El Halil'deki Tel er-Rumeyde mahallesi "Filistin sorunu"nu özetliyor

15 yerleşimci aile, arazi, hizmetler, ayrıcalıklar ve hatta mezarlıklar konusunda sürekli sürtüşme yaşadığı 300 Filistinli aileyle birlikte yaşıyor

(Independent Arabia)
(Independent Arabia)
TT

El Halil'deki Tel er-Rumeyde mahallesi "Filistin sorunu"nu özetliyor

(Independent Arabia)
(Independent Arabia)

Halil Musa 

Filistin-İsrail çatışmasının öyküsünü özetler nitelikte, İsrailli yerleşimciler ile El-Halil'in Eski Şehri'ne bakan Tel er-Rumeyde mahallesinin Filistinli sakinleri arasında sürtüşmenin yaşanmadığı gün neredeyse yok.

Mahallenin Filistinli sakinleri hapishaneye benzeyen bir yerde yaşıyor. İsrail ordusunun askeri kontrol noktalarını yürüyerek geçmedikçe evlerine ulaşamıyorlar.

Yerleşimciler ise yaklaşık 40 yıl önce mahalle ortasında kurulan yerleşime araçlarıyla ulaşabiliyor.

İsrail, mahalledeki Filistinlilerin topraklarına yeni evler inşa etmelerini yasaklıyor, restorasyon malzemelerinin girişine sıkı prosedürler uyguluyor ve hatta kendisi ile önceden koordinasyon sağlanmadığı sürece ambulansların girişini bile engelliyor.

Baruh ve İsa'nın hikayesi

Mahalle sakinlerinden İsa Amr, çoğu aşırıcı olan yaklaşık 15 yerleşimci ailenin, asırlık zeytin ağaçlarıyla ünlü mahallede yaşadıklarını söyledi.

Amr'a göre yerleşimciler 300'den fazla Filistinli ailenin hayatını "dayanılmaz" hale getiriyor.

Tel er-Rumeyde mahallesinde yaşayan İsrailli yerleşimciler arasında aşırılık yanlısı "Kahana" hareketinin üyesi Baruh Marzel de var.

İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir'in profesörlerinden biri olarak biliniyor.

İsrail ordusu, mahalle içindeki askeri noktaların yanı sıra, mahallenin üç girişinde elektronik kapılar ve iris taraması için gelişmiş güvenlik kameralarıyla donatılmış kalıcı askeri kontrol noktaları kuruyor.

İsrail ordusu, bu engellerin "güvenliği sağlamayı ve Filistinliler ile İsrailliler arasındaki sürtüşmeyi azaltmayı" amaçladığını söylüyor.

Bu kontrol noktalarının nihai hedefinin Filistinlileri gönüllü olarak mahalledeki evlerini terk etmeye zorlamak olduğunu ifade eden Amr, şunları söyledi:

Bu önlemler Filistinlilerde güvensizlik hissine ve sosyal sorunlara yol açarken güvenlik kameraları da mahremiyetin ihlal edilmesine neden oluyor. Filistinlilerin yaklaşık yüzde 80'i ekonomik nedenlerden, alternatif olmadığından ve elektrik, su ve sağlık sigortası faturalarından muaf olmak gibi bazı imtiyazlardan dolayı mahallede kalmak zorunda kalıyor.

Amr ve Marzel arasında birçok kez sözlü tartışmalar yaşandı ve bu tartışmalar bazen yumruklu kavgalara dönüşerek İsrail mahkemelerine kadar ulaştı.

Burası kimin arazisi?

Marzel Amr'a, "Buradan Ürdün, Suudi Arabistan veya Suriye'ye gitmeniz dışında aramızda barış olmayacak. Toprağın asıl sahipleri İsrailliler" dedi.

Mahalledeki bazı zeytin ağaçlarının yaşı 3 binin üzerinde olmasına rağmen bu yılın başından bu yana 7 tanesi yerleşimciler tarafından yakıldı.

El-Halil Yeniden Yapılanma Komitesi, Tel er-Rumeyde mahallesi sakinlerine mali ve restorasyon çalışmalarında destek sağlamak için çalışıyor.

Ancak komite başkanı İmad Hamdan, "Yeniden inşa malzemelerinin getirilmesi önceden izin gerektiriyor. Komitenin çalışmasını son derece zorlaştıran zorluklar ve engeller var. İsrailli yetkililer İsrailli yerleşimcilere karşı benzeri olmayan bu önlemleri uygulamak için güvenlik nedenlerini istismar ediyor" diye konuştu.

Arkeolojik anıtlarla dolu olan Tel er-Rumeyde mahallesi, Filistin Yönetimi ile İsrail arasında 1997 yılında yapılan anlaşmaya göre H2 bölgesi içinde yer aldığından tam İsrail güvenliği ve sivil kontrolü altında.

İsrail, mahalledeki Filistinlilerin kendi topraklarında yeni evler inşa etmesini yasaklıyor (Independent Arabia)
İsrail, mahalledeki Filistinlilerin kendi topraklarında yeni evler inşa etmesini yasaklıyor (Independent Arabia)

Mahallenin eteklerinde bir Yahudi mezarlığı bulunmaktadır. Yahudiler Osmanlı'nın son döneminde Temim ed-Dari Vakfı'ndan buranın üzerinde inşa edilen arazileri kiralamışlardı ancak kira süresi 99 yıl sonra doldu.

Ancak İsrail Yüksek Mahkemesi, Yahudilerin bugüne kadar mezarlığı kullanmaya devam etmelerine izin verdi.

İsrail ordusu, 2016-2019 yılları arasında bıçaklama operasyonlarının artması nedeniyle herhangi bir Filistinlinin Tel er-Rumeyde mahallesine girmesini engelledi ve mahalle sakinlerine giriş için özel numaralar verdi. 

Mahalle sakinlerinden İmad Ebu Şemsiyye, "hizmetlerin tamamen eksikliğinden, İsrail ordusuyla önceden koordinasyon sağlanmadan ambulansların girişine izin verilmemesinden ve 250'den fazla güvenlik kamerasının yerleştirilmesinden" şikayet etti.

Şemsiyye sözlerini şöyle tamamladı:

Yerleşimcilerin saldırılarının artması nedeniyle Yahudi bayramları Filistinliler için cehenneme dönüşüyor.

Independent Arabia-Independent Türkçe



Lübnan Başbakanı:  İsrail ile barış görüşmelerine henüz başlamadı

Lübnan Başbakanı Nevvaf  Selam (NNA)
Lübnan Başbakanı Nevvaf  Selam (NNA)
TT

Lübnan Başbakanı:  İsrail ile barış görüşmelerine henüz başlamadı

Lübnan Başbakanı Nevvaf  Selam (NNA)
Lübnan Başbakanı Nevvaf  Selam (NNA)

Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam, Çarşamba günü yaptığı açıklamada, İsrail ve Lübnan’dan iki sivil temsilcinin katıldığı ateşkesi izleme komitesindeki görüşmelerin henüz “barış müzakeresi” aşamasına gelmediğini belirtti.

Selam, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, “Ateşkesi İzleme Komitesi, saldırıların durdurulması ilanının uygulanması için bir forumdur. Henüz barış müzakeresi aşamasına gelmedik” dedi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, sivil temsilcinin gönderilmesini, “İsrail ve Lübnan arasında ekonomik iş birliğinin temeli için ilk girişim” olarak nitelendirmişti.

Selam, ekonomik görüşmelerin İsrail ile normalleşme sürecinin bir parçası olacağını ve bunun ancak bir barış anlaşmasını takip etmesi durumunda mümkün olacağını vurguladı. Ayrıca, iki ülke 2002 Arap Barış Planı’na uyarsa “normalleşmenin ardından barış geleceğini” söyledi, ancak bunun şu an için uzak bir hedef olduğunu kaydetti.

Lübnan Başbakanı, ülkesinin Ateşkesi İzleme Komitesi’nin güney Lübnan’daki Hizbullah’ın silahsızlandırılmasını denetlemesine açık olduğunu da ifade etti. Selam, “Komiteye, herhangi bir endişe veya şüphe durumunda sahada doğrulama yapmaya hazır olduğumuzu ilettik. Denetlemeye açığız” dedi.


Refah’ta tünel çatışması: 4 İsrail askeri yaralandı

İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
TT

Refah’ta tünel çatışması: 4 İsrail askeri yaralandı

İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)

İsrail ordusu, bugün  (Çarşamba) yaptığı açıklamada, Gazze’nin güney  doğusundaki Refah’ta bir tünelden çıkan militanlarla yaşanan çatışmada dört İsrail askerinin yaralandığını duyurdu. Ordudan yapılan açıklamada, yaralılardan birinin durumunun ciddi, üçünün ise orta derecede olduğu belirtildi. Olay sırasında Golani Tugayı’na bağlı bir keşif birimine militanlar tarafından tünelden ateş açıldığı bildirildi. Yaralı askerler tedavi için tahliye edilirken, ailelerine bilgi verildi.

Yerel medyaya göre en az bir militan öldürüldü ve diğerleri için arama çalışmaları sürüyor. Çatışma, İsrail’in Gazze’nin kuzeyinde Kızılhaç aracılığıyla bir rehinenin kalıntılarını teslim almasının birkaç saat sonrasında gerçekleşti.

Gazze’deki kaynaklar, Refah’ta topçu ateşi ve silahlı çatışmaların devam ettiğini bildirerek, bölgedeki güvenlik durumunun istikrarsız olduğunu ortaya koydu.

Başbakan Binyamin Netanyahu, Hamas’ı ateşkes anlaşmasını ihlal etmekle suçlayarak, İsrail’in askerlerine yönelik herhangi bir saldırıya uygun şekilde karşılık vereceğini vurguladı. Netanyahu, “Hamas ateşkes anlaşmasını ihlal ediyor ve ordumuza yönelik terör faaliyetlerine devam ediyor. İsrail, askerlerimize yönelik herhangi bir saldırıya müsamaha göstermeyecek ve buna göre yanıt verecek” dedi.


Gazze'de kış, çocukluğumdaki mutluluğun hatırasını silip süpürdü

Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)
Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)
TT

Gazze'de kış, çocukluğumdaki mutluluğun hatırasını silip süpürdü

Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)
Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)

Çocukluğumdan beri kışı hep çok sevmişimdir. Kara bulutlar gökyüzünü kapladığında ve yağmur damlaları yere düştüğünde, ailem büyükannem ve büyükbabamın evinde toplanırdı. Dedem ateşi yakarken yanına otururdum, babaannem de çaydanlığı ateşe koyardı. Bizim için kış, bir rahatlık mevsimiydi. Hiç üşümezdik.

Gündüzleri kuzenlerimle birlikte sokaklara yayılan su birikintilerinde yalınayak koşar, yağmur bizi tepeden tırnağa ıslatırken duvarların ve ağaçların ardında gizlenerek ghommemeh (saklambaç) oynardık. Annemin hastalanmadan önce içeri girmemiz için bize bağırdığını hatırlıyorum. Geceleri büyükbabam bize 1960'lardaki seyahatlerinde geçen hikayeleri anlatırdı.

Yaşım ilerledikçe kışları arkadaşlarımla daha fazla zaman geçirmeye ve mezun olduktan sonra peşinden gitmeyi umduğumuz hedeflerimiz ve geleceğe dair hayallerimiz hakkında konuşmaya başladım. Bazen Halid, Mahmud ve ben, Muhammed Hamo'nun evinde buluşurduk, artık o bir ölü; huzur içinde yatsın. Bir ateş yakıp en sevdiğimiz içeceği, yani çayı yanan odunların üzerine koyup kağıt oynardık ya da filmler ve TV dizileri izlerdik.

Evdeyken yağmur damlalarının sesi havayı doldurduğunda veya derslerimden bunaldığımda, yağmuru izlemek ve soğuk rüzgarın tadını çıkarmak için yatak odamın balkonuna çıkardım. O balkondan günbatımını izlemek gibi bir alışkanlığım vardı. Kışın manzarayı daha da harika yapan şey, sahil boyunca dönen göçmen kuşların gökyüzünde kısa süreliğine, güzel desenler çizmesiydi.

İsrail'in Gazze'yi istilası, kışla ilgili tüm güzel duygularımı yok etti. Ailem 13 Ekim 2023'te yataklarına örtecek bir şey ya da kışlık kıyafetlerini yanına almaksızın tahliye edildi. Sonrasında birkaç battaniye satın alabildik. Her birinin bize maliyeti yaklaşık 35 dolar oldu. Küçük biraderim ve ben, tek bir battaniyenin altında örtünmek zorundaydık. Birkaç hafta sonra bir okulun arka bahçesinde uyuyorduk. Kışın rüzgarı acımasızca üzerimizden geçti. Soğuktan titreyerek uyanınca sadece hafif yağmurlar yüzünden battaniyemin sırılsıklam olduğunu gördüm. O günden beri kıştan nefret ediyorum.

Binlerce aile bizimkine benzeyen deneyimler yaşadı. Birbirine dikilmiş battaniyelerden oluşan derme çatma küçük bir çadırda 14 kişilik ailesiyle birlikte yaşayan 19 yaşındaki İsmail Abed, birkaç kez sırılsıklam halde uyandı. Aile, hava koşullarından biraz uzaklaşıp soluk almak için komşularının çadırına giderdi.

Bana "UNRWA'dan çadır alana kadar ne zaman yağmur yağsa boğuluyorduk" diyen İsmail, bu çadırı da barınağı olmayan başka bir aile grubuyla paylaşmış:

Bu yeni çadır bizi yağmurdan korudu ama rüzgarın getirdiği keskin soğuk, üzerimizi örtmeye yetecek kadar battaniyemizin olmamasıyla birleşince durum gerçekten dayanılmazdı.

Kendi çadırımızda o kadar kalabalıktık ki ısınmak için ateş yakacak yerimiz yoktu. Kışın yemek pişirmek bile daha zordu. İsrail işgali, Gazze Şeridi'ne girmesini engellediği için yemek pişirecek gazımız yoktu. Yemek pişirmek için ateş yaktığımız yerin üstü örtülü değildi, bu yüzden ne zaman yağmur yağsa ateş sönerdi.

Bir çadırda yaşamak, yiyecekleri sıçanlardan ve hamamböceklerinden saklayabileceğimiz bir buzdolabına veya başka bir güvenli yere sahip olmadığımız için her gün yiyecek alışverişine çıkmamız gerektiği anlamına geliyordu. Pazardaki un veya pirinç gibi temel yiyecekleri eve getirmek için bazen yağmurda iki saate yakın yürümek zorunda kalıyorduk.

Gazze'nin kuzeyindeki dostlarımdan Muhammed Ebu el-Mehza, kış boyunca defalarca yerinden edildi. Aralık 2023'te Muhammed'in ailesi, Gazze'nin batısındaki eş-Şati kampından zorunlu bir şekilde tahliye edilince yağmurda yürüyerek Şeyh Rıdvan mahallesine gitti.

Bana "Ben de dahil tüm ailem ertesi gün hastaydı" dedi:

İlaç o kadar az ki iyileşmemiz için 10 günden fazla süre geçmesi gerekti.

23 yaşındaki Usame Adas, eylülde ailesiyle birlikte Gazze'nin kuzeyinden güneyine tahliye edildi. Güneyde kimseyi tanımıyorlardı, bu yüzden denizden yaklaşık 20 metre uzakta bir çadır kurdular. Sahilden gelen rüzgarlar geceleri iliklere işleyen bir soğuktu, bu yüzden aile kuzeye dönebilecekleri günü bekledi.

Ateşkes ilan edildiğinde Usame evine döndü ve dört katlı binalarının tamamen yıkıldığını gördü. Ailesinin dönüşüne hazırlanmak yerine, hemen güneye yürümek zorunda kaldı ve babasından çadırı kurmak için daha iyi bir yer aramasını istedi. Aile hâlâ güvenli bir sığınağa sahip olamadan, yerinden edilmiş bir halde bekliyor. Deyr el-Balah'ın doğusundaki el-Maşala bölgesindeki yeni çadırları onları yağmurdan daha iyi koruyabilse de rüzgar boşluklardan içeri sızıyor. Usame bana "Bu kış nasıl hayatta kalacağımı bilmiyorum" dedi:

Şiddetli yağmurlar henüz başlamadı ama yine de yağmur şimdiden çadırın içine giriyor.

İlk damlanın düşmesinden beri bu mevsimin bitmesi için dua ediyorum. Kış eskiden sıcaklığın, kahkahanın ve geçici güzelliklerin mevsimiydi ancak artık Gazze'de bir korku, mücadele ve tahammül zamanı haline geldi. Kış artık bir direnç hikayesi anlatıyor: Kökünden koparılan hayatları, her şeye rağmen hayatta kalmayı ve bir gün bu mevsimin eski rahatlığını beraberinde getirip Gazze'nin çocuklarının yağmurda tekrar korkmadan yalınayak koşacağı umudunu...

Independent Türkçe