Derne'de yardımlar neden mağdurlara ulaşmıyor?

Sosyal medyada yardım çağrıları sürüyor

Kızılay ekibi Derne'deki yıkım nedeniyle mağdurlara ulaşmakta zorluk çekiyor (Libya Kızılayı)
Kızılay ekibi Derne'deki yıkım nedeniyle mağdurlara ulaşmakta zorluk çekiyor (Libya Kızılayı)
TT

Derne'de yardımlar neden mağdurlara ulaşmıyor?

Kızılay ekibi Derne'deki yıkım nedeniyle mağdurlara ulaşmakta zorluk çekiyor (Libya Kızılayı)
Kızılay ekibi Derne'deki yıkım nedeniyle mağdurlara ulaşmakta zorluk çekiyor (Libya Kızılayı)

Kerime Naci

Libya şehirleri ve destek veren ülkelerden, Danyal kasırgasından etkilenen şehirlerde daha sonraki aşamada dağıtılmak üzere acil insani ve tıbbi yardımların toplanmasına ilişkin görüntüler yayımlanıyor.

Geçen pazar günü Libya'nın doğusunu etkileyen kasırga, binlerce insanın ölmesine, binlerce insanın kaybolmasına neden oldu. Aynı zamanda gözle görülür yapısal hasara sebebiyet verdi.

Susa, el-Beyda ve Derne'de yerel Libya kanalları ve sosyal medya aracılığıyla yardım çağrıları sürüyor.

Bilhassa kasırganın ikiye böldüğü ve yerleşim yerlerinin tamamının denize sürüklendiği Derne'de yardımların ulaşmadığı doğrulanıyor. 

Su ve battaniye eksikliği

Derne'de bir genç kız, içme suyu ve yiyecek konusunda ciddi sıkıntı yaşandığını, şu an üç ailenin aynı dairede yaşadığını, temel gıda maddelerini temin etmekte zorlandıklarını ve herhangi bir yardım alamadıklarını anlattı. 

Facebook'ta yardım çağrısında bulunan Dr. Kerime er-Rika, selden etkilenen 25 aile üyesiyle aynı apartman dairesinde kaldığını, tüm eşyalarının tahrip olması nedeniyle uyuyamadıklarını söyledi.

Gönderdiği ses kaydında yapılan yardımların kendilerine ulaşmadığını söyleyerek Derne'ye insani yardım girişini denetleyen bazı grupların bu yardım malzemelerine el koymuş olabileceğine değiniyor. 

Dün bir güvenlik görevlisi, Facebook üzerinden yaptığı yardım çağrısında, yatak ve battaniyeye ihtiyaçları olduğunu söyledi.

Derne'ye gönderilen battaniyelere değinen sosyal medya kullanıcıları ise bu çağrıya şaşırdı.

Sana el-Akili, yardım talebine, "Bu nasıl olur? Battaniye yüklü yük kamyonları nereye gitti?" ifadeleriyle yanıt verdi.

Bilinç bulanıklığı

Mareşal Halife Hafter'e bağlı güçler, yardımlara el koymakla suçlanıyor. Derne'de bulunan Madrid Medya Merkezi Libya işleri uzmanı Muhammed es-Sarit, Independent Arabia'ya verdiği demeçte, Libya'nın doğusundaki çeşitli şehirlere gönderilen büyük miktarlardaki yardımların ulaşması konusunda bir karışıklık olduğunu vurguladı.

Hafter güçlerinin insani ve tıbbi yardımları denetlediğini ve bunun rutin bir güvenlik önlemi olduğunu söyleyen Sarit, daha sonra askerlerin Derne girişinde çeşitli Libya şehirlerinden gelenlerden teslim aldığını, oradaki kalabalığı azaltmak için Derne'ye girişlerinin engellendiğini anlatıyor.

Zira uluslararası kurtarma ekipleri burada hayatta kalanları bulmak için hız kesmeden çalışmalara devam ediyor.

Bazıları ise dağıtım aşamasında doğrudan Yardım Komitesi ve Libya Kızılayı'na bağlı çeşitli merkezlere giden yardımlara el konduğunu düşünüyor. 

Libya Başkanlık Konseyi, siyasi bölünmenin yardımların ulaşmasını engellediğini, bazı tarafların yardımların erişimini baltaladığını belirtmişti.

Sarit ise bu hususta, Başkanlık Konseyi'nin Hafter güçlerinin yardımın gelişini resmi olarak denetlemek istediği yönündeki ifadelerinde haklı olduğunu söylüyor.

Bu iddiaları reddeden ikinci taraf ise Hafter güçlerinin batının çeşitli bölgelerinden gelen yardım gemilerinin doğuda etkilenenlere ulaşmasını engellediğine inanıyor.

Sarit, kasırga geçer geçmez hayatta kalan çok sayıda kişinin güvenli alan olarak Derne Dağı'nın el-Cubeyle ve el-Fetaih gibi yüksek bölgelerine yöneldiğini söylüyor.

Etkilenenlerin yeni konumlarının izlenmesinde hala zorluklarla karşılaşan yardım merkezleri ve gıda yardımı dağıtım noktaları, verileri henüz kaydedebilmiş değil. 

Çok sayıda insan çekindikleri için yardım merkezlerine gitmeyi reddediyor. İçme suyu, yiyecek ve ilaç haklarını elde etmek için yardım merkezlerine kaydolarak bu toplumsal damgalanmanın ve utancın önüne geçilebileceğine değinen Sarit, zirâ bu durumun uzun süre devam edeceğini, insanlar bu tarz işlemlere alışması gerektiğini belirtti. 

Derne bölünmüş halde

Libya Kızılayı Sözcüsü Tevfik Şükri, yardımın ulaşmasındaki eksiklikleri inkar etmeyerek, yardımın hızlı ulaşmadığı yönündeki söylentilerin doğru olduğunu söylüyor.

Nitekim Kızılay ekiplerinin afetlerde genellikle takip ettiği öncelik sırasının olduğunu söylüyor.

İlk aşamada insan hayatını kurtarmak için tüm imkanları seferber ettiklerine, yardımların ise daha sonraki aşamada dağıtıldığına değiniyor. 

Derne şehrinin ikiye bölünmesi üzerine Kızılay ile çeşitli kurtarma ve yardım ekiplerinin çalışmalarının sekteye uğradığını belirten Şükri, ekiplerin Derne'nin doğu kesimindeki mağdurlara ulaşana kadar yaklaşık 400 kilometre ilerlemesi gerektiğini belirtiyor.

Nitekim deniz suları, yaklaşık 30 kilometrelik yolun kaybolduğu Derne'de yüzölçümünün yaklaşık yüzde 50'sini içine çekmiş durumda. Şükri, bu nedenle yardım çabalarının aksadığına değiniyor. 

Gidişatın şuan daha organize olduğunu, Derne'deki tüm evlere temel gıda yardımının ulaştırılması için çalışmaların sürdüğünü belirten Şükri, geçici yolların açıldığını, şehrin batı ve doğu kısımlarını birbirine bağlayan toprak köprünün inşa edilmeye başlandığını, böylece Kızılay'ın şehrin doğu kesiminde etkilenen herkese ulaşacağını vurguladı. 

Independent Arabia - Independent Türkçe



Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
TT

Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)

Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sibiga, dün Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'na (AGİT) yaptığı açıklamada, Ukrayna'nın Rusya ile "taviz değil, gerçek barış" istediğini söyledi.

Güvenlik ve insan haklarına odaklanan bir kuruluş olan AGİT, savaş sonrası Ukrayna'da rol oynamayı hedefliyor.

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD elçileri arasında "oldukça iyi" olarak nitelendirdiği görüşmelerin ardından çarşamba günü yaptığı açıklamada, barış görüşmelerine giden yolun şu anda belirsiz olduğunu söyledi.

Sibiga, örgütün yıllık bakanlar kurulu toplantısından önce, "Münih'te gelecek nesillere ihanet edenlerin isimlerini hâlâ hatırlıyoruz" diyerek, "Bu bir daha asla olmamalı. İlkelerden taviz verilmemeli ve uzlaşmaya değil, gerçek barışa ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.

devfdr
Rus askerleri Kursk bölgesindeki Sudzha’da devriye geziyor (Arşiv- AP)

Bakan, görünüşe göre İngiltere, Fransa ve İtalya'nın Adolf Hitler'in o dönem Çekoslovakya olan toprakları ilhak etmesini kabul ettiği 1938 tarihli Nazi Almanyası anlaşmasına atıfta bulunuyordu. Bu anlaşma, tehditkâr bir güçle yüzleşmemenin işareti olarak yaygın olarak kullanılıyor.

Sibiga, ABD'ye barışı sağlama çabalarından dolayı teşekkür etti ve Ukrayna'nın "bu savaşı sona erdirmek için mümkün olan her fırsatı değerlendireceğine" söz verdi. "Avrupa geçmişte çok fazla adaletsiz barış anlaşması imzaladı. Hepsi yeni felaketlere yol açtı" diye ekledi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy dün, ekibinin Amerika Birleşik Devletleri'ndeki toplantılara hazırlandığını ve Trump'ın temsilcileriyle diyaloğun devam edeceğini söyledi.

Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Rusya ve Avrupa ile Orta Asya'nın büyük bir bölümünü içeren 57 üye ülkeyi kapsayan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Soğuk Savaş döneminde Doğu-Batı diyaloğu için kilit bir forum olarak ortaya çıktı.

Örgüt son yıllarda, Rusya'nın kilit kararların uygulanmasını engellemesi ve örgütü Batı kontrolü altında olmakla suçlamasıyla sık sık çıkmaza giriyor. Rusya, açıklamasında Ukrayna'nın AGİT gündemine "tamamen hakim olmasından" şikayet etti.


İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
TT

İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi yaptığı açıklamada, askeri ve güvenlik servislerinden temsilcilerin de aralarında bulunduğu bir heyetin, Gazze Şeridi'nde tutulan son İsrailli rehinenin naaşının iadesini görüşmek üzere dün Mısır'ı ziyaret ettiğini duyurdu.

Ofis tarafından yapılan açıklamada, "Başbakan'ın talimatları doğrultusunda bir heyet Kahire'ye gitti... ve son rehine Ran Gvili'nin derhal iadesini sağlamak amacıyla arabulucularla görüşmelerde bulundu." ifadeleri yer aldı. Açıklamada, "Görüşme sonucunda, çabaların derhal yoğunlaştırılması konusunda mutabakata varıldı" ifadeleri kullanıldı.

frgt
Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları'na bağlı savaşçılar, Kızılhaç çalışanlarıyla birlikte, 1 Aralık 2025'te Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye mülteci kampının enkazı arasında İsrailli rehinelerin cesetlerini ararken nöbet tutuyor (EPA)

Ateşkes anlaşmasının 10 Ekim'de yürürlüğe girmesinden bu yana İsrail, Filistinli grupların teslimi geciktirdiği yönündeki suçlamalarına rağmen, 20 canlı rehineyi ve Gvili'ninki hariç tüm cesetleri aldı. Hamas, savaştan kalan devasa moloz yığınları nedeniyle cesetlerin kurtarılma sürecinin yavaş ilerlediğini savunuyor.


Tarabin aşiretinden Ebu Şebab'ın öldürülmesi Gazze'de karanlık bir dönemin sonu anlamına mı geliyor?

Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
TT

Tarabin aşiretinden Ebu Şebab'ın öldürülmesi Gazze'de karanlık bir dönemin sonu anlamına mı geliyor?

Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)

Gazze Şeridi'ndeki Tarabin kabilesi, dün yaptığı açıklamada, üyelerinin her zaman Filistin halkının ve haklı davasının yanında olduğunu ve kabilenin adının, tarihini veya değerlerini temsil etmeyen konulara karıştırılmasına yönelik her türlü girişimi kesin bir dille reddettiğini belirtti.

İsrail kanalı i24NEWS’te yer alan açıklamada, kabilenin "yeminini bozup işgale bulaştığını" söylediği Yasir Ebu Şebab'ın öldürülmesinin, kendileri için "açık ve net bir duruşla kapatmaya çalıştıkları karanlık bir dönemin sonu" anlamına geldiği belirtildi.

Aşiret, "Filistin direnişinin tüm fraksiyonlarıyla tam bir uyum içinde olduğunu ve işgalin gündemine her ne pahasına olursa olsun hizmet eden herhangi bir grup veya milisi reddettiğini" vurguladı.

Aşiret, Gazze'deki tüm aileleri ve aşiretleri birlik olmaya ve "toplumsal veya ulusal yapıya müdahale etmeye çalışan herkesi reddetmeye" çağırarak, "Gazze'de ihanete veya işbirlikçilere yer olmadığını" vurguladı.

Filistin ve İsrail güvenlik kaynakları, İsrail kanalına, Gazze Şeridi'nin güneyindeki merkezi milislerin lideri Yasir Ebu Şebab'ın, liderliğini yaptığı milis gruplarıyla girdiği şiddetli çatışmada aldığı yaraları sonucu hayatını kaybettiğine dair yeni bilgiler aktardı.

Şarku’l Avsat’ın Kanal’ın internet sitesinden aktardığına göre kaynaklar, kavganın aşiret içindeki liderlik, yetki dağılımı ve nüfuz alanlarının paylaşımı konusundaki iç anlaşmazlıkların yanı sıra Ebu Şebab'ın İsrail ile iddia edilen iş birliğinden kaynaklanan artan gerginlik nedeniyle çıktığını belirtti. Kaynaklar, Ebu Şebab'ın bıçaklanma veya silahlı saldırıdan değil, darptan yaralandığını doğruladı.

Kaynaklar, Ebu Şebab'ın İsrail güvenlik güçlerinin yardımıyla acilen Gazze dışına tedavi için nakledildiğini, ancak Beerşeba'daki Soroka Hastanesi'ne kaldırılırken aldığı yaralar nedeniyle yolda hayatını kaybettiğini belirtti. Yardımcısı Gassan el-Dahini'nin milislerin komutasını otomatik olarak devralması bekleniyor.