Suudi Arabistan ve Ürdün’den ekonomi ve yatırım alanlarındaki iş birliğini artırma kararı

Prens Muhammed bin Selman, Ürdün’den Ürdün Veliaht Prensi Hüseyin bin Abdullah tarafından uğurlandı. (SPA)
Prens Muhammed bin Selman, Ürdün’den Ürdün Veliaht Prensi Hüseyin bin Abdullah tarafından uğurlandı. (SPA)
TT

Suudi Arabistan ve Ürdün’den ekonomi ve yatırım alanlarındaki iş birliğini artırma kararı

Prens Muhammed bin Selman, Ürdün’den Ürdün Veliaht Prensi Hüseyin bin Abdullah tarafından uğurlandı. (SPA)
Prens Muhammed bin Selman, Ürdün’den Ürdün Veliaht Prensi Hüseyin bin Abdullah tarafından uğurlandı. (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın Ürdün ziyaretinde iki ülke arasındaki ekonomik iş birliğinin güçlendirilmesi kararlaştırıldı. Muhammed bin Selman Amman’da Ürdün Kralı 2. Abdullah ve Ürdün Veliaht Prensi Hüseyin bin Abdullah ile kapsamlı görüşmeler gerçekleştirdi. Görüşmelerde, ortak ilgi alanına giren birçok bölgesel ve uluslararası mesele masaya yatırıldı. Toplantının başlıca gündem maddesi ise Filistin meselesi oldu. Taraflar, Filistin meselesinin, 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını içeren, iki devletli çözüm kapsamında siyasi bir ufuk bulunarak halledilmesi gerektiği üzerinde hemfikir oldu. Muhammed bin Selman ve Kral 2. Abdullah, bölgesel ve uluslararası istikrar ve güvenliğin tesis edilebilmesi için iki devletli çözümün tek seçenek olduğunu vurgulayarak, İsrail’in adil bir barış ve bağımsız bir Filistin devletini engelleyen yasa dışı eylemlerini bir an önce durdurması gerektiğini ifade ettiler.
Suudi Arabistan-Ürdün ortak bildirisinde, İsrail'in Kudüs'teki Müslüman ve Hristiyan kutsallarına, ayrıca Ürdün Vakıflar ve İslami İşler Bakanlığı’na bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresi’nin yetkisine saygı duyması istendi. İslami Vakıflar İdaresi’nin Mescid-i Aksa’nın işlerini yürütmede tek yetkili merci olduğu vurgulanan açıklamada, Mescid-i Aksa’nın tüm alanıyla Müslümanların ibadet alanı olduğu vurgulandı. Suudi Arabistan, Haşimi Ürdün Krallığı’nın Kudüs’teki Müslüman ve Hristiyan kutsallarının korunmasındaki tarihi rolü ve sorumluluklarını özveriyle yerine getirmesine övgüde bulundu.
Taraflar Yemen meselesinde, Körfez Girişimi ve yürütme mekanizmaları başta olmak üzere ülkedeki krizin kapsamlı bir siyasi çözüme ulaştırılması için sergilenen tüm bölgesel ve uluslararası çabaları desteklediklerini teyit ettiler. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2216 sayılı kararının uygulanması gerektiğine işaret eden taraflar, Yemen Ulusal Diyalogu’nun sonuçlarını desteklediklerini deklare ettiler. Taraflar ayrıca Husi milislerin, ülkedeki önde gelen isimleri hedef almasını, Suudi Arabistan’daki hayati sektörlere terör saldırıları gerçekleştirmesini ve Yemen’de siyasi çözümün önünde engel teşkil edecek eylemlerde bulunmasını kınadılar. Ürdün, Suudi Arabistan’ın ulusal güvenliğini ve istikrarı korumak için alacağı tüm önlemleri desteklediğini yineledi. Taraflar ayrıca Yemen Başkanlık Konseyi’nin güvenlik ve istikrarı sağlama ve ülkedeki krizi sonlandırma yönündeki çabalarını desteklediklerini ifade ettiler.
Suudi-Ürdün ortak bildirisinde, uluslararası topluma, Husilere baskı yaparak ateşkesi sürdürmelerinin, BM Yemen Özel Elçisi ile iş birliği yapmalarının ve barış çabalarına ciddiyetle katılmalarının sağlanmasına katkıda bulunulması istendi.
Suriye meselesine de değinilen ortak bildiride, Suriye’nin egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün korunması, güvenlik ve istikrarın yeniden sağlanması ve mültecilerin gönüllülük esasına göre geri dönüşünü sağlayacak koşulların yaratılması için çaba sarf edilmesi gerektiği belirtildi. Suriye halkının yanında durmaya devam edeceklerini vurgulayan taraflar, uluslararası toplumun mültecilere destek vermeyi sürdürmesi gerektiğini belirterek, mültecilerin yükünün sadece misafir eden ev sahibi ülkelere yüklenemeyeceğini ve ortak sorumluluk gerektirdiğini ifade ettiler. Suudi Arabistan, Ürdün’ün 1 milyon 300 bin kardeş Suriyeli mülteciyi barındırarak sergilediği insani tutumu takdir ettiğini iletti.
Lübnan’da güvenlik ve istikrarın korunması gerektiğini vurgulayan taraflar, Lübnan devletine ve halkına, içinde bulundukları krizi aşmak için destekte bulunulmasının zorunlu olduğunu vurguladılar. Suudi Arabistan ve Ürdün, Lübnan’a bir an önce reformların gerçekleştirilmesini, komşu ülkelerle iyi ilişkiler geliştirmesini ve silahı meşru organlarla sınırlandırmasını tavsiye ettiler. Hizbullah’ın Arap ülkelerinin iç işlerine karışmaktan imtina etmesi ve bölgedeki güvenliği tehdit eden icraatları sonlandırması da talep edildi.
Suudi Arabistan ve Ürdün, Irak’ın güvenliğinin bölgesel güvenlikte kilit bir rolü olduğunu ifade ederek, kardeş Irak’ın terörle mücadelesini, güvenlik ve istikrarı sağlama çabalarını desteklediklerini vurguladılar. Taraflar, ülkenin yeniden inşasında, kardeş Irak halkının refah içinde daha iyi bir geleceğe ulaşması için Irak’ın yanında durduklarını teyit ettiler. Ayrıca Ortadoğu’nun nükleer silahlardan ve kitle imha silahlarından arındırılması yönündeki uluslararası çabaları desteklediklerini belirterek İran’ın nükleer faaliyetlerinin barışçıl çerçevede kalmasını ve nükleer silah geliştirmesinin engellenmesinin önemini vurguladılar. İran’ın iyi komşuluk ilişkilerini benimsemesi, bölgedeki istikrarsızlaştırıcı faaliyetlerini sonlandırması ve Arap ülkelerinin iç işlerine müdahil olmayacağını taahhüt etmesi yönündeki Arap ülkelerinin çabalarını desteklediklerini ifade ettiler. Suudi Arabistan ve Ürdün radikalizm ve her türlü terörle mücadelede çabalarını artırmayı, terörizmin fikirsel köklerini ve finansmanını kurutmak için iş birliği yapmayı, dini, kültürel ve sosyal ılımlı mesajların ve değerlerin yaygınlaşması için dayanışmayı sıkılaştırmayı taahhüt ettiler. Taraflar ayrıca bölgesel ve uluslararası alanlarda, iki ülkeyi ilgilendiren politik, güvenlik konularında koordinasyon, iş birliği ve istişareleri artırmayı kararlaştırdı.
Suudi-Ürdün ortak bildirisinde, iki ülke arasındaki ekonomi ve yatırım alanlarındaki iş birliği seviyesinin artırılmasının da kararlaştırıldığı kaydedildi. Taraflar, Suudi-Ürdün Ortak Komitesi’nin 17’inci toplantısının sonuçlarının ve daha önce yapılan anlaşmaların uygulanmasının takibinin önemine atıfta bulundular. Ayrıca madencilik, altyapı, tarım, turizm, kültür, sağlık, bilgi teknolojileri sektörleri başta olmak üzere, ortak yatırımlarda iş birliğinin güçlendirilmesi ve çeşitlendirilmesinin önemine dikkat çektiler.
Suudi Arabistan, Ürdün’ün on yıllık ekonomik modernizasyon vizyonunu takdirle karşıladığını bildirirken taraflar, iki ülke arasında elektrik alanındaki iş birliğinin arttırılmasının ve enerji verimliliği alanlarında ortaklığın güçlendirilmesinin önemini vurguladılar. Ürdün Haşimi Krallığı, Suudi Arabistan'ın Yeşil Suudi Arabistan ve Yeşil Ortadoğu girişimlerini başlatmasından duyduğu memnuniyeti dile getirirken Riyad yönetiminin iklim ve çevre alanlarındaki çabalarını desteklediğini bildirdi.
Taraflar, hidrojen projelerinde iş birliğinin arttırılmasını da kararlaştırdılar. Nükleer enerjinin barışçıl kullanımı alanında iş birliğinin sürdürülmesinin önemini vurgulayan taraflar ayrıca gıda güvenliği, sağlık ve eğitim alanlarındaki ortaklığı geliştirme ve özellikle küresel salgınlarla mücadelede dayanışmanın artırılmasının gereğine işaret ettiler. Taraflar, turizm, kültür, spor ve gençlikle ilgili alanlardaki iş birliği seviyesinin yükseltilmesinde de hemfikir olduklarını belirtirken Suudi Arabistan, Expo 2030'un başkent Riyad'da düzenlenmesi için desteklerinden dolayı Ürdün’e teşekkür etti.



Körfez-ABD Bildirisi, tüm dünyada terörizm ve aşırıcılıkla mücadelenin önemini vurguluyor

Körfez İşbirliği Konseyi ülkelerinin dışişleri bakanları ve ABD Dışişleri Bakanı Riyad'da yaptıkları toplantı öncesi (Körfez İşbirliği Konseyi)
Körfez İşbirliği Konseyi ülkelerinin dışişleri bakanları ve ABD Dışişleri Bakanı Riyad'da yaptıkları toplantı öncesi (Körfez İşbirliği Konseyi)
TT

Körfez-ABD Bildirisi, tüm dünyada terörizm ve aşırıcılıkla mücadelenin önemini vurguluyor

Körfez İşbirliği Konseyi ülkelerinin dışişleri bakanları ve ABD Dışişleri Bakanı Riyad'da yaptıkları toplantı öncesi (Körfez İşbirliği Konseyi)
Körfez İşbirliği Konseyi ülkelerinin dışişleri bakanları ve ABD Dışişleri Bakanı Riyad'da yaptıkları toplantı öncesi (Körfez İşbirliği Konseyi)

Körfez-ABD Bildirisi, dünya çapında terörizm ve şiddet içeren aşırıcılıkla mücadele etmenin, denizlerdeki hak ve özgürlükleri desteklemenin ve gemilere yönelik tehditleri ele almanın önemini vurguladı. Yayınlanan açıklamada, Suudi Arabistan ile İran arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden başlamasından duyulan memnuniyet dile getirildi.

Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi (KİK) Genel Sekreterliği merkezinde, KİK ülkeleri dışişleri bakanları ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'in katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda, KİK Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi, iki taraf arasındaki tarihi ilişkilerin stratejik önemine vurgu yaptı. İki taraf, her alanda istişare, koordinasyon ve iş birliğini güçlendirerek önceki bakanlar toplantılarında ve 16 Temmuz 2022'de düzenlenen Cidde Zirvesi’nde elde edilen başarıların üzerine inşa etme konusundaki ortak kararlılıklarını teyit ettiler.

İki taraf, Ortadoğu'da barışı, güvenliği, istikrarı, entegrasyonu ve ekonomik refahı artırmayı amaçlayan ABD ile KİK üye devletleri arasındaki iddialı ve büyüyen stratejik ortaklıklara odaklandı.

Gerilimi azaltma ve diplomasiyi destekleme

İki taraf, bölgedeki gerilimi azaltmak için ortak çabaların önemini ve bu hedeflere ulaşmak için diplomasiyi desteklemeye yönelik ortak taahhütlerini vurguladı. Ayrıca, bölgede entegrasyonu ve karşılıklı bağımlılığı artırmada ve bölgesel düzeyde istikrar ve refaha katkıda bulunmada altyapı projelerinin önemi üzerinde mutabakata varıldı.

İki taraf, bölgedeki su yolları yoluyla gemilerin güvenliğine yönelik tehditleri ele almak için seyir hak ve özgürlüklerini ve ortak çabaları desteklemenin önemini vurguladı. Bakanlar ayrıca dünya çapında terörizm ve şiddet içeren aşırılıkla mücadelenin önemini vurguladılar ve dün (8 Haziran) Suudi Arabistan'ın Riyad kentinde gerçekleştirilen DEAŞ ile Mücadele Uluslararası Koalisyonu’nun bakanlar toplantısını memnuniyetle karşıladılar.

ABD'nin bölgenin güvenliğine olan bağlılığı

Blinken, ABD'nin bölgenin güvenliğine olan kalıcı bağlılığını ve bu bölgenin küresel ekonomi ve uluslararası ticaretteki hayati rolünün farkında olduğunu yineledi.

İran

KİK ve ABD, bölgede seyrüsefer özgürlüğü ve deniz güvenliğine olan bağlılıklarını ve denizde veya başka herhangi bir yerde her türlü saldırgan veya yasa dışı eyleme karşı koyma kararlılıklarını yinelediler. Zira bu başlıklardaki aksi bir durum, KİK ülkelerindeki nakliye yollarını, uluslararası ticareti ve petrol tesislerini tehdit edecektir. İki taraf ayrıca, Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması'na desteklerini teyit ettiler ve İran'a Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile tam iş birliği çağrılarını yinelediler.

Bakanlar, Suudi Arabistan ve İran'ın diplomatik ilişkileri yeniden başlatma kararını memnuniyetle karşılayarak, bölge ülkelerinin Birleşmiş Milletler (BM) Anlaşması da dahil olmak üzere uluslararası hukuka bağlılığının önemini vurguladılar. Yemen ile ilgili olarak ise iki taraf, Nisan 2022'deki ateşkesin ardından Yemen'de BM öncülüğünde devam eden barış çabalarının ve bundan kaynaklanan sükûnetin önemini vurguladı. Suudi Arabistan, Umman Sultanlığı, BM Özel Temsilcisi ve ABD Elçisi’nin bu konudaki çabalarının takdirle karşılandığı ifade edildi.

İki taraf, çatışmanın kalıcı olarak sona ermesine yol açan, Yemenlilerin adalet ve insan hakları ihlalleri ve suiistimalleri için hesap verebilirlik çağrılarına yanıt veren ve ülkeyi iyileşme yoluna sokan kapsamlı bir Yemen-Yemen siyasi sürecini görmeyi umduklarını ifade ettiler.

Yemen’in egemenliği

İki taraf ayrıca Yemen'in egemenliğine, bağımsızlığına, birliğine, toprak bütünlüğüne ve Yemen Başkanlık Konseyi'ne desteklerini yinelediler. Husileri bu fırsatı değerlendirmeye ve geride kalan son 14 ayı daha sakin ve daha istikrarlı bir şekilde milyonlarca Yemenliye yardım eli uzatmak için değerlendirmeye çağırdılar.

Bakanlar, Yemen'in tüm bölgelerinde halkın insani ihtiyaçlarını karşılamaya ve ülke genelinde ekonomik ve kalkınma desteği sağlamaya devam etmenin önemini vurguladılar.

İki taraf ayrıca, BM’nin Yemen açıklarında Safer adlı petrol tankerinin oluşturduğu çevresel ve ekonomik tehdide karşı koyma çabalarına desteklerini yinelediler.

İki devletli çözüm

Taraflar, 1967 sınırlarına dayanan iki devletli çözüme, uluslararası kabul görmüş standartlara ve Arap Barış Girişimi’ne uygun olarak iki taraf arasında toprak takasına ilişkin herhangi bir anlaşma bağlamında Ortadoğu'da adil, kalıcı ve kapsamlı bir barışa ulaşma konusundaki kararlılıklarını yinelediler.

İki taraf, bu konuda Ürdün Haşimi Krallığı'nın özel rolünü vurgulayarak, iki devletli çözümü baltalayacak, tansiyonu yükseltecek ve Kudüs'teki kutsal mekanlardaki tarihi statükonun korunmasına yönelik tüm tek taraflı önlemlerden kaçınılması gereğini vurguladı.

Bakanlar ayrıca Mısır'ın son çatışmalar sırasında Gazze ve İsrail'deki silahlı gruplar arasında arabuluculuk yapmadaki belirleyici rolünü takdir ettiklerini ifade ettiler. Bakanlar, Filistin Yönetimi'ne verdikleri desteğin, insani yardım ve Filistin ekonomisini destekleme çabaları yoluyla Filistinlilerin günlük yaşamının iyileştirilmesinin önemini vurguladılar. Her iki taraf da Filistin Yönetimi'ne desteklerini yineledi.

Suriye krizine siyasi çözüm

Suriye konusunda ise taraflar, Suriye krizine, Suriye'nin birliğini ve egemenliğini koruyacak, halkının isteklerini karşılayacak ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 2015 tarihli 2254 sayılı kararına uygun olarak uluslararası insancıl hukukla tutarlı bir şekilde siyasi çözüme ulaşma konusundaki kararlılıklarını yineledi.

Bu bağlamda bakanlar, Arap Birliği Temas Grubu'nun 1 Mayıs 2023'te Amman'da düzenlenen Suriye konulu istişare toplantısında kararlaştırıldığı üzere, BMGK'nin 2254 sayılı kararı uyarınca Arapların krizi adım adım çözme çabalarını memnuniyetle karşıladılar.

Bakanlar, Suriye'de DEAŞ'ı yenmek için çalışan ABD ve koalisyon güçlerine desteklerini yinelediler ve bu güçlerin emniyet ve asayişini tehdit eden her türlü eylemi kınadılar. İki taraf, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) standartlarına uygun olarak, mültecilerin ve ülke içinde yerinden edilmiş kişilerin güvenli, onurlu ve gönüllü geri dönüşleri için güvenli koşulların yaratılması ve Suriyeli mültecilere ve onlara ev sahipliği yapan ülkelere gerekli desteğin sağlanmasının önemini vurguladılar. Ateşkes çağrılarını yineleyen taraflar, BM Genel Sekreteri'nin BMGK'nin sınır ötesi mekanizmayı çalıştırma yetkisini 12 aylık bir süre için yenileme çağrısını memnuniyetle karşıladı. Şu anda açık olan tüm sınır kapılarının (Bab el-Hava, Bab es-Selam ve el-Rai) önümüzdeki Temmuz ayında çıkarılacak bir BMGK kararına dahil edilmesini desteklediklerini ifade ettiler. İki taraf, Amman Bildirisi'nde ve 2254 sayılı BMGK kararında yer aldığı şekliyle keyfi olarak gözaltına alınan ve kaybolan kişiler konusunu da ilgili tüm taraflarla koordinasyon halinde müzakere etti.

Irak

İki taraf, KİK ile Irak arasındaki olumlu ve büyüyen ortaklığı överek, Irak'ı KİK ülkelerindeki elektrik şebekesine bağlamak için elektrik bağlantı projesinde devam eden ilerlemeyi memnuniyetle karşıladı. Bu proje, Irak halkının ve bölgenin çıkarlarına ulaşacak şekilde en yüksek düzeyde bölgesel bütünleşme ve karşılıklı bağımlılığa ulaşmayı amaçlayan ve yıllarca süren diplomatik çabaları temsil ediyor.

Söz konusu projenin tamamlanmasıyla birlikte Irak halkının ihtiyaç duyduğu enerji sağlanacak ve gelecekte daha fazla ekonomik iş birliğinin önü açılacak. Bakanlar ayrıca, Irak halkının ülkenin doğal kaynaklarından yararlanmasını sağlamak, istikrarı temin etmek, toplumun çatışma ve DEAŞ şiddetinden kurtulmasını sağlamak, terörün finansmanını önlemek, DEAŞ'ın terör söylemine karşı koyma çabalarını güçlendirmek ve böylece Irak'ın terörle mücadeledeki yeteneklerini geliştirmek için ekonomik reformlar da dahil olmak üzere Irak'ta sivillerin öncülük ettiği çabaların önemini  ele aldılar. Taraflar, tam egemenliğe sahip güvenli ve istikrarlı bir Irak'a desteklerini yinelediler.

Sudan krizi

Sudan'daki savaşla ilgili olarak iki taraf, Sudan'da yakın zamanda patlak veren çatışmalarla ilgili derin endişelerini dile getirdi. KİK'in Suudi Arabistan ve ABD'nin Cidde'de Sudan Silahlı Kuvvetleri ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında kısa vadeli bir ateşkes anlaşmasını tam olarak uygulamak ve engelsiz insani erişime izin vermek için bir anlaşmaya varmak için yürüttüğü diplomatik çabalara verdiği desteği yinelediler.

Sudan'daki düşmanlıkların kalıcı olarak durdurulmasını amaçlayan diplomatik çabalara verdikleri desteği yineleyen  taraflar, çatışmayı sona erdirecek askeri bir çözüm olmadığına inandıklarını teyit ederek, Sudan Silahlı Kuvvetleri ve HDK’yi silahlarını susturmaya çağırdı.

Ukrayna'daki savaş

Ukrayna'daki savaşla ilgili ise bakanlar, egemenlik ilkesine ve BM Anlaşması da dahil olmak üzere uluslararası hukuka saygı gösterilmesinin önemini ve herhangi bir ülkenin toprak bütünlüğüne veya siyasi bağımsızlığına karşı güç kullanma yahut güç kullanma tehdidinden kaçınma yükümlülüğünü yinelediler. Bakanlar, tüm ülkeleri ve uluslararası toplumu, tahıl ve diğer gıda malzemelerinin ihracatını kolaylaştırmanın ve etkilenen ülkelerde gıda güvenliğini desteklemenin yanı sıra barışçıl bir çözüme ulaşma, insani krizi sona erdirme ve mültecileri, yerinden edilmiş kişileri ve Ukrayna'daki savaştan etkilenen diğer kişileri destekleme çabalarını yoğunlaştırmaya çağırdılar.

KİK ile ABD arasında stratejik ortaklık

Bakanlar, KİK ile ABD arasındaki stratejik ortaklık çerçevesinde bölgesel güvenlik ve istikrarın sağlanmasına katkıda bulunma yönündeki ortak kararlılıklarını teyit ettiler.

Bakanlar, 13-15 Şubat 2023 tarihleri ​​arasında Riyad'da düzenlenen entegre hava ve füze savunması, deniz güvenliği ve İran ile ilgili ortak çalışma grupları toplantılarının sonuçlarına övgüde bulundu. 9 Mart 2023'te Riyad'da düzenlenen 4’üncü Ticaret ve Yatırım Diyaloğu toplantısının müzakerelerini takdir ettiler. Ortak deniz kuvvetleri çerçevesinde silahlı kuvvetler arasında gerçekleşen ortak askeri tatbikatlara dikkat çektiler. Siber Güvenlik Ortak Çalışma Grubu’nu bu yıl içinde toplamaya karar veren bakanlar, savunma konularını tartışmak için periyodik çalışma gruplarının sürdürülmesinin önemini vurguladılar ve bu yıl içinde entegre hava ve füze savunması ve deniz güvenliği konulu ortak çalışma gruplarının yeni bir oturum turunu düzenlemeye karar verdiler. Bakanlar daha sonra askeri hazırlık, eğitim ve hayati savunma yeteneklerinin transferini düzene sokma konularında çalışma grupları toplama olasılığını görüşecekler.

KİK ülkeleri dışişleri bakanları, KİK ülkeleri ile ABD arasındaki stratejik ortaklığın ortak bakanlar toplantısını gerçekleştirdi. Riyad'daki KİK Genel Sekreterlik binasında gerçekleşen toplantıya Umman Sultanlığı Dışişleri Bakanı Bedr bin Hamad bin Hamud el-Busaidi başkanlık etti. Toplantıya katılan isimler şöyle: Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Bakanlar Kurulu Üyesi ve Devlet Bakanı Şeyh Şahbut bin Nahyan Âl Nahyan, Bahreyn Dışişleri Bakanlığı Siyasi İşlerden Sorumlu Müsteşarı Dr. Şeyh Abdullah bin Ahmed el-Halife, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan bin Abdullah, Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman es-Sani, Kuveyt Dışişleri Bakanı Şeyh Salim Abdullah el-Cabir es-Sabah, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve KİK Genel Sekreteri Casim Muhammad el-Budeyvi.


Suudi Arabistan Veliaht Prens ve Hindistan Başbakanı ortak konuları görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (SPA)
TT

Suudi Arabistan Veliaht Prens ve Hindistan Başbakanı ortak konuları görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (SPA)

Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, dün Hindistan Başbakanı Narendra Modi ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi.

Telefon görüşmesinde, iki ülke arasındaki stratejik ortaklık kapsamındaki ilişkiler ve işbirliğini çeşitli alanlarda geliştirme yollarının yanı sıra bir dizi ortak endişe konusu ele alındı.


Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, ülkesinin insan hakları konusundaki baskılara göre hareket etmediğini vurguladı

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı ve ABD’li mevkidaşı, ülkelerinin ortaklık ve iş birliğini güçlendirmeye ve sürdürmeye kararlı olduklarını kaydettiler (AFP)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı ve ABD’li mevkidaşı, ülkelerinin ortaklık ve iş birliğini güçlendirmeye ve sürdürmeye kararlı olduklarını kaydettiler (AFP)
TT

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, ülkesinin insan hakları konusundaki baskılara göre hareket etmediğini vurguladı

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı ve ABD’li mevkidaşı, ülkelerinin ortaklık ve iş birliğini güçlendirmeye ve sürdürmeye kararlı olduklarını kaydettiler (AFP)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı ve ABD’li mevkidaşı, ülkelerinin ortaklık ve iş birliğini güçlendirmeye ve sürdürmeye kararlı olduklarını kaydettiler (AFP)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, ülkesinin insan hakları konusundaki baskılara göre hareket etmediğini vurguladı. Aynı zamanda Riyad ile Washington arasında görüş ayrılıkları olduğunu belirtmekle birlikte “Ancak, birlikte çalışmamızı sağlayacak bir mekanizma bulmak için çalışıyoruz. Washington ile ortaklığımız hala güçlü ve geliştirilmesi için geniş bir alan var” dedi. Ayrıca, Suudi Arabistan’ın ABD ile güvenlik ve askeri ilişkilerini geliştirmeye devam ettiğini belirtti.

Prens Faysal bin Ferhan, DEAŞ ile Mücadele Uluslararası Koalisyonu Bakanlar Toplantısı’nın ardından ABD’li mevkidaşı ile düzenlediği basın toplantısında “Kendi sivil nükleer programımızı geliştirmekte olduğumuz bir sır değil. ABD’nin de bu programa teklif verenlerden biri olmasını çok isteriz” dedi. Öte yandan Çin’in Suudi Arabistan ve bölge ülkeleri için önemli bir ortak olduğunun da altını çizdi.

Başka bir bağlamda Prens Faysal bin Ferhan, ‘İsrail ile normalleşmenin bölge için faydalı olduğunu ancak barışa giden bir yol olmadan ve Filistin sorunu çözülmeden faydasının sınırlı olacağını’ belirtti.

Bölgesel gelişmelerle ilgili olarak, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, ülkesinin Sudan halkının acılarını hafifletmenin yollarını aramak için çalışmaya devam edeceğini yineledi. Bununla birlikte Sudan’daki çatışma taraflarının sorumluluklarını üstlenmesi ve ülkeyi daha fazla yıkıma götürmekten kaçınması gerektiğini de vurguladı ve tarafların ateşkese bağlılıklarının Sudan halkı için bir umut ışığı teşkil ettiğini kaydetti. Öte yandan Suriye hükümetinin ‘uluslararası toplumun endişelerini gidermek için net taahhütlerde bulunduğunu’ söyleyerek hükümetle diyaloğa girilmesinin ‘ülkedeki insani sorunların çözülmesine’ katkı sağlayacağını belirtti.

Terörle mücadeleye gelince, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, Afganistan’daki terör örgütleri ile mücadele etmenin ve ‘Afganistan’ın tekrar bu örgütlerin güvenli bir yuvası haline gelmemesini sağlamanın’ önemine dikkat çekti. Bakan ‘uluslararası toplumun başta terör olmak üzere ortak sorunlara karşı mücadeledeki rollerini oynaması gerektiğine’ işaret ederek ‘yargı reformları gerçekleştirip teröristlerden hesap sorarak Suriye ve Irak’ta yerinden edilmiş kişilerin geri dönüşü için uygun ortamı sağlamaya çalışması gerektiğine dikkat çekti.

Zengin ülkeleri, vatandaşlarının çatışma bölgelerinden alınması konusundaki sorumluluklarını üstlenmeye çağıran bakan şu ifadeleri kullandı:

“Bazı zengin ve gelişmiş ülkelerin vatandaşlarını geri almayı reddetmesi ve bu yükü terörden en çok etkilenen ülkelere yüklemesi talihsiz bir durumdur. Suudi Arabistan ise rolünü yerine getirip tüm vatandaşlarını çatışma bölgelerinden geri almaktadır. Düzelmeye ve topluma yeniden entegre olmaya ihtiyacı olanlara yardım etmeye hazırız. Ancak tüm ülkelerin, vatandaşlarının yaptıklarının sorumluluğunu alma, vatandaşlarını geri alma ve sıkıntılı ülkelerin üzerinden bu yükü kaldırma sorumlulukları vardır.”

Toplantıya katılanların ‘radikalizm ve terörizmin hiçbir biçiminin ve kaynağının herhangi bir uyruk, ırk veya din ile ilişkilendirilmemesi ve ırk ayrımcılığına yönelik herhangi bir önlem alınması için bir mazeret olmaması gerektiği’ konusunda hemfikir olduklarını hatırlattı. Bu bağlamda terör örgütleriyle mücadelede Afrika ile çalışmaların devam ettiğini kaydeden bakan, “Önemli bir iş birliği kaynağı olarak Afrika’ya karşı sorumluluğumuz olduğuna inanıyoruz” dedi.

Öte yandan ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, ülkesinin bölgedeki ortaklığı güçlendirmeye ve sürdürmeye kararlı olduğunu söyledi. Suudi Arabistan’ın DEAŞ ile Mücadele Uluslararası Koalisyonu’na yaptığı katkılardan ötürü minnettarlığını dile getirerek Krallık’ın ekonomisini modernize etmek için gösterdiği tarihi ve muazzam çabaları övdü.

Washington’un Yemen’de kalıcı bir ateşkes sağlayıp kapsamlı bir siyasi sürecin başlatılması amacıyla Suudi Arabistan ile yakın bir şekilde çalıştığını ve İran’ın bölgedeki istikrarı bozan davranışları ile mücadele etmek için bölge ülkeleriyle çalışmaya odaklandığını da sözlerine ekledi. Buna ek olarak, Körfez ülkeleriyle ilişkilerin ABD ve bölge ülkeleri için önemli olduğunu vurguladı.

Sudan’daki duruma ilişkin olarak Blinken, Suudi Arabistan’ın Sudan’da ateşkesin sağlanması ve insani yardımların ulaştırılması için diplomatik kampanyalara öncülük ettiğini söyledi. Öte yandan Washington, Suriye’nin Arap Birliği’ndeki koltuğuna geri dönmesine izin verme kararına katılmasa da, ‘Beşşar Esed’in uygulamaya bağlı kalması gereken’ konularda ortaklarıyla aynı fikirde.


El-Ula Valiliği Kraliyet Komisyonu, ISO Altın Sertifikası aldı

ISO Altın Sertifikası, düzenlenen törenle verildi. (SPA)
ISO Altın Sertifikası, düzenlenen törenle verildi. (SPA)
TT

El-Ula Valiliği Kraliyet Komisyonu, ISO Altın Sertifikası aldı

ISO Altın Sertifikası, düzenlenen törenle verildi. (SPA)
ISO Altın Sertifikası, düzenlenen törenle verildi. (SPA)

Suudi Arabistan’daki El-Ula Valiliği Kraliyet Komisyonu (RCU), el-Ula Valiliği’nde sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak için toplanan veriler ile Dünya Şehir Verileri Konseyi’nden (WCCD) ISO Altın Sertifikası aldı.

Suudi Arabistan’daki El-Ula Valiliği Kraliyet Komisyonu (RCU), el-Ula Valiliği’nde sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak için toplanan veriler ile Dünya Şehir Verileri Konseyi’nden (WCCD) ISO Altın Sertifikası aldı. Fotoğraf Altı: ISO Altın Sertifikası’nın verilişi vesilesiyle tören düzenlendi. (SPA)  Ula, en son bilgileri paylaşmak için dünyanın dört bir yanındaki 100’den fazla şehirle birlikte Dünya Şehir Verileri Konseyi’ne katıldı. Bu başarı, kentsel ve sosyal gelişimde ISO 37120 standartlarının uygulanması sonucunda elde edildi. Fotoğraf Altı: ISO Altın Sertifikası’nda 19 sektörü kapsayan 104 gösterge bulunuyor. (SPA) Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre sürdürülebilir ve sorumlu kalkınma çerçevesinde yaşam kalitesinin sürekli olarak iyileştirilmesini içeren küresel sertifikasyon, Dünya Şehir Verileri Konseyi tarafından uygulanan ölçüm projeleri sonucu veriliyor. Bu veriler, altyapı ve sosyal kalkınmanın büyük ölçekte desteklenmesine katkıda bulunacak şekilde etkili karar vermeye olanak tanıyor.
ISO Altın Sertifikası’nın verilişi vesilesiyle tören düzenlendi. (SPA)

Ula, en son bilgileri paylaşmak için dünyanın dört bir yanındaki 100’den fazla şehirle birlikte Dünya Şehir Verileri Konseyi’ne katıldı.

Bu başarı, kentsel ve sosyal gelişimde ISO 37120 standartlarının uygulanması sonucunda elde edildi.

Fotoğraf Altı: ISO Altın Sertifikası’nda 19 sektörü kapsayan 104 gösterge bulunuyor. (SPA)
ISO Altın Sertifikası’nda 19 sektörü kapsayan 104 gösterge bulunuyor. (SPA)

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre sürdürülebilir ve sorumlu kalkınma çerçevesinde yaşam kalitesinin sürekli olarak iyileştirilmesini içeren küresel sertifikasyon, Dünya Şehir Verileri Konseyi tarafından uygulanan ölçüm projeleri sonucu veriliyor.

Bu veriler, altyapı ve sosyal kalkınmanın büyük ölçekte desteklenmesine katkıda bulunacak şekilde etkili karar vermeye olanak tanıyor.


DEAŞ ile Mücadele Uluslararası Koalisyonu toplantısı başkent Riyad’da başladı

Suudi dışişleri bakanı ve Amerikalı mevkidaşı görüşmede (AP)
Suudi dışişleri bakanı ve Amerikalı mevkidaşı görüşmede (AP)
TT

DEAŞ ile Mücadele Uluslararası Koalisyonu toplantısı başkent Riyad’da başladı

Suudi dışişleri bakanı ve Amerikalı mevkidaşı görüşmede (AP)
Suudi dışişleri bakanı ve Amerikalı mevkidaşı görüşmede (AP)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, ülkesinin DEAŞ ile Mücadele Uluslararası Koalisyonu’nu desteklemeye devam edeceğini, ayrıca DEAŞ ve tüm uzantılarını ortadan kaldırmak ve finansman kaynaklarını kurutmak için çabalarını sürdüreceğini söyledi.

Prens Faysal, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in de katılımıyla Riyad’da düzenlenen DEAŞ ile Mücadele Uluslararası Koalisyonu toplantısında yaptığı konuşmada, Suudi Arabistan’ın DEAŞ’ı nerede olursa olsun takip etmek için her türlü çabayı göstereceğini vurguladı.

Suudi Dışişleri Bakanı konuşmasını şu ifadelerle sürdürdü;

“Güvenlik ve istikrara giden yolun, terörle mücadele ve radikal ideolojiye karşı ortak çabaların sürdürülmesini gerektirdiğine inanıyoruz. Örgütün planlarını uygulamak için topraklarını kullandığı Suriye ve Irak gibi ülkelerin istikrarını önemsiyor ve Irak’ın örgütü yok etme yönündeki kararlı çabalarını takdir ediyoruz.”

Prens Faysal, “Örgütün yeni unsurlar elde etmek için kullanabileceği her türlü fırsatı engellemek için hepimiz çalışmalıyız” dedi.

Suudi Bakan ayrıca, DEAŞ ve radikal gruplar tarafından istismar edilebilecek, dini semboller ve kutsallıklara hakaret eden her şeyle, kasıtlı provokatif eylemlerle, güvenlik ve istikrarı bozan tüm uygulamalarla mücadeleye odaklanma çağrısında bulundu.

Ülkesinin ABD, Fas, İtalya ve Nijer ile birlikte koalisyonun Afrika odak grubuna başkanlık edeceğini duyuran Prens Faysal, Afganistan’daki örgüte karşı koymak için bir odak grubu kurma hareketini de memnuniyetle karşıladı.

Öte yandan Suudi Arabistan'ın DEAŞ karşıtı çabalar kapsamında Afganistan'da DEAŞ/H terör örgütüne karşı odak grubu kurulması yönelimini memnuniyetle karşıladığı kaydedildi.

ABD Dışişleri Bakanı’ndan açıklama

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Suudi Arabistan'da düzenlenen DEAŞ'la Mücadele Küresel Koalisyonu toplantısında, "DEAŞ'ın yeniden ortaya çıkmasını engellemeye odaklanmalıyız." dedi.

Resmi ziyaret kapsamında Riyad'da bulunan Blinken, DEAŞ'la Mücadele Küresel Koalisyonu toplantısında bir konuşma yaptı.

Blinken, konuşmasında, "Aşırıcılar, yeniden saldırılar yapmak için fırsat kolluyor. DEAŞ'ın hedefi olan ülkelerde istikrarı sağlamak için koyduğumuz hedeflere bağlı kalmalıyız." değerlendirmesinde bulundu.

Antony Blinken, Twitter'dan yaptığı paylaşımda da "ABD ve DEAŞ'la Mücadele Küresel Koalisyonu'nun 86 üyesi, aşırıcılara ve terörün yeniden ortaya çıkmasına karşı mücadeleye devam edecektir. DEAŞ'ı, Suriye ve Irak'ta sahada yendik, yeniden ortaya çıkmasını engellemeye odaklanmalıyız." ifadesini kullandı.

ABD Dışişleri Bakanı Blinken, başka bir gönderisinde ise "Batı Afrika'daki ülkelerden mevkidaşlarımla verimli bir görüşme yaptık. Bölgedeki diplomatik ve güvenlik ortaklığımız, terör ve güvensizlikle mücadele için çok değerli." görüşünü paylaştı.

Suriye ve Irak'ta DEAŞ'tan kurtarılan bölge için yaklaşık 150 milyon dolarlık yardım

Suriye ve Irak'ta, DEAŞ'tan temizlenen bölgelerin istikrarının önemine vurgu yapan Blinken, burası için "İstikrarı Sağlama Taahhüdü" isimli bir fon geliştirildiğini anımsattı.

Blinken, "Bu fon için hedefimiz 601 milyon doların üzerinde. Bugün ABD'nin bu fona 148,8 milyon dolar taahhüdünü duyuruyorum. Bu destek, Suriye ve Iraklıların kendi belirledikleri kritik ihtiyaçlarını karşılayacak, DEAŞ tarafından istismar edilen güvenlik açıklarını ve yerel ihtiyaçlardaki açığı kapatacak." düşüncesini dile getirdi.


Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı: Riyad nerede olursa olsun DEAŞ’ın peşine düşecek

Prens Faysal bin Ferhan ve Antony Blinken bugün Riyad’da düzenlenen ortak basın toplantısında (Reuters)
Prens Faysal bin Ferhan ve Antony Blinken bugün Riyad’da düzenlenen ortak basın toplantısında (Reuters)
TT

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı: Riyad nerede olursa olsun DEAŞ’ın peşine düşecek

Prens Faysal bin Ferhan ve Antony Blinken bugün Riyad’da düzenlenen ortak basın toplantısında (Reuters)
Prens Faysal bin Ferhan ve Antony Blinken bugün Riyad’da düzenlenen ortak basın toplantısında (Reuters)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, ülkesinin DEAŞ ile Mücadele Uluslararası Koalisyonu’nu desteklemeye devam edeceğini, ayrıca DEAŞ ve tüm uzantılarını ortadan kaldırmak ve finansman kaynaklarını kurutmak için çabalarını sürdüreceğini söyledi.

Prens Faysal, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in de katılımıyla Riyad’da düzenlenen DEAŞ ile Mücadele Uluslararası Koalisyonu toplantısında yaptığı konuşmada, Suudi Arabistan’ın DEAŞ’ı nerede olursa olsun takip etmek için her türlü çabayı göstereceğini vurguladı.

Suudi Dışişleri Bakanı konuşmasını şu ifadelerle sürdürdü;

“Güvenlik ve istikrara giden yolun, terörle mücadele ve radikal ideolojiye karşı ortak çabaların sürdürülmesini gerektirdiğine inanıyoruz. Örgütün planlarını uygulamak için topraklarını kullandığı Suriye ve Irak gibi ülkelerin istikrarını önemsiyor ve Irak’ın örgütü yok etme yönündeki kararlı çabalarını takdir ediyoruz.”

Prens Faysal, “Örgütün yeni unsurlar elde etmek için kullanabileceği her türlü fırsatı engellemek için hepimiz çalışmalıyız” dedi.

Suudi Bakan ayrıca, DEAŞ ve radikal gruplar tarafından istismar edilebilecek, dini semboller ve kutsallıklara hakaret eden her şeyle, kasıtlı provokatif eylemlerle, güvenlik ve istikrarı bozan tüm uygulamalarla mücadeleye odaklanma çağrısında bulundu.

Ülkesinin ABD, Fas, İtalya ve Nijer ile birlikte koalisyonun Afrika odak grubuna başkanlık edeceğini duyuran Prens Faysal, Afganistan’daki örgüte karşı koymak için bir odak grubu kurma hareketini de memnuniyetle karşıladı.

Eylül 2014’te kurulan, 85 ülkenin üye olduğu DEAŞ ile Mücadele Uluslararası Koalisyonu, örgütü zayıflatma ve nihayetinde yenmeyi hedefliyor.


Suudi Arabistan ve ABD Dışişleri Bakanları ikili iş birliğini görüştü

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken (SPA)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken (SPA)
TT

Suudi Arabistan ve ABD Dışişleri Bakanları ikili iş birliğini görüştü

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken (SPA)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken (SPA)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan bin Abdullah, başkent Riyad’da ABD’li mevkidaşı Antony Blinken ile bölgesel ve uluslararası arenadaki gelişmeleri ve bu konuda yürütülen çabaları görüştü.

Prens Ferhan ve Blinken, Körfez İş Birliği Konseyi (KİK) ve ABD’nin bakanlar toplantısının oturum arasında yaptıkları görüşmede, ABD-Körfez ilişkilerini çeşitli alanlarda güçlendirme yollarını ele aldı.

FOTO: Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in görüşmesinden bir kesit (SPA)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in görüşmesinden bir kesit (SPA)

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’dan aktardığı habere göre iki bakan ayrıca, Suudi Arabistan ile ABD arasındaki stratejik ortaklığın boyutlarını ve çeşitli alanlarda iş birliğini geliştirme yollarını da gözden geçirdi.


Riyad, DEAŞ ile Mücadele Uluslararası Koalisyon toplantısına ev sahipliği yapıyor

DEAŞ ile Mücadele Uluslararası Koalisyon’nu üye sayısı 85 ülkeye ve pek çok uluslararası kuruluşlara ulaştı (SPA)
DEAŞ ile Mücadele Uluslararası Koalisyon’nu üye sayısı 85 ülkeye ve pek çok uluslararası kuruluşlara ulaştı (SPA)
TT

Riyad, DEAŞ ile Mücadele Uluslararası Koalisyon toplantısına ev sahipliği yapıyor

DEAŞ ile Mücadele Uluslararası Koalisyon’nu üye sayısı 85 ülkeye ve pek çok uluslararası kuruluşlara ulaştı (SPA)
DEAŞ ile Mücadele Uluslararası Koalisyon’nu üye sayısı 85 ülkeye ve pek çok uluslararası kuruluşlara ulaştı (SPA)

Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad bugün (Perşembe), dışişleri bakanları, üst düzey yetkililer ve 85 ortak ülkenin katılımıyla, DEAŞ ile Mücadele Uluslararası Koalisyonu bakanlar toplantısına ev sahipliği yapacak.

Toplantının önde gelen katılımcılar arasında Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakan Muhammed bin Selman ile Cidde’de görüşen ve ardından Riyad’a gelen ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’da yer alıyor. İki taraf, başlıca ekonomi ve güvenlik işbirliğini tartıştıkları birçok konu çerçevesinde bir araya gelmişti.

Suudi Arabistan, uluslararası koalisyonun en önemli kurucu üyelerinden biri. Koalisyon hava saldırılarının sayısı bakımından ikinci sırada yer alıyor. Suudi Arabistan Kraliyet Hava Kuvvetleri, Suriye’deki koalisyon hava saldırılarını desteklemek amacıyla toplam 341 sorti gerçekleştirdi.

Ağustos 2018’de Suudi Arabistan, Suriye’nin kuzeydoğusundaki DEAŞ’ten kurtarılan bölgelerdeki istikrar projelerini desteklemek için uluslararası koalisyona 100 milyon dolar katkı yaptığını açıkladı.

Suudi Arabistan, geçen Aralık ayında Lahey’de düzenlenen DEAŞ’le Mücadele Uluslararası Koalisyonu’nun siyasi direktörleri toplantısına katıldığını açıkladı. Suudi Arabistan, koalisyondaki aktif rolünün somutlaşmış hali olarak 2023 yılı bakanlar toplantısına ev sahipliği yapıyor. Suudi Arabistan’ın terör örgütleriyle her alanda mücadelede gösterdiği uluslararası çabalar ve bu örgütlerle mücadelede uluslararası işbirliğini desteklemedeki rolü dikkat çekici.

Arap Devletler Ligi Riyad’da yapılacak toplantıya, Genel Sekreter Yardımcısı ve Arap Birliği Arap İşleri ve Ulusal Güvenlik Direktörü Büyükelçi Halil İbrahim ez-Zevadi başkanlığındaki ir heyetle katılacak. Zevadi, DEAŞ’ın ortaya koyduğu ciddi zorluklarla mücadele hakkında fikir alışverişinde bulunmak için bu toplantının önemine dikkat çekti.

2014’te Suriye ve Irak’taki geniş alanlar üzerindeki kontrolünü ilan eden terör örgütü DEAŞ’ın ilk yenilgisi 2017’de Irak’ta, ardından 2019’da Suriye’de oldu ve kontrolündeki tüm alanları kaybetti. Ancak koalisyon, Mayıs 2022’de örgütün Suriye ve Irak’ta hala tehdit oluşturduğunu doğruladı.

Gizli hücre üyeleri, güvenlik güçlerine karşı Suriye ve Irak’ta sınırlı da olsa saldırılar düzenlemeye devam ediyor. Örgüt diğer ülkelerdeki saldırıları da üstleniyor ve bir dizi toplum için sürekli bir tehdit oluşturuyor.


Veliaht Prens Muhammed bin Selman ve Putin ortak konuları görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Şarku’l Avsat)
TT

Veliaht Prens Muhammed bin Selman ve Putin ortak konuları görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Şarku’l Avsat)

Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, dün akşam Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile telefonda görüştü.

Telefon görüşmesinde, iki ülke arasındaki ilişkiler ve işbirliğini çeşitli alanlarda geliştirme yollarının yanı sıra bir dizi ortak ilgi alanına giren konu ele alındı.


Körfez ve ABD ortak eylem ve koordinasyonunu yoğunlaştıracak

Körfez ülkeleri dışişleri bakanları ve ABD dışişleri bakanı, Riyad'da toplantı öncesi hatıra fotoğrafı çektirdi (Körfez İşbirliği Konseyi) çektirdi
Körfez ülkeleri dışişleri bakanları ve ABD dışişleri bakanı, Riyad'da toplantı öncesi hatıra fotoğrafı çektirdi (Körfez İşbirliği Konseyi) çektirdi
TT

Körfez ve ABD ortak eylem ve koordinasyonunu yoğunlaştıracak

Körfez ülkeleri dışişleri bakanları ve ABD dışişleri bakanı, Riyad'da toplantı öncesi hatıra fotoğrafı çektirdi (Körfez İşbirliği Konseyi) çektirdi
Körfez ülkeleri dışişleri bakanları ve ABD dışişleri bakanı, Riyad'da toplantı öncesi hatıra fotoğrafı çektirdi (Körfez İşbirliği Konseyi) çektirdi

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkelerinin dışişleri bakanları ve ABD dışişleri bakanı) Riyad'da, iki taraf arasındaki stratejik ortaklığı görüştü. Toplantı, ortak bakanlar toplantısı ve ortak bir bildiri yayınlanmadan tamamlandı.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı’nın dün (Çarşamba) yaptığı açıklamaya göre toplantı katılımcı bakanların "ABD-Körfez eyleminin yoğunlaştırılması ve birçok bölgesel ve uluslararası meselede ortak koordinasyonun görüşülmesinin yanı sıra, ortak Körfez eylemini güçlendirme ve çeşitli alanlarda geliştirmenin yollarını" ele aldı. Toplantıda ayrıca "Körfez ülkeleri ve ABD'yi ilgilendiren birçok siyasi ve güvenlik konusuna" değinildi.

Riyad’daki toplantıda, “Ortadoğu ve dünyanın içinden geçmekte olduğu birçok krize adil çözümler bulmak için gösterilen çabalar ve uluslararası barış ve güvenliğin güçlendirilmesine katkıda bulunmak” gibi konular da masaya yatırıldı.

Riyad'daki ortak bakanlar toplantısı çalışmalarından (Körfez İşbirliği Konseyi)
Riyad'daki ortak bakanlar toplantısı çalışmalarından (Körfez İşbirliği Konseyi)

ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken toplantı sırasında yaptığı konuşmada, ülkesinin Körfez ülkeleriyle "hala derinden ortaklıklar içinde " olduğunu vurguladı. Blinken, "KİK ülkeleri, daha istikrarlı, güvenli ve müreffeh bir Ortadoğu vizyonumuzun çekirdeğini oluşturuyor. Yemen'deki çatışmaya bir çözüm bulma ve Körfez sularında son zamanlarda petrol tankerlerine el konulması da dahil olmak üzere İran'ın istikrarı bozan davranışlarına karşı koymak için birlikte çalışıyoruz" dedi.

Blinken, Suriye dosyasıyla ilgili olarak, Washington'ın "Suriye'nin birliğini ve egemenliğini koruyan ve halkının özlemlerini karşılayan siyasi bir çözüm bulmaya" kararlı olduğunu belirtti.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı ve ABD’li mevkidaşı, bakanlar toplantısının oturum aralarında ikili bir görüşme gerçekleştirdi. ABD Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, “İki bakan, terörle mücadele, Yemen'de kalıcı barışı sağlama çabalarını destekleme, istikrar ve güvenliği artırma, gerilimi azaltma ve bölgede bütünleşme için birlikte çalışmayı sürdürmeye kararlı. İki taraf ayrıca Sudan'daki çatışmayı sona erdirmek için güçlü iş birliğini sürdürme sözü verdi.” ifadelerini kullandı.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasında ise “Suudi Arabistan ile ABD arasındaki stratejik ortaklığın çeşitli yönleri ve farklı alanlarda ikili işbirliğini geliştirme yolları gözden geçirildi. Bölgesel ve uluslararası arenadaki gelişmeler ve bu konudaki çabalar ele alındı. İki taraf ayrıca ABD-Körfez görüşmesinde gündeme getirilen en önemli konuları ve çeşitli alanlarda ABD-Körfez ilişkilerini güçlendirmenin yollarını görüştü.” ifadeleri yer aldı.

ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından dün (Çarşamba) erken saatlerde yapılan açıklamada, "Bakan Blinken, Suudi ve Körfez ortaklarımızla görüşmek için Riyad'da. Suudi Arabistan ile 80 yıllık ortaklığımız bölgede istikrar ve sükûneti artırırken; DEAŞ ile mücadele, Sudan'daki çatışmayı durdurmak ve Yemen'deki çatışmayı sona erdirmek için birlikte çalışıyoruz.” İfadeleri kullanıldı.