Suudi Arabistan Milli Günü’nde geçmiş ve geleceğin resmini çiziyor

Suudi Arabistan Milli Günü’nde geçmiş ve geleceğin resmini çiziyor
TT

Suudi Arabistan Milli Günü’nde geçmiş ve geleceğin resmini çiziyor

Suudi Arabistan Milli Günü’nde geçmiş ve geleceğin resmini çiziyor

Suudi Arabistan’da 23 Eylül Cuma gününe denk gelen 92. Milli Gün, ülkede ‘Kuruluş Günü’nü belirleyen Kraliyet kararnamesinin ardından kutlanan ilk gündür.
Kral Selman, 27 Ocak 2022 tarihinde yayınladığı Kraliyet kararnamesiyle, 22 Şubat tarihinin her yıl ülkenin ‘Kuruluş Günü’ olarak anılmasına ve aynı günün resmi tatil olmasına karar verdi.
Kararnamede, “İlk Suudi Devleti İmam Muhammed bin Suud tarafından 22 Şubat 1727’de kurulmuş ve 1818’e kadar devam etmiştir, başkenti Diriye’dir” denilmişti.
Milli Gün, Kuruluş Günü’nden farklı olarak, ülkenin 23 Eylül 1932’de Kral Abdulaziz bin Abdurrahman tarafından birleştirilerek, Suudi Arabistan Krallığı olarak yeniden adlandırıldığı tarihi işaret ediyor.
Üçüncü Suudi devletinin kurucusu Kral Abdulaziz, o dönemde Hicaz ve Necd Krallığı’nın Suudi Arabistan Krallığı adına dönüştürülmesi için yedi maddelik bir Kraliyet emri çıkardı.
Kral Abdulaziz'in bu hamlesi, modern Suudi devletinin uluslararası haritada yerini almasına ve yedinci Kral Selman bin Abdulaziz’in yönetimi altında bugün küresel ve bölgesel önemli bir güç haline gelmesine yol açtı.
Suudiler, 92. Milli Gün’ün gelişiyle birlikte, Kral Abdulaziz bin Abdurrahman’dan başlayarak, Krallar Suud, Faysal, Halid, Fahd ve Abdullah döneminden, Kral Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman dönemindeki modernleşme ve geleceğin devletini inşa etme kadar ülke tarihinin önemli özelliklerini hatırlıyor.
Ülkenin kuruluşu, dünya tarihinin çok önemli bir döneminde, dünya genelinde kitlesel olaylar, trajediler ve öngörülemeyen felaketlerin öncüsü olan savaş tam tamlarının çalındığı bir dönemde gerçekleşmişti.
Tarih, bugün tekerrür ediyor ve bölge olaylara, devrimlere, çatışmalara ve savaşlara tanık oluyor.
Bölgede yaşanan zorlukların büyüklüğüne rağmen, Suudi Arabistan, Kral Selman ve Veliaht Prens’in önderliğinde, uluslararası denklemde güçlü bir figür haline gelerek, dikkate değer bir ilerleme kaydetti.
Kral Selman, modern Suudi Arabistan devletinin yedinci kralı olarak tahta geçtiğinden bu yana, kendisinden önceki kralların kazanımlarını koruyarak, geleceğe hazırlanan devleti güçlendirmek için gerekli adımları attı.
Ülkeyi kuran babası Kral Abdulaziz Al Suud’un yolunu izleyen Kral Selman, Krallık tahtına oturduğu dönemde yaptığı bir konuşmasında, “Arap ve İslam ümmeti, birlik ve dayanışmaya bugün her zamankinden daha çok muhtaç durumdadır. Müslümanların kıblesi olarak seçilen bu ülkede, barış, merhamet ve ılımlılık dini olan İslam dinimizin öğretileri rehberliğinde saflarımızı birleştirerek, ümmetin meselelerini savunmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Veliaht Prens Muhammed bin Selman da ülkenin iç işlerinde yapmış olduğu önemli atılımlarla birçok başarıya imza atarken, ülkesinde, siyasi, ekonomik, kalkınma, fikri ve sosyal birçok meseleyle ilgili siyasi alana adım attığından beri ‘karizmatik lider’ sıfatını taşıyor.
Geleneksel yaklaşımların, duygusal ve geçici çözümlerin ötesine geçen açık bir stratejiyle hareket eden Veliaht Prens, gerçekliği ve geleceği birlikte ele alarak ülkesinde yeni bir politika başlatmak için güçlü bir platform oluşturmayı başardı.
Oluşturulan bu güçlü platform kapsamında Prens Muhammed bin Selman’ın öncelikli hedefi, ülkesinin gücü ve muazzam potansiyelini kullanarak, ülkenin geliri için tek bir kaynak olarak petrole güvenmemek oldu.
Ülkesinin ‘henüz kullanmadığı yüzde 90’lık bir kapasiteye’ sahip olduğunu söyleyen Veliaht Prens, ayrıca ülkesinin dünyanın en önemli 3 su yolu arasında yer alan stratejik konumunun, üç kıta (Asya, Afrika ve Avrupa) arasında önemli bir bölge olmasını sağladığını gördü.
Dini ve fikri alanda ise İslam’ın barış dini olduğunu vurgulayan Veliaht Prens, İran, Müslüman Kardeşler (İhvan) ve terör gruplarını ‘şeytan üçgeni’ olarak tanımlayarak, bir konuşmasında şu ifadeleri kullandı;
“Bu şeytan üçgeni, bizlerin Müslüman olarak halifeliği tekrar kurması gerektiği fikrini aşılamaya çalışıyor. Müslümanların onların anlayış ve isteklerine göre bir imparatorluğu (hilafet) zorla kurması gerektiğini belirtiyorlar. Fakat Allah ve Peygamber, bizden bunu yapmamızı istemedi. Allah sadece İslam’ı yaymamızı buyurdu. Bu görev ise yerine getirilmiştir. Bugün Müslüman olmayan ülkelerde her insan kendi inancını seçme hakkına sahiptir. İslam’ı yaymak için savaşma görevimiz artık yoktur, fakat bu şeytan üçgeni, Müslümanların böyle bir görevi olduğunu söyleyerek Müslümanları manipüle etmeye çalışıyor. Şeytan üçgeninin çarpık ideolojisine göre şiddet ve güçle Müslüman imparatorluğunun kurulması gerektiğini dile getiriyorlar.”



Suudi Arabistan -Türkiye görüşmelerinde bölgedeki gelişmeler ve ikili işbirliği mekanizmaları ele alındı

Prens Faysal bin Ferhan ve Hakan Fidan, Suudi-Türk Koordinasyon Konseyi'nin ikinci toplantısının tutanaklarını imzaladıktan sonra (Suudi Dışişleri Bakanlığı)
Prens Faysal bin Ferhan ve Hakan Fidan, Suudi-Türk Koordinasyon Konseyi'nin ikinci toplantısının tutanaklarını imzaladıktan sonra (Suudi Dışişleri Bakanlığı)
TT

Suudi Arabistan -Türkiye görüşmelerinde bölgedeki gelişmeler ve ikili işbirliği mekanizmaları ele alındı

Prens Faysal bin Ferhan ve Hakan Fidan, Suudi-Türk Koordinasyon Konseyi'nin ikinci toplantısının tutanaklarını imzaladıktan sonra (Suudi Dışişleri Bakanlığı)
Prens Faysal bin Ferhan ve Hakan Fidan, Suudi-Türk Koordinasyon Konseyi'nin ikinci toplantısının tutanaklarını imzaladıktan sonra (Suudi Dışişleri Bakanlığı)

Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Farhan, Pazar günü Türk mevkidaşı Hakan Fidan ile iki ülke arasındaki çeşitli alanlarda işbirliğinin güçlendirilmesi ve bölgedeki gelişmelerin ele alınması amacıyla Riyad'daki Suudi Dışişleri Bakanlığı'nda bir görüşme gerçekleştirdi.

Prens Faysal bin Farhan ve Bakan Fidan, kabulün ardından Suudi-Türk Koordinasyon Konseyi'nin ikinci toplantısına başkanlık etti. Toplantıda, çeşitli alanlarda ikili işbirliği mekanizmalarının yoğunlaştırılması ve iki ülke için önemli ve ortak çıkarlarına hizmet eden konularda ortak koordinasyonun güçlendirilmesi yolları ele alındı. Ardından, iki taraf konsey'in ikinci toplantı tutanaklarını imzaladı.

u78ı
Prens Faysal bin Ferhan ve Hakan Fidan, Koordinasyon Konseyi'nin ikinci toplantısına başkanlık etti (Suudi Dışişleri Bakanlığı)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı'na bağlı Prens Suud el-Faysal Diplomasi Araştırmaları Enstitüsü ile Türkiye Dışişleri Bakanlığı Diplomasi Akademisi arasında diplomatik eğitim alanında işbirliği konusunda bir mutabakat zaptı imzalandı.

Mutabakat zaptı, Suudi Arabistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Mühendis Velid el-Hureyci ve Türkiye Dışişleri Bakan Yardımcısı Dr. Nuh Yılmaz tarafından imzalandı.

Toplantıya Mühendis Velid el-Hureyci, Mühendis Talal el-Utebi Savunma Bakan Yardımcısı, Mühendis Rakan Taluk Kültür Bakan Yardımcısı, Dr. Abdullah Ebu Şenin İnsan Kaynakları ve Sosyal Kalkınma Bakan Yardımcısı, Yatırımdan Sorumlu Bakan Yardımcısı Mühendis İbrahim El-Mubarak, Suudi Arabistan'ın Ankara Büyükelçisi Fahd Abulnasr ve Suudi-Türk Koordinasyon Konseyi Sekreteri Mühendis Fahd Halithi de toplantıya katıldı.

er5t6y
Prens Faysal bin Ferhan, Riyad'da Türk Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ı kabul ederken (Suudi Dışişleri Bakanlığı)

Türk Dışişleri Bakanı, iki ülke arasında tüm işbirliği boyutlarını kapsayan kurumsal bir çerçeve içinde ikili ilişkileri takip etmek amacıyla 2016 yılında iki ülkenin dışişleri bakanlarının başkanlığında kurulan işbirliği ve danışma mekanizması olan Koordinasyon Konseyi toplantısına katılmak üzere Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'a gelmişti.

Konseyin ilk toplantısı 7-8 Şubat 2017 tarihinde Türkiye'nin başkenti Ankara'da gerçekleştirildi. Konsey, her iki ülkenin ilgili makamlarının katıldığı 5 alt komiteden oluşmaktadır. Diplomasi ve Politika Komitesi, Askeri ve Güvenlik Komitesi, Kültür, Spor, Medya ve Turizm Komitesi, Sosyal, Sağlık ve Eğitim Komitesi, Ticaret, Sanayi, Yatırım, Altyapı ve Enerji Komitesi.