Bangladeş'te dang hummasında vaka sayıları, resmi verilerin 5 katı olabilir iddiası

Bangladeş'te doktorlar, yılın başından bu yana görülen dang humması vakalarında sayıların, resmi verilerin 5 katı olabileceğini iddia etti

Bangladeş'te dang hummasından hayatını kaybedenlerin sayısı 778'e çıktı (AA)
Bangladeş'te dang hummasından hayatını kaybedenlerin sayısı 778'e çıktı (AA)
TT

Bangladeş'te dang hummasında vaka sayıları, resmi verilerin 5 katı olabilir iddiası

Bangladeş'te dang hummasından hayatını kaybedenlerin sayısı 778'e çıktı (AA)
Bangladeş'te dang hummasından hayatını kaybedenlerin sayısı 778'e çıktı (AA)

Ülkede hızla yayılan dang hummasının sağlık sistemi üzerindeki etkisini artırdığına işaret eden doktorlar, AA muhabirine yaptıkları açıklamada, bu etkiyle mücadele için birinci ve ikinci seviye sağlık tesislerinin geliştirilmesi gerektiğini kaydetti.

Bangladeş'in bazı il ve ilçelerindeki yetersizlikler nedeniyle hastalar başkent Dakka'ya yönelirken hükümetin, ülkenin diğer bölgelerinden başkente hasta sevk edilmemesi emri yayımladığı belirtiliyor.

Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünden (DGHS) Dr. Shahadat Hossain, yakın zamanda yapılan bir ankete göre, ülkedeki dang hummasında vaka sayılarının hükümetin paylaştığı verilerin 4 ya da 5 katı olabileceğini ileri sürdü.

Hossain, vaka sayısının fazla olmasına karşın ölü sayısının aynı oranda yüksek olmadığını vurgulayarak can kayıplarının yaklaşık yüzde 20'sinin bildirilmemiş olabileceğine işaret etti.

Kendilerinin sadece hastaneye başvuran vakalar ile burada gerçekleşen ölümleri kayda aldıklarına dikkati çeken Hossain, son dönemlerdeki vakaların yarısından fazlasının başkent Dakka'nın dışından olduğunu vurguladı.

Kırsalda hastanelerin kapasite ve uzman personel eksikliği var

Bangladeş sağlık sisteminin dang hummasıyla mücadelede yerel seviyede kapasite ve uzman personel eksikliği olduğu ifade ediliyor.

Ülkenin ünlü hekimlerinden Dr. Abu Jamil Faisel, salgının etkisinin düşürülmesi için ülke genelinde hastanelerdeki kapasitenin ve müdahale gücünün artırılması çağrısından bulundu.

Faisel, salgına uygun bir kampanya geliştirilmemesi halinde milyonlarca dolarlık harcamaların dang hummasıyla mücadelede etkisinin olmayacağı uyarısı yaptı.

Viroloji ve halk sağlığı uzmanı Dr. Muhammed Mushtuq ise Bangladeş'in sağlık sisteminde reforma gitmesi gerektiğini söyledi.

Mushtuq, "Birinci ve ikinci derece sağlık hizmetlerini geliştirmemiz gerekiyor. Tüm ilçe, belde ve kırsal bölgelerdeki hastanelerin gerekli hizmetlere, testlere sahip olması gerekiyor. Bir hastaya dang humması testi erken yapılırsa, dang humması veya diğer hastalıklar nedeniyle olası ölümleri önleyebiliriz dedi.

Muson yağmurları sona erene kadar dang humması vakalarına ilişkin durumun düzelmeyeceğinden korktuğunu kaydeden Mushtuq, aralıklı yağmurların salgını daha da kötüleştireceği için durumun ekim ayına kadar devam edebileceğini dile getirdi.

Dünya Bankası, ağustosta, Bangladeş'e sağlık tesislerinin geliştirilmesi ve söz konusu salgın nedeniyle 200 milyon dolarlık krediye onay vermişti.

Yılbaşından bu yana ülkede dang humması nedeniyle 928 kişi hayatını kaybederken 180 bin kişi ise hastanelik oldu.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ise dang hummasının bir tedavisinin bulunmadığını ancak vakaların tespitinin can kaybı sayısını düşürebileceğini ifade ediyor.

Dang humması

Tropikal ve subtropikal bölgelerde görülen dang humması, insanlara sivrisinekler aracılığıyla bulaşıyor. Kuluçka döneminden sonra genel olarak hafif ateşe yol açan hastalık, bazı vakalarda ölüme neden oluyor.

Vaka sayıları, genellikle yağış dönemleri olarak bilinen mart, haziran, eylül ve aralık aylarında artış gösteriyor.

Bilim insanları, yüksek sıcaklık ve uzun süren yağışların sıtma ve dang humması taşıyan sivrisineklerin artmasına sebep olduğunu belirtiyor.

Bu hastalığa yol açan sivrisinek türünün su birikintilerinde larva oluşturması nedeniyle muhtemel üreme alanlarının sürekli ilaçlanması gerekiyor.

Bangladeş'te daha önce dang humması nedeniyle bir yıl içinde gerçekleşen en fazla ölüm 2022'de 281 olarak kayıtlara geçmişti.



Putin: İran ile ilişkilerimiz olumlu yönde gelişiyor

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'daki görüşme sırasında İranlı mevkidaşı Mesud Pezeşkiyan ile tokalaşırken (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'daki görüşme sırasında İranlı mevkidaşı Mesud Pezeşkiyan ile tokalaşırken (Reuters)
TT

Putin: İran ile ilişkilerimiz olumlu yönde gelişiyor

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'daki görüşme sırasında İranlı mevkidaşı Mesud Pezeşkiyan ile tokalaşırken (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'daki görüşme sırasında İranlı mevkidaşı Mesud Pezeşkiyan ile tokalaşırken (Reuters)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin bugün Türkmenistan’da düzenlenen uluslararası bir forum kapsamında İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile yaptığı görüşmede, Moskova ile Tahran arasındaki ilişkilerin ‘son derece olumlu bir şekilde geliştiğini’ söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Rus haber ajansı Sputnik’ten aktardığına göre Putin, görüşmede, Rusya’nın Birleşmiş Milletler’de (BM) İran’ın nükleer programı konusunda Tahran ile yakın koordinasyon içinde çalıştığını ifade etti.

dfrgt
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AFP)

Putin, iki ülkenin Buşehr Nükleer Santrali başta olmak üzere çeşitli alanlarda iş birliği yürüttüğünü, ayrıca Uluslararası Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru gibi altyapı projelerinde birlikte çalıştıklarını belirtti. Rus lider, gaz ve elektrik sektörlerinde ortaklık imkanlarının da değerlendirildiğini dile getirdi.

Pezeşkiyan ise görüşmede, Tahran’ın Moskova ile imzalanan kapsamlı stratejik ortaklık anlaşmasının tüm maddelerine bağlı olduğunu vurguladı.


Fildişi Sahili, El Kaide ile bağlantılı militanlara karşı koymak için ABD casus uçaklarını görevlendirmeyi planlıyor

Casus uçak
Casus uçak
TT

Fildişi Sahili, El Kaide ile bağlantılı militanlara karşı koymak için ABD casus uçaklarını görevlendirmeyi planlıyor

Casus uçak
Casus uçak

Fildişi Sahili’nden iki güvenlik yetkilisi, ülkenin ABD Başkanı Donald Trump yönetiminden, El Kaide bağlantılı militanlara karşı sınır ötesi operasyonlarda kullanılmak üzere ülkenin kuzeyine Amerikan keşif uçakları konuşlandırmasını talep ettiğini söyledi. Yetkililer, Washington’dan gelecek kararın gelecek yıl netleşmesini beklediklerini belirtti.

Terörle mücadelede görevli üst düzey bir yetkili, Abidjan ile Washington’ın bölgesel güvenlik ihtiyaçları konusunda mutabakata vardığını, ancak zamanlamanın hâlâ kesinleşmediğini ifade etti.

Beyaz Saray yorum talebine yanıt vermezken, Pentagon şu anda Fildişi Sahili’nde operasyon planı olmadığını açıkladı. ABD Dışişleri Bakanlığı ise değerlendirme yapmaktan kaçındı, ancak “Amerikan çıkarlarıyla bağlantılı olduğunda terörle mücadele hedeflerimizi sürdürmeye devam edeceğiz” açıklamasını yaptı.

Fildişi Sahili Savunma Bakanlığı da yorum talebine yanıt vermedi.

Washington, geçen yıl Batı Afrika’daki ana üssünü kaybetmişti. Nijer’in güvenlik desteği için Rusya’ya yönelmesi üzerine ABD, 100 milyon dolar değerindeki insansız hava aracı (İHA) üssünden çıkarılmıştı.

Bu üs, Sahel bölgesinde El Kaide ve DEAŞ bağlantılı gruplara ilişkin kritik istihbarat sağlıyordu. Küresel Terörizm Endeksi’ne göre, geçen yıl bölgede bu gruplarla bağlantılı faaliyetler nedeniyle 3 bin 885 kişi hayatını kaybetti. Bu sayı, dünya genelindeki terör kaynaklı ölümlerin yarısına denk geliyor.


Taliban’dan Pakistan’a fetvalı güvence

Afganistan'da Perşembe günü Celalabad'da düzenlenen mezuniyet töreninde polis memurları (EPA)
Afganistan'da Perşembe günü Celalabad'da düzenlenen mezuniyet töreninde polis memurları (EPA)
TT

Taliban’dan Pakistan’a fetvalı güvence

Afganistan'da Perşembe günü Celalabad'da düzenlenen mezuniyet töreninde polis memurları (EPA)
Afganistan'da Perşembe günü Celalabad'da düzenlenen mezuniyet töreninde polis memurları (EPA)

Afganistan’daki Taliban yönetimi, iki ülke arasında günler önce yeniden alevlenen sınır çatışmalarının ardından, Pakistan’a yönelik dolaylı güvence mesajlarını yoğunlaştırdı. Kabil, kırılgan ateşkesi koruma çabalarının sürdüğü bir dönemde hem dinî hem de siyasi bir dizi taahhüdü arka arkaya açıkladı.

Başbakan Ahund ve üst düzey isimlerin katıldığı, binden fazla din adamını bir araya getiren toplantıda yayımlanan fetva, Afgan topraklarının hiçbir ülkeye karşı kullanılmayacağını ilan etti. Siyasi–fiqhî bildiri, sınır ötesi çatışmalara müdahil olanlara karşı yaptırım uygulanacağını vurguladı.

Bildirinin ardından Dışişleri Bakanı Emirhan Muttaki, hükümetin fetvadaki taahhütlere “tam bağlılık” göstereceğini açıkladı. Açıklama, Pakistan içini hedef alan ve sorumluluğu başta Pakistan Talibanı (TTP) olmak üzere çeşitli gruplara atfedilen saldırıların ardından yükselen gerilimi yatıştırma girişimi olarak değerlendirildi.

Sınırdaki son saldırıda, salı günü Afganistan sınırına yakın Kurram bölgesindeki bir güvenlik noktasının hedef alınması sonucu 6 Pakistan askeri hayatını kaybetmişti. İslamabad, saldırıların Afgan topraklarını kullanan silahlı gruplarca planlandığını savunurken, Kabil bu iddiaları reddediyor ve TTP ile operasyonel bağları olmadığını öne sürüyor.

dfgt
3 Aralık 2025'te Afganistan sınırında düzenlenen saldırıda hayatını kaybeden Pakistanlı güvenlik görevlileri için düzenlenen cenaze töreninden bir kare (AFP)

Din adamları kurultayının sonunda yayımlanan bildiride, Afgan hükümetinin ülke topraklarının hiçbir devlete karşı kullanılmaması taahhüdünü “şer’î bir sorumluluk” olarak üstlendiği belirtildi. Açıklamada, bu taahhüdü ihlal edenlerin asi sayılacağı ve gerekli işlemlerin uygulanacağı ifade edildi.

Bildiride, ülke egemenliğini savunmanın dinî bir görev olduğu vurgulanırken, aynı zamanda “Afgan topraklarının başka herhangi bir devlete zarar vermek için kullanılmasının caiz olmadığı” yeniden teyit edildi. Ayrıca Afgan vatandaşlarının sınır ötesindeki askerî faaliyetlere katılmak üzere ülke dışına gitmesinin yasak olduğu, bunu yapanların “muhalif ve asi” kabul edileceği kaydedildi.

Toplantıda Başbakan Ahund’un yanı sıra Yüksek Mahkeme Başkanı, İyiliği Emretme ve Kötülükten Sakındırma Bakanı, Yükseköğrenim Bakanı ve diğer üst düzey isimlerin bulunması, Taliban yönetiminin Pakistan’a hem dinî hem de siyasi nitelikte çift katmanlı güvence sunma çabasının işareti olarak değerlendirildi. Kabil yönetimi, özellikle sınır aşan silahlı gruplar konusunda artan uluslararası baskıyla karşı karşıya.

hyju
Afganlar, 6 Aralık 2025'te Pakistan güçleriyle sınır çatışmalarında öldürülen bir adam için yas tutuyor (AFP)

Dışişleri Bakanı Muttaki, devlet medyasına yaptığı açıklamada, ülke genelindeki din alimlerinin “İslami düzenin korunmasına yönelik birleşik fetvalarını” yenilediklerini belirterek, Afganistan’ın hiçbir ülkeye zarar verecek bir faaliyete izin vermeyeceğini yineledi. Muttaki, “Bu, alimlerin tavsiyesidir ve tüm Müslümanlar için yerine getirilmesi gereken bir görevdir” dedi.

Muttaki, fetvayı ihlal ederek sınır ötesi faaliyetlerde bulunanlara karşı Afgan yönetiminin gerekli adımları atma hakkına sahip olduğunu vurguladı. Bu ifade, TTP’ye katılan Afgan unsurlara yönelik üstü kapalı bir mesaj olarak değerlendirildi.

Açıklamasının sonunda “birlik ve fitneden uzak durma” çağrısı yapan Muttaki, Afgan halkının tarih boyunca din alimlerinin fetvalarına uyduğunu ve bugün de bu çizginin sürdürüleceğini belirtti.

Gözlemcilere göre fetva, siyasi bildiri ve resmî açıklamaların tamamı, son haftalarda tırmanan saldırılar nedeniyle artan Pakistan tepkisini yatıştırmaya ve Kabil’in güvenlik taahhütlerine bağlılık gösterdiğini ispatlamaya yönelik koordineli bir çabanın parçası niteliğinde. Geçen cuma yaşanan ve 4 kişinin ölümüne yol açan sınır çatışması, iki ülke arasındaki gerilimi yeniden tırmandırmıştı.