Nahda Barajı ile ilgili çekişmenin çözümünde ‘koordinasyon’ rolü üstlenen Rusya, Afrika Birliği’nin çözümünü destekliyor

Mısır müzakerelerin yeniden başlaması için ‘tek taraflı uygulamaların durdurulması’ şartını koştu.

Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri’nin dün Kahire’de Rus mevkidaşını karşıladığı sırada (AP)
Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri’nin dün Kahire’de Rus mevkidaşını karşıladığı sırada (AP)
TT

Nahda Barajı ile ilgili çekişmenin çözümünde ‘koordinasyon’ rolü üstlenen Rusya, Afrika Birliği’nin çözümünü destekliyor

Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri’nin dün Kahire’de Rus mevkidaşını karşıladığı sırada (AP)
Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri’nin dün Kahire’de Rus mevkidaşını karşıladığı sırada (AP)

Rusya, Nahda Barajı konusunda Mısır, Sudan ve Etiyopya arasındaki diyalog için ‘iyi koşullar hazırlamak’ amacıyla koordinasyon rolü oynamaya hazır olduğunu dile getirerek, bunun ‘arabulucu’ rolüne dönüşmesini reddetti. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, dün yaptığı açıklamada, ülkesinin “Afrika sorunlarının Afrikalılar tarafından çözülmesi için bu süreçte Afrika Birliği’nin rolüne büyük önem verdiğini” söyledi.
Lavrov dün Mısır’ın başkenti Kahire’de Mısırlı mevkidaşı Samih eş-Şukri ile görüşmesinde Nahda Barajı’nı da kapsayan bir dizi meseleyi ele aldı.
Şukri’nin aktardığına göre, Lavrov görüşmede “meselenin Mısır ve halkı açısından önemini anladığını” belirterek, Moskova’nın “Üç ülkenin, Mısır, Sudan ve Etiyopya’nın çıkarlarını sağlayacak, tansiyonu düşürecek ve Nil Nehri’nin döküldüğü ülkelerin (Mısır ve Sudan) su çıkarlarına zararlı etki edecek her türlü sonucun veya alınacak tek taraflı uygulamaların önüne geçecek bir anlaşmaya varmak için koordinasyon rolü oynamaya hazır olduğunu” ifade etti.
Şukri, Lavrov ile basın toplantısında yaptığı konuşmada, “Uluslararası alanda imkanları ve etkisi olan bir devlet olmasının yanı sıra Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi daimi üyesi olması dolayısıyla merkezi bir rolü bulunan Rusya ile yakın koordinasyonu sürdüreceğiz” dedi.
Etiyopya, elektrik üretmek amacıyla Nil Nehri’nin ana kolu üzerinde baraj inşa ediyor. Ancak Sudan ve Mısır, barajın su kaynaklarını etkilemesinden endişe ediyor.
Taraflar arasında yaklaşık 10 yıldır süren görüşmelerde mesafe kat edilemedi. Etiyopya’nın Mısır ve Sudan ile daha önce barajın dolum ve işletimiyle ilgili imzaladığı anlaşmayı görmezden gelerek Temmuz ayında baraj rezervuarının doldurulması noktasında ikinci aşamaya geçmekte ısrar etmesi, taraflar arasındaki çekişmenin son haftalarda tırmanmasına neden oldu.
Şukri, açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:
“Mısır Nahda Barajı konusunda son 10 yılda müzakere süreci üzerinden çözüme ulaşmaya çalıştı ve bu konuda büyük bir çaba sarf etti. Etiyopya ve Sudan’ın çıkarlarını gözetmek ve tüm tarafların haklarını eşit bir şekilde, suyun döküldüğü iki ülkeye zarar verilmeden ve su payları eksilmeden sağlamak için bu konuyla ilgili büyük bir esneklik gösterdi.”
Bu meselenin “Mısır Devleti açısından varoluşsal bir mesele olduğunu” söyleyen Şukri, taraflardan birinin tek taraflı uygulamalarda bulunması durumunda bu meseleyi müzakere çerçevesinde ele almayı kabul etmeyeceklerini belirtti.  Şukri, “Tek taraflı önlemler çözüme ulaşmaya uygun olmadığı gibi müzakerelerin sürdürülmesine de uygun değildir. Çünkü tek taraflı uygulamalar müzakereleri baltalamakta ve müzakereleri üzerinde yürüyebileceğimiz bir içerik haline getirmemektedir” diye konuştu.
Rusya’ya, çekişmede daha büyük rol oynama çağrısında bulunan Şukri, “Rusya ikili ilişkileri çerçevesinde tüm taraflara bu konuda bir çözüme ulaşma ihtiyacı konusundaki görüşünü dile getirme gücüne sahiptir. Mısır’ın geçen yıl Güvenlik Konseyi ile başvurduğu temasla başlayan ve kendisine dayanılan Afrika süreci Etiyopya’nın inadı yüzünden tökezliyor. Tek taraflı uygulamalara başvurmaktan kaçınmaya zorlaması için Rusya’yı üç ülkeyle bağlayan ilişkilere, etkisi ile uluslararası saygın konumu sayesinde sahip olduğu güce güveniyoruz” ifadelerini kullandı.
Taraflar arasındaki müzakereler geçen yıl Temmuz ayından bu yana Afrika Birliği’nin gözetiminde yapılıyor. Ancak Birlik uzlaşmacı bir çözüme ulaşmada başarısız oldu.
Bununla birlikte Lavrov, ülkesinin Afrika’nın sorunlarının Afrika tarafından çözülmesi için bu süreçte Afrika Birliği’nin rolüne büyük önem verdiğini söyledi. Rusya’nın üçlü diyalog üzerinden çözülebilecek bu meseleyle ilgilendiğini ve sadece “diyalog için iyi şartlar hazırlama” rolü üstleneceğini belirten Lavrov, “Rus yönetimi başka hiçbir rol oynamaya çalışmıyor ve arabuluculuk rolü için davet edilmedik” dedi.
Mısır ve Sudan geçtiğimiz günlerde Etiyopya’nın ikinci dolum işlemiyle ilgili karşılıklı bilgi alışverişinde bulunma önerisini reddederken, Etiyopya da kapsamlı ve bağlayıcı bir hukuki anlaşmanın yapılması teklifine bağlı kalmaya devam ediyor. Mısır Su Kaynakları Bakanlığı, Etiyopya’nın önerisi üzerine yaptığı açıklamada, “Mısır, Etiyopya’nın her türlü tek taraflı uygulamalarını reddediyor ve Etiyopya’nın suyun döküldüğü iki ülkeye emrivaki dayatma çabalarına siyasi ve teknik koruma sağlayacak uzlaşmaları ve reçeteleri kabul etmeyecek” ifadelerini kullandı.
Buna karşılık, Etiyopya Dışişleri Bakanlığı dünkü açıklamasında, Nahda Barajı’yla ilgili rezervuar dolum süreci, güvenlik ve teknik aksaklıkların giderilmesi konusunda Sudan’ın tüm endişeleri giderdiğini kaydetti.
Açıklamada, “Mısır, Etiyopya’nın esnek tavrını ve müzakere yapmak için iyi niyetle yaptığı uzlaşmaları tanımıyor. Barajın güvenliğiyle ilgili bilgi ve veri alışverişi, Etiyopya’nın ilgilendiği ve her şeyden önce güvenliği için önem verdiği bir meseledir” denildi. Etiyopya, Nil Nehri’ne kıyısı bulunan ülkelere müzakereleri yeniden başlatma çağrısında bulundu.



Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
TT

Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)

İsveç Göç Bakanı Johan Forssell, bugün yaptığı açıklamada, Stockholm ve Şam'ın, İsveç'te işlenen suçlardan hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacağını duyurdu. Bu, Stockholm'ün Suriye'ye yaptığı yardımların bir kısmını dağıtmaya devam edebilmesi için koyduğu bir koşuldu.

Forssell, İsveç kamu yayın kuruluşu SR'de yaptığı açıklamada, söz konusu kişilerin "İsveç'te bulunan ve orada suç işlemiş Suriye vatandaşı kişiler olduğunu ve sınır dışı edilmeleri gerektiğini, ancak bunun çeşitli nedenlerle bazen çok zor olduğunu" belirtti.

Forssell ve Uluslararası Kalkınma Bakanı Benjamin Dossa, bu hafta Suriye'yi ziyaret ederek Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ile görüştü. Bu, İsveçli bakanların 2011'den bu yana Şam'a yaptığı ilk ziyaretti.

2015 yılında savaştan kaçan birçok Suriyeliye İsveç'te sığınma hakkı tanıyan büyük göçmen akınının ardından, ardışık sol ve sağ hükümetler sığınma kurallarını sıkılaştırdı.

Forssell, "İsveç'in en önemli önceliklerinden biri konusunda iş birliği yapmayı kabul ettik," diyerek, "İsveç'e gelenlerin büyük çoğunluğu dürüst ve yasalara saygılı, ancak suç işleyenler de var" ifadeleriini kullandı.

Forssell, "Bu insanları sınır dışı edebilmeliyiz; İsveç'te onlara yer yok" dedi.

İsveç kalkınma yardımlarını düzenleyen ve artık göçü azaltmayı ve sınır dışı işlemlerini hızlandırmayı da içeren yeni ilkeye işaret etti; bu iki hükümet önceliği var.

"İsveç çıkarlarımız tehlikede... Kalkınma yardımı sağladığımızda, bu ülkelerin bizimle iş birliği yapmalarını ve vatandaşlarını, özellikle de İsveç'te suç işleyenleri geri almalarını bekliyoruz. Benzer adımlar atılmazsa, kalkınma yardımı sağlamayacağız" dedi.

İki bakan, Suriyelilerin geri dönüşü konusunu eş-Şara ile genel olarak görüştü. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre ülkelerine dönmek isteyen Suriyelilere, seyahat masrafları ve diğer lojistik giderlerini karşılamak üzere mali yardım alma hakkı tanınıyor.


Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
TT

Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)

Alman Haber Ajansı'nın (DPA) haberine göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) toplantısında Rus silahlarının etkinliği hakkında konuştu.

Rus haber ajansı Interfax'ın aktardığına göre Putin, bugün Kırgızistan'da düzenlenen askeri ittifak toplantısında, "Gerçek muharebe operasyonlarında etkili olduğu kanıtlanmış modern Rus silahları ve teknolojisiyle birleşik silahlı kuvvetleri donatmak için geniş çaplı bir program başlatmayı öneriyoruz" dedi.

Rusya, Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaşta düzenli olarak yeni silah sistemleri test ediyor.

Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te konuşan Putin, hava ve savunma kabiliyetlerine odaklanan ortak askeri tatbikatların planlandığını söyledi.

 KGAÖ, Rusya'nın hakim olduğu bir askeri ittifaktır.

Şu anda eski Sovyet cumhuriyetleri olan Tacikistan, Kırgızistan, Kazakistan ve Belarus'u kapsamaktadır.

Ermenistan, Dağlık Karabağ bölgesindeki anlaşmazlıkta Azerbaycan'a yenilmesinin ardından Rusya ile gerginliğin artması üzerine Şubat 2024'te ittifak üyeliğini dondurdu.


İsrail Savunma Bakanı Katz: Suriye’deki silahlı gruplar Golan Tepeleri’ni ele geçirmeyi düşünüyor

Golan Tepeleri (Reuters)
Golan Tepeleri (Reuters)
TT

İsrail Savunma Bakanı Katz: Suriye’deki silahlı gruplar Golan Tepeleri’ni ele geçirmeyi düşünüyor

Golan Tepeleri (Reuters)
Golan Tepeleri (Reuters)

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Knesset Dışişleri ve Savunma Komitesi toplantısında yaptığı açıklamada, Suriye’deki bazı silahlı grupların Golan Tepeleri’ni ele geçirmeyi düşündüğünü söyledi. Şarku’l Avsat’ın Times of Israel’den aktardığına göre Katz, İsrail’in Şam ile güvenlik anlaşması ya da normalleşme yolunda olmadığını belirterek, Suriye ordusu ya da ülkedeki farklı milislerin İsrail yerleşimlerine saldırma veya Suriye’deki Dürzi toplumunu yeniden tehdit etme ihtimaline karşı hazırlık yapıldığını ifade etti.

Katz, Husilerin de Golan Tepeleri’ne yönelik olası bir kara harekâtını değerlendirdiğini söyledi.

Öte yandan, İsrail güçleri Aralık 2024’te Beşşar Esad rejiminin çöküşünün ardından Suriye’nin güneyinde dokuz noktada konuşlandı. Bu noktaların büyük bölümü, iki ülke arasındaki sınırda Birleşmiş Milletler tarafından izlenen tampon bölgede yer alırken, konuşlanma alanları arasında Cebel Hermon’un (Şeyh Dağı) Suriye tarafındaki iki nokta da bulunuyor.

İsrail, bu birliklerin İsrail yerleşimlerini korumak ve düşman unsurların eline geçtiğinde tehdit oluşturabilecek silahları güvence altına almak amacıyla Suriye topraklarında yaklaşık 15 kilometre derinliğe kadar faaliyet yürüttüğünü açıkladı. Bu potansiyel tehdit unsurları arasında Lübnan Hizbullahı ile İran destekli diğer milis gruplar da yer alıyor.

Suriye’nin güneybatısında bulunan Golan Tepeleri, başkent Şam’ın yaklaşık 60 kilometre batısında yer alıyor ve toplamda 1.860 kilometrekarelik bir alanı kaplıyor. İsrail, Haziran 1967 Savaşı sırasında bölgenin yaklaşık 1.250 kilometrekarelik kısmını işgal etmiş, 1981’de ise fiilen ilhak etmişti. Ancak bu ilhak, bölgeyi hâlen işgal altındaki Suriye toprağı olarak kabul eden Birleşmiş Milletler tarafından tanınmıyor.