Bruce Willis'in ikonik aksiyonu 35 yıl sonra gişeyi kasıp kavuruyor

1988 yapımı film, yıllar sonra yeniden gösterimde

John McTiernan'ın yönettiği Zor Ölüm'ün başarısının ardından 4 devam filmi çekilmişti (20th Century Fox)
John McTiernan'ın yönettiği Zor Ölüm'ün başarısının ardından 4 devam filmi çekilmişti (20th Century Fox)
TT

Bruce Willis'in ikonik aksiyonu 35 yıl sonra gişeyi kasıp kavuruyor

John McTiernan'ın yönettiği Zor Ölüm'ün başarısının ardından 4 devam filmi çekilmişti (20th Century Fox)
John McTiernan'ın yönettiği Zor Ölüm'ün başarısının ardından 4 devam filmi çekilmişti (20th Century Fox)

Efsanevi aksiyon Zor Ölüm (Die Hard), geçen hafta sonu ABD sinemalarında yeniden gösterime girdi.

Bruce Willis'in canlandırdığı John McClane'in, Nakatomi Plaza'yı Alan Rickman'ın oynadığı kötü adam Hans Gruber'dan kurtarmasını izlemeye gösterilen talep şaşkınlığa uğrattı. 

Bu hafta sonu 1 milyon dolara yakın hasılat elde etmeyi başaran aksiyon klasiği, yıllara meydan okuduğunu bir kez daha gösterdi. 

35 yıl sonra fırtınalar estiriyor

Zor Ölüm, 923 bin dolar hasılat elde etti ve filmin dünya çapındaki hasılatı, ilk gösteriminden 35 yıl sonra 142 milyon 526 bin dolara ulaştı.

1988'de gösterime giren film, 28 milyon dolarlık bütçesine karşılık yaklaşık 140 milyon dolar gişe hasılatı elde ederek beklentileri aşmıştı.

Zor Ölüm, sadece yılın en yüksek hasılat yapan aksiyon filmi unvanını almakla kalmamış, 4 dalda Oscar adaylığı da elde etmişti.

Zor Ölüm'ün hikayesi, Noel arifesinde Willis'in canlandırdığı McClane'in ayrı yaşadığı eşi Holly Gennero'yu Los Angeles'taki yüksek bir bina olan Nakatomi Plaza'da ziyaret etmesiyle başlıyordu.

Rickman'ın hayat verdiği Hans Gruber liderliğindeki bir grup terörist, binanın kontrolünü ele geçirip milyonlarca dolarlık tahvil çalmayı planlayınca bayram havası bambaşka bir hale bürünüyordu.

İki başrolün performansı da ikonik

McClane, teröristleri ortadan kaldırmak, rehineleri kurtarmak ve Noel'e kadar karısına kavuşmak için Reginald VelJohnson'ın canlandırdığı polisin desteğiyle tek kişilik göreve çıkıyordu.

İki başrol oyuncusunun performansının da ikonik sayıldığı Zor Ölüm'de Rickman'ın Gruber'ı, sinema tarihinin en iyi kötü adamlarından biri olarak kabul ediliyor. 

Willis ise olağanüstü bir duruma yakalanan sıradan bir polisi başarıyla canlandırarak gerçek bir aksiyon yıldızı haline geldi.

İkonik aksiyon, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden 94 gibi erişilmesi güç bir puana sahip. Filmin izleyici skoru da eleştirmenlerin puanıyla aynı yani 94.

Afazi teşhisi konmuştu

Aksiyon filmlerinin usta ismi Willis'e afazi teşhisi konmuştu. Aktörün ailesi 30 Mart'ta Willis'in sağlık problemlerinden ötürü oyunculuğu bıraktığını açıklamıştı. Beynin bazı bölgelerinde işlev bozukluğuna neden olan afazi hastalığı konuşma, konuşulanı anlama, okuma-yazma gibi becerileri aşındırıyor. 

Independent Türkçe



Efsanevi yönetmen hakkında dikkat çeken iddia: "Hitler ölünce ağladı"

Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)
Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)
TT

Efsanevi yönetmen hakkında dikkat çeken iddia: "Hitler ölünce ağladı"

Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)
Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)

Kevin E. G. Perry Kültür ve Yaşam Haberleri Yazarı 

Stellan Skarsgård, yönetmen Ingmar Bergman hakkında bir iddiada bulunarak "Hitler ölünce ağlayan bir tek onu tanıyorum" dedi.

74 yaşındaki Dune yıldızı, çığır açan yönetmenle İsveç tiyatrosu ve televizyonunda defalarca birlikte çalışmıştı.

2007'de 89 yaşında hayatını kaybeden Bergman, 1957 yapımı Yedinci Mühür (Det sjunde inseglet) ve 1966 yapımı Persona gibi klasikler sayesinde tüm zamanların en etkili sinemacılarından biri kabul ediliyor. Yönetmenin 1972 yapımı Çığlıklar ve Fısıltılar'ı (Viskningar och rop), Akademi Ödülleri'nde En İyi Film dalında aday gösterilmişti.

Çek Cumhuriyeti'nde düzenlenen Karlovy Vary Film Festivali'nde konuşan Skarsgård, Bergman'ın çalışmalarının büyüklüğüyle Nazi inançlarını birbirinden ayırmanın mümkün olduğunu savundu.

Variety'nin haberine göre Skarsgård, "Bergman'la aramdaki karmaşık ilişki, onun pek de iyi bir adam olmamasıyla ilgili" dedi.

İyi bir yönetmendi ama yine de bir insanı pislik olduğu için kınayabilirsiniz. Caravaggio da muhtemelen pisliğin tekiydi ama harika resimler yaptı.

Skarsgård, Bergman'ın 1983 yapımı İsveç TV filmi Hustruskolan'da (Eşler Okulu) ve August Strindberg'in Rüya Oyunu (Ett drömspel) adlı eserinin 1986 yapımı sahne prodüksiyonunda rol aldı.

Skarsgård, "Bergman manipülatif biriydi" diye devam etti. 

Savaş döneminde Nazi'ydi ve Hitler ölünce ağlayan bir tek onu tanıyorum.

Biz onu mazur görmeye devam ettik ama onun başkalarına karşı çok tuhaf bir bakış açısı olduğunu hissediyorum. Bazı insanların değersiz olduğunu [düşünüyordu]. Başkalarını manipüle ederken bu hissediliyordu. İyi biri değildi.

Bergman geçmişte Nazilerle aynı inançları paylaştığını yaşamının ilerleyen dönemlerinde kabul etmiş ancak Holokost'un gerçeklerini öğrendikten sonra bunları onaylamadığını söylemişti.

Yönetmen, 1936'da Almanya'ya yaptığı bir öğrenci değişim gezisinde Hitler'i konuşurken görmüş. İsveç'in II. Dünya Savaşı'nda iddia ettiği kadar tarafsız olup olmadığını inceleyen bir kitap yazan yazar Maria-Pia Boethius'a konuşan Bergman şöyle demişti:

Hitler inanılmaz derecede karizmatikti. Kalabalığı heyecanlandırdı.

Bergman "Benim gördüğüm Nazizm eğlenceli ve genç duruyordu" diye eklemişti.

En büyük tehdit, nefret edilen Bolşeviklerdi.

Yönetmen, Nazi inançlarından ancak toplama kamplarının görüntülerini gördükten sonra vazgeçtiğini söylemişti. "Toplama kamplarının kapıları açıldığında ilk başta gözlerime inanmak istemedim" demişti. 

Gerçek ortaya çıktığında korkunç bir şok yaşadım. Acımasız ve vahşi bir şekilde aniden masumiyetimden koparıldım.

Independent Türkçe, independent.co.uk/arts-entertainment