Malezya Dışişleri Bakanı Dr. Zambry Abdulkadir, Kuala Lumpur'un Riyad ile stratejik koordinasyon ve savunma, teknolojik ve endüstriyel iş birliğini genişletmeye çalıştığı bir dönemde, Suudi Arabistan'ın ülkesi için çok önemli bir ortak olduğunu ve Suudi Arabistan’la çeşitli alanlarda yakından çalışmayı dört gözle beklediğini vurguladı.
Malezya Dışişleri Bakanı, Riyad'da Şarku’l Avsat ile yaptığı röportajda şunları söyledi:
“Ekonomik ve ticari ilişkilerimiz 2022 yılında yüzde 159 büyüdü. Bu nedenle önümüzdeki yıllarda iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin yanı sıra ekonomik bölge ile ilgili olarak daha fazlasına sahip olacağımıza inanıyorum. Mevkidaşım Prens Faysal bin Ferhan ile Malezya – Suudi Arabistan koordinasyon kurullarının çalışmalarını iki ülke için en büyük faydayı sağlayacak şekilde ilerletmenin yollarını ve bunun bir platform olarak nasıl kullanılacağını görüştüm. Koordinasyon kurulları, güvenlik, savunma, ekonomi, ticaret ve eğitim gibi çeşitli hayati alanlarda ortaklıklar için yeni alanların keşfedilmesi ve daha fazla iş birliği için iyi bir mekanizma. Malezya ve Suudi Arabistan'ın uzun vadeli bir güvenlik ve savunma stratejisi var. 2021 yılında milli savunmaya yönelik bilim, teknoloji ve sanayi alanında iş birliğine ilişkin mutabakat zaptı teklifi var. Bu nedenle, olası herhangi bir saldırıyla mücadelede Suudi Arabistan ile koordinasyonumuz açısından çok güçlüyüz.”
Abdulkadir, Rusya – Ukrayna savaşıyla ilgili de şu değerlendirmelerde bulundu:
“Malezya'nın bağlantısız ülkeler ilkelerinden kaynaklanan diğer ülkelerin iç işlerine karışmama ilkesine bağlılığına rağmen, Ukrayna'da devam eden savaş konusundaki derin endişemizi ifade ediyoruz. Bu nedenle tüm tarafları durumu tırmandırmamak ve daha fazla can kaybını önlemek için acil tedbirler almaya çağırıyoruz.”
Malezya Dışişleri Bakanı Dr. Zambry Abdulkadir, Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda ayrıca Suudi Arabistan ile ilişkilerden uluslararası arenada yaşanan son gelişmelere kadar birçok başlıkta merak edilen soruları cevapladı:
-Şu an Riyad'dasınız. Ziyaretinizin amacı nedir ve hangi konular görüşüldü?
Amaç, iki ülke ilişkilerinin stratejisini ve önemini teyit etmek ve iki ülke arasında kapsamlı iş birliği için daha fazla fırsat keşfetmek. Bu bağlamda birçok yetkiliyle görüştüm ve Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan bin Abdullah ile bir dizi konuyu ele aldık. Bu görüşme Malezya'nın yeni dışişleri bakanı sıfatıyla, kendisiyle ilk görüşmemdi. Suudi Arabistan, Ortadoğu ve Batı Asya'daki en önemli ülkelerden biridir. 2022 yılında ekonomik ve ticari ilişkilerimizin yüzde 159 artması etkileyici olduğundan, ekonomik ve ticari ortaklıkları keşfetmenin yollarını ve araçlarını tartıştık. Bu yüzden önümüzdeki yıllarda iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin yanı sıra ekonomik bölge ile ilgili olarak da daha fazlasına sahip olacağımızı düşünüyorum. Malezya – Suudi Arabistan koordinasyon kurullarının iki ülke için en büyük faydayı sağlamaya yönelik çalışmalarını, bunun güvenlik, savunma, ekonomi, ticaret ve eğitim gibi çeşitli hayati alanlarda daha fazla iş birliği ve yeni ortaklık alanlarının keşfedilmesi için iyi bir platform ve mekanizma olarak nasıl kullanılacağını da ele aldık. Siyasi alanda ortak koordinasyonu yoğunlaştırmak ve ortak çıkarlara ulaşmak için ekonomik iş birliğini pekiştirmeye çalışırken mevkidaşım Prens Faysal bin Ferhan ile bölgesel ve uluslararası arenadaki en önemli gelişmeleri ve bu konuda gösterilen çabaları görüştüm.
- Suudi Arabistan – Malezya ilişkilerinin şu anki seviyesini ve geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Suudi Arabistan, Malezya için çok önemli bir ortak. İki ülke onlarca yıldır yakın ilişkilere sahip olduğundan biz bu ilişkiyi daha da güçlendirmeye çalışıyoruz. Bu sebeple daha fazla alan keşfetmemiz gerekiyor. İnanıyorum ki iki ülkenin yöneticileri ve hükümetleri ile iki taraf arasında geleceğe doğru ilerlemek için daha fazla ivme kazanabiliriz. Malezya ve Suudi Arabistan arasındaki ilişkilerin daha da güçlenmesini umuyoruz ve çeşitli alanlarda Suudi Arabistan ile yakın çalışmayı dört gözle bekliyoruz.
*Yeşil Ortadoğu ve Yeşil Suudi Arabistan girişimlerine katkınız ve iklim kaygınız olacak mı? Ve bu iki ülke arasındaki iş birliğini geliştirmek için ne ölçüde bir fırsat?
- Suudi Arabistan’ın gelecekteki gelişimini ve kalkınmasını güçlendirdiği ve ekonomik manzarayı değiştirmeye devam ettiği için 2030 Vizyonu ile aynı ölçüde bu girişimlerin bir parçası olmak istiyoruz. Suudi Arabistan’ın attığı adımların bir parçası olmak istiyoruz. Bu yüzden bunun bir parçası olmaktan heyecan duyuyoruz. Gelişmeler üzerinde daha fazla ortak olmak için iyi şirketleri, akıllı hükümet ortaklıklarını birlikte çalışmak için kullanabiliriz..
- Bölgede istikrarı desteklemek ve terörle mücadele etmekte bir Malezya – Suudi Arabistan koordinasyonu var mı?
Terör konusu önceliklerimizin başında geliyor. Bu konunun belirli bir bölge veya belirli bir ülke ile sınırlı olmaması nedeniyle ele alınması bizim için çok önemlidir. Terörizm sorunları gerçekten dünyanın dört bir yanındaki tüm insanlar için tehlike arz ediyor. Bu nedenle Malezya ve Suudi Arabistan'ın uzun vadeli bir güvenlik ve savunma stratejisi var. 2021 yılında milli savunmaya yönelik bilim, teknoloji ve sanayi iş birliğine ilişkin mutabakat zaptı teklifi bulunuyor. Ayrıca 2017 yılından itibaren burada Malezya Savunma Ataşeliği’ni kurduk. Eğitim faaliyetlerine Malezya Silahlı Kuvvetleri de davet edildi. Hükümetimiz, Suudi Arabistan'ın ortak terörle mücadele çabalarında istihbarat paylaşımı ve bilgi alışverişinde iş birliğini geliştirmek için çeşitli Müslüman ülkeler tarafından eğitilmiş hükümetler arası bir terörle mücadele organı olan Terörizmle Mücadele İslam Askeri Koalisyonu'na daveti üzerine iki askeri subayımızı görevlendirmeyi kabul etti. Malezya, İslam İşbirliği Teşkilatı'nın (İİT) aşırıcılığı ve şiddeti önlemeye yönelik terörle mücadele girişiminin sadık bir destekçisi olmuştur. Dolayısıyla olası bir saldırıya karşı Suudi Arabistan ile koordinasyonumuz açısından çok güçlüyüz. Terörizm sadece belirli bir bölgede değil, dünyanın her yerindedir. Dünya birbirine bağlı hale geldi. Dolayısıyla herhangi bir bölgede yaşananlar dünyanın farklı bölgelerini etkileyecek. Yani bu bölgede bir şey olursa bundan Güneydoğu Asya ve Malezya etkilenecek ki bu da özellikle Suudi Arabistan ile iyi koordine edilmiş çabaları gerektiriyor. Yıllardır yaptığımız bu ve terör tehdidine karşı bunu daha da ileriye taşıyacağız.
- Malezya hükümetinin yolsuzlukla ve bunun sonuçlarıyla mücadele politikası ne aşamada?
Malezya hükümetinin mevcut politikasında bu çok açıktır. Zira yolsuzlukla mücadelede kararlıyız. Malezya, yolsuzluk yasasıyla ilgili yasalar ve düzenlemeler açısından en katı ülkelerden biridir. Bu nedenle, ülkenin çöküşüne yol açacağından emin olduğumuzdan yolsuzluk yapmak için gücün herhangi bir şekilde kötüye kullanılmasına müsamaha göstermeyeceğiz. Dolayısıyla bu, yolsuzlukla mücadelede sadece daha güçlü bir ses değil aynı zamanda mevcut hükümetin yeni taahhüdünü de açıklıyor. Siz bunu zaman zaman başbakanın konuşmalarından öğreniyorsunuz. Yolsuzluktan arınmış, güçlü bir hükümet için neye ihtiyacımız olduğunu halka hatırlatmaya devam eden diğer günleri de takip edebilirsiniz. Bu yönde ilerlemeye çok kararlıyız ve her türlü yolsuzlukla mücadele edebiliriz.
- Rusya – Ukrayna savaşında Malezya'nın konumu nedir? Ekonomik ve güvenlik açsından savaşının etkileri nelerdir?
Malezya'nın konumu gücünü bağlantısız ülkeler ilkelerinden almasından kaynaklanıyor. Bu da bazı insanların Malezya'nın diğer ülkelerin iç işlerine karışmama ilkelerine bağlılığını merak etmesine neden oluyor. Malezya elbette Ukrayna'da devam eden savaştan derinden endişe duyuyor. Bu nedenle, tüm tarafları durumu yatıştırmak ve daha fazla can kaybını önlemek için derhal harekete geçmeye çağırıyoruz. Bu Malezya için çok önemli bir adım. Bu açıdan Malezya, barış ve uzlaşma çağrısı yapan Birleşmiş Milletler (BM) Antlaşması'na uygun olarak uluslararası hukuka dayalı diyalog ve müzakere çağrısında bulunuyoruz. Bu bizim pozisyonumuz. Bu konuyu ele alıp masum insanlara zarar vermemek de bizim için çok önemli. Bu da başka bir konu. Uluslararası insan hakları gruplarının buna erişmesine izin vermeliyiz. Dünyanın bu bölgesindeki insanlara daha fazla acı çektirmeye yönelik her türlü girişimi reddediyoruz. Bu nedenle kısacası, tüm tarafları devam eden çatışmayı çözmek için diyaloglarımızı sürdürmeye çağırıyor ve masum insanların daha fazla acı çekmesini önlemek için bunun hızla yapılmasını umuyoruz.
- Malezya'nın Taliban ile müzakerelerde arabuluculuk çabalarındaki gelişmeler nelerdir?
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) Genel Sekreteri ile yaptığım görüşmelerde Afganistan'daki durumu görüşmek üzere bu konuyu ele aldık. Çünkü en azından savaş sonrası yeniden yapılanma ve insani çabanın güçlendirilmesi gibi mevcut sorunlara en iyi çözümlerin bulunması konuları tüm taraflarca memnuniyetle karşılanması ve onaylanması gereken konulardır. Ancak mevcut tutumlarda yeni bir sorun ortaya çıktı. Bu da hükümetin kadınlara yönelik politikası. Taliban’ın söz konusu politikası çok ayrımcı. Bu yüzden bunun olmasına izin vermemeliyiz. Çünkü bunu yaparsak kadınlar zarar görür. Kadınlara eğitime erişim hakkının tanınması zorunludur. Umarız Taliban bu durumu yeniden düşünür ve uluslararası toplumla müzakerelere açık bir yüreklilikle geri döner. Kadınlara yönelik kötü muamele ve benzeri vakalardan izole edilemeyecek olan Afganistan'ın yeniden inşasına izin vermek, ABD'deki süper güçlerin uyguladığı yaptırımlar vb. nedeniyle bazen insani yardım çalışanının oraya gelmesinin çok zor olduğunu bize gösteriyor. Bu nedenle, en iyiyi nasıl tespit edeceğimizi bulmak için İİT çabalarıyla yeniden bir araya gelmeliyiz. Malezya arabuluculuk yapmak istese de bu onların hükümet politikalarına tabidir. Onların şu an herhangi bir toplum veya hükümet için çok zor olan ulusal kabule ve uluslararası tanınmaya ihtiyaçları var. Bu yüzden, hepimizin yolunda ilerlediğimiz şeyi tartışmak için geri döneceklerini umuyoruz.