Kağıt bardak ve pipetler, plastikler kadar zararlı olabilir

Bilim insanları söz konusu nesnelerin bileşimini inceledi

Kağıt pipetlerin tek sorunu hızla ıslanıp büzüşmeleri olmayabilir (Pixabay)
Kağıt pipetlerin tek sorunu hızla ıslanıp büzüşmeleri olmayabilir (Pixabay)
TT

Kağıt bardak ve pipetler, plastikler kadar zararlı olabilir

Kağıt pipetlerin tek sorunu hızla ıslanıp büzüşmeleri olmayabilir (Pixabay)
Kağıt pipetlerin tek sorunu hızla ıslanıp büzüşmeleri olmayabilir (Pixabay)

Bugün çevresel sorunlara duyarlı bireyler arasında giderek norm halini alan kağıt pipet ve bardaklar, aslında plastik muadilleri kadar zararlı olabilir.

İki yeni çalışmada bilim insanları, kağıt bardak ve pipetlerin bileşimini inceledi.

İlk çalışmada bardakların çevreye etkisini ölçmek için kelebek sivrisineklerinin larvaları kullanıldı. Bu sayede söz konusu cisimlerin su yaşamı üzerindeki etkilerine dair önemli ipuçları elde edildi.

Hakemli bilimsel dergi Environmental Pollution'da yayımlanan araştırmanın yazarlarından Bethanie Carney Almroth, "Kağıt bardakları ve plastik bardakları birkaç hafta boyunca ıslak çökeltide ve suda bıraktık. Sızan kimyasalların larvaları nasıl etkilediğini takip ettik" dedi.

Araştırmacıların kullandığı kağıt bardaklar polilaktik asitle (PLA) kaplıydı. PLA, biyolojik yollarla parçalanabildiği için geleneksel plastik kaplamalara alternatif olarak kullanılıyor ve kağıdın su emmesini engelliyor.

Öte yandan bu araştırmada söz konusu maddenin aynı zamanda zehirli olabileceği de keşfedildi.

Almroth, "Bardakların tümü sivrisinek larvalarının büyümesini olumsuz etkiledi" ifadelerini kullandı.

Bardakların yalnızca bir hafta boyunca bırakıldığı tortu ve suda bile sivrisinek larvalarının boyutları küçüldü ve gelişimlerinde gecikme yaşandı.

Bu etkiler, kağıt bardakların bırakıldığı süre uzadıkça artıyordu.

Üstelik PLA içeren nesneler tek sorun değil.

Food Additives & Contaminants: Part A adlı bilimsel dergide yayımlanan ikinci araştırmada da kağıt pipetler incelendi ve bu nesnelerde de PFAS maddesine rastlandı.

Belçika'da yapılan araştırmada 39 farklı markayı analiz eden bilim insanları, pipetlerin yüzde 90'ında PFAS kimyasalına rastlandı.

PFAS daha çok "sonsuz kimyasallar" diye anılıyor. Bunlar çevremizde ve vücudumuzda son derece kalıcı oldukları için sonsuz kimyasallar diye anılıyor.

Su geçirmez giysi, kozmetik ürünleri ve yangın tüpü gibi pek çok eşyada kullanılan kimyasalların hamilelik sorunları, kanser ve diğer hastalıklarla bağlantısı bilimsel araştırmalarla kanıtlanmıştı.

Öte yandan pipetlerdeki PFAS kimyasalının nereden geldiği net değil. Pipetleri suya dayanıklı hale getirmek için kasten kullanılmış olmaları mümkün.

Uzmanlara göre her iki çalışma da kağıt pipet ve bardak tüketimine dikkat edilmesi gerektiğini düşündürüyor.

Independent Türkçe



Bilim doğruladı: Kalbin kırılması insanları gerçekten öldürebilir

Yakınını kaybedip yasını sürekli yüksek seviyelerde yaşayanların ölme olasılığı, düşük düzeylerde yas tutanlara göre yüzde 88 daha fazla (Unsplash)
Yakınını kaybedip yasını sürekli yüksek seviyelerde yaşayanların ölme olasılığı, düşük düzeylerde yas tutanlara göre yüzde 88 daha fazla (Unsplash)
TT

Bilim doğruladı: Kalbin kırılması insanları gerçekten öldürebilir

Yakınını kaybedip yasını sürekli yüksek seviyelerde yaşayanların ölme olasılığı, düşük düzeylerde yas tutanlara göre yüzde 88 daha fazla (Unsplash)
Yakınını kaybedip yasını sürekli yüksek seviyelerde yaşayanların ölme olasılığı, düşük düzeylerde yas tutanlara göre yüzde 88 daha fazla (Unsplash)

Harriette Boucher 

Yeni bir araştırma, yakınını kaybedip yoğun ve uzun süreli yas semptomlarından muzdarip olan kişilerin, sevdiklerinin ölümünden sonraki 10 yıl içinde ölme ihtimalinin, neredeyse iki kata ulaştığını ortaya koydu.

Danimarka'daki araştırmacılar, yakınını kaybedip sürekli yüksek düzeylerde yas tutanların, yasını daha düşük seviyelerde yaşayanlarla kıyasla, sağlık hizmetlerini daha fazla kullandığını ve ölme olasılığının yüzde 88 daha fazla olduğunu buldu.

Araştırmacılar, sevdiklerini kaybedenlerin yaşadığı 5 yas güzergahını tanımladı ve en ciddi şekilde etkilenenlerin daha erken ölme olasılığının daha yüksek olduğunu tespit etti.

Araştırma makalesinin yazarlarından Dr. Mette Kjærgaard Nielsen şu ifadeleri kullandı:

Yüksek yas semptomu seviyeleriyle; kalp damar hastalıkları, akıl sağlığı sorunları ve hatta intiharda görülen daha yüksek oranlar arasında bir bağlantı olduğunu daha önce bulmuştuk. Ancak ölümle ilişkisi daha fazla araştırılmalı.

Bilim insanı, "yüksek" bir yas güzergahına dair risk altında olan kişilerin erken fark edilebileceğini de söyledi:

Bir pratisyen hekim akıl sağlığına dair diğer ciddi rahatsızlıklar ve depresyonun eski belirtilerini arayabilir. Daha sonra bu hastalara kendileri özel takip sunabilir veya onları psikologların özel muayenehanelerine ya da ikinci basamak sağlık kuruluşlarına yönlendirebilirler.

Dr. Nielsen, "Pratisyen hekimler ayrıca yakınını kaybedenlerin ruh sağlığına odaklanılacak bir takip randevusu da önerebilir" dedi.

Bilim insanları, 2012'den bu yana yakınlarını kaybetmiş, yaş ortalaması 62 olan 1735 adet kadın ve erkeği 10 yıl boyunca Danimarka'da izledi. Bu süre zarfında bu kişilere, semptomlarını ve deneyimlerini değerlendiren bir dizi anket gönderildi ve araştırmacılar bunlarla katılımcıların sürekli olarak hangi düzeyde keder yaşadığını belirledi.

Grubun yüzde 66'sı yakın zamanda partnerini, yüzde 27'si bir ebeveynini ve yüzde 7'si de çok sevdiği bir başka kişiyi kaybetmişti.

Sürekli olarak yüksek düzeylerde yas belirtileri yaşayan yüzde 6'lık kesimin 10 yıl içinde ölme olasılığı, sürekli olarak düşük yas belirtileri gösterdiğini bildiren yüzde 38'e kıyasla yüzde 88 daha yüksekti.

Yüksek güzergahta olanların, yakınlarını kaybetmesinin üzerinden üç yıl geçtikten sonra sağlık hizmeti alma olasılıkları da daha yüksek çıktı.

Bu grubun konuşma terapisi veya diğer akıl sağlığı hizmetlerini alma ihtimalleri yüzde 186, antidepresan reçetesi yazılma olasılıkları yüzde 463, yatıştırıcı ya da kaygı giderici ilaç reçetesi alma ihtimalleri de yüzde 160 daha fazla.

 Independent Türkçe,independent.co.uk/news