Suudi Arabistan’dan Riyad merkezli bir yapay zeka merkezinin kurulmasına onay

Suudi Arabistan, yapay zeka araştırmaları için uluslararası bir merkez kurulduğunu duyurdu. (SPA)
Suudi Arabistan, yapay zeka araştırmaları için uluslararası bir merkez kurulduğunu duyurdu. (SPA)
TT

Suudi Arabistan’dan Riyad merkezli bir yapay zeka merkezinin kurulmasına onay

Suudi Arabistan, yapay zeka araştırmaları için uluslararası bir merkez kurulduğunu duyurdu. (SPA)
Suudi Arabistan, yapay zeka araştırmaları için uluslararası bir merkez kurulduğunu duyurdu. (SPA)

Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu, Veliaht Prens ve Konsey Başkanı Prens Muhammed bin Selman bin Abdülaziz başkanlığında salı günü gerçekleştirdiği oturumda, merkezi Riyad şehrinde olmak üzere Uluslararası Yapay Zeka Araştırma ve Etik Merkezi’nin kurulmasını onayladı. Merkez, yapay zekâ teknolojilerinin benimsenmesinde sağlam temelli uygulamaları teşvik etmeyi, ulusal ve uluslararası düzeyde araştırma, geliştirme ve inovasyon geliştirme girişimlerini desteklemeyi ve yapay zekânın etik ve sorumluluğa yönelik bir şekilde kullanılmasını sağlamayı amaçlıyor.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre merkezin kurulması, Suudi Arabistan'ın yapay zekâ ve dijital çözümlerin kullanımını teşvik etmek ve Suudi Arabistan'ı dijital hizmetler ve gelişmiş teknik seçenekler sunma konusunda etkili ve öncü ülkeler arasına yerleştirmek için attığı bir dizi adım ve mevzuat çerçevesinde gerçekleşti.

Suudi Veri ve Yapay Zekâ Kurumu (SADAIA) Başkanı Dr. Abdullah el-Gamidî, konuya dair şunları söyledi:

“Merkez, Krallığın bu alandaki bölgesel ve uluslararası rolünü geliştirecek, araştırma çabalarının teşvik edilmesini ve yapay zekâ uygulamalarının sorumlu bir şekilde kullanılmasını sağlayacak.”

Suudi Arabistan, Eylül 2022'de Sadaya tarafından hazırlanan yapay zekâ etiği ilkelerini yayınladı ve ilgili tüm tarafları etiğin pratikte uygulanmasını kolaylaştırmak için bunları incelemeye çağırdı.



Bilim insanları "gençlik pınarını" keşfetti ama risk büyük

Araştırmacılar, hücrelerin "gençlik pınarı"nı bulduklarını söylüyor ancak bunun büyük bir bedeli var (AFP)
Araştırmacılar, hücrelerin "gençlik pınarı"nı bulduklarını söylüyor ancak bunun büyük bir bedeli var (AFP)
TT

Bilim insanları "gençlik pınarını" keşfetti ama risk büyük

Araştırmacılar, hücrelerin "gençlik pınarı"nı bulduklarını söylüyor ancak bunun büyük bir bedeli var (AFP)
Araştırmacılar, hücrelerin "gençlik pınarı"nı bulduklarını söylüyor ancak bunun büyük bir bedeli var (AFP)

Julia Musto 

Araştırmacılar, hücrelerin "gençlik pınarı"nı keşfetti ama bunun ağır bir bedeli var.

Mayo Clinic'ten araştırmacılar perşembe günü, 60 yaşın üzerindeki bazı kişilerin bağışıklık sisteminin yıpranma açısından çok daha genç göründüğünü açıkladı. Bağışıklık sistemi bizi hastalıklardan korur ve iyileşmemizi sağlar. Yaşlanmayla birlikte bağışıklık sisteminin vücudu enfeksiyon ve hastalıklardan koruma becerisi zayıflayabilir. Genç bağışıklık sistemleri sürekli yeni bakteri ve virüslere maruz kalırken önceki araştırmalar, bebeklerin bağışıklık sisteminin istilacılarla mücadelede yetişkinlerinkinden daha başarılı olduğunu göstermişti.

Araştırmacılar bazı kişilerin, yaşlarına uymayan bağışıklık sistemleri olduğunu söylüyor.

Mayo Clinic'ten romatolog ve klinisyen-bilim insanı Dr. Cornelia Weyand yaptığı açıklamada, "Bu hastaların 60'lı ve 70'li yaşlarında olmasına rağmen çok genç bağışıklık sistemleri olduğunu gözlemledik" diyor 

Ancak bunun bedelini otoimmüniteyle ödüyorlar.

Otoimmünite, bağışıklık sisteminin sağlıklı doku ve organlara yanlışlıkla saldırmasıyla ortaya çıkıyor. Cleveland Clinic'e göre, lupus, multipl skleroz, sedef hastalığı, çölyak hastalığı ve Haşimato hastalığı gibi bilinen en az 100 otoimmün hastalık var. Stanford Medicine'a göre genetik ve hormonal farklılıklar nedeniyle kadınlar erkeklere göre daha yüksek risk altında.

Doktorlar, dev hücreli arterit diye bilinen nadir bir otoimmün hastalık için Minnesota'daki kliniğine tedaviye giden 100'den fazla yaşlı hastada bu anomaliyi tespit etti.

Klinik, dev hücreli arteritin, atardamarların iç yüzeyinde meydana gelen ve baştaki atardamarları etkileyebilen bir iltihaplanma olduğunu belirtiyor. Tedavi edilmezse körlüğe, aort anevrizmasına ve nadiren felce yol açabiliyor. Sık sık baş ağrısı, çene ağrısı ve görme sorunlarına neden oluyor. Bu hastalığa neyin yol açtığı hâlâ bilinmiyor.

Bu hastaların hastalıklı dokularını inceleyen araştırmacılar, bağışıklık sistemlerinde "kök hücre benzeri T hücreleri" diye bilinen özel hücreler buldu. Bu hücreler, sağlıklı bir bağışıklık sisteminin onarımı ve korunması için kritik öneme sahip genç kök hücreler gibi davranıyor. Ancak bu örnekte otoimmün hastalığı yayıyorlardı.

Bilim insanları ilerleyen aşamalarda bu bağlantı ve hastalarda gözlemledikleri bulgular hakkında daha fazla bilgi edinmeyi umuyor.

Mayo Clinic'te yaşlanma üzerine araştırma yapan Dr. Jörg Goronzy, "Düşünülenin aksine bağışıklık sisteminin vücutla birlikte yaşlanmasının faydaları var" diyor. 

Bağışıklık sisteminin genç kalmasının bedelini düşünmeliyiz. Bu bedel otoimmün hastalıklar olabilir.

Bulgular hakemli dergi Nature Aging'de yayımlandı.

Independent Türkçe, https://www.independent.co.uk/news