The Marvels'ın yıldızından gişe fiyaskosu yorumu

Marvel'ın son filmi, Marvel Sinematik Evreni (MSE) tarihindeki en kötü hafta sonu açılışını yapmıştı

Brie Larson, Iman Vellani ve Teyonah Parris'le birlikte The Marvels'ın başrolünde (Laura Radford/Marvel Studios)​​​​​​​
Brie Larson, Iman Vellani ve Teyonah Parris'le birlikte The Marvels'ın başrolünde (Laura Radford/Marvel Studios)​​​​​​​
TT

The Marvels'ın yıldızından gişe fiyaskosu yorumu

Brie Larson, Iman Vellani ve Teyonah Parris'le birlikte The Marvels'ın başrolünde (Laura Radford/Marvel Studios)​​​​​​​
Brie Larson, Iman Vellani ve Teyonah Parris'le birlikte The Marvels'ın başrolünde (Laura Radford/Marvel Studios)​​​​​​​

The Marvels'ın yıldızı Iman Vellani yakın zamanda verdiği bir röportajda filmin gişedeki başarısızlığıyla ilgili soruyu geri çevirdi.

Ms. Marvel'in 21 yaşındaki yıldızı Vellani, Marvel Sinematik Evreni'nin (MSE) son filminde Brie Larson ve WandaVision'dan Teyonah Paris'le birlikte rol alıyor.

Önceki haftalarda sinemalarda gösterime girmesinden bu yana film, MSE'nin 32 filmlik tarihindeki en kötü hafta sonu açılışını yaparak talihsiz bir unvan almıştı.

Vellani, filmin performansıyla ilgili Yahoo!'ya "Benim kontrolümde bile olmayan bir şeye odaklanmak istemiyorum çünkü ne anlamı var ki?" dedi.

Bu [Disney'in CEO'su] Bob Iger'ı ilgilendirir.

En az 220 milyon dolarlık bir bütçe ayrıldığı bildirilen The Marvels, ABD'deki açılış hafta sonunda (10 Kasım) 47 milyon dolar hasılat elde etti. Filmin dünya çapında 161 milyon dolar hasılat yapması üzerine bazı yayın organları yapımı, gişe fiyaskosu diye tanımladı.

Vellani, "[Gişenin] benimle hiçbir ilgisi yok" diye ekledi.

Nihai eserden memnunum ve değer verdiğim kişiler de filmden keyif aldı. Bu filmi izlerken gerçekten iyi vakit geçirdim ve bu tür filmlerden isteyebileceğimiz tek şey de bu. Süper kahramanlar var, uzayda geçiyor, pek derin bir film değil ve takım çalışması ve kız kardeşlik hakkında. Eğlenceli bir film ve bunu başkalarıyla paylaşabildiğim için çok mutluyum.

Hayranların şikayet ettiği "Marvel yorgunluğu" nedeniyle The Marvels'ın gişede kötü performans göstereceği, gösterime girmesinden önce tahmin ediliyordu.

Gişede hezimete uğradığının bildirilmesinin ardından internet trolleri, filmin başarısızlığını kutlamıştı. Üretken korku yazarı Stephen King, "The Marvels'ın reddedilmesinin bir kısmının ergen erkek hayranların nefretinden kaynaklanabileceğini" öne sürerek filmi savunmuştu.

King, "Bilirsiniz işte; 'Iyy! KIZLAR!'" demişti.

Neden başarısızlığa sevinelim ki?

Filmin yönetmeni DaCosta, Marvel'ın en genç ve ilk siyahi kadın yönetmeni olarak tarihe geçti. Larson'ın başrolünü üstlendiği filmde canlandırdığı karakter olan süper kahraman Captain Marvel, Vallani'nin hayat verdiği Ms. Marvel ve Paris'in Monica Rambeau'suyla güçlerinin birbirine karışması sonucu ekip oluyor.

Bazı eleştirmenler filmi yerden yere vurarak son perdesi "aceleye getirilmiş" "kopuk kopuk bir karmaşa" diye tanımlasa da The Independent'tan Clarisse Loughrey buna katılmayarak DaCosta'nın "günah keçisi ilan edildiğini" öne sürmüştü.

4 yıldız verdiği eleştirisinde Loughrey "Tanıtımı kötü yapılan bu devam filmi muhteşem" diye yazmıştı.

The Marvels halen sinemalarda.

Independent Türkçe



Ölüme yakın deneyimlerde zaman neden yavaşlıyor?

Ölüme yakın deneyim yaşayan bazı kişiler, sanki zaman ortadan kalkmış gibi hissettiğini söylüyor (Unsplash)
Ölüme yakın deneyim yaşayan bazı kişiler, sanki zaman ortadan kalkmış gibi hissettiğini söylüyor (Unsplash)
TT

Ölüme yakın deneyimlerde zaman neden yavaşlıyor?

Ölüme yakın deneyim yaşayan bazı kişiler, sanki zaman ortadan kalkmış gibi hissettiğini söylüyor (Unsplash)
Ölüme yakın deneyim yaşayan bazı kişiler, sanki zaman ortadan kalkmış gibi hissettiğini söylüyor (Unsplash)

Ölümle burun buruna gelen kişiler, yaşadıkları deneyim sırasında zamanın durmuş veya yavaşlamış gibi geldiğini sıkça bildiriyor. 

Başından böyle bir olay geçmeyen kişilerin aklına film sahneleri gelecektir. Örneğin bir trafik kazasında hayatını kaybetmekten kıl payı kurtulan bir karakter etrafına bakarken, sahne daha yavaş akıyor. 

Ölüme yakın deneyimler üzerine çalışan psikiyatr Bruce Greyson'ın 1980-1990'larda yaptığı çalışmalarda, bu türden deneyimler yaşayan kişilerin yaklaşık yüzde 70'i "zamanın durduğunu veya anlamını yitirdiğini" bildirmişti. 

Peki bu travmatik olaylar neden böyle bir etki yaratıyor ve zamanın nasıl algılandığı hakkında neler söylüyor? 

İnsanlar zamanı nasıl algılıyor?

Liverpool John Moores Üniversitesi'nde zaman psikolojisi üzerine çalışan Dr. Ruth Ogden, yıllar önce geçirdiği bir trafik kazasından sonra bu alana ilgi duymaya başlamış. 

Psikoloji hocası, Conversation için kaleme aldığı yazıda, başka bir araçla çarpıştıktan sonra adeta zaman durmuş gibi hissettiğini anlatıyor.  

15 yıl boyunca ölüme yakın deneyimlerde neden zamanın yavaşladığı ve zamanın nasıl algılandığı üzerine araştırmalar yürüten Dr. Ruth Ogden ulaştığı sonuçları şöyle açıklıyor:

Biz saniyeleri ve dakikaları mükemmel bir doğrulukla kaydeden saatler gibi değiliz. Bundan ziyade beynimiz, zamanı çevremizdeki dünyaya duyarlı bir şekilde algılamaya ayarlanmış gibi görünüyor.

Dr. Ogden, beynin duygusal ve fizyolojik uyarılmayı düzenleyen bazı bölgelerinin, aynı zamanda zamanın işlenmesinde de rol oynadığını ekliyor. 

Bu nedenle duygular yoğunlaştığı sırada beynin zaman algısı da etkileniyor. Örneğin keyifli vakit geçirirken zaman uçup gidiyor ve sıkıcı ortamlarda geçmek bilmiyor. 

Ölüme yaklaşınca zaman neden yavaşlıyor?

Ölüme yakın deneyimlerde zamanın neden yavaşladığı kesin olarak bilinmiyor. Bilim insanları bunun altında savaş ya da kaç tepkisinin yattığını düşünüyor. Evrimsel süreçte hayatta kalma içgüdüsü olarak gelişen bu tepki, tehdit anında ortaya çıkıyor.

Tehlike karşısında beyin daha hızlı çalıştığı için ölüme yakın deneyim yaşayan kişiler çevrelerinin daha yavaş hareket ettiğini görüyor. 

Psikoloji ve Ruh Sağlığı Sınır Alanları Enstitüsü'nden araştırmacı Marc Wittmann bu durumu şöyle açıklıyor:

Organizma çevresel uyaranları normalden daha hızlı işleyerek kişinin daha kolay tepki vermesini sağlıyor. Daha hızlı algılamak, düşünmek ve hareket etmek hayatta kalmak için avantaj demek.

Yaşlandıkça zaman daha mı hızlı akıyor?

Herkes ölüme yakın bir deneyim yaşamayabilir fakat birçok kişi yaşı ilerledikçe zamanın akıp gittiğinden yakınıyor. 

Geçmişe bakınca çocukken vakit daha yavaş akıyormuş gibi gelirken, yetişkinlikle beraber sanki göz açıp kapayıncaya kadar yıllar geçiyor.

Bilim insanları bu durumun birkaç nedeni olduğunu söylüyor. Örneğin çocukken bir yıl, yaşanan sürenin daha büyük bir kısmına tekabül ediyor. Nörolog Santosh Kesari "10 yaşındaki bir çocuk için bir yıl, hayatının yüzde 10'u. 60 yaşındaki biri için ise hayatının yüzde ikisinden daha azı" diyor. 

Ayrıca çocukken sürekli yeni şeylerle karşılaşmak, hafızada daha kalıcı etkiler bırakıyor. Kesari şu ifadeleri kullanıyor:

Zamanı unutulmaz olaylarla ölçüyoruz ve yaşlandıkça hatırlanmaya değecek daha az yeni şey yaşanıyor. Bu da çocukluğun daha uzun sürmüş gibi görünmesine yol açıyor.

Bilim insanın burada bahsettiği, zamanın o an içinde nasıl algılandığından ziyade, nasıl hatırlandığı. 

Yine de bazı çalışmalarda çocukken zamanın akışının daha yavaş algılandığı bulunmuştu. Nörobilimci Patricia Costello, çocukların gelişim aşamasında olduğunu belirterek "Sinirsel iletimleri yetişkinlere kıyasla fiziksel olarak daha yavaş. Bu da zamanın geçişini algılama biçimlerini etkiliyor" diyor:

Yetişkinliğe ulaşınca zaman devrelerimiz kablolamayı tamamlıyor ve zamanın geçişini doğru bir şekilde nasıl kodlayacağımızı deneyimlerimizle öğreniyoruz.

Yaşlanınca zamanın daha hızlı akıyormuş gibi gelmesi, büyük ölçüde yeni deneyimlerin azlığıyla ilişkilendiriliyor. Costello bu histen kurtulmak isteyenlere hayatlarına yenilik katmasını öneriyor.

Bilim insanı "Her şeyin çok hızlı geçip gittiği, kendi hayatımızı kaçırdığımız hissini nasıl durdurabiliriz? İş dönüp dolaşıp yeni şeyler öğrenmeye geliyor" diyerek ekliyor: 

Yeni bir beceri öğreniyor musunuz? Farklı bir şeyler pişiriyor musunuz? Mümkün olduğunca hayatınıza yenilik katmak, anıların öne çıkmasını sağlayacak ve bir bakıma zamanı uzatacaktır.

Independent Türkçe, Conversation, Psychology Today, NBC News