Yeni çalışmaya göre doğal sebeplerle ilişkilendirilen ölümler Kovid kaynaklı olabilir

ABD genelinde Kovid'in faktör olduğu 1,2 milyondan fazla ölüm bildirilmişti.

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Yeni çalışmaya göre doğal sebeplerle ilişkilendirilen ölümler Kovid kaynaklı olabilir

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Kovid pandemisinin ilk aylarında daha önce doğal nedenlere bağlanan birçok ölüm aslında virüs nedeniyle gerçekleşmiş olabilir.

ABD Ulusal Yaşlanma Enstitüsü'ne göre, pandeminin ilk 30 ayında bir milyondan fazla ölüm, hastalık ve kronik durumlar gibi diğer doğal nedenlerden rapor edildi. Önceki çalışmalar, fazla ölümlerin bildirilen Kovid ölümlerinden daha yüksek olduğunu bulmuş ancak çoğu, tüm nedenlerden kaynaklanan ekstra ölümleri araştırmıştı.

Şimdi araştırmacılar bu ölümlerin zamanlamasının, bunların fark edilmeyen ölümler olabileceğini veya sağlık hizmetlerinde ve diğer alanlarda pandemiyle ilgili aksaklıklarla dolaylı yoldan bağlantılı olabileceğini gösterdiğini söylüyor.

Enstitünün finanse ettiği çalışma, Mart 2020'den Ağustos 2022'ye kadar 3 bin 127 ABD ilçesinde beklenenden yaklaşık 1,2 milyon daha fazla doğal nedenli ölüm olduğunu ortaya koydu.

Bu ölümlerin yaklaşık 163 bininin ölüm belgesinde Kovid ibaresi bulunmuyordu.

Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri'nden (CDC) alınan verileri kullanan araştırmacılar, fazladan ölümlerle Kovid ölümleri arasındaki en büyük boşlukların Batı ve Güney kırsalında olduğunu tespit etti.

Enstitü, vakalardaki artışların genellikle doğal nedenli fazladan ölümlerdeki artışlarla ilişkili olduğunu belirtti.

Enstitü, "Kovid-19 ölümleriyle doğal nedenli ölümler arasındaki korelasyon, sağlık hizmetlerindeki gecikmelerin ve pandeminin sosyal ve ekonomik etkilerinin bu fazladan ölümlerin ana nedenleri olmadığını gösteriyor" açıklamasını yaptı.

Doğal nedenlere bağlı ekstra ölümlerin daha fazla olduğu bölgelerde, test eksikliği, daha az deneyimli ölüm araştırmacıları ve tıbbi tesislerin dışında meydana gelen daha fazla ölüm nedeniyle daha fazla fark edilmeyen Kovid ölümü yaşanmış olabilir.

PNAS adlı akademik dergide yayımlanan çalışmada, New England ve Orta Atlantik metropol ilçelerinde, bildirilen Kovid ölümlerine kıyasla daha az doğal nedenli fazladan ölüm olduğu tespit edildi. Bunun nedeni muhtemelen Kovid önleme politikaları, farklı ölüm raporlama standartları veya ekonomik olarak daha ayrıcalıklı ilçelerde evden çalışma imkanının artması nedeniyle diğer ölüm nedenlerindeki düşüşler olabilir.

Fakat bulgularda bazı sınırlamalar vardı. Örneğin, doğal nedenlere bağlı ölümlerdeki fazlalığın fark edilmeyen Kovid vakalarından mı kaynaklandığı yoksa pandemiden kaynaklanan diğer aksaklıklarla mı ilgili olduğu kesin olarak bilinemiyor. 2022 için ölüm sayıları da hâlâ kesin değil.

Enstitü, "Gelecekteki araştırmalar, fark edilmeyen Kovid-19 ölümlerini diğer nedenlerden ayırmalı ve yaş, cinsiyet, ırk ve sosyoekonomik durum gibi bireysel faktörlerin yanı sıra sağlık sigortası ve birinci basamak bakıma erişim gibi farklılıkları incelemeli" ifadelerini kullandı.

Genel olarak, bu çalışma pandeminin gerçek etkisinin daha iyi anlaşılmasına katkı sunuyor. Ayrıca daha iyi halk sağlığı müdahalelerine ve ölüm soruşturma sistemlerindeki iyileştirmelere rehberlik edebilir.

Independent Türkçe



ABD, Çin'le "Büyük Güç Savaşı'na" hazırlanıyor

Çin, mayısta ve ekimde Tayvan'ın etrafında kapsamlı askeri tatbikatlar düzenlemişti (AFP)
Çin, mayısta ve ekimde Tayvan'ın etrafında kapsamlı askeri tatbikatlar düzenlemişti (AFP)
TT

ABD, Çin'le "Büyük Güç Savaşı'na" hazırlanıyor

Çin, mayısta ve ekimde Tayvan'ın etrafında kapsamlı askeri tatbikatlar düzenlemişti (AFP)
Çin, mayısta ve ekimde Tayvan'ın etrafında kapsamlı askeri tatbikatlar düzenlemişti (AFP)

Amerikan gazetesi New York Times (NYT), ABD ordusunun Çin'le olası bir savaşa hazırlandığını yazıyor. 

NYT, ABD Kara Kuvvetleri'nin kapsamlı bir dönüşüme giderek, Çin'le muhtemel bir savaşa hazırlandığını, gerekli görüldüğünde çeşitli Asya ülkelerine asker çıkararak Pekin güçleriyle çatışmayı hedeflediğini bildiriyor.

Haberde, Pentagon'un "Büyük Güç Savaşı" adını verdiği bu senaryoyla ilgili şu değerlendirmeler paylaşılıyor: 

Her ikisi de nükleer süper güç konumunda olan dünyanın en güçlü iki ordusunu doğrudan çatışmaya sokacak bu savaş, muhtemelen Kuzey Kore ve Rusya da dahil ABD'nin diğer nükleer düşmanlarını da içine çekecek.

NYT, Amerikan Kara Kuvvetleri'nin Afganistan ve Ortadoğu'da 20 yıldır çatışmalara girdikten sonra "hantallaştığını" ve kendini dönüştürmeye çalıştığını belirtiyor. 

Analizde, Cumhuriyetçi lider Donald Trump'la Demokrat rakibi ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris'in, Rusya-Ukrayna savaşına yaklaşımlarındaki farklılığa dikkat çekilirken, 5 Kasım'da düzenlenecek başkanlık seçimlerini kim kazanırsa kazansın "ABD'nin Çin'le savaşa karşı hazırlığı sürdüreceği" ifade ediliyor.

Pekin'in son dönemde Hint-Pasifik hattında nüfuzunu artırdığına işaret edilen haberde, Çin'in Tayvan'ı işgaliyle büyük bir savaşın patlak verebileceği belirtiliyor. Amerikan istihbarat yetkilileri, Pekin'in 2027'ye kadar böyle bir hamle yapabileceğini iddia etmişti. Tayvan da bu yönde açıklamalar yapmıştı. Pekin ise iddiaları "provokasyon" diye niteleyerek reddetmişti.

Washington merkezli düşünce kuruluşu Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi'nden Seth Jones, Washington'ın böyle bir durumda tarafsız kalamayacağını belirterek şu yorumları paylaşıyor: 

Çin'in Tayvan'ı başarılı şekilde işgal etmesi, bölge genelinde büyük dalgalanmalara yol açacaktır. Böyle bir durumda bölgede baskın askeri güç muhtemelen ABD değil Çin olacaktır.

Jones, bu senaryoda ABD'nin Pasifik'teki müttefiklerinin Washington'a duyduğu güvenin sarsılacağına dikkat çekiyor. Analist, ABD'nin korumasından vazgeçen Güney Kore ve Japonya'nın, Çin'e karşı nükleer silah geliştirmeye başlayabileceğini savunuyor. 

Amerikan ordusunun paylaştığı rakamlara göre aktif görev yapan 450 bin askerin dörtte birinden fazlası halihazırda Pasifik'te konuşlandırılmış durumda. Bu birlikler sadece Japonya, Güney Kore ve Filipinler'dekileri değil, aynı zamanda Alaska, Hawaii, Washington, Oregon ve Kaliforniya'dakileri de kapsıyor. 

Çin - Tayvan gerginliği

II. Dünya Savaşı sonrasında Çin'de Milliyetçi Parti ve Komünist Parti arasındaki iç savaş Komünist Parti'nin zaferiyle sonuçlanmıştı. Mağlubiyetin ardından Milliyetçi Parti liderleri Tayvan'a sığınmıştı.

Soğuk Savaş nedeniyle Batı'yla ilişkilerini koparan Çin'i 1970'lerin başına kadar Birleşmiş Milletler'de (BM) Tayvan ya da resmi adıyla Çin Cumhuriyeti temsil ediyordu.

BM'nin 1971'de aldığı Çin Halk Cumhuriyeti'ni tanıma kararı gerginliği yeni bir boyuta taşımıştı. Kararın ardından Tayvan, BM'den çıkarılmıştı.

Pekin yönetimi, "tek Çin" ilkesini benimseyerek Tayvan'ın kendi topraklarının parçası olduğunu savunuyor. Buna göre Çin, boğaz ve çevresindeki askeri varlığının yanı sıra Tayvan'ın ülkelerle diplomatik ilişkiler kurmasına, BM'de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor.

Tayvan ise o günden bu yana bağımsızlık arayışını farklı biçimlerde sürdürüyor.

Independent Türkçe, New York Times, Asia Nikkei