Dünya Bankası: Orta Doğu'daki çatışma küresel emtia piyasalarında "çifte şoka" neden olabilir

Bankanın Emtia Piyasaları Görünüm Raporu'nda, çatışmanın artması durumunda emtia fiyatlarına ilişkin görünümün hızla kötüleşeceği belirtildi

(AA)
(AA)
TT

Dünya Bankası: Orta Doğu'daki çatışma küresel emtia piyasalarında "çifte şoka" neden olabilir

(AA)
(AA)

Dünya Bankası, Rusya'nın Ukrayna'da başlattığı savaşın neden olduğu aksaklıklar üzerine Orta Doğu'daki son çatışmanın tırmanmasının küresel emtia piyasalarında "çifte şoka" neden olabileceği ve emtia piyasalarını "tehlikeli sulara" itebileceği uyarısında bulundu.

Banka, Emtia Piyasaları Görünüm Raporu'nun Ekim 2023 sayısını "Jeopolitik Risklerin Gölgesinde" başlığıyla yayımladı.

Raporda, Orta Doğu'da yaşanan son çatışmaların, son yıllarda sıra dışı şokların etkileriyle mücadele eden emtia piyasalarında önemli bir belirsizlik yarattığı aktarıldı.

Çatışma başlamadan önce Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve OPEC dışı bazı üretici ülkelerden oluşan OPEC+ grubunun gönüllü olarak petrol arzını azaltmasının üçüncü çeyrekte enerji fiyatlarının yüzde 9 artmasına neden olduğu kaydedilen raporda, sonuç olarak Dünya Bankasının emtia fiyat endeksinin bu dönemde yüzde 5 arttığı ve şu anda 2015-2019 ortalamasının yüzde 45 üzerinde olduğu bildirildi.

Çatışmanın etkisi şu ana kadar sınırlı

Raporda, çatışmanın emtia fiyatları üzerindeki etkisinin şimdilik sınırlı olduğu, petrol fiyatlarının çatışmanın başlangıcından bu yana yaklaşık yüzde 6 arttığı, tarımsal emtiaların, çoğu metalin ve diğer emtiaların fiyatlarının ise neredeyse yatay seyrettiği kaydedildi.

Bankanın raporunda, "Bununla birlikte tarih, çatışmanın tırmanmasının, petrol ve diğer emtia fiyatlarının artmasına yol açabilecek büyük bir riski temsil ettiğini gösteriyor; bu, bölgede ve dünya genelinde gıda güvensizliğini yoğunlaştıracak bir sonuç olacaktır." değerlendirmesinde bulunuldu.

Çatışmanın artması durumunda emtia fiyatlarına ilişkin görünümün hızla kötüleşeceğine işaret edilen raporda, çatışmanın etkilerinin arz kesintilerinin süresine ve ölçeğine bağlı olacağı, ticaret kısıtlamaları ve hava koşullarına bağlı aksamaların da fiyatların yükselmesine neden olabileceği, beklenenden zayıf küresel büyümenin de emtia fiyatları üzerinde önemli bir aşağı yönlü risk oluşturduğu aktarıldı.

Raporda, petrol arzında "küçük bir aksama" olması durumunda küresel petrol arzının günde 500 bin ila 2 milyon varil azalmasının ve petrol fiyatlarının varil başına 93 ila 102 dolar aralığına ulaşmasının öngörüldüğü kaydedildi.

Arzda "orta düzeyde bir aksama" durumunda ise küresel petrol arzının günde 3 ila 5 milyon varil azalacağı ve petrol fiyatlarının varil başına 109 ila 121 dolara yükselmesinin beklendiği belirtilen raporda, "büyük bir aksama" senaryosunda ise küresel petrol arzının günde 6 ila 8 milyon varil azalacağı ve fiyatların varil başına 140 ila 157 dolara çıkmasının öngörüldüğü bildirildi.

Emtia fiyatlarının 2025'te istikrara kavuşması bekleniyor

Raporda, küresel ekonominin büyük bir petrol fiyatı şokuyla başa çıkma konusunda 1970'lerdekinden çok daha iyi bir konumda olduğu, buna rağmen Rusya'nın Ukrayna'da başlattığı savaşın neden olduğu aksaklıkların üzerine Orta Doğu'daki son çatışmaların tırmanmasının küresel emtia piyasalarını "tehlikeli sulara" itebileceği vurgulandı.

Emtia fiyatlarına ilişkin tahminlere yer verilen raporda, genel olarak emtia fiyatlarının bu yıl yüzde 23,5 ve gelecek yıl yüzde 4,1 düşmesinin beklendiği kaydedildi. Bankanın raporunda, emtia fiyatlarının 2025 yılında istikrara kavuşmasının beklendiği aktarıldı.

Raporda, enerji fiyatlarının ise bu yıl yüzde 28,8 ve gelecek yıl yüzde 4,5 düşeceğinin tahmin edildiği belirtilerek Brent tipi ham petrolün fiyatının bu yıl varil başına ortalama 84 dolar olmasının, küresel ekonomik büyümenin yavaşlamasıyla gelecek yıl ise varil başına ortalama 81 dolara düşmesinin beklendiği bildirildi.

Arzın artmasıyla tarımsal emtia fiyatlarının ise gelecek yıl düşmesinin beklendiği belirtilen raporda, metal fiyatlarının ise talebin yavaşlaması nedeniyle 2024'te yüzde 5 düşeceği, 2025'te ise küresel sanayi faaliyetinin toparlanmasıyla yükselmesinin öngörüldüğü aktarıldı.

Altın fiyatları çatışmanın başlangıcından bu yana yaklaşık yüzde 8 arttı

Raporda, politika yapıcıların tetikte olmaları gerektiği vurgulanarak başta altın olmak üzere bazı emtiaların görünüme ilişkin uyarılarda bulunduğuna işaret edildi.

Altın fiyatlarının çatışmanın başlangıcından bu yana yaklaşık yüzde 8 arttığı kaydedilen raporda, altın fiyatlarının jeopolitik kaygılarla benzersiz bir ilişkisi olduğu, çatışma ve belirsizlik dönemlerinde bu artışların sıklıkla "yatırımcı güveninin erozyona uğradığına" işaret ettiği ifade edildi.

Raporda, çatışmanın artması halinde gelişmekte olan ülkelerdeki politika yapıcıların manşet enflasyondaki olası artışı yönetmek için adımlar atmasının gerekeceği belirtildi.

Gıda güvensizliğinin artması riski göz önüne alındığında hükümetlerin gıda ve gübreye yönelik ihracat yasakları gibi ticari kısıtlamalardan kaçınması gerektiği belirtilen raporda, bu tür önlemlerin genellikle fiyat oynaklığını ve gıda güvensizliğini artırdığı aktarıldı.

Raporda, artan gıda ve petrol fiyatlarına tepki olarak fiyat kontrolleri gibi uygulamalardan da kaçınılması gerektiği vurgulanarak sosyal güvenlik ağlarının iyileştirilmesi, gıda kaynaklarının çeşitlendirilmesi, gıda üretimi ve ticaretinde verimliliğin artırılması gerektiği, uzun vadede ise tüm ülkelerin yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişi hızlandırarak enerji güvenliklerini güçlendirebileceği ve bunun da petrol fiyatı şoklarının etkilerini hafifleteceği kaydedildi.

Yüksek petrol fiyatları gıda enflasyonunu yukarı çekebilir

Dünya Bankası Baş Ekonomisti ve Kalkınma Ekonomisinden Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Indermit Gill, Orta Doğu'daki son çatışmanın emtia piyasalarının 1970'lerden bu yana yaşadığı en büyük şok olan Rusya'nın Ukrayna'da başlattığı savaşın hemen ardından geldiğini belirtti.

Gill, politika yapıcıların ihtiyatlı olması gerekeceğini vurgulayarak, "Çatışma artarsa, küresel ekonomi yıllar sonra ilk kez yalnızca Ukrayna'daki savaştan değil, aynı zamanda Orta Doğu'dan da kaynaklanan çifte enerji şokuyla karşı karşıya kalacak." ifadelerini kullandı.

Dünya Bankası Baş Ekonomist Yardımcısı ve Beklentiler Grubu Direktörü Ayhan Köse de yüksek petrol fiyatlarının devam etmesinin kaçınılmaz olarak gıda fiyatlarını da artıracağına dikkati çekti.

Son çatışmanın tırmanmasının yalnızca bölgede değil, dünya genelinde gıda güvensizliğini yoğunlaştıracağı uyarısında bulunan Köse, "Şiddetli bir petrol fiyatı şoku gerçekleşirse, bu durum birçok gelişmekte olan ülkede halihazırda yüksek olan gıda enflasyonunu yukarı çekecektir." değerlendirmesinde bulundu.



Ünlü ekonomistten gümrük vergisi yorumu: Trump dahi mi?

Apollo Global Management'ın baş ekonomisti Torsten Sløk, Başkan Donald Trump'ın gümrük vergileriyle hem geniş çaplı ekonomik zarardan kaçınmasını hem de ABD'nin yıllık gelirini potansiyel olarak milyarlarca dolar artırmasını sağlayabilecek bir yol önerdi (Reuters)
Apollo Global Management'ın baş ekonomisti Torsten Sløk, Başkan Donald Trump'ın gümrük vergileriyle hem geniş çaplı ekonomik zarardan kaçınmasını hem de ABD'nin yıllık gelirini potansiyel olarak milyarlarca dolar artırmasını sağlayabilecek bir yol önerdi (Reuters)
TT

Ünlü ekonomistten gümrük vergisi yorumu: Trump dahi mi?

Apollo Global Management'ın baş ekonomisti Torsten Sløk, Başkan Donald Trump'ın gümrük vergileriyle hem geniş çaplı ekonomik zarardan kaçınmasını hem de ABD'nin yıllık gelirini potansiyel olarak milyarlarca dolar artırmasını sağlayabilecek bir yol önerdi (Reuters)
Apollo Global Management'ın baş ekonomisti Torsten Sløk, Başkan Donald Trump'ın gümrük vergileriyle hem geniş çaplı ekonomik zarardan kaçınmasını hem de ABD'nin yıllık gelirini potansiyel olarak milyarlarca dolar artırmasını sağlayabilecek bir yol önerdi (Reuters)

Graig Graziosi 

ABD Başkanı Donald Trump gümrük vergisi planıyla dünyayı kandırdı mı?

Apollo Global Management'ın baş ekonomisti Torsten Sløk'a göre durum böyle olabilir.

Sløk cumartesi günü "Has Trump Outsmarted Everyone On Tariffs?" (Trump Gümrük Tarifeleri Konusunda Herkesi Zekasıyla Alt mı Etti?) başlıklı bir blog yazısı yayımladı. Sløk yazısında, Trump'ın belirsizliği azaltacak ve muazzam gümrük vergilerinin getireceği ekonomik sancılardan kaçınacak kadar süre boyunca vergileri, yürürlüğe koymakla tehdit ettiği en yüksek oranların altında tuttuğu olası bir senaryoyu açıklıyor.

Ekonomist "Belki de stratejisi, Çin'e yüzde 30 ve diğer tüm ülkelere yüzde 10 gümrük vergisi uygulamak ve ardından tüm ülkelere gümrük vergisi dışındaki engelleri azaltıp ekonomilerini ticarete açmaları için 12 ay süre vermektir" diye yazıyor.

Fortune'un haberine göre bu yazı, Trump'ın "karşılıklı gümrük vergilerine" verdiği 90 günlük aranın temmuz başında sona ermesinden hemen önce çıktı. Bu karar nisanda muazzam bir hisse senedi satışını tetiklemişti.

Bu duraklamanın amacı ABD ve ticari ortaklarına anlaşmaları müzakere etmeleri için zaman tanımaktı ancak en azından kamuoyunun bildiği çok az anlaşma hayata geçirildi.

Bununla birlikte Trump yönetimi, adı açıklanmayan birkaç ticari ortağıyla anlaşmaya varmaya yakın olduklarını haftalardır söylüyor.

Sløk bu sürenin bir yıl daha uzatılmasıyla diğer ülkelerin ve ABD'li işletmelerin "kalıcı olarak daha yüksek gümrük vergilerinin uygulandığı yeni bir dünyaya" uyum sağlamak için daha fazla zaman kazanacağını ve piyasaları sarsan ani belirsizliğin azalacağını belirtiyor.

Ekonomist "Bu dünya için bir zafer gibi görünse de ABD'deki vergi mükelleflerine yıllık 400 milyar dolar gelir kazandırır" diye yazıyor. 

Ticaret ortakları gümrük vergisinin sadece yüzde 10'da kalmasından hoşnut olacak ve ABD'nin vergi gelirleri artacak. Belki de yönetim hepimizi zekasıyla alt etmiştir.

Daha önce Trump'ın gümrük vergisi planını eleştiren Sløk, ABD Başkanı'nın dengesiz ve agresif gümrük vergisi programını sürdürmesi halinde pozisyonunu değiştireceğe benzemiyor. Ancak Sløk, başkanın daha uzun bir oyun oynamaya istekli olması koşuluyla, bu işten galip çıkmanın yolunu tespit ettiğini düşünüyor.

Trump bunu yapmak isteyebilir de istemeyebilir de. Wall Street'in kendisine taktığı TACO lakabını (Trump Always Chickens Out / Trump Her Zaman Korkup Geri Adım Atar) olumsuz karşılamış gibi görünüyor ve bunun sonucunda, daha mantıklı olsa bile önerdiği politikalardan geri adım atmayı reddedebilir.

Sløk nisanda ABD ve Çin arasındaki bir ticaret savaşının Amerikalı küçük işletmeleri felç edeceği uyarısında bulunmuş ve bir miktar istikrar sağlamanın, Merkez Bankaları Sistemi'ne enflasyonla ilgili daha iyi bir görüş kazandıracağını belirtmişti. Halihazırda devlet başkanlarından küçük işletme sahiplerine kadar herkes, Trump'ın yarattığı dalgalı ekonomik sularda nasıl ilerleyeceğinden emin olamadıkları için bekle ve gör şeklinde hareket ediyor.

 Independent Türkçe, independent.co.uk/news