Libya'da iktidara tutunmak: Hesaplaşmadan çekinmek ve kazanımlara sarılmak  

Görevlerini terk etmeyenlerin bazıları milis güçlerine bazıları ise dış müttefiklerine güveniyor  

Ulusal Birlik Hükümeti’nin 2021 Mart ayında yemin töreninden bir kare. (Birlik Hükümeti)  
Ulusal Birlik Hükümeti’nin 2021 Mart ayında yemin töreninden bir kare. (Birlik Hükümeti)  
TT

Libya'da iktidara tutunmak: Hesaplaşmadan çekinmek ve kazanımlara sarılmak  

Ulusal Birlik Hükümeti’nin 2021 Mart ayında yemin töreninden bir kare. (Birlik Hükümeti)  
Ulusal Birlik Hükümeti’nin 2021 Mart ayında yemin töreninden bir kare. (Birlik Hükümeti)  

Libya’da Kaddafi rejiminin devrilmesinden bu yana, iktidardakilerin görev süreleri dolmasına rağmen koltuklarını terk etmek istemedikleri yönünde bir olgu var. Bazılarına göre bu olgu, ülkede art arda kriz yaşanmasının başlıca sebebini oluşturuyor ve yeniden silahlı çatışmalar çıkmasına zemin sağlıyor.  
Temsilciler Meclisi üyesi Hasan Zarka Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada bu olguyu değerlendirdi. Zarka, “Herhangi bir yetkilinin pozisyonunu korumayı başarması ve ayrılmayı reddetmesi, görevden alınmasının meşruiyetine dair şüphe oluşturmasıyla mümkün oluyor. Ayrıca bu yetkililer görevlerinden zor kullanılarak kovulmamak için kendilerini destekleyen silahlı gruplara itimat ediyor” dedi.  
Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe’nin, BM öncülüğündeki Libya Siyasi Diyalog Forumu tarafından desteklendiğini hatırlatan Zarka, Dibeybe’nin şubat ayında herhangi bir sorun yaşamadan iktidarı devraldığını ancak görev süresi dolduğunda iktidardan ayrılmadığını söyledi. Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Başbakanı Fayiz es-Serrac'ın hükümetinin bir yıllığına seçildiğini buna rağmen Serrac’ın beş yıl boyunca koltuğunu terk etmediğini ifade eden Zarka, “Serrac 2020 Eylül ayında bir sonraki ay koltuğunu bırakacağını duyurdu, buna rağmen 2021’de yeni hükümet seçilene kadar iktidarı terk etmek istemedi” diye konuştu.  
Libya’daki silahlı milis grupları, destekledikleri yöneticilerin görevden alınması kararlarına genelde şiddetle karşı koyuyor. Zarka bu bağlamda belirgin bir örnek olarak Temsilciler Meclisi’nin Merkez Bankası Başkanı Sıddik el-Kebir'i azletme kararının uygulanamaması olarak gösterdi. Batılı ülkelerin el-Kebir'in görevden alınmasına itiraz ettiği için bunun mümkün olamadığını belirten Zarka, “Temsilciler Meclisi’nin, İstikrar Hükümeti’nin yönetimi devralması kararı uluslararası güçler tarafından destek bulmadığı için başarısız oldu, böylelikle Dibeybe görev süresi dolmasına ve azledilmesine rağmen iktidara tutunmayı başarabildi” dedi.  
Temsilciler Meclisi, 2014 siyasi olaylarının arka planı kapsamında, Merkez Bankası Başkanı Sıddik el-Kebir ve Muhasebe Müdürü Halid Şekşek’i azletme kararı almış ancak bu kararlar uygulanamamıştı.  
Zarka yetkililerin görevlerini terk etmek istememesinin başlıca nedeninin elde edilen mali çıkarlar, güç ve nüfuz arzusu olduğunu söylüyor. Ayrıca bu kişileri o pozisyonlara getiren güç odaklarının da çıkarlarını ve kazanımlarını korumak adına, istifa etmemeleri yönünde baskı kurması kuvvetle muhtemel. Zarka’ya göre, ülke üzerinde tam kontrol sağlamak isteyen siyasi İslam hareketi, rakiplerinin kazanma olasılığı konusunda büyük endişe duyuyor. Bu durum, statükoya alternatif herhangi bir senaryonun oluşmasını engellemek için bu akımın en katı kanatları ile Dibeybe ve bazı askeri oluşumlar arasındaki mevcut yakınlaşmayı açıklayabilir. Siyasal İslamcı hareketlerin endişeleri, Mısır ve Tunus’taki müttefiklerinin iktidarı yitirmesiyle daha da artmış durumda.  
Temsilciler Meclisi üyesi Caballah el-Şabani, "Libya'daki tüm organlar gerçek meşruiyetlerini kaybetmelerine rağmen iktidara tutunuyorlar. Temsilciler Meclisi anayasal haklarını kullanarak birçok kurumun başkanını azletti ancak Batı’da bu kararlar dikkate alınmadı. Ne yazık ki Libya'da her şey ters istikamette gidiyor, iktidarın anayasaya uygun bir şekilde devredilmesi gerekirken iç ve dış anlaşmalarla emrivakilerle sürdürülüyor” yorumunda bulundu.  
2014 yılında göreve başlayan Libya Temsilciler Meclisi, 2015 yılında görev süresinin dolmasına birkaç gün kala, yeni yasama organı seçilinceye kadar varlığını uzatma kararı aldı. Libya Devlet Yüksek Konseyi’nin yetkisi meclisin feshedilmesiyle sona erecekti ancak meclisin uzatılması bu konseyin de görev süresini uzatmasına neden oldu.  
Milletvekili Mohamed Lino, "Mevcut tüm organlar, seçimler yapılmadan konumlarını ya da yetki alanlarını terk etmeyeceğini açıklıyor. Mesele bazılarının düşündüğü gibi sadece güç ve mali çıkarlarla ilgili değil, hemen hemen herkeste ideolojik, coğrafi ya da farklı nedenlerle bir hesaplaşma yaşanması korkusu var. Dolayısıyla herkes kendi güvenliğini garanti altına almak istiyor” değerlendirmesinde bulundu.  
Dibeybe’nin iktidarını korumak için dış güçlere ve silahlı milislere itimat ettiği yönündeki iddiaları reddeden Lino, “Dibeybe’nin kendisine bağlı milis güçleri yok, çok sayıda siyasi taraf ile milis güçlerinin çıkar uyuşması söz konusu, bu güçler Başağa hükümetinin kurulmasını istemediği için Dibeybe’yi destekliyor’’ dedi.  
Devlet Yüksek Konseyi üyesi Saad bin Şerada, iktidarı gasp ederek pozisyonunu terk etmek istemeyenlerle, siyaset yapmak isteyen sabık devlet yetkilileri arasında ayrım yapmanın zorunlu olduğunu söyledi. Şerada, “İktidar herkesin hedefidir, iktidara ulaşmak için, silaha başvurmaksızın seçimler aracılığıyla çaba göstermek meşrudur. Nitekim karar mercii halktır. Maalesef iktidardakilerin çoğu pozisyonlarını terk etmeye yanaşmıyor. Bu kişiler seçimlere itimat etmenin kendilerine başarı sağlamayacağını düşünüyorlar” diye konuştu.  



Türkiye, İsrail'in muhalefetine rağmen Gazze'ye destek vermek istiyor

Türkiye, İsrail'in muhalefetine rağmen Gazze'ye destek vermek istiyor
TT

Türkiye, İsrail'in muhalefetine rağmen Gazze'ye destek vermek istiyor

Türkiye, İsrail'in muhalefetine rağmen Gazze'ye destek vermek istiyor

Konuya yakın Türk yetkililere göre, İsrail'in muhalefetine rağmen Türkiye, Gazze Şeridi'ndeki çoğunluğu Müslüman, ABD destekli bir güce binlerce asker göndermeye hazırlanıyor.

Şarku’l Avsat’ın Bloomberg'ten aktardığı habere göre isimlerinin açıklanmasını istemeyen kaynaklar, ABD, Ankara'nın geçen ay Mısır ve Katar ile birlikte Gazze'de ateşkes sağlanması için arabuluculuk yapmasının ardından, ABD tarafından önerilen çok aşamalı bir planın parçası olan uluslararası istikrar gücüne Türkiye'nin katılımını genel olarak desteklediğini belirtti.

Konuşlanmada muharebe ve istihkam birliklerinin yer alması beklenirken, Türkiye, İsrail'in Gazze Şeridi'ne girmesinin ardından Washington'un İsrail'in askeri güç kullanımını sınırlamasını istiyor.

dcfr
Gazze Şeridi'ndeki Cibaliye'de yıkımın ortasında bir sebze tezgahı (AP)

Türkiye'nin, Trump'ın ateşkesin kalıcı bir barışa dönüşmesini sağlama planının önemli bir bileşeni olan uluslararası istikrar gücüne İsrail'in onayı olmadan nasıl katılabileceği henüz belirsizliğini koruyor.

Türk hükümeti, ABD'nin baskı yapması halinde İsrail'in sonunda geri adım atabileceğine inanıyor, ancak şu ana kadar İsrail hükümetinin geri adım atacağına dair bir işaret yok.


Netanyahu'nun ofisi, Gazze'de 5 üst düzey Hamas yetkilisinin ortadan kaldırıldığını duyurdu

Gazze Şehri'nde İsrail hava saldırısının hedefi olan bir ev yanıyor (AFP)
Gazze Şehri'nde İsrail hava saldırısının hedefi olan bir ev yanıyor (AFP)
TT

Netanyahu'nun ofisi, Gazze'de 5 üst düzey Hamas yetkilisinin ortadan kaldırıldığını duyurdu

Gazze Şehri'nde İsrail hava saldırısının hedefi olan bir ev yanıyor (AFP)
Gazze Şehri'nde İsrail hava saldırısının hedefi olan bir ev yanıyor (AFP)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi dün yaptığı açıklamada, İsrail'in Filistin hareketinin Yahudi devletiyle vardığı kırılgan ateşkes anlaşmasını ihlal etmesi üzerine, Gazze Şeridi'nde beş üst düzey Hamas yetkilisini öldürdüğünü duyurdu.

Netanyahu'nun ofisi, X platformu üzerinden yaptığı açıklamada, "Hamas bugün, teröristleri İsrail kontrolündeki bölgelere göndererek ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti. Buna karşılık İsrail, beş üst düzey Hamas teröristini etkisiz hale getirdi" ifadelerini kullandı.

İsrail ordusu, Gazze'nin güneyindeki Refah bölgesinde iki militanı "etkisiz hale getirdiğini" duyurdu.

Ordu sözcüsü Avichay Adraee, "Refah'ın doğusundaki yeraltı altyapı bölgesinde üç saatten kısa bir sürede iki teröristin etkisiz hale getirildiğini" belirtti.

X platformunda yaptığı açıklamada, "Doğu Refah bölgesinde faaliyet gösteren güçler bölgede bir tarama gerçekleştirdi ve iki militan daha tespit etti; güçler ateş açarak onları etkisiz hale getirdi" ifadelerini kullandı.

Bununla birlikte bölgede etkisiz hale getirilen militan sayısının beşe ulaştığını açıkladı.

Adraee, İsrail ordusunun "ateşkes anlaşmasına uygun olarak" bölgede konuşlu kalmaya devam edeceğini ve "herhangi bir acil tehdidi ortadan kaldırmak için çalışmaya devam edeceğini" vurguladı.


Rapor: Washington, Gazze'de Hamas'ın bulunmadığı bir ‘yeşil bölge’ kurulmasını istiyor

Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)
Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)
TT

Rapor: Washington, Gazze'de Hamas'ın bulunmadığı bir ‘yeşil bölge’ kurulmasını istiyor

Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)
Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)

ABD, Gazze Şeridi ile İsrail arasındaki sınır hattının İsrail tarafında Filistinliler için konut inşa etme planlarını ilerletiyor. Şarku’l Avsat’ın Wall Street Journal’dan aktardığına göre, sahaya gönderilen ekipler alan temizliği çalışmalarına başladı. Söz konusu planla, Hamas’ın kontrolündeki bölgelerden sivillerin uzaklaştırılması hedefleniyor.

Bu girişim, ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze’ye ilişkin 20 maddelik barış planında öngörüldüğü gibi silahlı grubun etkisiz hale getirilmesi ve yetkilerden uzaklaştırılmasının yakın gelecekte gerçekleşmeyeceğine dair dolaylı bir kabul olarak değerlendiriliyor.

Alternatif güvenli alanlar

ABD, Gazze Şeridi’nin İsrail kontrolündeki bölgelerinde ‘alternatif güvenli alanlar’ oluşturmayı planlıyor. Bu bölgeler, Amerikalı yetkililer tarafından ‘yeşil bölge’ olarak adlandırılıyor.

İsrail’in güneyindeki Sivil-Askeri Koordinasyon Merkezi’nde, ABD ordusunun çok uluslu bir çaba ile savaş sonrası Gazze’de istikrar sağlamayı ve geleceğe yönelik planlar geliştirmeyi yürüttüğü bildirildi. Yetkililer, mühendis ekiplerinin yeni yerleşim yerlerinin planlarını hazırladığını, enkaz ve patlamamış mühimmatların temizlenmesi çalışmalarını yürüttüğünü belirtti. İnşaat süreci henüz başlamadı.

ABD’li yetkililere göre bu yerleşim alanları, savaş nedeniyle yerinden edilmiş Gazze sakinlerine geçici olarak konut, okul ve hastane imkânı sunmayı amaçlıyor. Yetkililer, bu toplulukların gelecekteki yeniden imar projeleri için bir model oluşturmasını ve Gazze halkını Hamas’ın kontrolündeki bölgelerden uzaklaştırmasını hedefliyor.

Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)

Gazze'nin ikiye bölünmesi

İlk konutlar, İsrail saldırıları nedeniyle ağır hasar gören ve mayıs ayından bu yana İsrail'in tam kontrolü altında bulunan, Mısır sınırındaki Refah'ta inşa edilecek. İsrailli ve Amerikalı yetkililer, Refah planının henüz erken aşamalarda olduğunu söylediler.

Gazze Şeridi'nin kontrolü, Trump'ın arabuluculuğunda yapılan ateşkes anlaşması kapsamında ekim ayında kabaca ikiye bölündü. Filistinlilerin çoğu, Hamas'ın kontrolündeki batı yarısında yaşıyor. İsrail ise diğer yarısını kontrol ediyor.

Potansiyel bağışçılar, Hamas'ın kontrolünde bulunan bölgelerdeki yeniden inşa çalışmalarına fon sağlamayacağından, Hamas ortadan kaldırılana kadar yeniden inşa çalışmalarına başlamak için Amerikan önerisi muhtemelen tek yol. Bağışçılar, İsrail tarafındaki çalışmalara da fon sağlamayabilirler.

Ayrıca, yeni konut alanlarına sadece sivillerin girmesini ve Hamas'ın bu alanlara sızmamasını sağlamak için Gazze nüfusunun nasıl taranacağı sorusu da var.

İsrail ve Hamas, hareketin yaklaşık 100 mensubunun Refah'ın altındaki tünellerde saklandığını söylüyor. Bu güçler, ekim ayında ateşkesin başlamasından bu yana İsrail güçleriyle birkaç kez çatışmaya girdiler. Bölgede çatışma riski tamamen ortadan kalkmadan yeniden imar çalışmaları için güvenli bir ortam sağlanamayacak.

ABD ve Hamas, İsrail'e Hamas mensuplarının bölgeden ayrılmasına izin vermesi için baskı yaparken, İsrail onların teslim olmasını talep ediyor.

İsrail ordusu dün, 15 Hamas mensubunun Refah'ın doğusunda yeraltından çıktığını duyurdu. Altısını öldürdüğünü, beşini gözaltına aldığını ve diğer dördünü aradığını bildirdi. İsrail, ‘sarı hat’ olarak adlandırılan ve Gazze’yi bölen hattı asker, tank ve toprak setleriyle güçlendirdi; bu durum, bölgede bir süre kalmayı planladığını gösteriyor. Ordu ayrıca, hattın kendi tarafındaki gelişmeleri desteklemek için elektrik ve su altyapısı inşa ediyor.

Uluslararası güvenlik gücü

ABD ve müttefikleri, Gazze Şeridi’nde güvenliği sağlamak için uluslararası bir güç kurma çalışmalarını sürdürüyor. Bu hafta söz konusu plan, BM Güvenlik Konseyi’nden onay aldı. Ancak gücün görev tanımlarına ilişkin anlaşmazlıklar (silahsızlandırma ve uygulama yetkisi mi yoksa sadece barışı koruma rolü mü üstleneceği) oluşturulmasını zorlaştırıyor.

İsrailli yetkililere göre, gündeme gelen önerilerden biri, Hamas’a karşı olan ve İsrail tarafından desteklenen silahlı grupların yeni yerleşim alanlarının güvenliğini sağlaması. Bu grupların, Gazze’deki ‘yeşil bölge’ içinde yerleşim alanları kurmaya başladığı belirtiliyor. Farklı tahminlere göre, bu bölgede şimdiden yüzlerce, hatta birkaç bin sivil yaşamaya başlamış durumda.

Bu yerleşim yerlerinin ilki, Gazze savaşı sırasında İsrail kontrolündeki Refah'ta ortaya çıktı.

İsrail, Gazze savaşı sırasında Hamas karşıtı gruplarla güçlerini birleştirerek onlara silah ve mühimmat sağladı.Şarku'l Avsat'ın Wall Street Journal'den aktardığına göre, İsrail bu gruplara istihbarat da sağladı ve bazen Hamas saldırılarından korumak için müdahale etti.

Bir Amerikalı yetkiliye göre, ABD bu gruplarla Gazze’de çalışmayı planlamıyor. Yetkililer, Hamas’ın kontrol ettiği bölgelerin zamanla küçülmesini ve nihayetinde ortadan kalkmasını, güvenliğin ise uluslararası istikrar gücü ve Filistin polisi tarafından sağlanmasını umuyor. Trump’a bağlı Barış Konseyi ise sivil yönetim ve yeniden imar sürecini denetleyecek, nihayetinde yetki Filistin hükümetine devredilecek.

Ancak Hamas silah bırakmayı reddediyor ve ABD'nin Gazze vizyonuna karşı olduğunu, bunun Filistinlilerin siyasi haklarını zedelediğini savunuyor.