Siyasi meselelerin engellediği hayati öneme sahip dosya: Libya’nın yeniden inşası

Bazıları, Libya’nın yeniden inşası için halk tarafından seçilmiş bir hükümetin kurulması ve güvenliğin yeniden sağlanması gerektiğini düşünüyor

Bingazi’de ‘terörist gruplarla’ yaşanan çatışmalar sırasında zarar gören binaların bir bölümü (Reuters – Arşiv)
Bingazi’de ‘terörist gruplarla’ yaşanan çatışmalar sırasında zarar gören binaların bir bölümü (Reuters – Arşiv)
TT

Siyasi meselelerin engellediği hayati öneme sahip dosya: Libya’nın yeniden inşası

Bingazi’de ‘terörist gruplarla’ yaşanan çatışmalar sırasında zarar gören binaların bir bölümü (Reuters – Arşiv)
Bingazi’de ‘terörist gruplarla’ yaşanan çatışmalar sırasında zarar gören binaların bir bölümü (Reuters – Arşiv)

Libya’daki siyasi krizler, Birleşmiş Milletler’in (BM) ülkedeki siyasi taraflarla cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinin yapılması için yeni bir tarih belirlemeye yönelik istişareleri karşısında Libya’nın yeniden inşası dosyasını tartışmaya başlama şansını azalttı. Ancak Libya Devlet Yüksek Konseyi (DYK) Üyesi Ahmed en-Naki’nin Başbakan Abdulhamid ed-Dibeybe liderliğindeki Ulusal Birlik Hükümeti’nin (UBH) seçimler yapılana kadar herhangi bir engel olmaksızın görevlerini yerine getirmesine izin verilmesi halinde bu durumun tamamen değişebileceğini söyledi.
Şarku’l Avsat’a açıklamalarda bulunan Naki, başta Temsilciler Meclisi (TM) ve DYK olmak üzere çeşitli taraflar arasında ülkede seçimlerin düzenlenmesi için gerekli anayasal zeminin bulunması konusunda bir uzlaşıya varılmasına ilişkin istişarelerin sürdüğünü ve bu istişarelerin yaklaşık altı ay veya daha uzun bir süre devam edebileceğini kaydetti.
Naki, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Elbette seçimler nedeniyle yeniden inşa gibi bazı hayati öneme sahip konular gözden kaçabilir. Bu, 2011 yılından bu yana Libya'da yaşanan silahlı çatışmalar sonucunda evlerinin yıkılması yüzünden ülke içinde yerinden edilmiş durumda olan Libyalıların çoğunluğu için özel önceliği olan bir dosyadır. Eğer hükümete çalışamaya devam ederse şu an var olan siyasi gerilimler nedeniyle aksayan Mısır gibi bazı komşu ülkelerle yeniden yapılanma ve kalkınma projeleri için imzalanan sözleşmelerin bazılarını uygulamaya başlayabilir.”
Naki, yeniden inşa sürecine getirdikleri zorluklar bakımından ülke genelindeki silahlı grupların ya birleştirilmeleri ya da lağvedilmeleri gibi güvenlik konusunda yaşanan mevcut kaosu ortadan kaldırmaya yönelik çeşitli planların hazırlandığını ve yakında uygulanacağını belirtti. Naki’ye göre yatırımcıların ve yabancı işçilerin ülkeye gelmeyi ve yeniden yapılanma sürecine katılmayı reddetmesinin ana nedeni de bu güvenlik kaosu.
Libya'da, son yıllarda, özellikle bazı komşu ülkelerden gelen yabancı işçilerin, silahlı gruplar tarafından ailelerinden fidye istemek için kaçırılması olayları meydana geldi.
TM Fizan Parlamento Bloğu Başkanı Milletvekili Mehdi el-Ağver, yakın bir gelecekte yeniden yapılanma dosyasının ciddi bir şekilde ele alınmasını beklemediğini söyledi. Ağver, dosyanın, elektrik gibi ‘hayati öneme sahip alanlarda acil ihtiyaçları karşılayan projeler’ olarak tanımlanabilecek projelerle sınırlı kalacağını düşündüğünü belirtti.
Şarku’l Avsat’a konuşan Ağver, ülkenin yeniden inşası dosyasının, yatırımla ilgili yasaların gözden geçirilmesi ve güncellenmesinin yanı sıra ülkede siyasi ve güvenlik alanlarında istikrarın sağlanmasını gerektirdiğini söyledi. Ağver, bazı çevrelerin, Ulusal Birlik Hükümeti’nin (UBH) siyaset sahnesine odaklandığı ve bu dosyayla ilgilenmediği yönündeki iddialarını da reddetti.
UBH’nin geçici bir hükümet olarak görev süresinin kısa olması nedeniyle yeniden yapılanma üzerinde çalışması gerekmediğini belirten Ağver, ülkenin yeniden inşasının uzun ve orta vadeli planlar gerektirdiğinin altını çizdi.
Ağver, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Dosyanın, siyasi kazanımları elde etme umuduyla yeniden inşa sürecini belirli ülkelerin onayını almak için kullanan bir hükümete değil, konuyu ülke için birinci öncelik olarak gören iradesi güçlü bir hükümete ihtiyaç duyduğuna şüphe yok.”
Bingazi Şehri Yürütme Konseyi Başkanı Sakir Ebu Civari, Libya halkının çoğunluğu gibi, gerek silahlı çatışmalar sırasında zarar gören eski yerleşim bölgeleri için gerekse yeni yerleşim bölgeleri için olsun yeniden inşa dosyası geri plana itilip siyasete odaklanılmasından duyduğu endişeyi dile getirdi.
Siyaset sahnesindeki gelişmelerle ilgilenilirken daha önce de girişimlerde bulunulan yeniden inşa sürecinde önümüzdeki dönemde ilerlemeye yönelik bir ivmenin de olmasını umduğunu ifade eden Ebu Civari, herkesin, UBH’nin 2011 yılından bu yana askıya alınmış haldeki projeleri yeniden başlatmak amacıyla gerekli fonlara sahip olunduğu ve yabancı firmaların Libya’daki çalışmalarına başlamak için geri döneceği konusunda yaptığı açıklamayla sevindiğine işaret etti.
Bingazi’nin durumuna değinen Ebu Civari, şehrin, başta İtalya’nın mirasına ve mimari özelliklerine sahip eski mahallelerinde olmak üzere yüzde 25'inde halen büyük bir yıkım içinde olduğunu söyledi. Ebu Civari, terör örgütlerinin, 2017 yılının ortalarında su ve elektrik santralleri ile köprüler dahil olmak üzere altyapı ve hayati öneme sahip tesislere verdikleri zararlar yüzünden şehrin yeniden inşası ve kalkınma projelerinin maliyetlerinin yükseldiğini de sözlerine ekledi.
Hükümetin ekonomi kurmaylarının yeniden inşanın maliyeti konusundaki tahminleri, bir takım farklılıklar gösteriyor. Ekonomi İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Selame İbrahim el-Guveyl, bu maliyetin yaklaşık 500 milyar dinar (yaklaşık 110 milyar dolar) olduğunu söylerken Ekonomi ve Ticaret Bakanı Muhammed el-Huveyc, yeniden inşanın toplam maliyetinin 200 milyar doları bulmasının beklendiğini belirtti.
Libya’da yeniden inşa sürecinin başlatılmasına en çok ihtiyaç duyan şehirlerle ilgili olarak eski Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin (UMH) Göç ve Mültecilerden Sorumlu Devlet Bakanı Yusuf Ebu Bekir Celale, bu şehirlerin Sirte, başkent Trablus'un güneyi, Mezrak, Ubari, Sebha ve Taverga gibi doğrudan silahlı çatışmalara sahne olan bölgeler olduklarını söylemişti. Söz konusu bölgelerde yaşayanların çoğu halen ülkenin batısı, doğusu ve güneyindeki çeşitli bölgelerde yerinden edilmiş durumdalar. Terör örgütlerine karşı yapılan operasyonlara sahne olan Bingazi de yeniden inşaya ihtiyaç duyan Libya şehirlerinden biri.



Dürzi liderliğinde gerilim: Suveyda’da ‘darbe girişimi’ iddiasıyla din adamları gözaltına alındı

Suriye Kızılayı, Suveyda'dan tutukluların teslim edilme işlemlerini takip ediyor (SANA)
Suriye Kızılayı, Suveyda'dan tutukluların teslim edilme işlemlerini takip ediyor (SANA)
TT

Dürzi liderliğinde gerilim: Suveyda’da ‘darbe girişimi’ iddiasıyla din adamları gözaltına alındı

Suriye Kızılayı, Suveyda'dan tutukluların teslim edilme işlemlerini takip ediyor (SANA)
Suriye Kızılayı, Suveyda'dan tutukluların teslim edilme işlemlerini takip ediyor (SANA)

Şarku’l Avsat’a konuşan Suriye’nin Suveyda şehrinden Dürzi kaynaklar, Ulusal Muhafızlar’ın yaklaşık 10 kişiye yönelik tutuklama operasyonunun, Suriyeli Dürzilerin ruhani lideri Şeyh Hikmet el-Hicri'nin politikalarına ve projelerine karşı ‘darbe’ girişiminde bulunmak amacıyla ve ‘paralel bir akım’ oluşturmaya çalıştığı suçlaması çerçevesinde gerçekleştirildiğini açıkladılar. Kaynaklar, Suveyda’da ‘çatışma’ çıkmasından endişe duyduklarını ifade ettiler.

Kimliklerinin açıklanmamasını tercih eden yerel kaynaklar, ‘Ulusal Muhafızlar’ın, şehirde gerginliğin yüksek ve güvenlik önlemlerinin yoğun olduğu bir ortamda cumartesi günü geniş çaplı bir tutuklama kampanyası başlattığını’ söylediler.

Tutuklananlar arasında din adamı Şeyh Raid el-Mutni, Asım Ebu Fahr, Gandi Ebu Fahr ve Zeydan ailesinin bazı fertleri de vardı. Kaynaklar, Zeydan ailesinin Dürzi lider Leys el-Belus’un amcaları olduğunu belirtirken, Mutni ve Ebu Fahr ailelerinin kalabalık Dürzi aileler olduklarını ve ‘bu tutuklamaların Dürzi-Dürzi iç savaşının patlak vermesine yol açabileceğinden korkulduğunu aktardılar.


Batı Şeria'daki operasyonlarına devam eden İsrail ordusu Gazze'de Gazi Hamad'ın oğlunu öldürdü

Cuma günü Batı Şeria'nın Tarkumiye köyünde Filistinlilerin tarım alanlarına ulaşmasını engellemek için harekete geçti İsrailli askerler, (DPA)
Cuma günü Batı Şeria'nın Tarkumiye köyünde Filistinlilerin tarım alanlarına ulaşmasını engellemek için harekete geçti İsrailli askerler, (DPA)
TT

Batı Şeria'daki operasyonlarına devam eden İsrail ordusu Gazze'de Gazi Hamad'ın oğlunu öldürdü

Cuma günü Batı Şeria'nın Tarkumiye köyünde Filistinlilerin tarım alanlarına ulaşmasını engellemek için harekete geçti İsrailli askerler, (DPA)
Cuma günü Batı Şeria'nın Tarkumiye köyünde Filistinlilerin tarım alanlarına ulaşmasını engellemek için harekete geçti İsrailli askerler, (DPA)

İşgalci İsrail ordusu, Tubas’tan güçlerini çekmesine rağmen dün Batı Şeria'nın çeşitli bölgelerinde saldırılarına devam etti ve Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta silahlı dört unsurun öldürüldüğünü duyurdu.

Batı Şeria'nın Salfit, Beytullahim, El Halil, Nablus ve Ramallah şehirlerinde çok sayıda Filistinliyi gözaltına alan işgalci İsrail ordusu, Cenin Mülteci Kampı’nda 24 evi yıkmaya başladı. Cenin'in Barta’a beldesinde beş Filistinliden oluşan bir hücrenin üyelerini gözaltına aldığını duyuran İsrail ordusu, bu kişilerin yakında bir eylem hazırlığında olduğunu iddia etti.

İşgalci İsrail ordusu, Genel Güvenlik Servisi (Şabak) ve İsrail polisi tarafından yapılan ortak açıklamada, Yamam Özel Birimi’nin Menaşi Tugayı’ndan gelen ve Şabak'ın yönettiği güçlerin desteğiyle dün akşam Barta'a beldesinde bir operasyon düzenlediği ve ‘yakın gelecekte’ eylem hazırlığındaki bir hücrenin üyelerini tutukladığı belirtildi. Ancak eylemin niteliği veya hangi aşamada olduğu hakkında daha fazla ayrıntı verilmedi.

İşgalci İsrail ordusu geçtiğimiz hafta sonu Batı Şeria'nın kuzeyinde bir operasyon başlattı. Bu operasyon kapsamında Batı Şeria'nın kuzeyindeki Tubas vilayetindeki Tamun ve el-Fara’a’da yüzlerce ‘hedefe’ baskın düzenlendi. İşgalci İsrail ordusu tarafından yapılan açıklamada ‘İsrail vatandaşlarına yönelik her türlü tehdidi’ önlemek ve engellemek için ‘önleyici tedbirler almaya devam edileceği’ belirtildi.

rft56y
Filistinli Yusuf Asasa ve el-Muntasir Abdullah'ın Batı Şeria'nın Cenin kentinde öldürülmeden önce İsrailli askerlerin önünde ellerini kaldırdıklarını gösteren bir video görüntüsü (AFP)

İşgalci İsrail ordusu, operasyon sırasında Arap ve uluslararası kamuoyunun kınamasına neden olan bir hareketle, soğukkanlılıkla infaz edilen Yusuf Asasa ve el-Muntasir Abdullah da dahil olmak üzere çok sayıda Filistinliyi öldürdü. Bu arada İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Sınır Polisi'nin gizli biriminin komutanını, biriminin üyeleri Cenin şehrinde Filistinli Yusuf Asasa ve el-Muntasir Abdullah'ı infaz ettikten sonra albay rütbesine terfi ettirmeye karar verdi.

Abdullah Hamad

İşgalci İsrail ordusu Batı Şeria'daki saldırılarına devam ederken dün geçtiğimiz ekim ayında varılan ateşkes anlaşması kapsamında geri çekildiği Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta silahlı dört unsuru öldürdüğünü duyurdu.

İsrail ordusu tarafından yapılan açıklamaya göre bahsi geçen dört kişi bir yeraltı tünelinden çıktı.

The Times of Israel gazetesinin haberine göre öldürülenler arasında Hamas'ın Doğu Refah Taburu Komutanı ve yardımcısı da bulunuyordu.

Hamas’tan kaynaklar daha sonra, Hamas lideri ve müzakere heyetinin üyesi Gazi Hamad'ın oğlu Abdullah Hamad'ın Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta öldürüldüğünü doğruladı.

Muhammed Hamad, kardeşi Abdullah'ın Refah tünellerinde ‘etrafı sarıldığını ve İsrail askerleriyle girdiği çatışmada öldürüldüğünü söyledi.

Tünellerde mahsur kalanlar

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP'den aktardığı habere göre bu gelişmeler, Refah’taki tünellerde mahsur kalanların akıbeti konusunda müzakerelerin sürdüğünü belirten çeşitli kaynakların açıklamalarına eşlik etti.

Refah sorunu, cesetler meselesi ile birlikte ikinci aşamaya geçişi geciktiriyor.

frgt
Pazar günü Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus’ta bir çadırın önünde bir mülteci yemek hazırlıyor (EPA)

Katar Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Macid el-Ensari, İsrail'in iki rehinenin cesetlerinin halen Filistin topraklarında tutulduğunu bahane ederek Gazze'deki ateşkes planının ikinci aşamasına geçişi geciktirmemesi gerektiğini söyledi.

Ensari, Katar ve bölgedeki ortaklarının şu an, birinci aşamadan ikinci aşamaya geçerek Gazze Şeridi'ndeki savaş durumunu kapsamlı bir şekilde sona erdirecek sürdürülebilir bir barışa ulaşma çabasında olduğunu söyledi.

Öte yandan pazar günü Gazze Şeridi’ndeki belediyeler, İsrail'in Gazze’deki hayati tesislerin çalışması için yeterli miktarda dizel yakıtın girişini engellemesi üzerine, hızla kötüleşen yakıt krizi nedeniyle temel hizmetlerin yakında çökebileceği uyarısında bulundu.

Gazze Şeridi Belediyeler Birliği, Han Yunus Belediye Başkanı Alaa el-Bata'nın basın toplantısında okuduğu açıklamada, ateşkesin başlamasından bu yana 50 gün içinde gelen yakıtın, yolları açmak, enkazları kaldırmak ve yerinden edilmiş kişilerin hareketliliğini kolaylaştırmak amacıyla sadece beş günlük çalışma için yeterli olduğunu belirtti.

Bata, “Krizin devam etmesi, halkın hayatını tehdit ediyor” ifadelerini kullandı.


Papa Francis: Filistin devleti, İsrail ile yaşanan çatışmanın "tek" çözümüdür

Papa 14. Leo, Beyrut Uluslararası Havalimanı'na varışında, (Vatikan- EPA)
Papa 14. Leo, Beyrut Uluslararası Havalimanı'na varışında, (Vatikan- EPA)
TT

Papa Francis: Filistin devleti, İsrail ile yaşanan çatışmanın "tek" çözümüdür

Papa 14. Leo, Beyrut Uluslararası Havalimanı'na varışında, (Vatikan- EPA)
Papa 14. Leo, Beyrut Uluslararası Havalimanı'na varışında, (Vatikan- EPA)

Papa 14. Leo dün yaptığı açıklamada, İsrail ile Filistinliler arasında on yıllardır süren çatışmanın tek çözümünün bir Filistin devletinin kurulmasını içermesi gerektiğini belirterek, Vatikan'ın bu konudaki tutumunu teyit etti.

Vatikan'ın ilk Amerikalı Papa'sı Leo, Türkiye'den Lübnan'a gitmek üzere bindiği uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada, "İsrail'in bu çözümü hâlâ kabul etmediğini hepimiz biliyoruz, ancak bunu tek çözüm olarak görüyoruz" dedi.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığı habere göre Papa İtalyanca olarak yaptığı konuşmada, "Biz de İsrail'in dostuyuz ve iki taraf arasında arabulucu bir ses olarak, herkes için adaleti sağlayacak bir çözüme yaklaşmalarına yardımcı olmayı amaçlıyoruz" ifadelerini kullandı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, en yakın müttefiki olan ABD'nin Filistin bağımsızlığını desteklediğini belirtmesine rağmen, Filistin devletine karşı olduğunu yineledi.

Papa, sekiz dakikalık kısa basın toplantısı sırasında yaptığı açıklamada,perşembe günü başlayıp pazar gününe kadar devam eden Türkiye ziyaretine odaklandı. Papa, mayıs ayında Katolik Kilisesi lideri olarak seçilmesinden bu yana ilk yurt dışı seyahatini gerçekleştirdi.

Papa, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile İsrail-Filistin ve Ukrayna-Rusya çatışmasını görüştüğünü belirterek, Türkiye'nin her iki savaşın da sona ermesinde önemli bir rol oynadığını vurguladı.

Papa Leo Türkiye ziyareti sırasında, dünyadaki olağanüstü sayıdaki kanlı çatışma nedeniyle insanlığın geleceğinin tehlikede olduğu konusunda uyarıda bulundu ve din adına işlenen şiddet eylemlerini kınadı.

Gazze'deki İsrail ordusuna eleştiri

Genellikle temkinli ve diplomatik bir dil kullanmayı tercih eden Papa Leo, bu yılın başlarında İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki askeri harekatına yönelik eleştirilerini artırdı.

Türkiye, nüfusunun çoğunluğu Müslüman olmasına rağmen, aynı zamanda dünyadaki 260 milyon Ortodoks Hristiyan'ın ruhani lideri Patrik Bartholomeos'a da ev sahipliği yapıyor.

Papa, Türkiye'yi dinsel birlikteliğin bir örneği olarak övdü. Papa Leo, yarına kadar Lübnan'ı ziyaretini sürdürecek ve ardından Roma'ya dönecek.

Papa Leo, "Farklı inançlara sahip insanlar barış içinde yaşayabilir... Sanırım bu, hepimizin dünya çapında dört gözle beklediği bir örnek" ifadelerini kullandı.