Brüksel Konferansı’nın gündemi siyasi çözüm

Brüksel’deki toplantının merkezinin yakınlarındaki Suriyeli aktivistler (AP)
Brüksel’deki toplantının merkezinin yakınlarındaki Suriyeli aktivistler (AP)
TT

Brüksel Konferansı’nın gündemi siyasi çözüm

Brüksel’deki toplantının merkezinin yakınlarındaki Suriyeli aktivistler (AP)
Brüksel’deki toplantının merkezinin yakınlarındaki Suriyeli aktivistler (AP)

Suriye’yi ve bölgeyi desteklemeye yönelik uluslararası Brüksel Konferansı’nın etkinlikleri kapsamında Brüksel’deki Avrupa Parlamentosu genel merkezinde düzenlenen ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri, uzmanlar ve karar yapıcıları kapsayan diyalog günleri dün de devam etti. Brüksel Konferansı’nın bakanlar oturumu ise bugün yapılacak.
Belçika Temsilcisi Marc Otte, konu hakkında Şarku’l-Avsat’a şunları söyledi: “Diyalog, Suriyelilere, ev sahibi topluluklara ve diğer taraflara birbirlerini dinlemeleri ve uluslararası toplumdan, Cenevre görüşmelerinden ve Suriyelilere yeni destek sağlamaya yönelik Brüksel Konferansı’ndan ne beklediklerini dile getirmeleri için bir fırsat sunuyor. Tabii ki, para sorunları çözmeyecek, bunun yanında gerekli ihtiyaçları sağlamada ve tutukluların ve kayıp kişilerin aranmasında yardımcı olmak için politik bir çözüme ve maddi desteğe de ihtiyaç var. Kısacası, Amerikalıların, Avrupalıların, Rusların ve Arapların yani herkesin çabasına ihtiyaç var.” Bazı gözlemciler, organizatörlerin oldukça az sayıda Suriyeli kadını davet etmeye istekli olduğunu belirttiler. Avrupalı kuruluşlar, bunun amacının Suriyeli kadınların çeşitli konulardaki görüşlerini dinlemek olduğunu söylediler.
Kadın bir katılımcı ise herhangi bir uluslararası diyalogun yararlı olduğunu, böylece yeniden soruların sorulduğunu ve eleştirilerin yapıldığını ifade etti ve şöyle dedi: “Organizatörler genellemeye gittiler ve açıklığa kavuşturmadan, Suriyeli kadınların hepsi tek bir grupmuş gibi, Suriyeli kadınların büyük katılımına işaret ettiler.  Bunun genel olarak Suriye sorununu ve özel olarak da Suriye’deki feminist hareketi ele almanın kolay yolu olduğunu düşünüyorum. Genel olarak, açık olan ve faydalı olup olmadığını söyleyemeyeceğim bir tartışma vardı. Sorular sorduk ve her şeyi masaya yatırdık. Bu fikirlerin nasıl hayata geçirileceğini göreceğiz.”
Söz konusu katılımcı, Avrupa’nın rolünden memnun olmadığını, çünkü Avrupa’nın daha büyük bir rol oynayabileceğini söyledi ve “Maalesef, Avrupa Birliği, Suriye hakkındaki tartışmayı, siyasi bir çözüm ve Beşar Esed’siz bir geçiş için aşaması olmaksızın, sadece mültecilerin geri dönmesi veya onların bölgede desteklenmesiyle sınırlıyor” ifadelerini kullandı.
Diyalogun oturum arasında, Ürdün Yüksek Nüfus Konseyi Genel Sekreteri Abla Amavi şunları söyledi: “Bu konferans, uluslararası toplumun Suriye halkına, özellikle de iltica meselesine destek sağlamak ve ayrıca yeniden imara katkıda bulunmak için neler yapılabileceğine ışık tutması açısından çok önemlidir.” Amavi, Suriye’ye destek konulu konferans serisinin devam etme olasılığına ve Brüksel Konferansı sonrası tabloya ilişkin bir soruya yanıt olarak şunları ekledi: “Suriye halkını Suriye’nin içinde ve dışında, özellikle de Ürdün, Lübnan ve Türkiye gibi oldukça etkilenen komşu ülkelerde desteklemeyi başarabilirsek 4. veya 5. Brüksel Konferansı’nın olmaması mümkündür.”
Amevi, konuşmasının devamında “Ürdün’ün, Ürdün hükümetinin çalışmaları ve Suriye krizine cevap verme planı için büyük destek almasını umuyoruz. Önceki konferanslarda Ürdün, okullar açmak ve Suriyelilere sağlık ve rehabilitasyon sistemi sağlamak için gereken desteğin sadece yüzde 62’sini aldı. Ürdün topraklarındaki 1 milyon 300 binden fazla mülteciden bahsediyoruz. Bunların yüzde 45’i 15 yaşın altında ve okullara, sağlık hizmetlerine, ailelerine yardım sağlanmasına ve ekonomik destek verilmesine ihtiyaç duyuyorlar” dedi.  
Katılımcılar, komşu ülkelerde yaşayan mültecilerin sıkıntılarını dinlediler. Organizatörler, bazı konuşmacıların korkması nedeniyle oturumun görüntülenmesini yasaklama kararı aldılar. Konuşmacılardan bazıları sahte isimler kullandılar, bazıları ise ülkesine döndükten sonra kovuşturmaya tabi tutulma olasılığını sorguladılar ve bazıları ise Suriye hapishanelerindeki tutuklulardan ve bombalı operasyonların devam ettiğinden bahsettiler.
Bir diğer kişi ise, rejimin baskınlarının devam ettiği bir zamanda konferansın hesap verebilirlik ve adalet sürecine daha büyük bir ivme sağlayacağını umduğunu belirtti ve şunları söyledi: “Avrupa ülkelerinden adalet mahkemelerinin oluşturulmasını, BM kararlarının uygulanmasını, siyasi bir geçiş süreci ve seçimler talep ediyoruz.  Ayrıca, bazıları işkence altında ölen 100 binden fazla mahkumun bulunduğu Suriye hapishaneleri için izleme komitelerine de ihtiyaç duyulmakta. Humus’taki bazı evler (Hizbullah’tan), Irak’tan ve İran’dan gelen milislerden mustarip, bu nedenle mezhepçi milislerin çıkarılmasına ve sivillerin korunmasına da ihtiyaç var.”
“Göç ve Sürdürülebilir Çözümler” başlıklı ilk seminer, dün Avrupa Parlamentosu Başkanı Antonio Tajani’nin katılımıyla gerçekleşti. Ardından, “Koruma Sağlama” ve “Eğitim ve Çocuğun Korunması” başlıklı seminerler düzenlendi. Daha sonra,  biri “Ekonomik ve Sosyal İyileşme” konulu ve diğeri ise “Suriye’de Adalet ve Sosyal Uyum” konulu iki seminer yapıldı. “Ekonomik ve Sosyal İyileşme” konulu seminere, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği temsilcileri ile Ürdün Planlama ve Uluslararası İşbirliği Bakanı Mary Kavar ve Almanya Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Bakanı Martin Jager de dahil olmak üzere Arap ve Avrupa ülkelerinden bakanlar katıldı.
Etkinliklere AB Dış Politika Koordinatörü Federica Mogherini de katıldı. Mogherini, Suriye sivil toplum kuruşlarının Kadın Danışma Kurulu ile bir araya geldi ve kadınların çatışmaların çözülmesindeki rolü tartışıldı. Mogherini ayrıca, diyalogun oturum aralarında, BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen ile bir araya geldi ve daha sonra ise diyalogun kapanış oturumuna katıldı.



Bolivya'nın eski cumhurbaşkanı yolsuzluk davasında tutuklandı

Bolivya'nın eski Cumhurbaşkanı Luis Arce (Arşiv-AFP)
Bolivya'nın eski Cumhurbaşkanı Luis Arce (Arşiv-AFP)
TT

Bolivya'nın eski cumhurbaşkanı yolsuzluk davasında tutuklandı

Bolivya'nın eski Cumhurbaşkanı Luis Arce (Arşiv-AFP)
Bolivya'nın eski Cumhurbaşkanı Luis Arce (Arşiv-AFP)

Bolivya hükümetinin açıklamasına göre, eski Bolivya Devlet Başkanı Luis Arce, ekonomi bakanı olduğu dönemdeki yolsuzluk iddialarına ilişkin soruşturma kapsamında dün La Paz'da tutuklandı.

62 yaşındaki Arce, ağustos ayındaki seçimlerde yeniden aday olmamıştı.

Eski devlet başkanı Jaime Paz Zamora'nın (1989-1993) oğlu 58 yaşındaki Rodrigo Paz, başkanlığı kazandı.

Paz'ın cumhurbaşkanlığı seçimindeki zaferi, ülkedeki büyük bir siyasi değişimi yansıttı. Bu zafer, 26 yıl boyunca Evo Morales (2006-2019) tarafından kurulan ve yönetilen Sosyalizm Hareketi (MAS) partisinin yirmi yıllık egemenliğine son verdi; Arce ise Morales'in mirasını sürdürdü.

Arce'nin cumhurbaşkanlığı, özellikle yakıt ve döviz kıtlığı gibi ciddi krizlerle gölgelendi ve bu durum protestolara yol açtı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre yolsuzluk soruşturması, Arce'nin Morales döneminde ekonomi bakanı olduğu zamana kadar uzanıyor.

Arce, kamu hazinesinden siyasi liderlerin kişisel hesaplarına para transferine izin vermekle suçlanıyor. Bu transferlerden faydalandığı şüphelenilenler arasında, geçen hafta aynı davada yaklaşık 100 bin dolar domates yetiştirme projesi için aldığı şüphesiyle tutuklanan eski solcu milletvekili Lydia Paty de bulunuyor.


ABD Temsilciler Meclisi, Suriye’ye uygulanan Sezar yaptırımlarının kaldırılmasını onayladı

ABD Senatosu (AFP)
ABD Senatosu (AFP)
TT

ABD Temsilciler Meclisi, Suriye’ye uygulanan Sezar yaptırımlarının kaldırılmasını onayladı

ABD Senatosu (AFP)
ABD Senatosu (AFP)

ABD Temsilciler Meclisi dün, 2026 yılı savunma bütçesinin tartışılması kapsamında Suriye'ye uygulanan Caesar (Sezar) yaptırımlarının kaldırmasını öngören bir tasarıyı onayladı.

ABD’li Temsilci Joe Wilson, Temsilciler Meclisi'nin Caesar Yasası'nın tamamen kaldırılmasını onaylamasından dolayı şükranlarını dile getirdi. Wilson, önümüzdeki günlerde Senato'nun da tasarıyı onaylamasını ve ABD Başkanı Donald Trump’ın imzalamasını beklediğini söyledi.

Wilson, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Bu ay Temsilciler Meclisi'nde tam iptal yasasını sunmaktan ve son altı ay boyunca Mecliste bu çabayı yönlendirmekten dolayı minnettarım.”

Wilson, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bunu gerçeğe dönüştürmemde Başkan Trump, Büyükelçi (Tom) Barrack ve Senatör (Jeanne) Shaheen’in desteğine de minnettarım. Senato'nun önümüzdeki günlerde bunu onaylamasını ve ardından Suriye'yi yeniden büyük yapmak için Başkan Trump'ın imzasına sunmasını sabırsızlıkla bekliyorum.”

Wilson dün, Suriye ile ilgili sorunların çözülmesine ve Suriye'nin rolünü yeniden kazanmasına yardımcı olmak için ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barak ile birlikte çalıştığını açıkladı.

Suriye haber ajansı SANA'ya göre yasanın iptali kapsamlı ve koşulsuzdu ve ABD’nin 2026 yılı savunma bütçe yasasında yer alan bir maddeye dahil edildi. Suriye hükümetinin yoğun diplomatik çabaları, Suriye toplumu ve Washington'da faaliyet gösteren Suriye-ABD kuruluşlarının desteği ve Suriye halkına ağır yük olan bu yaptırımların kaldırılması için çalışan kardeş ve dost ülkelerin desteği sonucunda bu karar alındı.

frgt
Beyaz Saray önünde Caesar Yasası'nın yürürlükten kaldırılmasını talep eden bir pankart taşıyan protestocular, 10 Kasım 2025 (AFP)

Suriye'nin resmi televizyonu el-İhbariyye'ye göre ABD Kongresi, 2019 yılında Beşşar Esed rejimini Suriyelilere karşı işlediği savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan dolayı cezalandırmak için Caesar Yasası'nı kabul etti. Yasa, eski rejimin hapishanelerinde işkence altında ölen tutukluların binlerce korkunç fotoğrafını sızdıran “Sezar” kod adlı Ferid el-Mezhan'a atıfla bu adla anılıyor. Yasa, Esed rejimiyle bağlantılı kişi, şirket ve kurumları hedef alan geniş kapsamlı yaptırımların uygulanmasını sağladı.


ABD ve İsrail’in “Yeni Suriye” anlaşmazlığı derinleşiyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Suriye ile olan tampon bölgeyi, üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde ziyaret etti, 19 Kasım 2025 (İsrail Hükümeti Basın Ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Suriye ile olan tampon bölgeyi, üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde ziyaret etti, 19 Kasım 2025 (İsrail Hükümeti Basın Ofisi)
TT

ABD ve İsrail’in “Yeni Suriye” anlaşmazlığı derinleşiyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Suriye ile olan tampon bölgeyi, üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde ziyaret etti, 19 Kasım 2025 (İsrail Hükümeti Basın Ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Suriye ile olan tampon bölgeyi, üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde ziyaret etti, 19 Kasım 2025 (İsrail Hükümeti Basın Ofisi)

ABD yönetiminin yeni Şam yönetimi ile güvenlik alanındaki iş birliğini genişletme yolu, İsrail'in sahadaki yaklaşımıyla çelişiyor ve iki geleneksel müttefik arasında Suriye devletinin geleceği konusunda bir anlaşmazlık olduğunu ortaya koyuyor.

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa'ar dün, Suriye ile anlaşmaya varma şansının azaldığını açıklayarak, iki tarafın ‘birkaç hafta öncesine göre anlaşmaya daha uzak’ olduğunu ve ‘yeni taleplerle birlikte iki taraf arasındaki uçurumun genişlediğini’ belirtti.

ABD gazetesi Wall Street Journal (WSJ), Beşşar Esed rejiminin düşüşünden bir yıl sonra Washington ve Tel Aviv arasında Suriye'nin geleceği konusunda bir anlaşmazlık olduğunu ve bunun nadir görüldüğünü bildirdi.

Öte yandan ABD Merkez Komutanlığı (CENTCOM) Komutanı Amiral Brad Cooper, Washington'ın ortak güvenlik tehditlerine karşı koymak için Suriye ordusuyla ‘giderek daha fazla’ iş birliği yaptığını açıkladı. Amiral Cooper’a göre ABD ordusu Suriye ordusuna ekim ayından bu yana, DAEŞ'e karşı 20'den fazla operasyonda ‘danışmanlık, yardım ve destek’ sağlarken Lübnan Hizbullahı'na gönderilen silah sevkiyatlarını engelledi. Amiral Cooper, bu kazanımların ‘Suriye hükümet güçleriyle yakın iş birliği içinde ancak elde edilebileceğini’ vurguladı.