Suriye’nin kuzeybatısında Türkiye ve Rusya arasında meydana gelen beklenmeyen krizin ardından Ankara’nın Moskova ile yakında Libya’da ateşkese varacağını duyurması sürpriz olmadı. İlk defa da iki dosya arasında ilişki kurulmuyor. Moskova Suriye’de Beşşar Esed’i, Libya’nın doğusunda da Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Halife Hafter’i destekliyor ve ikisini bir araya getiriyor. Ankara Suriye’de muhalif grupları, Libya’nın batısında Ulusal Mutabakat Hükümet’ini (UMH) destekliyor ve iki tarafın askeri güçleri arasında birbirine bağlıyor.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rus mevkidaşı Vladimir Putin arasında yapılan görüşmelerin büyük bir kısmı genellikle bu iki dosyaya ayrılıyor. Her iki taraf da müttefiklerini veya vekalet güçlerini silah, mühimmat ve siyasi açıdan destekliyor ve ardından ateşkesten bahsediyorlar. Türkiye tarafı, paralı askerleri Libya’nın kuzeyine taşımak için Suriye’nin kuzeyindeki anlaşmaların oluşturduğu sükunet ortamından faydalandı. Rusya tarafı Suriye’nin güney ve doğusundaki ‘uzlaşmacı gençlerden’ oluşan paralı askerlerini, Libya’nın doğusunda savaşmaları için eğitiyor. Bunlardan biri ‘cepheye’ toplandığında diğeri de harekete geçiyor. 2020’nin ilk çeyreğinden bu yana Trablus ve İdlib savaşları ile İdlib’deki anlaşma ve Sirte’yi silahsızlandırma teklifi arasında bir bağlantı kuruluyor.
Erdoğan ve Putin’in Mart’ın başında imzaladığı anlaşma sayesinde İdlib 2011 yılından bu yana ilk kez 6 aydan fazla bir sükunet ortamında yaşadı. Moskova’nın, Şam’ın İdlib dosyasında adım atma ve Türkiye-Rusya anlaşmalarına uygun olarak İdlib’in güney bölgelerini geri alma talebine olumlu yanıt vermeyeceği düşünülüyordu hatta bu bir yana dursun, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile Suriyeli mevkidaşı Velid Muallim düzenledikleri ortak basın toplantısında Suriye hükümet güçlerinin kontrol ettiği alanları ‘genişlettiği’ için Rusya ve Türkiye arasındaki anlaşmalara güzellemeler dizdiler. Bunun yanı sıra Moskova ve Ankara arasındaki uzlaşmanın derinliğinin bir nişanesi olarak Türk ve Rus orduları ortak devriyelerden sonra bir de ortak tatbikat gerçekleştirdi.
ABD’nin kanaatine göre, İdlib’deki durum uzun süreli bir sakinlik dönemine girecek ve ufukta askeri gelişmeler olmayacaktı. ABD’nin ilgi odağında drone’larla radikalcileri avlamak ve Suriye’nin kuzeydoğusunda radikalcilere ait seyir halindeki araçlara sızan ‘ninja kılıçları’ bulunuyordu. İdlib sakinlerinde de durumun bu haliyle istikrara kavuştuğu ve orada Türkiye’nin ekonomik, sivil ve askeri yapısıyla yaşamak için hazırlanmaya başlayacakları kanaati oluşmuştu.
Ancak iki gün önce bir sürpriz bir gelişme yaşandı. Ankara’da Rusya ve Türkiye’nin askeri ve siyasi heyetleri bir araya geldi. Türk tarafı, Rusya’nın yeni talepleri karşısında şaşırdı. Zira Rusya bu görüşmelerde Türkiye’den Suriye’deki varlığını azaltmasını talep etti. Bu kapsamda Moskova, Ankara’dan, Suriye hükümet güçlerinin Hama, Halep ve İdlib arasında kontrol altına aldığı bölgelerdeki gözlem noktalarını kaldırmasını ve Halep-Lazkiye otoyolunun (M4) güneyindeki ağır silahlarını çekmesini istedi. Sahada ise Rus uçakları İdlib’deki bölgeleri bombalarken, Moskova Ankara ile ortak devriyelerini durdurdu. Rus medyasında “İdlib’deki teröristlerin provokatif kimyasal saldırılarına” karşı uyarılar yapılıyor. Rus tarafı, bu taleplerinin Mart ayında imzalanan Moskova Anlaşması’na uyma gereğine dayandığını ve bununla Hmeymim Üssü’nden tehditleri uzaklaştırmayı ve ticari yolları aktifleştirerek ekonomi damarlarının yeniden açmayı hedeflediğini belirtiyor.
Türkiye’nin yanıtı ise daha az inatçı değildi. Nitekim Türk heyeti, Ankara’da ağırladığı Rus misafirlerine, Münbiç ve Halep’in batısındaki Tel Rıfat’ı teslim etme noktasında iki tarafın ‘şifahi yoldan’ yaptığı anlaşmayı hatırlattı. Bu anlaşma uyarınca Rus ordusunun Kürt YPG güçlerini Fırat’ın doğusundan çıkarması kararlaştırılmıştı. Ayrıca Rus misafirlere sahada konuşlanan Türk askeri varlığının boyutları hatırlatıldı. Zira İdlib ve kırsalında 12 binden fazla asker, binlerce askeri araç, yarısı askeri üsse benzeyen 60 nokta ve gözlem merkezi, Türk ordusunun eğittiği binlerce Suriyeli savaşçı, savaşın patlak vermesi halinde sınırdan içeri girmeye hazır 50 bin Türk askeri ve Kuzey semalarını kaplayacak yüzlerce drone bulunuyor.
Ankara’daki Türk heyeti masaya iki seçenek koydu. Birincisi, Halep-Lazkiye yolu ile Münbiç ve Tel Rıfat arasında değiş tokuş yapılmasıydı. Daha önce de Rusya’nın desteğini arkasına alan Suriye hükümet güçlerinin Halep’in doğusunu ve diğer bölgelerini alması karşılığında, Türkiye destekli gruplar Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı bölgelerine girmişti. Ankara böylece Suriye’de muhtemel bir Kürt yapının bağlantısını keserek ‘stratejik’ hedefini gerçekleştirmişti. İkinci seçenek ise ikili ilişkileri, askeri işbirliği, NATO ilişkilerini, Libya ve diğer dosyaları tehdit edecek şekilde doğrudan askeri çatışmaydı.
Çözüm ise ansızın gelen üçüncü seçenekle sağlandı: Libya kapısı. İdlib’deki ateşkes tehdit altında ve aynı şekilde üç Astana süreci garantörünün Suriye siyasi süreci tehdit altında. Libya’da ise ateşkesin sağlamlaştırılması ve siyasi sürecin aktifleştirilmesi için yakınlaşma söz konusu. Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun kurduğu ifadeler ise şüphesiz iki dosya arasında kurulan bağlantının boyutlarını gösteriyor. Çavuşoğlu, açıklamasında, “Suriye konusunda öncelikle bu İdlib bölgesindeki ateşkesi bizim muhafaza etmemiz lazım. Toplantılar çok verimli geçmiyor. Göreceli olarak sükûnet olması lazım. Bu böyle devam ederse siyasi süreç bitebilir” ifadesini kullandı. Bununla birlikte Çavuşoğlu başka bir müjde verdiği konuşmasında, “Libya'da ateşkes ve sonrasında atılacak adımlar konusunda görüş alışverişinde bulunmuştuk. Bu sefer biraz daha yakınlaştığını görüyoruz” dedi.
Haber analizi: Türkiye ve Rusya’nın masasında Suriye-Libya değiş tokuşu mu var?

Suriye’nin kuzeyinde bir Türk askeri konvoyu (Kasiyun)
Haber analizi: Türkiye ve Rusya’nın masasında Suriye-Libya değiş tokuşu mu var?

Suriye’nin kuzeyinde bir Türk askeri konvoyu (Kasiyun)
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة