Yeni Delhi'deki G20 zirvesinden çıkan 5 sonuç

Ukrayna konusunda kullanılan yumuşak dil dikkat çekti

Yeni Delhi'deki G20 zirvesinde Türkiye'yi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan temsil etti (Reuters)
Yeni Delhi'deki G20 zirvesinde Türkiye'yi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan temsil etti (Reuters)
TT

Yeni Delhi'deki G20 zirvesinden çıkan 5 sonuç

Yeni Delhi'deki G20 zirvesinde Türkiye'yi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan temsil etti (Reuters)
Yeni Delhi'deki G20 zirvesinde Türkiye'yi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan temsil etti (Reuters)

Dünyanın önde gelen 20 büyük ekonomisinin liderleri hafta sonu Hindistan'ın başkenti Yeni Delhi'de bir araya geldi.

Cumartesi günü yayımlanan bildiride Ukrayna'daki savaşla ilgili yumuşayan dil dikkat çekerken, Dünya Bankası ve benzeri kurumlarda reform çabaları ve Afrika Birliği'nin G20'ye kabul edilmesi de zirvenin öne çıkan başlıkları oldu.

Ev sahibi ülke için gündemi belirleyense, Hindistan Başbakanı Narendra Modi'nin ülkenin ismini "Bharat" olarak değiştirilmesi yönündeki çabaları oldu.

İşte Yeni Delhi'deki G20 zirvesinden öne çıkan 5 sonuç...

Ortak bildiride Ukrayna detayı

G20 ülkelerinin üzerinde anlaşmaya vardığı ortak bildiride, hiçbir devletin güç kullanarak başka bir devletin topraklarını gasp edemeyeceği vurgulanırken, Ukrayna halkının çektiği acılara da değinildi.

Ancak bildiride savaş için doğrudan Rusya'yı eleştiren bir ifade kullanılmadı. Bu durum geçen yıl Bali'de yapılan zirvede Rusya'yı kınayan G20'nin konuyla ilgili pozisyonunu yumuşatması olarak yorumlanıyor.

Rusya'nın açık bir kınamanın yer aldığı bildiriye asla onay vermeyeceğini dikkat çeken bazı diplomatlar, Moskova'nın güç kullanarak toprak elde edilemeyeceğine yönelik ifadeleri onaylamasını bir kazanım olarak görüyor.

Öte yandan Hindistan'ı Çin'i dengeleyebilecek bir güç olarak gören Batı ülkeleri, ev sahibinin diplomatik başarısını perçinlemek adına böyle bir taviz vermiş de olabilir.

Hindistan'ın yanı sıra Brezilya, Endonezya ve Güney Afrika da Ukrayna savaşıyla ilgili daha çatışmacı bir dilden kaçınılması yönünde politika izleyen ülkeler oldu.

Afrika Birliği G20'ye katıldı

55 üyeye sahip Afrika Birliği'nin G20'ye daimi üye sıfatıyla dahil olması, grubun temsiliyet düzeyini yükseltti.

Afrika kıtasından şu ana kadar sadece Güney Afrika'nın dahil olduğu G20'ye Afrika Birliği'nin de katılması grup içinde "küresel güneyin" sesinin daha çok duyulması anlamına gelebilir. 

Afrika Birliği'nin G20'ye dahil olması, Çin ve Rusya'nın öncülüğündeki BRICS'in Suudi Arabistan ve İran'ı da içine alacak şekilde genişleme kararı almasının ardından geldi. 

19 ülke ve Avrupa Birliği'nin oluşturduğu G20'ye katılan Afrika Birliği 55 üye ülkeden oluşuyor ve 1,4 milyar kişiyi temsil ediyor.

Yeni nakliye koridoru ve İsrail'le normalleşme

G20 zirvesine damga vuran gelişmelerden bir diğeri de ABD, Hindistan ve Suudi Arabistan liderlerinin Ortadoğu'yla Güney Asya arasında yeni bir nakliye ağı kurulacağını açıklaması oldu.

ABD Başkanı Joe Biden'ın "çok büyük bir anlaşma" olarak tanımladığı plana göre iki bölge arasında demiryolu ve liman bağlantıları inşa edilecek ve bu bağlantılar nihayetinde Avrupa'ya kadar uzanacak. Yeni nakliye koridorunun İsrail, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan üzerinden Avrupa ve Hindistan'a açılması planlanıyor.

Hindistan ve Avrupa arasındaki ticareti yüzde 40 artırması beklenen projenin finansmanı ve takvimiyle ilgiliyse henüz bir detay bulunmuyor. 

"Modern Baharat Yolu" olarak adlandırılan proje kapsamında Ortadoğu'da elektrik ve veri şebekeleri kurulması ve hidrojen boru hatları inşa edilmesi de bulunuyor.

Proje Washington için Çin'in Kuşak ve Yol Projesi kapsamında yaptığı altyapı yatırımlarının dengelenmesi anlamına geliyor.

Modern Baharat Yolu'nun Körfez'deki Arap ülkeleriyle İsrail arasındaki ilişkilerin normalleşmesine katkı sağlaması da bekleniyor.

İklim değişikliğiyle mücadelede başarısızlık

Birleşmiş Milletler, zirveden bir gün önce fosil yakıtlardan tamamen vazgeçmenin sıfır emisyon hedefleri için kilit önemde olduğunu açıklasa da, G20 liderleri konuyla ilgili bir anlaşmaya varamadı.

G20 ülkeleri küresel emisyonların yüzde 80'inden sorumlu.

Fosil yakıtlardan vazgeçme konusunda bir anlaşmaya varılamaması, kasımda Birleşik Arap Emirlikleri'nde yapılacak iklim zirvesi öncesinde hayal kırıklığı yarattı.

Buna karşın G20 liderleri yenilenebilir enerji kapasitesini 2030'a kadar üç katına çıkarma konusunda anlaşmaya vardı.

Yeşil enerjiye geçişin yıllık 4 trilyon dolar maliyeti olduğu ifade edilse de, bunun nasıl sağlanacağına ilişkin bir yol haritası gündeme gelmedi.

Hindistan'ın fırsatı ve Modi'nin seçim gösterisi

Yeni Delhi'de düzenlenen G20 zirvesi ev sahibi ve dönem başkanı Hindistan'ın diplomatik ve ekonomik gücünü sergilemesine de fırsat tanıdı.

Hindistan için zirveye damga vuran asıl konuysa, ülkenin İngilizce'de kullanılan isminin değiştirilmesine yönelik tartışmalar oldu.

Hindistan lideri Modi, açılış konusması sırasında "Bharat" isminin yazılı olduğu bir levhanın arkasında oturdu.

Modi'nin liderlik ettiği Hindu milliyetçisi parti uzun süredir "India" isminin Batı kökenli olduğunu ve sömürge döneminde verildiğini belirterek kampanya yürütüyordu.

Gelecek aylarda seçime gidecek olan Hindistan'daki G20 zirvesi Modi'ye, isim tartışmalarının yanı sıra, bir diplomatik başarı hikayesi sunma fırsatı yarattı.

Independent Türkçe



Batı Şeria'da öldürülen Türk asıllı ABD vatandaşı aktivistin ailesi İsrail'i suçluyor ve bağımsız soruşturma talep ediyor

Aktivist Ayşe Nur Ezgi Eygi'nin Uluslararası Dayanışma Hareketi  tarafından sağlanan fotoğrafı (AP)
Aktivist Ayşe Nur Ezgi Eygi'nin Uluslararası Dayanışma Hareketi tarafından sağlanan fotoğrafı (AP)
TT

Batı Şeria'da öldürülen Türk asıllı ABD vatandaşı aktivistin ailesi İsrail'i suçluyor ve bağımsız soruşturma talep ediyor

Aktivist Ayşe Nur Ezgi Eygi'nin Uluslararası Dayanışma Hareketi  tarafından sağlanan fotoğrafı (AP)
Aktivist Ayşe Nur Ezgi Eygi'nin Uluslararası Dayanışma Hareketi tarafından sağlanan fotoğrafı (AP)

İşgal altındaki Batı Şeria'da İsrail yerleşimlerine karşı düzenlenen bir protesto gösterisi sırasında vurularak öldürülen Türk asıllı ABD vatandaşı aktivistin ailesi, İsrail ordusunu bir sivili ‘vahşice’ öldürmekle suçlayarak, kızlarının ölümüyle ilgili bağımsız bir soruşturma başlatılmasını talep etti. 26 yaşındaki Ayşenur Ezgi Eygi, dün (Cuma) işgal altındaki Batı Şeria'nın Beyta beldesinde düzenlenen gösteride ‘başından bir kurşunla’ vuruldu. İşgal karşıtı Uluslararası Dayanışma Hareketi'nde gönüllü barış aktivisti olan kurbanın ailesi yaptığı açıklamada şunları söyledi: “O, İsrail ordusu tarafından hukuka aykırı bir şekilde hayatımızdan koparıldı. ABD vatandaşı olan Ayşenur, İsrail askeri tarafından öldürüldüğünde barışçıl bir şekilde adaleti savunuyordu.”

Kurbanın ailesi bağımsız bir soruşturma talep etti. Aile tarafından yapılan açıklamada, “Ayşenur'un ölüm koşulları göz önüne alındığında, bir İsrail soruşturması uygunsuz olacaktır. Başkan Joe Biden, Başkan Yardımcısı Kamala Harris ve Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ı bir Amerikan vatandaşının hukuksuz bir şekilde öldürülmesine ilişkin bağımsız bir soruşturma talimatı vermeye ve sorumluların tam olarak hesap vermesini sağlamaya çağırıyoruz” denildi.

Beyaz Saray bugün (Cumartesi) erken saatlerde, Filistinli yetkililere göre ABD vatandaşı aktivistin öldürülmesinden ‘derin rahatsızlık’ duyduğunu belirterek, İsrail'e uluslararası toplumda büyük tepkilere neden olan cinayeti soruşturması çağrısında bulundu.

Beyaz Saray Sözcüsü Karine Jean-Pierre, Washington'un ‘daha fazla bilgi için İsrail hükümetine ulaştığını ve olayla ilgili bir soruşturma talep ettiğini’ belirterek, trajik ölüm karşısında derin bir şok yaşadıklarını ifade etti.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, “Bu trajik kayıptan dolayı büyük üzüntü duyuyoruz. Yapılması gereken en önemli şey, gerçek bilgileri toplamaktır” diyerek, eylemlerin ve sonuçların ‘gerçeklere dayanacağını’ kaydetti.

Filistin yanlısı Uluslararası Dayanışma Hareketi'nin üyesi olan Eygi'nin dün İsrail yerleşimlerine karşı düzenlenen haftalık gösterinin bir parçası olarak Beyta beldesinde bulunduğu belirtildi. Filistin topraklarında yabancı gönüllüleri organize eden Uluslararası Dayanışma Hareketi, İsrail güçlerinin dün sabah haftalık protesto sırasında uluslararası insan hakları aktivistini ‘kasten vurarak öldürdüğünü’ bildirdi. Şarku’l Avsat’ın The Guardian'dan aktardığı habere göre hareket gönüllünün ismini vermedi.

 Filistinli sağlık görevlileri, Batı Şeria'da yerleşim karşıtı protesto gösterisinde İsrail askerleri tarafından vurularak öldürülen 26 yaşındaki Ayşenur Ezgi Eygi'nin cesedini taşıyor. (AP)Filistinli sağlık görevlileri, Batı Şeria'da yerleşim karşıtı protesto gösterisinde İsrail askerleri tarafından vurularak öldürülen 26 yaşındaki Ayşenur Ezgi Eygi'nin cesedini taşıyor. (AP)

Uluslararası Dayanışma Hareketi’nden yapılan açıklamada şöyle denildi: “Çoğunlukla erkek ve çocukların namaz kıldığı gösteri, bir tepede konuşlanmış İsrail ordusu tarafından şiddetle karşılandı. Gönüllü, Nablus'taki yerel bir hastaneye kaldırıldıktan kısa bir süre sonra hayatını kaybetti.”

Türkiye ve Katar, Türk asıllı ABD vatandaşı aktivistin Batı Şeria'da Nablus'un güneyindeki Beyta beldesinde ‘yerleşimlere karşı barışçıl bir gösteriye’ katıldığı sırada öldürülmesini kınadı. Filistin resmi haber ajansı WAFA, bir ABD vatandaşının Batı Şeria'nın kuzeyinde yerleşim karşıtı yürüyüşe katıldığı sırada İsrail güçleri tarafından vurularak öldürüldüğünü bildirdi. Türkiye, aktivistin ‘İsrail işgal askerleri’ tarafından öldürüldüğünü söylerken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu ‘vahşi’ eylemi kınadı.

WAFA’nın tıbbi kaynaklara dayandırdığı haberinde, Eygi’nin kritik kafa travmasıyla hastaneye kaldırıldıktan sonra hayatını kaybettiği belirtildi.

Nablus Valisi Gassan Daglas, işgal altındaki Batı Şeria'nın Nablus kentinde bulunan bir hastane morgunda, Türk asıllı ABD vatandaşı Ayşenur Ezgi Eygi ve 13 yaşındaki Filistinli Bana Bekr’in cesetleri önünde konuşuyor. (AFP)Nablus Valisi Gassan Daglas, işgal altındaki Batı Şeria'nın Nablus kentinde bulunan bir hastane morgunda, Türk asıllı ABD vatandaşı Ayşenur Ezgi Eygi ve 13 yaşındaki Filistinli Bana Bekr’in cesetleri önünde konuşuyor. (AFP)

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre İsrail ordusu, güçlerinin ‘askerlere taş atan ve onlara tehdit oluşturan şiddet kışkırtıcısına ateş ederek karşılık verdiğini’ belirtti.

Son yıllarda Filistin yanlısı göstericiler, Beyta beldesine bakan ve aşırı sağcı İsrailli bakanlar tarafından desteklenen Eviatar yerleşimine karşı haftalık protestolar düzenliyor. Birleşmiş Milletler (BM), Eygi'nin dünkü gösteri sırasında başından vurulduğunu ve Rafidiya Hastanesi de aldığı yaralar nedeniyle öldüğünü doğruladı.

İsrail 1967'den bu yana Batı Şeria'yı işgal altında tutuyor ve Gazze Şeridi'ndeki savaşın patlak vermesinden bu yana bölgedeki operasyonlarını yoğunlaştırdı. Filistin Sağlık Bakanlığı'na göre İsrail güçleri ya da yerleşimciler 7 Ekim'den bu yana, Batı Şeria'da en az 660 Filistinliyi öldürdü. İsrailli yetkililere göre aynı dönemde bölgedeki Filistinlilerin saldırılarında aralarında güvenlik personelinin de bulunduğu en az 23 İsrailli öldürüldü.