Mars'taki en büyük depremin arkasından beklenmedik bir neden çıktı

(Jet İtki Laboratuvarı/Caltech/NASA)
(Jet İtki Laboratuvarı/Caltech/NASA)
TT

Mars'taki en büyük depremin arkasından beklenmedik bir neden çıktı

(Jet İtki Laboratuvarı/Caltech/NASA)
(Jet İtki Laboratuvarı/Caltech/NASA)

Mars yüzeyinde bugüne kadar meydana gelen en büyük "depremin" nedenini bulan bilim insanları beklenmedik bir açıklamayla karşılaştı.

Geçen yıl Mars 4.7 büyüklüğünde bir depremle sarsılmış ve Kızıl Gezegen 6 saat daha sallanmaya devam etmişti. Depremi ilk, kısmen bu tür depremleri araştırmak üzere gönderilen NASA'nın iniş aracı InSight tespit etmişti.

Başta sinyalin meteoroid çarpmalarına benzediğini düşünen bilim insanları, bu çarpmanın geride bırakmış olabileceği kraterlere dair herhangi bir iz aramıştı. Ancak araştırmacılar sebebin bu olmadığını tespit etti.

Bilim insanları depremin bunun yerine, Mars'ın kabuğundaki devasa tektonik hareketler sonucu meydana geldiğinin anlaşıldığını söylüyor. Bu da Mars'ın sismik açıdan sandığımızdan çok daha aktif olduğuna işaret ediyor.

Araştırmayı yöneten Oxford Üniversitesi'nden Benjamin Fernando, "Mars'ın bugün hâlâ aktif bir levha tektoniği olmadığını düşündüğümüzden, bu olay muhtemelen Mars'ın kabuğundaki gerilimin serbest kalmasından kaynaklandı" diyor.

Bu gerilimler, gezegenin farklı bölgelerinin farklı oranlarda soğuması ve küçülmesi gibi milyarlarca yıllık evrimin sonucu. Gezegenin bazı bölgelerinin neden diğerlerinden daha yüksek gerilime sahip olduğunu henüz tam anlamadık fakat bu gibi sonuçlar daha fazla araştırma yapmamıza katkı sunuyor. Bir gün bu bilgiler, insanların Mars'ın neresinde güvenle yaşayabileceğini ve nerelerden kaçınmak isteyebileceğinizi anlamamıza fayda sağlayabilir!

Mars, Dünya'dan küçük olmasına rağmen okyanusu olmadığından aslında yüzeyindeki yaklaşık 144 milyon kilometre kareyle yakın miktarda kara alanına sahip. Bu da kraterler ya da toz bulutları gibi asteroit çarpması izlerinin taranmasını zorlaştırabiliyor.

Bu çalışmayı yapmak için Çin'in uzay ajansından Birleşik Arap Emirlikleri'ndekine kadar dünyanın dört bir yanından bilim insanları işbirliği kurarak gezegenin her yerini araştırdı. Bilim insanları Mars'ın yörüngesindeki tüm görevlerin, ilk kez birlikte tek bir proje üzerinde çalıştığını düşünüyor.

Ancak araştırmacılar krater bulamadı. Bu da onları depremin kaynağının, gezegene çarpan bir şeyden ziyade Mars'ın kendisi olduğuna inanmaya yöneltti.

Bulguları detaylandıran "A tectonic origin for the largest marsquake observed by InSight" (InSight'ın gözlemlediği en büyük Mars depreminin tektonik kaynağı) başlıklı çalışma bugün Geophysical Research Letters'ta yayımlandı.

Independent Türkçe



Meta, yapay zekâ ihtiyaçları için nükleer enerjiye yöneliyor

Meta'nın Kaliforniya'daki şirket merkezinin yakınındaki logosu (DPA)
Meta'nın Kaliforniya'daki şirket merkezinin yakınındaki logosu (DPA)
TT

Meta, yapay zekâ ihtiyaçları için nükleer enerjiye yöneliyor

Meta'nın Kaliforniya'daki şirket merkezinin yakınındaki logosu (DPA)
Meta'nın Kaliforniya'daki şirket merkezinin yakınındaki logosu (DPA)

Meta, Constellation Energy'den nükleer enerji satın almak için 20 yıllık bir anlaşma imzalayarak, teknoloji devlerinin veri merkezlerinin artan enerji ihtiyaçlarını karşılamak için sektörle iş birliği yapma eğilimini sürdürdü.

Meta, Haziran 2027'den itibaren Constellation'ın Illinois'deki Clinton Temiz Enerji Merkezi'nden yaklaşık 1,1 gigavat güç satın alacak. Bu, tesisin tek nükleer reaktörünün toplam çıktısını temsil ediyor.

İki şirket, uzun vadeli anlaşmanın santralin devam eden işletimini ve yeniden lisanslanmasını destekleyeceğini doğruladı.

Şarku’l Avsat’ın CNBC'den aktardığına göre Meta'nın taahhüdü olmadan santral, 2017'den bu yana kullandığı emisyonsuz kredinin süresi dolduğunda kapanma riskiyle karşı karşıyaydı.

Constellation Başkanı ve CEO'su Joe Dominguez, “Meta ile ortaklık yapmaktan gurur duyuyoruz... Meta, mevcut santrallerin yeniden lisanslanmasını ve genişletilmesini desteklemenin yeni enerji kaynakları bulmak kadar etkili olduğunu fark etti” ifadelerini kullandı.

Clinton Centre'ın üretimini de 30 megawatt artıracak olan anlaşmanın şartları açıklanmadı. Santral doğrudan Meta'nın veri merkezlerini beslemeyecek; teknoloji devinin yüzde 100 temiz enerji üretme hedefine katkıda bulunurken bölgesel şebekeye güç sağlamaya devam edecek.

Bu duyuru, büyük teknoloji şirketleri ile nükleer endüstri arasında yapılan bir dizi anlaşmanın sonuncusu. Eylül ayında Constellation, Three Mile Island'ı yeniden çalıştıracağını ve 20 yıllık bir anlaşma kapsamında Microsoft'a enerji satacağını duyurmuştu.

Google geçtiğimiz yıl küçük modüler nükleer reaktörler (SMRs) geliştiren Kairos Power ile yaptığı iş birliğinin ardından üç yeni nükleer tesisin geliştirilmesini finanse etme sözü verdi. Amazon ise ekim ayında bu reaktörlerin geliştirilmesi için 500 milyon dolardan fazla yatırım yaptı ve Mart 2024'te Susquehanna Nükleer Santrali’nde faaliyet gösterecek bir veri merkezi kompleksi satın aldı. Amazon, Google ve Meta gibi teknoloji devleri mart ayında Dünya Nükleer Birliği öncülüğünde 2050 yılına kadar nükleer enerjinin küresel olarak üç katına çıkarılması çağrısında bulunan bir taahhüdü imzaladılar.

Ancak Constellation ile yapılan anlaşma, Meta'nın nükleer enerji sektörüne ilk resmi girişi anlamına geliyor. Şirket aralık ayında, ABD'de bir ila dört gigawatt arasında yeni nükleer kapasite ekleme arzusunu belirterek, ortak olacak nükleer enerji geliştiricileri bulmak için bir teklif talebinde bulundu. Gelişmiş nükleer enerjiye odaklanan bu teklif halen değerlendirme aşamasında ve şirketin Clinton tesisine verdiği destekten farklı.

Meta Küresel Enerji Başkanı Urvi Parekh şunları söyledi: “Yapay zekâ hedeflerimizi ilerletmeye devam etmek için temiz ve güvenilir enerjiyi güvence altına almak şart. Clinton tesisinin önümüzdeki yıllarda da faaliyet göstermesine katkıda bulunmaktan ve bu tesisin ABD'nin enerji liderliğini ilerletmenin önemli bir parçası olduğunu göstermekten gurur duyuyoruz.”

Başkan Donald Trump kısa bir süre önce, 2050 yılına kadar ABD'nin nükleer kapasitesini dört katına çıkarma hedefiyle nükleer enerjinin yaygınlaştırılmasını hızlandırmayı amaçlayan dört kararname imzaladı. Bu kararnameler, diğer hususların yanı sıra, Nükleer Düzenleme Komisyonu'nun elden geçirilmesini ve yerli bir nükleer yakıt tedarik zinciri kurulmasını öngörüyor.

Beyaz Saray ayrıca, küçük modüler reaktörler de dahil olmak üzere reaktörlerin düzenleyici onayının hızlandırılması çağrısında bulundu. Geçmişte nükleer projeler yüksek ön maliyetlerden ve uzun inşaat programlarından mustaripti. Sektör, küçük nükleer reaktörlerin nükleer enerjiyi genişletmek için daha uygun maliyetli bir yol olacağını umuyor. Şu anda ABD'de faaliyette olan küçük nükleer reaktör bulunmuyor.

Diğer yandan Constellation dün yaptığı açıklamada, Clinton sahasında küçük bir nükleer reaktör inşa etme olasılığı için Nükleer Düzenleme Komisyonu'ndan yeni bir lisans almayı değerlendirdiğini duyurdu.