Ekran karşısında geçirilen zaman çocukların gelişimini geciktiriyor

Japonya'da yapılan araştırma, çocukların ekran başında geçirdiği zamanın motor fonksiyonları gibi birçok alanda gelişimsel gecikmeye yol açtığını saptadı.

Araştırma, Miyagi ve İvate'deki 50 farklı klinik ve hastaneden 7 bin 97 çocuk üzerinde yapıldı (AA)
Araştırma, Miyagi ve İvate'deki 50 farklı klinik ve hastaneden 7 bin 97 çocuk üzerinde yapıldı (AA)
TT

Ekran karşısında geçirilen zaman çocukların gelişimini geciktiriyor

Araştırma, Miyagi ve İvate'deki 50 farklı klinik ve hastaneden 7 bin 97 çocuk üzerinde yapıldı (AA)
Araştırma, Miyagi ve İvate'deki 50 farklı klinik ve hastaneden 7 bin 97 çocuk üzerinde yapıldı (AA)

"American Medical Association of Pediatrics (JAMA)" dergisi, Japonya'daki Tohoku Tıp Fakültesi'nin Megabank Projesi kapsamında, 2013 Temmuz-2017 Mart tarihlerinde yapılan çalışmaya yer verdi.

Araştırmada, Miyagi ve İvate vilayetlerindeki 50 farklı klinik ve hastaneden 7 bin 97 çocuğun tablet, telefon, bilgisayar ve televizyon gibi teknolojik cihazlarda, ekran başında geçirdikleri zamanlar belirlenerek, bunun çocukların gelişimi üzerindeki etkisi incelendi.

Takibe alınan çocuklardan 3 bin 440'ı (yüzde 48,5) günde 1 saatten daha az, 2 bin 95'i (yüzde 29,5) 1 veya 2 saat arası, 290'ı (yüzde 4,1) ise 4 saatten fazla ekran başında vakit geçirdi.

Çocukların 1 yaşından itibaren ekran karşısında vakit geçirmesinin 2-4 yaş aralığında, iletişimsel ve sorun çözme yeteneklerinin gelişiminde gecikmelere yol açtığı, ekran süresinin artmasının gecikmelerde de artışa sebep olduğu gözlemlendi.

Gecikmelerin nedeni insanlarla daha az vakit geçirmeleri olabilir

Çocukların 361'inde iletişim kabiliyeti, 400'ünde kaba motor becerileri, 329'unda ince motor becerileri, 301'inde sorun çözme yetisi, 387'sinde kişisel ve sosyal yetenek alanlarında gecikmeler yaşandı.

Ekran başında günde 4 saatten fazla vakit geçiren çocuklarda gelişimsel gecikmenin ortaya çıkmasının daha olası olduğu belirlendi.

Ayrıca 7 bin 97 çocuktan 1532'sinde (yüzde 21,6) devam eden gelişimsel gecikmeler olduğu kanısına ulaşıldı.

Araştırmacılar, gelişim gecikmelerinin direkt olarak ekran önünde zaman geçirmekten değil, çocukların diğer insanlarla daha az yüz yüze vakit geçirmesinden kaynaklandığının altını çizdi.



Diyet haplarının Kutsal Kase'si İştahı ve kas kütlesini etkilemeden yağ yakıyor

GLP-1 iğneleri, kan şekerini, iştahı ve sindirimi düzenleyen doğal bir hormonu taklit ederek çalışıyor. Ancak yeni hap, kaslardaki metabolizmayı tetikliyor (Pexels)
GLP-1 iğneleri, kan şekerini, iştahı ve sindirimi düzenleyen doğal bir hormonu taklit ederek çalışıyor. Ancak yeni hap, kaslardaki metabolizmayı tetikliyor (Pexels)
TT

Diyet haplarının Kutsal Kase'si İştahı ve kas kütlesini etkilemeden yağ yakıyor

GLP-1 iğneleri, kan şekerini, iştahı ve sindirimi düzenleyen doğal bir hormonu taklit ederek çalışıyor. Ancak yeni hap, kaslardaki metabolizmayı tetikliyor (Pexels)
GLP-1 iğneleri, kan şekerini, iştahı ve sindirimi düzenleyen doğal bir hormonu taklit ederek çalışıyor. Ancak yeni hap, kaslardaki metabolizmayı tetikliyor (Pexels)

İştahı veya kas kütlesini olumsuz etkilemeden kan şekerini düşürerek yağ yakımını artıran bir diyet hapı, hastaların ağır yan etkiler yaşamadan zayıflamasını sağlayabilir.

Tip 2 diyabet ve obezite hastaları için geliştirilen potansiyel yeni ilaç tedavisi, tablet şeklinde alınıyor ve Ozempic'le Wegovy gibi GLP-1 iğnelerinden tamamen farklı bir şekilde çalışıyor.

Bu iğneler kan şekerini, iştahı ve sindirimi düzenleyen doğal bir hormonu taklit ediyor. 

Bu enjeksiyonlar bağırsak ve beyin arasındaki açlık sinyallerini etkiliyor ancak sıklıkla iştah kaybına, kas kütlesinde azalmaya ve sindirim sorunlarına neden olarak kişinin daha halsiz veya çökmüş hissetmesine yol açabiliyor.

Ancak yeni ilaç kaslardaki metabolizmayı tetikleyerek daha fazla yağ yakmalarını sağlayarak çalışıyor.

Bu tedavi, hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalarda hem kan şekeri kontrolü hem de vücut yapısı üzerinde olumlu etkiler gösterirken günümüzün GLP-1 bazlı ilaçlarla ilişkili yan etkileri sergilemedi.

Karolinska Enstitüsü ve Stockholm Üniversitesi'nden araştırmacıların hakemli dergi Cell'de yayımladığı çalışma, 48 sağlıklı katılımcı ve tip 2 diyabet hastası 25 kişinin yer aldığı ilk klinik denemede, insanların da bu tedaviye iyi yanıt verebildiğini ortaya koydu.

Stockholm Üniversitesi Wenner-Gren Enstitüsü Moleküler Biyobilim Bölümü'nden öğretim üyesi ve çalışmanın yazarı Tore Bengtsson şöyle diyor:

Sonuçlarımız kas kütlesini kaybetmeden metabolik sağlığı iyileştirebileceğimiz bir geleceğe işaret ediyor. Kaslar, tip 2 diyabet ve obezitede önem arz ediyor ve kas kütlesi de beklenen yaşam süresiyle doğrudan ilişkili.

İlaç, araştırmacıların laboratuvarda geliştirdiği β2 (beta) agonisti türü adlı bir maddeye dayanıyor. Beta 2 agonisti ilaçlar genellikle astım tedavisinde kullanılıyor ancak kalp çarıntısı veya titreme gibi yan etkilere yol açabiliyor.

Araştırmacılar oluşturdukları molekülün, kalbi aşırı uyarmadan kaslar üzerinde olumlu bir etki yarattığını söylüyor.

Karolinska Enstitüsü Fizyoloji ve Farmakoloji Bölümü'nde yardımcı doçent olan ve araştırmanın yazarlarından Shane Wright, "Bu ilaç tamamen yeni bir tedavi yaklaşımını temsil ediyor ve tip 2 diyabet ve obezite hastaları için büyük önem taşıyabilir. Maddemiz sağlıklı kilo kaybını teşvik ediyor gibi görünüyor ve ayrıca hastalar iğne yapmak zorunda kalmıyor" diyor.

Araştırmacılar için bir sonraki adım, tedaviyi geliştiren şirket Atrogi AB'nin planlandığı klinik çalışma olacak.

Independent Türkçe