Scorsese, "Keşke birlikte çalışsaydım" dediği oyuncuları açıkladı

Yönetmenin saydığı isimler arasında iki Oscarlı aktris de var

Scorsese'nin 20 Ekim'de gösterime giren son filmi Dolunay Katilleri, 10 günde 51 milyon doların üzerinde hasılat yaptı (Apple TV+)
Scorsese'nin 20 Ekim'de gösterime giren son filmi Dolunay Katilleri, 10 günde 51 milyon doların üzerinde hasılat yaptı (Apple TV+)
TT

Scorsese, "Keşke birlikte çalışsaydım" dediği oyuncuları açıkladı

Scorsese'nin 20 Ekim'de gösterime giren son filmi Dolunay Katilleri, 10 günde 51 milyon doların üzerinde hasılat yaptı (Apple TV+)
Scorsese'nin 20 Ekim'de gösterime giren son filmi Dolunay Katilleri, 10 günde 51 milyon doların üzerinde hasılat yaptı (Apple TV+)

Martin Scorsese sonunda en sevdiği iki oyuncu Leonardo DiCaprio ve Robert De Niro'yu Dolunay Katilleri'nde (Killers of the Flower Moon) bir araya getirdi ama yönetmen, bu ikilinin dışında da pek çok büyük sanatçıyla çalıştı. 

Bununla birlikte, bir projede birlikte çalışmış olmayı dilediği kişilerin bir listesi de var.

Scorsese yönetmenliğe 1960'ların sonunda başladı ve o zamandan bu yana dünyaya toplam 26 film, 17 belgesel, birkaç dizi bölümü, kısa filmler, müzik videoları ve hatta reklam filmleri sundu.

Bu da DiCaprio ve De Niro'nun yanı sıra Al Pacino, Joe Pesci, Daniel Day-Lewis, Adam Driver, Andrew Garfield, Margot Robbie ve Timotheé Chalamet gibi farklı kuşaklardan pek çok oyuncuyla aynı seti paylaştığı anlamına geliyor.

Ancak bazıları vardı ki 80 yaşındaki yönetmen onlarla çalışma fırsatı bulamadı.

Hayatını kaybetmiş Hollywood efsaneleri

20-29 Ekim tarihlerinde gerçekleşen Montclair Film Festivali'nde konuşma yapan yönetmen, filmlerinden birinde yer almış olmasını çok istediği oyuncuları sıraladı.

Scorsese'nin bahsettiği oyunculardan üçü, çoktan hayatını kaybetmiş büyük Hollywood efsaneleri Spencer Tracy, Barbara Stanwyck ve Marlon Brando'ydu.

İtalyan asıllı Amerikalı yönetmen gelecekteki bazı projelerinde hâlâ bir araya gelme fırsatı olabilecek Barbra Streisand'den da bahsetti.

81 yaşındaki Streisand, son olarak 2012'de Anne Fletcher'ın yönettiği komedi Annemle Yollarda'da (The Guilt Trip) Seth Rogen'la beraber rol almıştı.

Rekor kırdı

Öte yandan Dolunay Katilleri izleyicileri sinema salonlarına çekmeye devam ederken Scorsese, sosyal medya uygulaması Letterboxd'a katıldı.

Film izleme deneyimlerini kaydetmek, puanlamak, incelemek ve paylaşmak için kullanılan sosyal ağa katılan 80 yaşındaki yönetmen kısa sürede takipçi rekoru kırdı. 

Ünlü yönetmenin sosyal medya platformunda 260 binden fazla takipçisi bulunuyor.

Independent Türkçe



Oxford Üniversitesi'nde kafatasından şarap içildiği ortaya çıktı

Geçmişi neredeyse bin yıla dayanan Oxford Üniversitesi, tüm dünyada bilinen saygın bir eğitim kurumu (Pixabay)
Geçmişi neredeyse bin yıla dayanan Oxford Üniversitesi, tüm dünyada bilinen saygın bir eğitim kurumu (Pixabay)
TT

Oxford Üniversitesi'nde kafatasından şarap içildiği ortaya çıktı

Geçmişi neredeyse bin yıla dayanan Oxford Üniversitesi, tüm dünyada bilinen saygın bir eğitim kurumu (Pixabay)
Geçmişi neredeyse bin yıla dayanan Oxford Üniversitesi, tüm dünyada bilinen saygın bir eğitim kurumu (Pixabay)

Dünyanın çeşitli yerlerindeki toplumların büyük acılar çekmesine neden olan sömürgeciliğin izleri, beklenmedik yerlerden çıkmayı sürdürüyor. 

Dan Hicks yeni yazdığı Every Monument Will Fall (Her Bir Anıt Devrilecek) adlı kitapta dünyanın en prestijli üniversitelerinden Oxford'daki bir örneğe işaret etti. 

Birleşik Krallık'taki okulda görev yapan akademisyenlerin, onlarca yıl boyunca insan kafatasından yapılmış bir bardak kullandığını ortaya çıkardı. 

Aynı okulda arkeoloji dersleri veren Hicks, 2015'e kadar resmi yemeklerde düzenli kullanılan kadehin, gümüşlerle bezenmiş bir kafatası olduğunu söylüyor. 

İçine konan şarapların sızması üzerine bardak, çikolata servisinde kullanılmaya başlanmış.

Akademisyenler ve misafirler bu durumdan giderek daha fazla rahatsızlık duyunca, kadehin kullanımına son verilmiş.

Dan Hicks, okulun kafatasınının kökenlerini incelemek üzere 2019'da kendisini davet ettiğini Guardian'a anlattı. 

Karbon testiyle kafatasının 225 yaşında olduğunu bulan Hicks, onun büyük ihtimalle Karayipler'den getirildiğini ve köleleştirilmiş bir kadına ait olduğunu belirtiyor. 

Okulun eski öğrencilerinden George Pitt-Rivers, 1946'da bu kupayı Oxford'a armağan etmiş. Bu kadeh, ona da Pitt Rivers Müzesi'ni kuran arkeolog dedesi Augustus Henry Lane Fox Pitt Rivers'tan miras kalmış. 

Kafatasının sahibinin kimliğini tespit edememesini sorunsallaştıran arkeolog, Birleşik Krallık sömürgeciliğinin Cecil Rhodes ve Edward Colston gibi simgelerinin adlarının heykeller ve kurumlarla yaşatıldığını ancak kolonyalizm kurbanlarının tarihten ve hafızalardan silindiğini vurguluyor:

İnsanlıktan çıkarma ve kimliklerin yıkımı da şiddetin bir parçasıydı.

Independent Türkçe, Guardian, Daily Mail