Yeni dizideki karakter kanıtladı: John Wick 5'in Keanu Reeves'e ihtiyacı yok

The Continental, tanıştırdığı yeni kahramanla serinin John Wick olmadan da devam edebileceğini gösterdi

The Continental'da başroldeki Colin Woodell'de Ben Robson ve Nhung Kate'in yanı sıra 67 yaşındaki Mel Gibson, Ayomide Adegun ve Katie McGrath eşlik ediyor (Peacock/Lionsgate)
The Continental'da başroldeki Colin Woodell'de Ben Robson ve Nhung Kate'in yanı sıra 67 yaşındaki Mel Gibson, Ayomide Adegun ve Katie McGrath eşlik ediyor (Peacock/Lionsgate)
TT

Yeni dizideki karakter kanıtladı: John Wick 5'in Keanu Reeves'e ihtiyacı yok

The Continental'da başroldeki Colin Woodell'de Ben Robson ve Nhung Kate'in yanı sıra 67 yaşındaki Mel Gibson, Ayomide Adegun ve Katie McGrath eşlik ediyor (Peacock/Lionsgate)
The Continental'da başroldeki Colin Woodell'de Ben Robson ve Nhung Kate'in yanı sıra 67 yaşındaki Mel Gibson, Ayomide Adegun ve Katie McGrath eşlik ediyor (Peacock/Lionsgate)

Görevimiz Tehlike filmlerini Tom Cruise olmadan hayal etmek ne kadar zorsa, John Wick serisini de Keanu Reeves'siz düşlemek zor. 

John Wick 4'te karakterin ölümünün ardından serinin 5. filmde nasıl ilerleyeceğini tahmin etmek güç.

Ancak izleyiciler henüz Wick'e tamamen veda etmek zorunda değil çünkü Reeves, Ana de Armas'ın başrolünü üstleneceği Ballerina adlı spinoff'ta konuk oyuncu olarak yer alacak. 

Serinin Wick olmadan nasıl ilerleyeceğine dair gerçek test, genç Winston'ın 70'lerin sonlarında katillerin kaldığı otelin müdürü olmasını anlatan The Continental adlı prequel'le (orijinal yapımdaki olayların öncesini anlatan film ya da dizi) geliyor. 

Dizi, filmlerin tarzına ve şık aksiyon sahnelerine sahip ancak Wick'in kendisi görünürde yok. Bununla birlikte, ilk bölümde benzer rolü üstlenen başka bir karakter var.

*Buradan sonrası spoiler içerir, bizden uyarması*

The Continental'ın ilk bölümü, serinin alametifarikası olan "Gun Fu" koreografisinin bolca kullanıldığı ve kısa sürede kanlı bir çatışmaya dönüşen soygun sahnesiyle açılıyor. 

Uzun saçları, kirli sakalı ve insanları kafalarından vurmaya olan düşkünlüğüyle Ben Robson'ın canlandırdığı Frankie, John Wick'in bıraktığı boşluğu biraz olsun dolduruyor. 

Wick gibi Frankie de Nhung Kate'in canlandırdığı eşi Yen'le birlikte olmak için işi bırakıyor. Vietnam'da savaşmış, askeri bir geçmişi ve çok sayıda dövmesi var. 

Dizi yapımcılarının cesur hamlesi

Frankie, Wick'ten çok daha konuşkan ve tekinsiz, bu da onun Reeves'in karakterinden farklı olduğunu hissettirmeye yardımcı oluyor.

John Wick'in yerine geçecek biri olarak konumlandırılsa da dizi ilk bölümün sonunda Frankie'yi öldürerek eleştirmenlere göre cesur bir hamle yapıyor.

Frankie'nin ölümü, kardeşi Winston'ı Continental'ın acımasız yöneticisi Cormac'ı alaşağı etmek için intikam yoluna sokuyor.

John Wick esintileri

Dizi yapımcılarının Frankie'yi hem görünüş hem de hikayedeki işlevi açısından John Wick'ten esinlenerek tasarladığı dikkat çekiyor. 

Frankie, serinin dünyasında ilgi çekici yeni bir kahraman yaratmanın mümkün olduğunu ve Reeves'in olası bir John Wick 5'te yer almamaya karar vermesi halinde bunun serinin sonu anlamına gelmeyebileceğini gösterdi.

The Continental, pek çok yönden Wick'i andıran Frankie'nin kardeşi Winston'la arasındaki bağı da gözler önüne serdi. Bu da Winston ve Wick'in, John Wick filmlerindeki yakınlığını çok daha anlamlı kıldı.

Independent Türkçe



"Olağanüstü" fosiller, bugüne kadar uçan en büyük hayvan hakkındaki soruyu yanıtladı

Bilim insanları teruzor türlerinin farklı şekillerde uçtuğunu ortaya çıkardı (Terryl Whitlatch)
Bilim insanları teruzor türlerinin farklı şekillerde uçtuğunu ortaya çıkardı (Terryl Whitlatch)
TT

"Olağanüstü" fosiller, bugüne kadar uçan en büyük hayvan hakkındaki soruyu yanıtladı

Bilim insanları teruzor türlerinin farklı şekillerde uçtuğunu ortaya çıkardı (Terryl Whitlatch)
Bilim insanları teruzor türlerinin farklı şekillerde uçtuğunu ortaya çıkardı (Terryl Whitlatch)

Bilim insanları, çok nadir teruzor fosilleri sayesinde bu devasa canlıların nasıl uçtuğu sorusunu nihayet yanıtladı.

Dinozorlar Çağı'nda göklerin hakimi olan teruzorların boyu geniş bir yelpazede değişiyordu. 66 milyon yıl önce yeryüzünden silinen bu canlıların Azhdarchidae familyası, bugüne kadar uçan en büyük hayvanları içeriyodu. 

10 metreyi aşan kanat boyları olan bu teruzorların boyu, yerdeyken zürafalara yakındı. Peki bu devasa hayvanlar nasıl uçuyordu?

Bugüne kadar iyi korunmuş pek fosil bulunamadığı için bu soruya net bir yanıt vermek mümkün olmamıştı. 

Michigan Üniversitesi'nden paleontolog Kierstin Rosenbach "Teruzor kemikleri içi boş olduğu için çok kırılgan ve korunsalar bile krep gibi dümdüz halde olma olasılıkları daha yüksek" diyor.

Rosenbach ve ekip arkadaşları, 2007'de Ürdün'de bulunan "olağanüstü" kanat fosillerini gelişmiş bilgisayarlı tomografi taramalarıyla analiz etti. 72 milyon ila 66 milyon yıllık kemiklerin iç kısmının korunmakla kalmayıp taramalarda da görünmesi ekibi heyecanlandırdı. 

Bulgularını Journal of Vertebrate Paleontology adlı hakemli dergide 5 Eylül Perşembe günü yayımlayan araştırmacılar, teruzorların iki farklı şekilde uçtuğu sonucuna vardı: Bazıları kanatlarını çırparak uçarken, diğerleri günümüz akbabaları gibi süzülüyordu.

Fosillerden biri Azhdarchidae familyasından Arambourgiania philadelphiae türüne aitti. 10 metreye yakın kanat boyu olduğunu doğrulayan yeni araştırmada, humerus kemiğinin iç kısmında yukarı-aşağı spiraller halinde çıkıntılar görüldü. 

Akbabaların kanat kemiklerindeki yapıya benzeyen bu çıkıntıların, havada süzülen hayvanın bükülmeden uçmasını sağladığı düşünülüyor.

Diğer fosillerse daha önce bilinmeyen bir türe aitti. Inabtanin alarabia adı verilen hayvanın kanat boyu 2 metre civarındaydı.

Kanat kemiklerinin iç kısmındaysa çapraz yapılar vardı. Günümüzün kanat çırpan kuşlarında da bu yapının görüldüğünü söyleyen ekip, Inabtanin'in bu şekilde uçtuğu sonucuna vardı. 

Çapraz destek mekanizmasını görmenin şaşırtıcı bir şey olmadığını söyleyen Rosenbach ekliyor:

Arambourgiania'daki çıkıntılarsa kesinlikle beklenmedikti, ilk başta ne gördüğümüzden emin değildik! 

Araştırmacılar, teruzorlara ait yeterince kemik kalıntısı bulunmadığı için hangi uçuş türünün önce ortaya çıktığını bilmenin zor olduğunu söylüyor. 

Öte yandan kuş ve yarasa gibi omurgalılarda kanat çırpmanın daha yaygın olduğunu belirten Rosenbach ekliyor:

Bu yüzden kanat çırparak uçmanın standart durum olduğunu ve belirli bir ortamda (bu durumda açık okyanusta) teruzor popülasyonu açısından avantaj sağlaması halinde süzülme davranışının daha sonra evrimleşmiş olabileceğini düşünüyorum.

Ekip, teruzor kemiklerini inceleyerek uçma davranışları hakkında daha fazla bilgi edinmeyi umuyor.

Independent Türkçe, Popular Science, Cosmos Magazine, Journal of Vertebrate Paleontology