Araştırmacılar, 6 gezegenin senkronize hareket ettiği bir güneş sistemi keşfetti

Amerika Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) ve Avrupa Uzay Ajansı (ESA) astronomları, Samanyolu Galaksisinde 6 gezegeninin senkronize hareket ettiği bir güneş sistemi gözlemledi

(AA)
(AA)
TT

Araştırmacılar, 6 gezegenin senkronize hareket ettiği bir güneş sistemi keşfetti

(AA)
(AA)

Astronomlar, milyarlarca yıldır dış etmenlere maruz kalmadan var olmayı başarabilmiş ve tamamıyla senkronize halde hareket eden bir güneş sistemi keşfetti.

Güneş sisteminin keşfi için NASA'nın Geçiş Halindeki Öte Gezegen Araştırma Uydusu (TESS) ve Avrupa Uzay Ajansı'nın CHEOPS Teleskobu kullanıldı.

Dünya'nın da içerisinde olduğu Samanyolu Galaksisinde yer alan bu güneş sistemi, gezegenimize 100 ışık yılı uzaklıkta bulunuyor.

En içteki gezegen en yakın komşusunun her iki yörüngesine karşılık üç yörünge tamamlıyor.

Bu durumun ikinci ve üçüncü en yakın gezegenler ile üçüncü ve dördüncü en yakın gezegenler için de aynı olmasından dolayı gezegenlerin hepsi yörüngelerinde senkronize bir hareketle ilerliyor.

Araştırmacılar, gezegenlerin hiçbirinin sistemin güneşine yaşama elverişli bir uzaklıkta bulunmadığı için sistemde yaşam olmadığını tahmin ediyor.

Sistemin merkezinde bulunan HD 110067 adlı güneşin başka gezegenleri olabileceğini düşünen araştırmacılar, şimdiye kadar keşfedilmiş gezegenlerin güneş etrafındaki bir tam turlarının 9 ile 54 gün arasında değiştiğini aktardı.

Araştırmacılar, bizim güneş sistemimiz dahil tüm sistemlerin bu senkronize halde oluştuğunu ve sonrasında göktaşları gibi dış etmenler sonucu gezegenlerin hareketlerinin değiştiğini tahmin ederken, her 100 sistemden 1'inin senkronize hareketi koruduğunu kaydetti.

Araştırmanın yazarlarından Enric Palle, senkronize hareket eden yakşalık 50 güneş sisteminin keşfedildiğini ancak hiçbirinin HD 110067 kadar çok gezegeni olmadığını belirtti.

Keşif sonuçları ve araştırmanın detayları Nature dergisinde yayımlandı.



Betelgeuse'in uzun "kalp atışlarının" gizemi çözülüyor mu?

Betelgeuse, süpernova patlaması yaşadığında muhtemelen gündüz vakti bile görülebilecek ancak bunun binlerce yıl daha yaşanması beklenmiyor (ALMA/ESO)
Betelgeuse, süpernova patlaması yaşadığında muhtemelen gündüz vakti bile görülebilecek ancak bunun binlerce yıl daha yaşanması beklenmiyor (ALMA/ESO)
TT

Betelgeuse'in uzun "kalp atışlarının" gizemi çözülüyor mu?

Betelgeuse, süpernova patlaması yaşadığında muhtemelen gündüz vakti bile görülebilecek ancak bunun binlerce yıl daha yaşanması beklenmiyor (ALMA/ESO)
Betelgeuse, süpernova patlaması yaşadığında muhtemelen gündüz vakti bile görülebilecek ancak bunun binlerce yıl daha yaşanması beklenmiyor (ALMA/ESO)

Bilim insanları, gökyüzündeki en parlak yıldızlardan biri olan Betelgeuse'in yalnız olmayabileceğini öne sürdü. 

Orion Takımyıldızı'nda Dünya'dan 427 ışık yılı uzaktaki Betelgeuse, yeryüzüne en yakın kırmızı üstdev. 

Evrendeki en büyük hacme sahip bu yıldızların kütlesi, boyutuna oranla daha az oluyor. Betelgeuse de Güneş'in 700 katı büyüklüğe ve 15 katı kütleye sahip.

Dünya'dan görülebilen en parlak yıldızlar arasındaki Betelgeuse, gökbilimciler tarafından da epey detaylı bir şekilde inceleniyor. Ancak yeni bir araştırmaya göre çok önemli bir şey gözden kaçmış olabilir. 

Betelgeuse gibi yıldızlar, belirli periyotlar halinde şişip iniyor. Yıldızın çekirdeğindeki gazın ısınıp yüzeye çıkması ve ardından soğuyarak geri inmesi sonucu bu döngü yaşanıyor. 

Yapılan gözlemlerde Betelgeuse'in bu türden 400 günlük döngülere girdiği ve bu nedenle parlaklığının artıp azaldığı kaydediliyor. 

Ancak gökbilimciler Betelgeuse'in 2 bin 170 gün süren daha yavaş bir döngüde de parlaklığının artıp azaldığını gözlemliyor. 

Bilim insanları, uzun ikincil periyot (long secondary period / LSP) dedikleri bu ikinci döngünün sebebini saptayamıyor. 

Henüz hakem denetiminden geçmeyen ve ön baskı sunucusu arXiv'de yayımlanan araştırmaya göre, Güneş'in yaklaşık 1,7 katı kütleye sahip bir yıldız bu uzun periyoda yol açıyor olabilir. 

2019 sonu ila 2020 başında Betelgeuse'in parlaklığında ciddi bir düşüş yaşanmıştı. Bu olayı yıldızın ömrünün sonuna geldiği ve süpernova patlaması geçireceği şeklinde yorumlayanlar olmuştu. 

Fakat daha sonra araştırmacılar, çok yüksek ihtimalle Dünya'yla Betelgeuse arasına büyük bir toz bulutu girmesinin parlaklıktaki muazzam düşüşe yol açtığı sonucuna varmıştı.

Yeni çalışmayı yürüten ekip LSP'yi açıklayabilecek farklı senaryolar üzerinden çeşitli hesaplamalar yaptı. 

Hesaplamalar, başka bir yıldızın Betelgeuse'i çevreleyen toz bulutunun içinden geçmesinin 2 bin 170 günlük döngüyü açıklayabileceğine işaret ediyor.

Ekip, yoldaş yıldızın bu döngü içinde toz bulutunu kısa süreliğine dağıtarak Betelgeuse'in parlaklığını artırdığını öne sürüyor. 

Betelgeuse'in bir yoldaşı olabileceği ihtimali daha önce de ortaya atılmıştı. Ancak yeni araştırmayı yürüten ekip 2020'deki parlaklık düşüşünden sonraki gözlemlerin bu teoriyi güçlendirdiğini savunuyor. 

Bilim insanları ayrıca yıldızın çok uzun bir süre boyunca daha süpernova patlaması geçirmeyeceğini düşünüyor.

Araştırmacılar yoldaş yıldızın Güneş'in 1,7 katı kütleye sahip olduğunu tahmin ediyor ancak bir nötron yıldızı da olabilir. 

Bazı yıldızların süpernova patlamasından sonra kendi içine çökmesiyle oluşan nötron yıldızları çok daha yoğun oluyor. 

Yeni çalışmada öne sürülen teori Betelgeuse'le ilgili önemli bir soru işaretini giderme potansiyeli taşısa da doğrulanması için gözlem verilerine ihtiyaç var. 

Independent Türkçe, Live Science, EarthSky, Evrim Ağacı, arXiv