NASA'nın Hubble Uzay Teleskobu "öfkeli" yıldızın buharlaştırdığı gezegeni gözlemledi

Dünya'nın çapının 4 katı olan gezegen, yıldızından yalnızca 9,6 milyon kilometre uzakta

NASA verilerinden yola çıkarak hazırlanan bu görselde bir kırmızı cücenin önünden geçen gezegen resmediliyor. Mavi bölgeler, gezegenin "uçup giden" atmosferini temsil ediyor (NASA)
NASA verilerinden yola çıkarak hazırlanan bu görselde bir kırmızı cücenin önünden geçen gezegen resmediliyor. Mavi bölgeler, gezegenin "uçup giden" atmosferini temsil ediyor (NASA)
TT

NASA'nın Hubble Uzay Teleskobu "öfkeli" yıldızın buharlaştırdığı gezegeni gözlemledi

NASA verilerinden yola çıkarak hazırlanan bu görselde bir kırmızı cücenin önünden geçen gezegen resmediliyor. Mavi bölgeler, gezegenin "uçup giden" atmosferini temsil ediyor (NASA)
NASA verilerinden yola çıkarak hazırlanan bu görselde bir kırmızı cücenin önünden geçen gezegen resmediliyor. Mavi bölgeler, gezegenin "uçup giden" atmosferini temsil ediyor (NASA)

NASA'nın emektar Hubble Uzay Teleskobu, Güneş Sistemi'nden sadece 32 ışık yılı uzaklıktaki kaotik bir olayı gözlemledi.

Teleskop verileri, AU Microscopii adlı bir kırmızı cüce yıldızın, kendi gezegenlerinden biri olan AU Microscopii b'yi burharlaştırdığını ortaya çıkardı.

Yıldızların büyük çoğunluğunu oluşturan kırmızı cücelerin Güneş'in yarısından daha az kütleye sahip olduğu ve diğer yıldızlardan nispeten daha soğuk olduğu biliniyor.

Buna rağmen yıldız, yüksek enerjili radyasyonuyla AU Microscopii b'nin atmosferini parçalıyor. 

Dünya'nın çapının 4 katı olan gezegen, yıldızından yalnızca 9,6 milyon kilometre uzakta. Karşılaştırmak gerekirse Dünya ve Güneş arasında 151 milyon kilometre var.

Yıldızına yakın olması, AU Microscopii b'nin aşırı radyasyona maruz kalmasına yol açıyor. Üstelik gezegen de yıldızı da daha çok genç.

Ötegezegen araştırmacısı Keighley Rockliffe, "Sadece 23 milyon yaşında. Bu çok, çok genç. Daha yeni yürümeye başlamış bir yıldız" dedi:

Yıldız astronomları heyecanlı çünkü AU Microscopii, Samanyolu'ndaki en yaygın yıldız türü olan kırmızı cücelerin öfke nöbetine benzer durumda geçen gençlik yıllarının bir örneği.

Halihazırda bu kırmızı cüce, gezegeni radyasyon bombardımanına maruz bırakarak atmosferini sıyırıyor.

Gezegenden ayrışan atmosfer tabakası da uzaya savruluyor.

27 Temmuz'da tamamlanan Hubble gözlemleri, bir tür atmosferik buharlaşmaya maruz kalan ötegezegenlere dair bilgi verirken, aynı zamanda bu atmosferleri durmaksızın çekip alabilen yıldızları daha iyi anlamamızı sağlayabilir.

"AU Microscopii b özel çünkü aslında hiç de özel değil!" diyen Rockliffe, sözlerini şöyle sürdürdü:

Gezegen-yıldız sisteminin ilk aşamalarının galaksideki en tipik örneklerinden. O yüzden bu çok kritik oluşum döneminde atmosferik kaçışın nasıl göründüğüne dair bize önemli bilgiler veriyor.

 

Independent Türkçe, Space, Universe Today



Yapay zekanın bulduğu malzeme, bataryalarda devrim yaratabilir

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP
TT

Yapay zekanın bulduğu malzeme, bataryalarda devrim yaratabilir

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP

Bilim insanları, yapay zekanın bataryaları dönüştürebilecek yeni malzemeler keşfettiğini iddia ediyor.

Batarya teknolojisi, daha sürdürülebilir bir dünyaya doğru ilerlemenin anahtarı olabilir. Araştırmacılar, bataryaların daha iyi elektrikli araçların yanı sıra telefonlar gibi daha küçük teknolojik aletleri de dönüştürmenin önemli bir yolu olabileceğini umuyor.

Ancak mevcut batarya teknolojimiz de kusurlu. Cihazlarımızın çoğuna güç veren lityum iyon piller nispeten düşük yoğunluklu, zamanla enerji kaybediyor ve ısıyla diğer değişikliklere karşı hassas.

Araştırmacıların bu sorunları çözeceğini umduğu şeylerden biri, çok değerlikli bataryalar. Bu bataryalar, lityum iyon pillere kıyasla daha kolay bulunabilen elementler kullandığından, daha ucuz, daha kolay ve daha temiz üretilebilir.

Dahası, onları çalıştıran teknoloji, bu bataryaların mevcutlara kıyasla daha verimli ve daha yüksek kapasiteli olacağını gösteriyor.

Ancak bataryada kullanılan çok değerlikli iyonların daha büyük boyutu ve daha yüksek elektrik yükü, bunların bir pile dahil edilmesini zorlaştırabilir.

Araştırmacılar, ChatGPT gibi sistemlerde kullanılana benzer bir teknoloji olan üretken yapay zekayı, bu sorunu çözebilecek yeni malzemeler bulmak için kullandı.

New Jersey Teknoloji Enstitüsü'nden Dibakar Datta, "En büyük engellerden biri umut vadeden batarya kimyalarının eksikliği değil, milyonlarca malzeme kombinasyonunu test etmenin imkansızlığıydı" dedi.

Bu uçsuz bucaksız alanda araştırma yapmak ve çok değerlikli pilleri gerçekten pratik hale getirebilecek birkaç yapıyı tespit etmek için hızlı ve sistematik bir yol olarak üretken yapay zekaya yöneldik. Bu yaklaşım, binlerce potansiyel adayı hızla keşfetmemizi sağlayarak, lityum iyon teknolojisine daha verimli ve sürdürülebilir alternatifler arayışımızı önemli ölçüde hızlandırıyor.

Araştırmacılar, farklı olası malzemeleri ve bu tür pillerde işe yarayıp yaramayacaklarını incelemek için bir yapay zeka sistemi kullandı.

Profesör Datta, "Yapay zeka araçlarımız, olağanüstü umut vadeden 5 yepyeni gözenekli geçiş metali oksit yapısını ortaya çıkaran keşif sürecini önemli ölçüde hızlandırdı" dedi.

Bu malzemeler, bu hacimli çok değerlikli iyonları hızlı ve güvenli bir şekilde hareket ettirmek için ideal olan geniş ve açık kanallara sahip ve bu, yeni nesil piller için kritik bir atılım.

Malzemeleri yapay zekayla bulan araştırmacılar, gerçek dünyada kullanabileceklerinden emin olmak için daha geleneksel simülasyonlarla kontrol etti.

Çalışma, Cell Reports adlı akademik dergide yayımlanan "Generative AI for discovering porous oxide materials for next-generation energy storage" (Yeni nesil enerji depolama için gözenekli oksit malzemeleri yapay zekayla keşfetmek) başlıklı yeni makalede yer alıyor.

Independent Türkçe