyesi kaldı (Ban Vangban Village/Wildlife Conservation Society)
Laos'ta 1999'da kameralara yakalanan saolanın en iyi tahminlere göre 100'den az üyesi kaldı (Ban Vangban Village/Wildlife Conservation Society)
TT

"Asya tek boynuzlu atı"nın genom haritası ilk kez çıkarıldı: Yok olmalarını engelleyebilir mi?

Laos'ta 1999'da kameralara yakalanan saolanın en iyi tahminlere göre 100'den az üyesi kaldı (Ban Vangban Village/Wildlife Conservation Society)
Laos'ta 1999'da kameralara yakalanan saolanın en iyi tahminlere göre 100'den az üyesi kaldı (Ban Vangban Village/Wildlife Conservation Society)

Son derece nadir rastlanan "Asya tek boynuzlu atı" saolanın ilk defa genom haritası çıkarıldı. Yeni çalışma nesli kritik tehlike altındaki türün yaşamasını sağlayabilir. 

İlk kez 1992'de tanımlanan saola (Pseudoryx nghetinhensis), en yakın zamanda keşfedilen büyük memeli türü. Vietnam ve Laos'un dağlık ormanlarında yaşayan bu sığır türü, boynuzlarının yanı sıra çok nadir görülmesi nedeniyle "Asya tek boynuzlu atı" diye biliniyor.

Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği'ne (IUCN) göre nesli kritik tehlike altındaki bu türün 100'den daha az üyesi kaldığı tahmin ediliyor. Üstelik en son 2013'te görülmesi, soyunun çoktan tükenmiş olabileceği ihtimalini de gündeme getiriyor. 

Uluslararası bir araştırma ekibi, avcıların evlerinden toplanan saola kalıntılarından alınan parçaları analiz ederek 26 saolanın tam genomunu çıkardı. Türünün ilk örneği olan bu çalışma, saolanın geçmişini anlama ve geleceğini güvence altına alma yolunda kritik bilgiler sundu. 

Bulguları hakemli dergi Cell'de 5 Mayıs Pazartesi günü yayımlanan çalışmaya göre saolalar 5 bin ila 20 bin yıl önce iki ayrı popülasyona ayrılmış. 

Makalenin başyazarı Genís Garcia Erill "Saolanın önemli genetik farklılıklara sahip iki popülasyona ayrıldığını görmek bizi epey şaşırttı" diyerek ekliyor: 

Bu daha önce hiç bilinmiyordu ve genetik veriler olmadan bilmemizin yolu yoktu. Bu önemli bir sonuç çünkü türün genetik varyasyonunun nasıl dağıldığını etkiliyor.

Bilim insanları ayrıca iki popülasyonun da Son Buzul Çağı'ndan itibaren azaldığını saptadı. Ekip, toplam saola nüfusunun 10 bin yıldır hiçbir zaman 5 binin üstüne çıkmadığını tahmin ediyor.

Bu durum, iki grubun da genetik çeşitliliğini kaybettiği anlamına geliyor. Ancak her biri genetik kodlarının farklı kısımlarını kaybetmiş. Araştırmacılara göre bu, nesillerinin tükenmesini önlemede kritik bir rol oynayabilir. 

Garcia Erill "Bir popülasyonda kaybolan genetik varyasyon diğerini tamamlıyor. Yani eğer bunları karıştırırsak, diğerindeki eksiklik giderilebilir" diye açıklıyor.

Bilim insanları saolaların hayatta kalması için esaret altında çiftleşmelerini sağlayacak bir program geliştirmeye çalışıyor. Yeni çalışmayı yürüten ekibin hesaplamalarına göre böyle bir program, tükenme riski karşısında en etkili çözümü sunuyor. 

Çalışmanın bir diğer yazarı Rasmus Heller şöyle diyor:

Gelecekteki bir popülasyonun temelini oluşturmak için en az bir düzine saolayı (ideal olarak her iki popülasyonun karışımı) bir araya getirebilirsek, modellerimiz türlerin uzun vadede hayatta kalma şansının yüksek olacağını gösteriyor.

En son 2013'te görülen bir türün 12 üyesini bulmak zorlu bir iş. Ancak araştırmacılar, yeni çalışmanın bu sorunu çözebileceğine inanıyor. Saolanın genetik haritasının çıkarılması, daha kapsamlı arama çalışmalarının önünü açabilir. 

Makalenin yazarlarından Minh Duc Le, "Birçok araştırmacı, suda ve hatta aynı habitatta yaşayan kan emiciler olan sülüklerde, saola DNA'sının izlerini bulmayı deneyip başaramadı" diyerek ekliyor:

Bu tekniklerin hepsi küçük DNA parçalarını tespit etmeye dayanıyor ama artık saola genomunun tamamını bildiğimize göre, bu parçaları bulmak için çok daha geniş bir el kitabımız var.

Independent Türkçe, Science Alert, Phys.org, Cell