Libya’da kadınların temsilinin artırılması olumlu tepki aldı

Libyalı milletvekilleri Tanca’da bir araya geldiler. (Şarku’l Avsat)
Libyalı milletvekilleri Tanca’da bir araya geldiler. (Şarku’l Avsat)
TT

Libya’da kadınların temsilinin artırılması olumlu tepki aldı

Libyalı milletvekilleri Tanca’da bir araya geldiler. (Şarku’l Avsat)
Libyalı milletvekilleri Tanca’da bir araya geldiler. (Şarku’l Avsat)

Libyalı kadınlar, Tunus’taki Libya Diyalog Forumu’nda toplumların ‘kadınların yasama, yürütme ve hizmet pozisyonlarına yüzde 30’dan az olmamak kaydıyla temsil ve katılımı’ konusunda uzlaşı sağlamasından memnun. Yaptıkları açıklamalarda ‘kadınları dışlamaktan vazgeçmenin ve gerçek anlamda siyasi rol oynamalarına izin vermenin zamanı geldiğini’ vurguladılar.
Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi üyesi Fatima Karis, Libyalı kadınların siyasi hayata katılımı ile ilgili olarak geçen ay meclis ve Devlet Yüksek Konseyi heyetleri arasında, anayasa kapsamında düzenlenen Siyasi Diyalog Forumu’na katıldığını belirtti. Yetkili, Tunus’taki Siyasi Diyalog Forumu’nun düzenlenmesi öncesinde insan hakları aktivistleri ve partizanlardan oluşan kadın gruplarıyla düzenlenen dört istişare oturumunda da yer aldığı bilgisini verdi.
Karis, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada Tunus Diyalogu’na katılan kadınların, ‘gelecek yönetimin liderlik pozisyonlarındaki kadın temsilinin yüzde 30’dan az olmamasını’ talep ettiklerini aktardı. “Bu durum, kadınların yıllardır olduğu gibi sadece Sosyal İşler Bakanlığı koltuğuna mahkum edilmeyeceği anlamına geliyor” diyen Fatima Karis, gelecek parlamentodaki temsil paylarının yaklaşık 60 koltuk artmasının beklendiğini kaydetti.
Karis sözlerini şöyle sürdürdü:
“Forumda, Başkanlık Konseyi’nin ve yeni hükümetin liderlik kriterlerini belirleme tartışması sırasında bazı kadınların ismine yer verildi. Siyasi hesaplamalar erkek bir bakış açısıyla karakterize edilmiş olmasına rağmen bu başlı başına iyi bir gelişmedir.”
Kadınların çabalarının bir sonraki hükümette onlarla ilgilenecek ve haklarını savunacak kadın bir bakanın olması için devam edeceğini vurgulayan Milletvekili Karis, “2014 yılında Libya parlamentosunun seçilmesinden bu yana mücadele ettikleri bu hedefe ulaşmak için batıdaki ve doğudaki Libyalı kadınlar arasında bir fikir birliği, iletişim ve ortak eylem mevcut” ifadesini kullandı.
Foruma katılan 16 kadının imza attığı bir bildiride, kadınların siyasi sürece katılımının artırılmasına yönelik bir dizi ilke ve öneri yer aldı. Bunların başında ‘kadınların liderlik pozisyonlarına katılımlarının yüzde 30’un altında olmaması, karar alma ve devleti inşa etme süreçlerine katılımı ilkesini yürürlüğe koyarak hükümet başkanının iki yardımcısından birin bir kadının atanması’ geliyor.
Diğer yandan Devlet Yüksek Konseyi üyesi Macide el-Fallah, ‘Tunus Forumu’nun tamamlanmasını, başarısını ve Libya krizine kalıcı bir siyasi çözümün sağlanmasını destekleyecek güçlü bir kadın rolüne ulaşılması’ beklentisini dile getirdi. Şarku’l Avsat’a açıklamalarda bulunan Fallah, “Forumun başarısı, ülkenin güvenliğini sağlamak anlamına geliyor. Kadınların da isteği bu” dedi. Üye, foruma katılan kadınların oturumlarda güçlü siyasi katkılarda bulunduklarının altını çizerek, herkes tarafından takdir edildiklerini vurguladı.
Tobruk’taki Temsilciler Meclisi üyesi Sabah Cuma da başta foruma katılanlar olmak üzere Libyalı kadınlara yöneltilen eleştirilere karşı çıkarak bir sonraki hükümette üçte bir pay almayı garanti altına almaya çalıştı. Cuma, “Kadınlar toplumun yarısını oluştururken, daha disiplinli ve daha az yolsuzluğa bulaşmış haldelerken tecrübe ve dürüstlük koşulları sağlandığı sürece neden liderlik pozisyonlarından bir pay almıyorlar?” diye sordu. Yakın geleceğin Libyalı kadınlara getireceklerine dair iyimser olduğunu ifade eden Sabah Cuma, ‘geleneksel rollerle sınırlı olmaktan uzak, mevcut siyasi sürece daha fazla entegre etme politikalarının güçlendirileceğine’ dikkat çekti.
Diğer yandan başkent Trablus ve Bingazi’de kurulan iki yeni mahkemeye kadın ve çocuklara yönelik şiddet olaylarını incelemek üzere beş kadın hakim atandı. Durum, Birleşmiş Milletler’in (BM) Libya Destek Misyonu (UNSMIL) tarafından ‘ülkede kadın ve çocuk haklarının geliştirilmesi açısından önemli bir adım’ olarak nitelendirildi.
Geçici hükümette Sosyal İşler Bakanlığı’na bağlı Kadın ve Çocuk Dairesi Başkanı Dr. Zehra el-Barasi, Libyalı kadınların siyasi diyaloglarda hiçbir çaba ve katılımlarının olmadığını bildirdi. Barasi, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Oldukça yavaş bir hızda değişen toplum kültürünün yanı sıra erkek bakış açısı, devleti ve liderlerini halen kontrol ediyor. İster hükümette olsun ister yasama meclislerinde, doğudaki ve batıdaki önemli pozisyonların çoğunu erkekler yönetiyor. Kadın tek bir kadın bakan veya büyükelçi göremiyoruz.”
Dr. Zehra el-Barasi bu durumu, geçmiş yıllarda ülkeyi vuran ve kadınların liderlik pozisyonlarına ulaşma yeteneklerinin zayıflamasına neden olan siyasi bölünmeden kaynaklandığını söyledi.



Trump'ın elçisi: Irak kritik bir dönüm noktasında ve silahlı gruplar var olduğu sürece başarılı olamaz

ABD'nin Irak Büyükelçisi Mark Savaya (Irak medyası)
ABD'nin Irak Büyükelçisi Mark Savaya (Irak medyası)
TT

Trump'ın elçisi: Irak kritik bir dönüm noktasında ve silahlı gruplar var olduğu sürece başarılı olamaz

ABD'nin Irak Büyükelçisi Mark Savaya (Irak medyası)
ABD'nin Irak Büyükelçisi Mark Savaya (Irak medyası)

ABD Başkanı'nın Irak Özel Temsilcisi Mark Savaya dün yaptığı açıklamada, Irak'ın kritik bir dönemeçte olduğunu ve silahlı grupların devletle rekabet edip devletin rolünü baltaladığı bir ortamda hiçbir ulusun başarılı olamayacağını söyledi.

Savaya, Irak'taki bölünmüşlüğün ülkenin uluslararası konumunu zayıflattığını, ekonomisini boğduğunu ve ulusal çıkarlarını koruma yeteneğini sınırladığını belirterek, hükümetin ülkeyi bölgesel çatışmalardan uzak tutan ve ulusal önceliklere odaklanan bir yaklaşım izlediğinde, istikrarın mümkün olduğunu kanıtladığını ifade etti.

Irak'ta istikrarın sağlanmasının sorumlu liderlik ve devleti ve kurumlarını güçlendirmeye yönelik kararlı bir yaklaşım gerektirdiğini vurgulayan yetkili, siyasi ve dini liderlerin kararlarının, Irak'ın egemenlik ve güç yolunda ilerleyip ilerlemeyeceğini veya parçalanma ve gerilemeye doğru kayıp kaymayacağını belirleyeceğini belirtti.

Trump'ın liderliğinde Amerika Birleşik Devletleri'nin bu kritik dönemde Irak'ı desteklemeye tamamen hazır olduğunu teyit etti.


Yoksulluk içinde boğulan Gazze, iki aylık kırılgan ateşkesi sona erdirdi

Filistinli bir anne, dün Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nde soğuktan ölen kız bebeğinin yasını tutuyor (Reuters)
Filistinli bir anne, dün Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nde soğuktan ölen kız bebeğinin yasını tutuyor (Reuters)
TT

Yoksulluk içinde boğulan Gazze, iki aylık kırılgan ateşkesi sona erdirdi

Filistinli bir anne, dün Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nde soğuktan ölen kız bebeğinin yasını tutuyor (Reuters)
Filistinli bir anne, dün Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nde soğuktan ölen kız bebeğinin yasını tutuyor (Reuters)

Gazze Şeridi, İsrail ve Hamas arasında geçen ekim ayında başlayan kırılgan ateşkes anlaşmasının üçüncü ayına dün girdi. Kuşatma altındaki halk, İsrail'in ihlalleri ve ciddi yardım eksikliğiyle birlikte iki ay geçirdi.

Gazze Şeridi'ni kasıp kavuran şiddetli hava koşulları ve yoğun yağışlar, halihazırda bir bebeğin soğuktan ölmesiyle sonuçlanan zorlu koşulları gidermek için gerekli malzemelerin ulaştırılmasının aciliyetini bir kez daha vurguladı. Birleşmiş Milletler Filistinli Mülteciler Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA), yağışların neden olduğu artan acıların "tıbbi ve yeterli barınma malzemeleri de dahil olmak üzere insani yardımın kesintisiz akışı yoluyla önlenebileceğini" belirtti.

Bu arada, İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı İtamar Ben-Gvir dün, Hamas'ın askeri kanadına adını veren, İsrail sınırları içinde bulunan tarihi lider İzzeddin el-Kassam'ın türbesini kaldırma sözü verdi. Ben-Gvir, güvenlik güçleri ve bir vinç eşliğinde, Suriye doğumlu el-Kassam'ın türbesinin yanına kurulan dua çadırını sökerken çekilmiş bir video yayınladı. Hamas, güvenlik bakanının eylemlerinin "kutsallığa karşı eşi benzeri görülmemiş bir ihlal ve kutsal yerlere saygısızlık" olduğunu ifade etti.


Ateşkesin zorlu eşiği: Silahsızlanma maddesi ABD–İsrail–Hamas üçgenini kilitliyor

TT

Ateşkesin zorlu eşiği: Silahsızlanma maddesi ABD–İsrail–Hamas üçgenini kilitliyor

Ateşkesin zorlu eşiği: Silahsızlanma maddesi ABD–İsrail–Hamas üçgenini kilitliyor

İsrail, ABD Başkanı Donald Trump’ın ekimde ilk aşaması uygulamaya giren Gazze ateşkes planı kapsamında Hamas’ın tamamen silahsızlandırılması şartında ısrarını sürdürüyor. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilerle Tel Aviv, Hamas’ın uzun süreli bir ateşkes karşılığında silahların “dondurulması” yönündeki önerisini reddetti.

Fransız Haber Ajansı AFP bugün (Perşembe) konuşan bir İsrailli yetkili, “20 maddelik plan çerçevesinde Hamas’ın geleceği yok; örgüt silahsızlandırılacak” dedi. Aynı yetkili, “Gazze tamamen silahtan arındırılmış olacak” ifadelerini kullandı.

Bu açıklamalar, Hamas’ın yurtdışı siyasi büro şefi Halid Meşal’in Al Jazeera’da yayımlanan röportajında, “Direnişin tamamen silahsızlanması kabul edilemez. Silahların dondurulması veya muhafaza edilmesi gibi seçenekler tartışılıyor” sözlerinin ardından geldi.

y
Hamas lideri Halid Meşal (X)

İsrail Ordu Radyosu da Tel Aviv’in “Gazze’nin tamamen silahsızlandırılması” talebini yinelerken, ABD ile konuya dair “sürekli koordinasyon” yürütüldüğünü aktardı.

10 Ekim’de yürürlüğe giren ateşkes anlaşması, Hamas ve diğer silahlı grupların silahsızlandırılmasını öngörüyor.

ABD yönetimi son günlerde daha esnek bir yaklaşım sergiliyor

Hamas’ın üst düzey bir kaynağı, Şarku’l Avsat’a konuşarak Trump yönetiminin silahsızlanma vurgusunu sürdürmekle birlikte, son dönemde arabulucular ile hareket arasında dolaşan bazı önerilere “daha açık” bir tutum sergilediğini belirtti.

Aynı kaynak, “Hareketin sunduğu ve arabulucuların geliştirdiği çeşitli fikirler var. Hâlâ farklı taraflarca iletilen yeni formüller tartışılıyor; amaç ikinci aşamaya geçişi hızlandırmak” dedi.

Bu beklenti, ABD’nin son açıklamalarıyla çelişiyor. ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Mike Waltz, İsrail Cumhurbaşkanı İsaac Herzog’la görüşmesinde, Washington’un “Hamas’ın kendini yeniden inşa etmesine asla izin vermeyeceğini” söyledi.

f
ABD'nin Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Mike Waltz (AFP)

Hamas kaynakları, temasların sürdüğünü ve sürece dair “her zamankinden daha ciddi bir irade” oluştuğunu ifade ediyor. Hareket, silahların korunması, depolanarak “dondurulması” veya bir Arap ya da İslam ülkesinin gözetimine devredilmesi gibi formüllerin değerlendirilebileceğini düşünüyor.

Hamas içerisinden bir başka kaynak, arabulucuların “silahsızlandırma, uluslararası güç konuşlandırılması ve Gazze’nin yönetimi gibi konularda ABD ile geniş bir anlayış zemini yaratabileceğini” belirtti.

Meşal, “silahtan arındırma değil dondurma” önerisini anlatırken, “İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının tekrarlanmayacağına dair sağlam garantiler sağlayacak bir çerçeve oluşturmak istiyoruz” dedi.

“Filistin yönetiminin rolü”

İsrail, Hamas’ın elindeki son İsrailli rehinenin naaşı teslim edildikten sonra planın ikinci aşamasına geçilmesinde ısrar ediyor. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçişin “yakın” olduğunu belirtti ancak “Gazze’nin silahsızlandırılması gibi zorlu dosyalar bulunduğunu” ifade etti.

sdfrg
Filistin Ulusal Güvenlik Kuvvetleri'ndeki Özel Harekat Birimi 101 (Ulusal Güvenlik web sitesi)

Tartışmalar sürerken, Filistin yönetimi ise Gazze’de tam yetki devrinde ısrar ediyor. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, son günlerde Arap, İslam ve Avrupa liderleriyle temaslarında yönetimin Gazze’de sorumluluk üstlenmeye hazır olduğunu vurguladı.

Hamas, bu pozisyona kamuoyu önünde yanıt vermese de, hareketin üst düzey bir kaynağı Şarku’l Avsat’a yaptığı değerlendirmede, “Filistin yönetiminin Gazze’de sorumluluk üstlenmesine karşı değiliz; ancak bunun ulusal bir uzlaşı programına dayanması gerekir” dedi.

Kaynak, “İsrail’in Gazze’de Filistin yönetiminin herhangi bir rolünü reddettiğini ve bu engelin aşılması için uluslararası baskıların devrede olduğunu” belirtti.