Suudi Arabistan, Ulusal Günü'nü kutluyor

Kurucusundan çocuklarına ve torunlarına kadar Suudi Arabistan’ın başarı hikayeleri devam ediyor.

Suudi Arabistan, 93’üncü Ulusal Günü’nü kutluyor.
Suudi Arabistan, 93’üncü Ulusal Günü’nü kutluyor.
TT

Suudi Arabistan, Ulusal Günü'nü kutluyor

Suudi Arabistan, 93’üncü Ulusal Günü’nü kutluyor.
Suudi Arabistan, 93’üncü Ulusal Günü’nü kutluyor.

Suudi Arabistanlılar her yıl 23 Eylül'de, Ulusal Gün vesilesiyle, ülkelerinin bu önemli tarihi gününü coşkuyla kutluyor. Bu yıl, Ulusal Gün’ün 93’üncü yıl dönümü kutlanıyor. Bir asırdan fazla bir süreyi kapsayan bu uzun yürüyüş, 20 yaşına bile gelmemişken babası ve dedesinin krallığını geri almak için Riyad'a dönmeye karar veren Kral Abdulaziz'in üçüncü kuruluş döneminden başlıyor. Devletin başkentinin geri alınmasının hikayesi büyük bir anlam taşıyor. Uluslararası alanda önemli bir varlık kaydeden ve denklemde önemli bir rol oynayan Suudi Arabistan Krallığı'nın temelini oluşturuyor.

Fotoğraf Altı: Kurucu Kral Abdulaziz bin Abdurrahman Al Suud
Kurucu Kral Abdulaziz bin Abdurrahman Al Suud

Suudi Arabistan, Kral Abdulaziz'den sonra, oğulları Krallar Suud, Faysal, Halid, Fahd ve Abdullah (Allah rahmet eylesin) döneminde modernleşme ve kalkınma aşamalarına devam etti. Kral Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman liderliğinde ‘modernleşme’ ve ‘gelecek devleti’ inşası aşamasına girildi. Ülke, yıllar içinde gelecek devleti inşa etmek için adeta bir merkeze dönüştü. Başkent Riyad, modern binalar, gökdelenler, kafeler, eğlence merkezleri ve modern yollarla modern şehirlerin bir örneği haline geldi. Bu, diğer şehirler için bir model oluşturdu. Diğer bölgeler de devletin özeniyle ekonomik ve turistik açıdan canlandırıldı.

Suudi Arabistan, Kral Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın liderliğinde, mevcut tablodaki zorluklara rağmen, uluslararası denklemde dikkat çekici bir varlık göstermeyi, geleceği inşa etmeyi ve politikalarını dengeli bir şekilde çizmeyi başardı. Bu başarı, olaylar karşısında tutarlılık ve kararlılıkla karakterize edildi. Ayrıca, hakkı yerine getirmek, adaleti tesis etmek, kalkınma ve modernliği ana hedefleri haline getirmek ve ülkeyi daha geniş bir kalkınma perspektifine taşımak için çeşitli projelere karar verildi. Kral Selman bin Abdulaziz, Suudi Arabistan'ın modern devletinin yedinci kralı olarak iktidara geldiğinden bu yana geleceği inşa etmeye yönelik haritayı çizen, dikkat çekici kararlar ve emirler çıkardı. Bu kararlar, atalarının elde ettiği kazanımların korunması adımlarıyla eş zamanlı gerçekleştirildi.

Fotoğraf Altı: Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz.
Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz.

Tıpkı kurucu Kral Abdulaziz'in, olayları ve gerçekleri doğru bir şekilde okuyarak, öfke, duygusallık ve hesapsız maceralardan uzak durarak, başarılı, deneyimli ve cesur bir lider olmanın araçlarını ve özelliklerini elinde bulundurduğunu gösteren tavırları gibi, Kral Selman da babasının çizdiği yolu takip etti. Koşullara, olaylara ve verilere göre aynı araçları kullandı. Ülkede iktidarı devraldığında şu vurguda bulundu:

“Arap ve İslam dünyasının bugün birliğine ve dayanışmasına her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyor. Allah'ın onu mesajının başlangıç noktası ve Müslümanların kıblesi olarak seçtiği bu ülkede, birliğimizi ve sözlerimizi birleştirmeyi ve ümmetimizin davalarını savunmayı amaçlayan her şeyi yapmaya devam edeceğiz. Rabbimizin bize uygun gördüğü, barış, merhamet, orta yol ve ılımlılığın dini olan İslam dinimizin öğretileri tarafından yönlendirileceğiz.”

Suudi Arabistan Veliaht Prensi, ‘liderlik karizmasına’ sahip. Ülkesinde siyasete girmesinden bu yana, yerel, bölgesel ve uluslararası boyutlarıyla siyasi, ekonomik, kalkınma, düşünsel ve sosyal karmaşık dosyalar ve konularla ilgilendi. Ülkesinde yeni bir politika çizmeye yönelik yola çıkmak için sağlam bir zemin oluşturmayı başardı. Bu politika, gerçeği ve geleceği aynı anda ele alan, geleneksel önerileri, duygusal çözümleri ve geçici çözümleri aşan açık bir stratejiye dayanıyor. Bu, mekanizmalar ve kurumsal çalışma yoluyla gerçekleştiriliyor. Veliaht Prens, gelecekteki bir çalışma yöntemi olan dikkat çekici işler ve kararlar da başlattı. Bunlardan birçoğu gerçekte gerçekleşti.

Prens Muhammed bin Selman'ın en büyük endişesi, ülkesinin sahip olduğu muazzam güç ve potansiyel unsurlarını kullanmaktı. Ülkenin gelirlerini elde etmek için tek kaynak olarak petrole bel bağlamak istemiyordu. Petrol, tükenebilir bir mal ve piyasası fiyatların dalgalanmalarına maruz kalır. Veliaht Prens, ülkesinin muhteşem bir geleceği olduğunu gördü. Bu, Suudi Arabistanlıların ülkenin güç ve potansiyelinin yalnızca yüzde 10'unu kullandıklarını fark etmesinin bir sonucuydu. Ülkenin, iyilik getirebilecek verimli ve umut verici potansiyelleri var. Bu potansiyeller, ülkeye, vatandaşlarına ve bölgeye fayda sağlayacak şekilde kullanılmalıydı. Prens, ülkenin stratejik konumunun da önemli olduğuna inanıyordu. Ülke, dünyanın en önemli üç su yolundan biri olan üç boğazın arasında yer alıyor. Bu, Suudi Arabistan'ın Asya, Afrika ve Avrupa kıtaları arasında bir kavşak noktası olmasına olanak tanıyor.

Fotoğraf Altı: Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman. (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi bin Selman. (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, ABD’li haber kanalı Fox News'in siyaset muhabiri Brett Baier ile yaptığı kapsamlı röportajda, Suudi Arabistan'ın ‘21’inci yüzyılın en büyük başarı öyküsü’ ve ‘bu yüzyılın hikayesi’ olduğunu söyledi.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Suudi Arabistan'ın şu an tüm sektörlerde en hızlı büyüyen ülke olduğunu belirterek "Hedefimiz, Suudi Arabistan'ı her zaman daha iyiye götürmek ve zorlukları fırsatlara dönüştürmek. Vizyon 2030’un iddialı hedeflerine daha hızlı ulaştık ve daha büyük bir şevkle yeni hedefler belirledik" dedi. Veliaht Prens Muhammed bin Selman, Suudi Arabistan'ın G20 ülkeleri arasında iki yıldır en hızlı GSYİH büyümesini elde ettiğini kaydetti.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Suudi Arabistan'ın G7 grubuna katılmaya çalıştığını, ancak bazı ülkelerin şartlar öne sürdüğünü vurguladığı sözlerine şöyle sürdürdü:

Zamanımı Suudi Arabistan ve halkının çıkarlarına hizmet eden konulara odaklıyorum. Suudi halkı değişime inanıyor ve bu değişimin itici gücü de onlar. Ben de onlardan biriyim.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ayrıca turizme yapılan yatırım ile bu sektörün GSYİH'ye katkı payını yüzde 3'ten yüzde 7'ye çıkardığını söyledi. Ayrıca Suudi Arabistan'ın turizminin 2022 yılında 40 milyon ziyaretçi çektiğini ve 2030 yılına kadar 100 ila 150 milyon ziyaretçi çekmeyi hedeflediğini belirtti.



Rabıta, kız çocuklarının eğitimi için uluslararası bir girişim başlattı

Girişim, kız çocuklarının eğitimi için kazanılan zaferde niteliksel bir değişimi temsil ediyor. (SPA)
Girişim, kız çocuklarının eğitimi için kazanılan zaferde niteliksel bir değişimi temsil ediyor. (SPA)
TT

Rabıta, kız çocuklarının eğitimi için uluslararası bir girişim başlattı

Girişim, kız çocuklarının eğitimi için kazanılan zaferde niteliksel bir değişimi temsil ediyor. (SPA)
Girişim, kız çocuklarının eğitimi için kazanılan zaferde niteliksel bir değişimi temsil ediyor. (SPA)

Dünya İslâm Birliği (Rabıta) dün İslamabad'da, Pakistan Başbakanı Muhammed Şahbaz Şerif, Rabıta Genel Sekreteri Dr. Muhammed el-İsa, bir dizi üst düzey din adamı, ulema organları ve konseyleri, fıkıh enstitüleri ve eğitim kurumları üyelerinin katılımıyla düzenlenen bir konferansta Pakistan hükümetinin sponsorluğunda ‘Müslüman Toplumlarda Kız Çocuklarının Eğitimi’ konulu uluslararası girişimini başlattı.

Girişim, çeşitli temalar, ortak programlar ve destekleyici anlaşmalar yoluyla Müslüman dünyasının içindeki ve dışındaki toplulukların kız çocuklarının eğitimi konusundaki farkındalığını artırmaya odaklanıyor.

Söz konusu girişim, kadınların güçlendirilmesi, kız çocuklarının eğitim hakkının desteklenmesi ve pratik girişimlerin başlatılmasıyla ilgili çeşitli bölgesel ve uluslararası kurum ve kuruluşlar arasında anlaşmaların imzalanması yoluyla uluslararası bir ortaklık platformunun başlatılmasını içeriyor.

scdfv
Dünya İslâm Birliği (Rabıta) Genel Sekreteri Dr. Muhammed el-İsa, girişimin somut etkisiyle öne çıktığını açıkladı. (SPA)

El-İsa, girişimin niteliksel anlaşmalar yoluyla ‘somut etkisi’ ile karakterize edildiğini vurguladı. El-İsa, bunun ‘geçici bir çağrı’, ‘soyut bir deklarasyon’ ya da ‘bir pozisyonun tescili’ olmayacağını, kız çocuklarının eğitimi için kazanılan zaferde, bundan mahrum olan her toplumu memnun edecek bir değişim teşkil edeceğini açıkladı.

‘Kız Çocuklarının Eğitimi için İslamabad Deklarasyonu’, bütüncül ve kapsamlı dini ve mantıksal gerekçeleri de içeren güçlü ve etkili kararlılığıyla bu girişimi belgeleyecek.

Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif ise Rabıta'ya eğitim davasına olan sarsılmaz bağlılığı ve bu önemli girişime öncülük etmesinden dolayı takdirlerini ifade ederek, kız çocuklarının eğitime erişiminin sağlanmasının günümüzün en acil sorunlarından biri olduğunu kaydetti.

dvfrgbthy
Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif, Dünya İslâm Birliği’nin (Rabıta) bu önemli girişime öncülük etme konusundaki kararlılığını takdir etti. (SPA)

Diğer yandan İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri Hüseyin Taha, eğitimleri ‘bir hak ve kalkınmanın sağlanması için kaçınılmaz bir gereklilik’ olan tüm kız çocuklarının yararına olacak bu girişimi desteklemeye ve başarıya ulaşması için çalışmaya hazır olduklarını ifade etti. Taha, İslam dininin ayrım gözetmeksizin herkes için bilgi arayışını teşvik ettiğine dikkat çekti.

Pakistan Eğitim Bakanı Dr. Halit Makbul ise bugünün, bir ayrıcalık değil dinin de öngördüğü üzere herkes için temel bir hak olan eğitim yoluyla kadınların güçlendirilmesine yönelik ortak bir vizyona tanıklık ettiğini söyledi. Makbul, asıl meselenin dinin yanlış yorumlanmasında yattığını ve bugün bununla yüzleşmek için toplandıklarını belirtti.

Pakistan ordusunda Korgeneral rütbesine terfi eden ilk Pakistanlı kadın olan Dr. Nigâr Han, eğitim deneyimini anlattı. Kadınların eğitiminin çeşitli düzeylerde karar alma mekanizmalarındaki rollerini arttırdığını ve ekonomik büyümeyi desteklediğini vurgulayan Han, bu konunun ulusal politikaların öncelikleri arasında yer alması ve bu konuya daha fazla fon ve mali tahsisat ayrılması gerektiğini vurguladı.

sfgrt
Girişim, Müslüman topluluklar arasında kız çocuklarının eğitimi konusunda farkındalığın artırılmasına odaklanıyor. (SPA)

Konferans kapsamında, çeşitli katılımcı ülkelerden üst düzey akademisyenler ile eğitim ve yükseköğretim bakanlarının katılacağı bir oturum gerçekleştirilecek. Ayrıca, ‘İslam'da kadın eğitimi: Şer’i metinler, içtihat kararları ve bilimsel açıklamalar’, ‘Müslüman toplumlarda geçmişten günümüze örnek modeller’, ‘Kadınların eğitimiyle ilgili entelektüel şüpheler ve bunların tartışılması’, ‘Bilgi teknolojisi ve kadın eğitimi: Fırsatlar ve beklentiler’, ‘Kadınların güçlendirilmesi ve medeniyetteki rolleri’ gibi bir dizi konunun tartışılacağı atölye çalışmaları ve paneller düzenlenecek.

Konferansta, kız çocuklarının eğitimi için çalışan aktivist ve Nobel Barış Ödülü sahibi Malala Yusufzay bir konuşma yapacak.