Mürver suyunun zayıflamaya etkisi ortaya kondu

Mürver suyu (Washington Eyalet Üniversitesi)
Mürver suyu (Washington Eyalet Üniversitesi)
TT

Mürver suyunun zayıflamaya etkisi ortaya kondu

Mürver suyu (Washington Eyalet Üniversitesi)
Mürver suyu (Washington Eyalet Üniversitesi)

Yeni bir klinik araştırma, her gün mürver suyu içmenin bağırsak bakterilerinde olumlu değişikliklere yol açabileceğini ve kilo yönetimi için metabolizmayı iyileştirebileceğini öne sürüyor.

Nutrients adlı akademik dergide yayımlanan araştırma, bir hafta boyunca günde yaklaşık 350 ml mürver suyu içmenin bağırsakta yaşayan mikrop topluluğunu değiştirmek ve vücudun glikoz toleransıyla yağ oksidasyonunu iyileştirmek için "güçlü bir araç" olabileceğini buldu.

Avrupa'ya özgü mürver ağaçlarında bulunan koyu mor meyve, tıbbi bitki ve bağışıklık sistemi takviyesi olarak yaygın kullanılıyor.

Ancak ABD'deki Washington Eyalet Üniversitesi'nden araştırmacılar, mürverin sağlığa olan diğer faydalarının yeterince anlaşılmadığını söyledi.

Çalışmanın ortak yazarı Patrick Solverson, "Mürver, ticari ve besinsel olarak yeterince takdir edilmeyen bir meyve. Şimdi insan sağlığı için değerini anlamaya başlıyoruz ve sonuçlar çok heyecan verici" dedi.

Rasgele hale getirilen, plasebo kontrollü bu küçük çalışmada meyvenin, kilolu 18 yetişkin üzerindeki etkileri değerlendirildi.

Katılımcılar ya mürver suyu ya da benzer tat ve renkte bir plasebo tüketti.

Araştırmacılar, mürver suyu tüketen katılımcıların, firmicutes ve actinobacteria gibi bakteri grupları da dahil yararlı bağırsak mikroplarının miktarını önemli ölçüde artırdığını tespit etti.

Meyve suyunun bakteroidetes gibi zararlı bakterilerin miktarını da azalttığını söyleyen bilim insanları, mürver tüketiminden kaynaklanan mikrobiyal değişikliklerin metabolizmayı da iyileştirdiğini buldu.

Önceki çalışmalar sağlıklı bir bağırsak mikrobiyomunun optimal besin emiliminin anahtarı olduğunu göstermişti.

Yeni çalışma, mürver suyunun katılımcıların kan şekeri seviyelerini yaklaşık yüzde 24 düşürdüğünü ve karbonhidrat tüketiminden sonra vücudun şekerleri işleme yeteneğini önemli ölçüde artırabileceğini gösterdi.

Meyve suyunu tüketen katılımcıların insülin seviyelerinde yüzde 9'luk düşüş görüldü.

Araştırmacılar ayrıca meyve suyunu içenler arasında yüksek karbonhidratlı bir öğünden sonra ve egzersiz sırasında yağ oksidasyonunun veya yağ asitlerinin parçalanmasının önemli ölçüde arttığını tespit etti.

Bilim insanları bunun, meyvenin iltihap sökücü, diyabet önleyici ve mikrop öldürücü etkileri bilinen bitki bazlı biyoaktif bileşikler olan yüksek antosiyanin yoğunluğundan kaynaklanabileceğini söylüyor.

Diğer meyveler de antosiyanin içeriyor ancak genellikle daha az yoğunlukta.

Örneğin, bir kişinin yaklaşık 180 ml mürver suyunda bulunanla aynı antosiyanin dozunu elde etmek için günde 4 bardak böğürtlen tüketmesi gerekiyor.

Dr. Solverson, "Bu çalışma, yüzyıllardır halk ilacı olarak kullanılan mürverin metabolik ve prebiyotik sağlığa sayısız fayda sağladığına dair artan kanıtlara katkıda bulunuyor" dedi.

Araştırmacılar, meyvenin etkilerini daha büyük, daha uzun süreli çalışmalarda test etmeyi, her iki cinsiyette ve farklı yaş gruplarında faydalarını yeterince araştırmayı umuyor.

Bilim insanları "Bulgularımız EBJ kaynaklı antosiyaninlerin bağırsak sağlığı ve obeziteyle ilgili sonuçlar üzerindeki biyoaktivitesini doğruluyor. Bulgularımızı doğrulamak ve daha uzun süreler boyunca test etmek için takip araştırması gerekiyor" diye yazdı.

Independent Türkçe



Küçük bir balığın günde 27 kere çiftleşebildiği tespit edildi

Boyu 3,6 santimetreye ulaşan medaka balıkları, Japonya'daki pirinç tarlalarında yaşıyor (iNaturalist)
Boyu 3,6 santimetreye ulaşan medaka balıkları, Japonya'daki pirinç tarlalarında yaşıyor (iNaturalist)
TT

Küçük bir balığın günde 27 kere çiftleşebildiği tespit edildi

Boyu 3,6 santimetreye ulaşan medaka balıkları, Japonya'daki pirinç tarlalarında yaşıyor (iNaturalist)
Boyu 3,6 santimetreye ulaşan medaka balıkları, Japonya'daki pirinç tarlalarında yaşıyor (iNaturalist)

Medaka balığının erkeklerinin günde 27 kere çiftleşebildiği bulundu. 

Japon pirinç balığı diye de bilinen medaka, Asya ülkesindeki pirinç tarlası, gölet ve bataklık gibi yerlerde yaşıyor. 

Pek çok balık türü gibi medaka da dış döllenme yoluyla ürüyor. Yani dişiler suya yumurtasını bıraktıktan sonra erkekler spermlerini salarak yumurtayı döllüyor. 

Bilim insanları bu üreme hücrelerini toplamak zor olduğu için balıkların peş peşe çiftleştiği durumlarda başarı oranının nasıl değiştiğinin bilinmediğini söylüyor.

Bunu tespit etmek hayvanların hayatta kalma ihtimallerini anlamaya katkı sağladığı için önem arz ediyor. 

Japonya'dan bilim insanları bu süreci aydınlatmak için bir çalışma yürüterek bulgularını 8 Ocak'ta hakemli dergi Royal Society Open Science'ta yayımladı.

Medaka balıklarının doğal ortamlarında nisandan eylüle kadar süren üreme döneminde dişiler günde bir yumurta bırakırken, erkekler birden fazla yumurtayı dölleyebiliyor. 

Araştırmacılar yürüttükleri deneyde erkek balıkları, bir dişi içeren akvaryumlara koydu. Çiftleşme gerçekleştikten sonra erkekler, başka bir akvaryumdaki dişiyle baş başa bırakıldı.

Erkekler, üst üste üç dişinin yumurtasını döllemeden bırakana kadar bu süreç devam etti.

Bilim insanları medaka balıklarının erkeklerinin bir günde ortalama 19 kere çiftleştiğini saptadı. Bu sayı en düşük 4 olarak kaydedilirken, bazı balıklar bir gün içinde 27 kere çiftleşti. 

Ancak araştırmacılar sperm sayısı ve kalitesinin gittikçe azaldığını gözlemledi. 

Balıklar, ilk üç çiftleşmede günlük spermlerinin yarısından fazlasını kullanırken, bu etkileşimlerin neredeyse hepsi döllenmeyle sonuçlandı.

Diğer yandan 10. çiftleşmeden sonra döllenme kayda değer derecede azaldı ve bir noktadan sonra tamamen kesildi. 

Dişiler çiftleşme sırasında bütün yumurtalarını saldığı için bu durum, çoğu yumurtanın boşa gitmesine yol açabilir. 

Yeni araştırma medaka balıklarının doğal ortamındaki zorlukları yansıtmıyor. Fakat yine de bu hayvanların başarısızlıkla sonuçlanan üreme çabalarını daha iyi anlama yolunda önemli bilgiler sunuyor.

Independent Türkçe, IFLScience, Popular Science, Royal Society Open Science