Bilim insanlarından Güneş’te ‘Kuzey Işıkları’ keşfi

Güneş’te benzeri görülen ‘Kuzey ışıkları’ gezegenimizdeki en çarpıcı manzaralardan biri.
Güneş’te benzeri görülen ‘Kuzey ışıkları’ gezegenimizdeki en çarpıcı manzaralardan biri.
TT

Bilim insanlarından Güneş’te ‘Kuzey Işıkları’ keşfi

Güneş’te benzeri görülen ‘Kuzey ışıkları’ gezegenimizdeki en çarpıcı manzaralardan biri.
Güneş’te benzeri görülen ‘Kuzey ışıkları’ gezegenimizdeki en çarpıcı manzaralardan biri.

Bilim insanları çarpıcı bir ilke imza atarak Güneş'in atmosferinde ‘Kuzey ışıkları’na benzer bir oluşum keşfetti.

New Jersey Teknoloji Enstitüsü'nden Siji Yu liderliğindeki bir gökbilimci ekip, güneş fotosferinde büyüyen bir güneş lekesinin yaklaşık 40 bin kilometre (25 bin mil) üzerinde, benzeri görülmemiş türde uzun süreli bir radyo emisyonu kaydetti. Ancak Siji Yu Güneş radyasyon yayarken meydana gelen olayın ‘Kuzey ışıkları’na benzemediğini söyledi.

Siji Yu durumu şöyle açıkladı:

“Güneş lekelerinden kaynaklanan ve bir haftadan fazla süren garip bir tür uzun süreli polarize radyo patlamaları keşfettik. Bu, dakikalar veya saatler süren tipik geçici güneş radyo patlamalarından çok farklı. Bu, yıldız manyetik süreçlerine ilişkin anlayışımızı değiştirme potansiyeline sahip heyecan verici bir keşif.”

Söz konusu çalışmadan elde edilen bilgiler Nature Astronomy adlı bilimsel derginin Science Alert internet sitesinde yer alan haberinde yer aldı.

Parlayan, dalgalı ‘Kuzey ışıkları’ gezegenimizdeki en çarpıcı manzaralardan biri. Ancak şekli büyük ölçüde değişse bile kendi gezegenimize özgü değil. Zira Güneş sistemindeki tüm büyük gezegenlerde, hatta Jüpiter'in dört uydusunda bile keşfedildi.

Kuzey ışıkları, Güneş parçacıklarının manyetik alan çizgilerine hapsolmasıyla oluşuyor. Bu çizgiler hızlandırıcı görevi görerek parçacıkların enerjisini artırıyor ve genellikle atmosferde birikerek buradaki atom ve moleküllerle etkileşime giriyor. Böylece Dünya'da bir parıltı oluşturuyor. Söz konusu parıltı gökyüzünde görebiliyoruz. Ancak görünür ışık, emisyon spektrumunun yalnızca bir parçası.

Güneş, radyo aktivitesi patlamaları da dahil olmak üzere diğer süreçler yoluyla çok sayıda radyo emisyonu yaymasına rağmen, Güneş lekelerinin üzerinde dönen emisyon, profil olarak radyo Kuzey ışıkları ile benzerlik gösteriyordu.

Güneş lekelerinin, Güneş plazmasını daraltan alışılmadık derecede güçlü manyetik alan bölgelerinden kaynaklanan Güneş yüzeyindeki (fotosferindeki) geçici daha karanlık ve daha soğuk alanlar olduğu biliniyor. Güneş sisteminde hiçbir yer güneşin kendisi kadar Güneş parçacıklarıyla dolu değildir. Bu nedenle Güneş parçacıklarının manyetik alan ivmesinin orada meydana gelebileceği mantıklıdır. Ancak Dünya'dakinden çok daha güçlüdür. Bu daha güçlü Güneş manyetik alanlarından kaynaklanmaktadır.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Siji Yu duruma ilişkin şunları söyledi:

“Ekip tarafından yürütülen uzamsal ve zamansal analiz, emisyonların yakın bir manyetik alan geometrisi içinde hapsolmuş enerjik elektronları içeren elektron siklotron masher (ECM) emisyonundan kaynaklandığını gösteriyor. Güneş lekelerinin soğuk ve yoğun manyetik bölgeleri, ECM emisyonunun meydana gelmesi için uygun bir ortam sağlayarak, diğer gezegenlerin ve yıldızların manyetik kutup zirveleriyle paralellikler kuruyor ve potansiyel olarak bu fenomenleri incelemek için yerel bir güneş benzerliği sağlıyor. Aslında bir yıldızın auroral radyo sinyalleri yayması duyulmamış bir şey değil. Ancak birkaç yıl önce, bir grup bilim insanı olağandışı radyo dalgaları yayan bir dizi yıldız tespit etti. Bu yıldızların yörüngesinde, atmosferi yıldızın içine doğru akarak auroral emisyona neden olan bir ötegezegenin varlığına bağladılar. Güneş sistemindeki gezegenler benzer bir etki yaratmak için güneşten çok uzaktadır, ancak uzak bir yıldızda gözden kaçırabileceğimiz soluk Kuzey ışıkları görmek için güneşe yeterince yakınız.”

Araştırmacılar, güneş lekelerinden uzak olmayan bölgelerdeki parlamaların, Güneş lekelerinde kök salmış manyetik alan halkalarına enerjik elektronlar gönderdiğini ve araştırmacılarındedikleri şeyi tetiklediğine inanıyor. Siji Yu  açıklamasında “Bu, ilgili mekanizmalar için şimdiye kadarki en net kanıtlardan biridir ve yıldız manyetik aktivitesini ve uzak yıldızlardaki yıldız lekelerinin davranışını incelemek için yeni yollar önermektedir” dedi.

Ekip şu an arşiv verilerini inceleyerek geçmişteki güneş aktivitesi patlamalarında aurora borealis kanıtı bulup bulamayacaklarını görmeyi planlıyor.

New Jersey Teknoloji Enstitüsü'nden güneş fizikçisi Surajit Mondal ise konuya dair şunları söyledi:

“Sadece Güneş'te değil, güneş sistemimizin dışındaki yıldızlarda da uzun ömürlü yıldız lekelerinin bulunduğu bir sistemde enerjik parçacıkların ve manyetik alanların nasıl etkileşime girdiğine dair bulmacayı bir araya getirmeye başlıyoruz.”



Gazze, İsrail'in yapay zeka teknolojilerini test ettiği bir alana dönüştü

İsrail ordusunun Matzpen teknoloji birimi (Reuters)
İsrail ordusunun Matzpen teknoloji birimi (Reuters)
TT

Gazze, İsrail'in yapay zeka teknolojilerini test ettiği bir alana dönüştü

İsrail ordusunun Matzpen teknoloji birimi (Reuters)
İsrail ordusunun Matzpen teknoloji birimi (Reuters)

İnci Mecdi

İsrail tarafından geliştirilen ve 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana Gazze’deki savaş sırasında Hamas liderlerinin yerini tespit etmek için kullanılan yapay zeka (AI) teknolojileri, özellikle de İsrail'e askeri bir avantaj sağlayan bu teknolojilerin kullanılmasının feci sonuçları göz önüne alındığında, giderek artan etik kaygılara yol açıyor.

İsrailli ve ABD’li yetkililerin ABD merkezli New York Times (NYT) gazetesine verdiği bilgilere göre İsrailli subaylar yapay zeka tabanlı askeri teknolojiyi ilk kez 2023 yılının sonlarında, 7 Ekim 2023 saldırılarının planlanmasına yardımcı olan Hamas’ın üst düzey liderlerinden İbrahim el-Bayari'ye suikast düzenlemek için kullandı. İsrail istihbaratı, Gazze Şeridi'nin altındaki tünellerde saklandığına inanılan Bayari’nin yerini başlangıçta tespit edemedi. Bu da on yıl önce savaşta kullanılmadan geliştirilmiş olan aracı geliştirmek için yeni bir teşvik sağladı. İçeridekilere göre Birim 8200 mühendisleri yapay zekayı bu araca dahil etmekte gecikmedi. İsrail kısa süre içinde Bayari'nin aramalarını dinleyebildi ve aramaların yapıldığı yerin yaklaşık konumunu veren sesli yapay zeka aracını test etti. İsrail bu bilgiyi kullanarak 31 Ekim 2023'te bölgeyi hedef alan hava saldırıları düzenledi ve Bayari'yi öldürdü.

“The Studio”

Ancak İsrail'in savaş sırasında kullandığı yapay zeka teknolojileri önemli sivil kayıplara yol açtı. Şarku’l Avsat’ın Londra merkezli çatışma izleme kuruluşu Airwars'tan aktardığı verilere göre Bayari'ye yapılan saldırıda 125'ten fazla sivil öldü. Kimliklerinin gizli kalması şartıyla NYT’ye konuşan ABD ve İsrailli dokuz yetkilinin açıklamalarına göre Bayari suikastı için düzenlenen hava saldırısında 125'ten fazla sivil öldürüldü. Bunun için kullanılan sonik araç, İsrail'in Gazze'deki savaşı yapay zeka destekli askeri teknolojileri dünyanın daha önce hiç görmediği bir hızda test etmek ve uygulamak için nasıl kullandığının sadece bir örneğiydi.

İsrail, geçtiğimiz 18 ay boyunca kısmen gizlenmiş ya da yaralanmış olan yüzleri gerçek kimliklerle eşleştirmek için yapay zekayı yüz tanıma yazılımına da entegre etti. Potansiyel hava saldırısı hedeflerini gruplandırmak için yapay zekayı kullandı. İki kaynağa göre, mesajları, sosyal medya gönderilerini ve Arapça diğer verileri toplayıp analiz edebilen bir sohbet robotunu güçlendirmek için Arapça bir yapay zeka modeli oluşturdu.

NYT'ye konuşan ve söz konusu teknolojiler hakkında bilgi sahibi olan kişilere göre bu çabaların çoğu Birim 8200'de görevlendirilen askerler ile Google, Microsoft ve Meta gibi teknoloji şirketlerinde çalışan yedek askerler arasında bir ortaklığın da önünü açtı. Kaynaklar, Birim 8200'ün bir inovasyon merkezi ve uzmanların yapay zeka projeleriyle eşleştirildiği bir yer olan The Studio'yu oluşturduğunu söyledi.

Yedek askerler

İsrailli yetkililer, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'e sınır ötesi saldırılar düzenleyerek bin 200'den fazla kişiyi öldürmesi ve 250’den fazla kişiyi rehin almasının ardından, Birim 8200 ile The Studio’daki yedek askerler arasındaki iş birliğinin hızla yeni yapay zeka teknolojileri geliştirmesine izin verildiğini açıkladı. Yatırımcıları şirketlerle buluşturan ve kâr amacı gütmeyen İsrailli bir kuruluş olan Startup Nation Central'ın CEO'su Avi Hasson, META, Google ve Microsoft'ta çalışan İsrailli yedek askerlerin insansız hava araçları (İHA) ve veri füzyonu (bilgi bütünleştirme) alanlarında inovasyonu teşvik eden kilit unsurlar haline geldiğini söyledi. Yedek subaylar teknik bilgi birikimi ve orduda bulunmayan kilit teknolojilere erişim sağladılar.

İsrail ordusu İHA filosunu güçlendirmek için de hızla yapay zekayı kullandı. İsrail ordusuyla birlikte çalışan bir yazılım ve yürüyüş şirketi olan XTEND’ın kurucusu ve CEO'su Aviv Shapira, hedefleri uzaktan tanımlayan ve takip eden İHA’lar geliştirmek için yapay zeka algoritmalarının kullanıldığını söyledi.

İsrailli ve ABD'li yetkililere göre İsrail yapay zeka tabanlı cephaneliğini geliştirmek için yarışırken bile, bu teknolojilerin kullanılması bazen yanlış kimliklere, tutuklamalara ve sivil ölümlerine yol açtı. Bazıları, gözetimin artmasına ve sivillerin öldürülmesine yol açabilecek yapay zekanın etik sonuçları hakkında tartışırken Avrupalı ve ABD'li savunma yetkilileri, başka hiçbir ülkenin mevcut savaşlar sırasında yapay zeka araçlarını denemede İsrail kadar aktif olmadığını ve bu teknolojilerin gelecekteki savaşlarda nasıl kullanılabileceğine ve nasıl başarısız olabileceklerine dair bir fikir verdiğini söyledi.

Geniş dil modeli

The Studio tarafından geliştirilen araçlardan biri de geniş dil modeli olarak bilinen Arapça yapay zeka modeliydi. Konuyla ilgili bilgi sahibi İsrailli subaylara göre ülkede onlarca yıldır Arapça konuşulan lehçelerde ele geçirilmiş kısa mesajlar (SMS), telefon görüşmeleri ve sosyal medya paylaşımları bulunuyor. Bu yüzden İsrailli subaylar savaşın ilk birkaç ayında geniş bir dil modeli oluşturdular ve Arapça sorgular yapmak için bir chatbot geliştirdiler. ABD’li ve İsrailli yetkililerin dördü, aracın multimedya veri tabanlarıyla entegre edilerek analistlerin görüntü ve videolar üzerinde karmaşık aramalar yapabilmelerinin sağlandığını söyledi.

İsrailli üç subaya göre İsrail geçtiğimiz eylül ayında Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'a suikast düzenlediğinde, bahsi geçen chatbot Arap dünyasındaki tepkileri analiz etti. Teknoloji, halkın tepkilerini ölçmek için Lübnan'daki farklı lehçeleri ayırt ederek İsrail'in karşı saldırı başlatmak için kamuoyu baskısı olup olmadığını değerlendirmesine yardımcı oldu. Ancak iki subaydan biri, chatbotun bazen İngilizceden Arapçaya çevrilen bazı modern argo terimleri ve kelimeleri tanımlayamadığını, bunun da farklı lehçelerde uzman İsrailli istihbarat subaylarının çalışmasını gözden geçirip düzeltmesini gerektirdiğini belirtti.

İsrailli iki istihbarat yetkilisine göre chatbot bazen yanlış cevaplar verdi. Aynı yetkililer, chatbotun örneğin tüfekleri boru olarak gösterdiğini, ancak yapay zeka aracının araştırma ve analizi büyük ölçüde hızlandırdığını söylediler.

İsrail ayrıca 7 Ekim 2023 saldırılarından sonra Gazze Şeridi'nin kuzeyi ve güneyi arasında kurulan geçici kontrol noktalarına, Filistinlilerin yüksek çözünürlüklü görüntülerini tarayıp yapay zeka destekli yüz tanıma yazılımına gönderme özelliğine sahip kameralar yerleştirmeye başladı. Ancak sistem, zaman zaman yüzleri gizlenmiş kişileri tanımlamakta zorlandı. Bu durum, yüz tanıma sistemi tarafından yanlışlıkla teşhis edilen Filistinlilerin tutuklanmasına ve sorgulanmasına yol açtı.